OTANT�K TA�

Akik Taşı

V MAKALELER
Akik Taşı
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • Akik Taşi
  • MAKALE

Akik Taşı

Akik Taşı, hakik Taşı olarak da bilinen, rengini Süheyl yıldızının ışığından aldığına inanılan ve Yemen’den çıkarılan kırmızı renkli, sert bir taştır. Arapça’da “vadi, dere yatağı, ırmak”251 gibi manalara sahiptir. Onay’ın verdiği bilgiye göre Hicaz’da bulunan vadinin adı da Akik Taşıtir252. Daha çok nehir yataklarından temin edildiği için “ırmak taşı”253, en güzellerinin Yemen’den çıkarılmasından dolayı da “Akik Taşı-i Yemânî” gibi adlarla anılır:

Dîde-i gam-dîdede itdi zuhûr

Akik Taşı

Akik Taşı

Reng-i akîk-i Yemen-i rûzgâr (Mezâkî/Mermer, 1991: 271)

Süheyl yıldızının en parlak olanının Yemen’de görülmesi254 ve bu taşın iyisinin Yemen’den çıkarılması nedeniyle Akik Taşı ve Süheyl arasında sürekli bir ilişki kurulmuştur. Nâilî’nin bir beyitinde mahmûrların, Akik Taşıe benzeyen kırmızı şarabın artığını dahi Süheyl yıldızı gibi göreceklerini söyler:

Dem-i seherde görür Nâilî akîk-i meyin
Kemîne cür’asını ahter-i yemen mahmûr (Nâilî/İpekten, 1990: 176)

 

Şeyhülislâm Yahyâ şu beyitinde taşın, rengini Süheyl yıldızından almasına telmihte bulunur:

Yahyâ ne hâl var nazar-ı ehl-i aşkda
Virdi akîk hâletini seng-i hâreye (Yahyâ/Ertem, 1995: 188)

 

Klasik Türk Şiiri’nde kırmızı renginden dolayı aşığın gözyaşları, sevgilinin kırmızı dudağı, kan, şarap, Akik Taşı benzetilir:

Lebi yâdıdurur ey hâce kanlı eşk-i bisyârım
Sargon Erdem, “Akik Taşı”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul, 1989, s. 262-263.
Onay, age, s. 28-29. Erdem, a.g.an.m., s. 262-263. Onay, age, s. 357-358.
Bu dem reşk-i akîk ü la’l ü mercân olmaya bâis (Remzî/Güven, 2005: 50)
La’l-i yâra reng ile öykündüler la’l ü akîk
Ol sebepten buldular bâzâr-ı âlemde revâc (Remzî/Güven, 2005: 54) Hâce-i aşkım bana yâd-ı lebinle çeşmimin
Eşk-i rengîni akîk ü la’l ile mercân bes (Remzî/Güven, 2005: 124) Öykünürler Remzîyâ yârin leb-i rengînine
Anın içün böyle kıymet buldular la’l ü akîk (Remzî/Güven, 2005: 199) Lebi yâdıyla çeşmimden akan bu kanlı yaşımdır
Benim ey hâce-i âlem akîk ü la’l ü mercânım (Remzî/Güven, 2005: 232) Kanlı yaşım yâd-ı la’l-i yâr ile besdir bana
Sen var ey hâce akîk ü la’l ile mercânı sev (Remzî/Güven, 2005: 256) Eser-i akîki eyler dil-i ‘âşıkîni hûn-âb
Felek-i cihân-ı ‘aşkun ki sirişkidür Süheylî (Fehîm/Üzgör, 1991: 674)

Süzülürse çeşmi ol âfetin n’ola bâde-hâr-ı girişmedir
O tenük şarâb-ı tegâfülün elemi humâr-ı girişmedir
O leb-i akîk o dehân-ı teng değil o nigeh gibi şuh u şeng
N’ola dâ’im olsa şikeste-reng gül-i nevbahâr-ı girişmedir (Nâilî/İpekten, 1990: 328)

 

Bazı beyitlerde Akik Taşı yakut yerine kullanıldığı da görülür255. Akik Taşı Müslümanlar tarafından kutsal sayılır. Çünkü Hz. Peygamber’in “Muhammedün resûlullah” yazılı yüzüğünün Akik Taşı kaşlı olduğuna inanılır. Üzeri yazılı bu al Akik Taşı Topkapı Sarayı Hırka-i Saâdet Dairesi’nde muhafaza edilmektedir. Kaynaklarda Hz. Ali’nin de Akik Taşı üzeride “mâşâallah, lâ kuvvete illâ billâh, estağfirullah” yazılı yüzüğünün olduğu bilgisine
ulaşılır256.
Resîm’in “Şarâb-ı kâm ile ser-germ-i neşât olmazsak / Akîk-i sabr ile def’-i harâret eyleyelim” (Onay, 2007: 407-408) beyiti Akik Taşıin yakut yerine kullanımına örnek teşkil eder. bk. (Onay, 2007: 407-408). Erdem, a.g.an.m., s. 262-263. Pakalın, age, s. 40.

Pakalın, Eski Yunanlılar ve Romalılar tarafından bu taş üzerine yazılar, kafa resimleri ve sembolik şekiller kazılarak mühürler yapıldığı, yüzüklere taş olarak takıldığı bilgisini verir257. Akik Taşıten tespih, yüzük, gerdanlık, kadeh, kase, fincan, kupa tabak, kutu, mühür, hokka, düğme gibi pek çok süs eşyası yapılmaktadır:
Çıksun o göz ki hûn ile yâkûtlanmayup
Bir fass-ı hâtem olmaya yâre akîkden (Sâbit/Karacan, 1991: 483)

Akik Taşı

V MAKALELER
Akik Taşı
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • Akik Taşi
  • MAKALE
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Akik Taşı

Akik Taşı, hakik Taşı olarak da bilinen, rengini Süheyl yıldızının ışığından aldığına inanılan ve Yemen’den çıkarılan kırmızı renkli, sert bir taştır. Arapça’da “vadi, dere yatağı, ırmak”251 gibi manalara sahiptir. Onay’ın verdiği bilgiye göre Hicaz’da bulunan vadinin adı da Akik Taşıtir252. Daha çok nehir yataklarından temin edildiği için “ırmak taşı”253, en güzellerinin Yemen’den çıkarılmasından dolayı da “Akik Taşı-i Yemânî” gibi adlarla anılır:

Dîde-i gam-dîdede itdi zuhûr

Akik Taşı

Akik Taşı

Reng-i akîk-i Yemen-i rûzgâr (Mezâkî/Mermer, 1991: 271)

Süheyl yıldızının en parlak olanının Yemen’de görülmesi254 ve bu taşın iyisinin Yemen’den çıkarılması nedeniyle Akik Taşı ve Süheyl arasında sürekli bir ilişki kurulmuştur. Nâilî’nin bir beyitinde mahmûrların, Akik Taşıe benzeyen kırmızı şarabın artığını dahi Süheyl yıldızı gibi göreceklerini söyler:

Dem-i seherde görür Nâilî akîk-i meyin
Kemîne cür’asını ahter-i yemen mahmûr (Nâilî/İpekten, 1990: 176)

 

Şeyhülislâm Yahyâ şu beyitinde taşın, rengini Süheyl yıldızından almasına telmihte bulunur:

Yahyâ ne hâl var nazar-ı ehl-i aşkda
Virdi akîk hâletini seng-i hâreye (Yahyâ/Ertem, 1995: 188)

 

Klasik Türk Şiiri’nde kırmızı renginden dolayı aşığın gözyaşları, sevgilinin kırmızı dudağı, kan, şarap, Akik Taşı benzetilir:

Lebi yâdıdurur ey hâce kanlı eşk-i bisyârım
Sargon Erdem, “Akik Taşı”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul, 1989, s. 262-263.
Onay, age, s. 28-29. Erdem, a.g.an.m., s. 262-263. Onay, age, s. 357-358.
Bu dem reşk-i akîk ü la’l ü mercân olmaya bâis (Remzî/Güven, 2005: 50)
La’l-i yâra reng ile öykündüler la’l ü akîk
Ol sebepten buldular bâzâr-ı âlemde revâc (Remzî/Güven, 2005: 54) Hâce-i aşkım bana yâd-ı lebinle çeşmimin
Eşk-i rengîni akîk ü la’l ile mercân bes (Remzî/Güven, 2005: 124) Öykünürler Remzîyâ yârin leb-i rengînine
Anın içün böyle kıymet buldular la’l ü akîk (Remzî/Güven, 2005: 199) Lebi yâdıyla çeşmimden akan bu kanlı yaşımdır
Benim ey hâce-i âlem akîk ü la’l ü mercânım (Remzî/Güven, 2005: 232) Kanlı yaşım yâd-ı la’l-i yâr ile besdir bana
Sen var ey hâce akîk ü la’l ile mercânı sev (Remzî/Güven, 2005: 256) Eser-i akîki eyler dil-i ‘âşıkîni hûn-âb
Felek-i cihân-ı ‘aşkun ki sirişkidür Süheylî (Fehîm/Üzgör, 1991: 674)

Süzülürse çeşmi ol âfetin n’ola bâde-hâr-ı girişmedir
O tenük şarâb-ı tegâfülün elemi humâr-ı girişmedir
O leb-i akîk o dehân-ı teng değil o nigeh gibi şuh u şeng
N’ola dâ’im olsa şikeste-reng gül-i nevbahâr-ı girişmedir (Nâilî/İpekten, 1990: 328)

 

Bazı beyitlerde Akik Taşı yakut yerine kullanıldığı da görülür255. Akik Taşı Müslümanlar tarafından kutsal sayılır. Çünkü Hz. Peygamber’in “Muhammedün resûlullah” yazılı yüzüğünün Akik Taşı kaşlı olduğuna inanılır. Üzeri yazılı bu al Akik Taşı Topkapı Sarayı Hırka-i Saâdet Dairesi’nde muhafaza edilmektedir. Kaynaklarda Hz. Ali’nin de Akik Taşı üzeride “mâşâallah, lâ kuvvete illâ billâh, estağfirullah” yazılı yüzüğünün olduğu bilgisine
ulaşılır256.
Resîm’in “Şarâb-ı kâm ile ser-germ-i neşât olmazsak / Akîk-i sabr ile def’-i harâret eyleyelim” (Onay, 2007: 407-408) beyiti Akik Taşıin yakut yerine kullanımına örnek teşkil eder. bk. (Onay, 2007: 407-408). Erdem, a.g.an.m., s. 262-263. Pakalın, age, s. 40.

Pakalın, Eski Yunanlılar ve Romalılar tarafından bu taş üzerine yazılar, kafa resimleri ve sembolik şekiller kazılarak mühürler yapıldığı, yüzüklere taş olarak takıldığı bilgisini verir257. Akik Taşıten tespih, yüzük, gerdanlık, kadeh, kase, fincan, kupa tabak, kutu, mühür, hokka, düğme gibi pek çok süs eşyası yapılmaktadır:
Çıksun o göz ki hûn ile yâkûtlanmayup
Bir fass-ı hâtem olmaya yâre akîkden (Sâbit/Karacan, 1991: 483)