OTANT�K TA�

Doğum Günü Hediyesi Gönder

V MAKALELER
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • Doğum Günü Hediyesi Gönder

Doğum Günü Hediyesi Gönder Osmanlı împaratorluğu’nda bayramlarda günümüzde olduğu gibi insanları mutlu etmek ve bu özel günü kutlamak Bayram Doğum Günü Hediyesi Gönder leri günümüzde olduğu gibi Osmanlı döneminde de en çok çocuklar için bir mutluluk kaynağı İdi. Bayram demek; çocuklar için yeni giysi, ayakkabı ve bol harçlık demekti. Osmanlı dönemi bayram ziyaretlerinde çocuklara verilen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden Sunguroğlu şu şekilde bahsetmektedir:

“Bayram ziyaretleri ve tebriklerinde göze çarpan hususiyetlerden biri de Doğum Günü Hediyesi Gönderleşmedir ki bayramlar bu suretle en çok sevindirilen kesim çocuklardır. Zira çocukları sevindirmek ve onlara büyüklere saygı hissini aşılamak için bayramlaşmaya gelen misafirler ve ziyarete gidilen yerlerdeki büyükler tarafından para dağıtılırdı. Her çocuğun elinde rengarenk ipek canfesten para keseleri içine beş paradan tutunuz da gümüş çeyrek ve on kuruşluklara kadar para atılır. Neşe ve canlılık içerisinde bu keseleri akşama kadar birkaç defa doldurup annelerine boşaltan çocukların sayısı büyük bir yekûn tutardı.” (1958: 88)

Günümüz bayramlarında olduğu gibi Osmanlı bayramlarında el öpmekve karşılığım Doğum Günü Hediyesi Gönder olarak almakâdettendir. Buna göre küçük olan büyüğünü ziyaret eder, elini öper ve bayram Doğum Günü Hediyesi Göndersini alırdı.

“Babalarının yanında veya yalnız olarak büyüklerini ziyarete giden kübera çocuklarına ise el öptükten sonra şeker, lokum ile bayram harçlığı yanında yemeni, çevre ve mendil de verilirdi. Konaklarda ise ev hanımı, ebe hanımın, nedime hanımların ve çocuklarının mektep hoca ve halîfelerinin, çırak olup evlendirilecek konaktan çıkmış olan eski kalfaların evlerine, süslü sepetler içinde çeşitli renklerde şekerler gönderir, bu suretle haürlannı sormuş olurdu.” (Abdulaziz Bey 2000: 262-263)

Osmanlı împaratorluğu’nda bayramlarda olduğu kadar padişah tarafından düzenlenen şenliklerde de armağan alışverişinin son derece önemli bir yer teşkil ettiği bilinmektedir.

Osmanlı şenliklerinde padişaha, şehzadelere, evlenecek olan padişah kızlarına ve kız kardeşlerine Doğum Günü Hediyesi Gönderlerin; sadrazam, vezirler, devletin ileri gelenleri, yabancı devlet adamları veya elçiler ve esnaf teşekkülleri tarafından verildiği bilinmektedir. Buna göre Doğum Günü Hediyesi Gönder verecek olan kişi veya gruplar kendilerine bildirlen günlerde ve belirli bir hiyerarşik düzene ve protokol sırasına göre Doğum Günü Hediyesi Gönderlerini sunmaktaydılar. Düğün nazın tarafından kimin hangi gün, hangi sıraya göre Doğum Günü Hediyesi Gönder vereceği belirlendiği ve olağanüstü bir durum olmadıkça bu sıra şenliğin sonuna kadar bozulmadığı bilinmektedir. (Arslan 2000: 584)

S. Faroqhi “Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam” adlı eserinin “Dinî Törenler, Şenlikler ve Bezeme Sanatı” bölümünde şenliklerde yapılan armağan alışverişi hakkında şu bilgileri aktarmaktadır:

“Padişahın düzenlediği şenliklerde karşılıklı verilen armağanlar da önemli bir yer tutardı. Biz, genelde yüksek devlet görevlilerinin ve yabancı elçilerin armağanlarını biliyoruz. Ama padişah ile tebaası da birbirlerine armağanlar verirlerdi. 1720’deki şenliğe ilişkin bilgi edindiğimiz masraf listelerinde, çeşitli loncaların verdiği armağanlar da kayıtlıdır. Maddî değerleri hatin sayılır bir düzeyde olan bu armağanların, çoğunun hali vakti pek yerinde bulunmayan zanaatkarlara epeyce bir yük getirdiği anlaşılıyor. Loncaların bu tür masrafları aralarında nasıl paylaştırdıkları konusunda yazık ki elimizde henüz herhangi bir belge yok. Yine de yakın bir zamanda İstanbul kadı sicilleri arasından bu tür belgelerin ortaya çıkacağı düşünülebilir. Öte yandan padişahın da, gösterilerden duyduğu hoşnutluğu belirtmek için çeşitli loncalara ihsanda bulunduğu bilinmektedir.” (Faroqhi 1998: 196)
İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar birçok geçiş döneminden geçer ve bu geçiş dönemlerindeki törensel yapıda Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme geleneği mutlaka yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da geçiş dönemleri esnasmda birçok Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme motifine rastlamaktayız. Bunlardan biri loğusalık döneminde gerçekleşen Doğum Günü Hediyesi Gönderleşmedir.

Türk kültüründe uğruna inanılan ve kutsallığı kabul edilen yedi sayısı loğusaya Doğum Günü Hediyesi Gönder getirme gününde de karşımıza çıkmaktadır.

Osmanlılar zamanında loğusaya gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerin loğusanın yatağı kaldırılmadan, yani yedi gün içinde verilmesi gerektiği, aksi takdirde sonradan getirilen Doğum Günü Hediyesi Gönderler ayıp karşılandığı bilinmektedir. (Emiroğlu 2001:15)

Loğusaya gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderler de loğusa ile yakınlık derecesine ve maddî imkânlara göre değişmektedir. Osmanlılar zamanında loğusalara gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderler hakkmda Kudret Emiroğlu şu verileri aktarmaktadır:

“Loğusanın hatırını sormak üzere gelen hanımların hazırlamış oldukları Doğum Günü Hediyesi Gönder ler de mevkilerine göre değişir. Servet sahibi akrabalar ile büyük bir aileye mensup olan ve loğusa hanımın ailesiyle çok eski hukuku ve ilişkileri bulunan hanımlar üzeri “murassa” veya altın mine üzerine “Maşallah” yazılı nazarlık takımı verirlerdi. Değer bakımından bundan sonra gelen Doğum Günü Hediyesi Gönder, üzerine Âyât-ı Kerîme yazılmış büyükçe bir nazarlık altınıdır. Daha sonra gelenler ise değer sırasıyla içine nefis “elvan” şekerler konmuş ve kapağı çiçeklerle tezyin edilmiş bir şeker sepeti, müzeyyen bir sepet içinde acıbadem kurabiyeleridir. Halktan kimseler de bir örme sepetle bir miktar anasonlu gevrek götürürlerdi. Murassa veya altın ve mineli Doğum Günü Hediyesi Gönder getirmiş olanlar münasip sözlerle Doğum Günü Hediyesi Gönderlerini bizzat loğusa hanıma verirler. Diğer Doğum Günü Hediyesi Gönderler loğusanın odasında olan ve hizmetine bakan cariyesine verilirdi. O da uygun bir fırsatta falan hanım getirmiş diyerek loğusa hanıma gösterir ve böylece gelen Doğum Günü Hediyesi Gönder lerden nazarlık dışındakiler bir yerde saklanırdı. Bir ara hepsi getirilir, şeker, kurabiye, gevrek gibileri hanedeki kalfalara, çocuklara dağıtılırdı. Yeni doğan çocuğu kıskandırmamak ve sevmeye alıştırmak için çocuklara “Bak beyim” veya “Bak küçük hanım, yeni gelen bebek size ne getirmiş, ne kadar güzel” gibi çocuğun hoşuna gidecek sözlerle bu Doğum Günü Hediyesi Gönderler verilirdi.” (Emiroğlu 2001: 15-16)

Doğum esnasında kaybettiği gücü ve enerjiyi yeniden kazanması ve ağız tatlılığının bouzlmaması amacı ile loğusaya Osmanlı döneminde günümüz âdetlerinde olduğu gibi şerbet içirilmekte ve bu ağız tatlılığmm devamı için ziyarete gelenlere de bu şerbetten ikram edilmekteydi.
Loğusalara gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden Lewis ise şu şekilde bahsetmektedir:
“…Yatağın başucunda bir şişe loğusa şerbeti olur, bebek kızsa şişenin tepesine, erkekse boynuna kırmızı tülbent bağlanırdı. Doğumu haber vermek için bu gibi şişeler dost ve akrabalara da gönderilirdi. Bundan sonra işli bohçalara sarılmış Doğum Günü Hediyesi Gönderlerle ziyaretçiler gelmeye başlarlardı. Büyüklü küçüklü, işlenmiş işlenmemiş bohçalar o devirde içine Doğum Günü Hediyesi Gönder konup götürmek için ve bir ayrılıktan sonra dönen sevgiliye kavuşmayı kutlamak için ‘gözün aydın’ manâsına da gönderilirdi.” (Lewis 1973: 96)

Loğusa şerbetinin doğum habercisi olarak akrabalara gönderilişi günümüzde yaygın olmamakla birlikte, bu şerbetin loğusayı ziyarete gelenlere ikram edilen içeceklerin baş sırasmda yer alması ise sürdürülmektedir.

Erkekliğe adım atışın simgesi olan sünnet törenlerinin içerisinde de Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme geleneğine sıkça rastlamaktayız. Sünnet düğünleri adeta Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme ile başlar ve Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme ile biter diyebiliriz. Osmanlı zamanında aileler bu mutlu günde hiçbir masraftan kaçınmaz. Çocuklarının erkekliğe adım attığı bu gün vesilesi ile birçok kişi ile Doğum Günü Hediyesi Gönder alışverişinde bulunulur.
Sünnet Doğum Günü Hediyesi Göndersinin ilk olarak baba tarafından verilmesi, erkek egemen bir toplum olan Osmanlı’da son derece önemlidir. Babanın verdiği Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden daha değerli bir Doğum Günü Hediyesi Gönderyi kimse vermez. Baba, o ailenin otoritesini elinde tutmaktadır. Bu nedenle de en iyi, en güzel ve en değerli Doğum Günü Hediyesi Gönderyi o verir.

 

Doğum Günü Hediyesi Gönder

V MAKALELER
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • Doğum Günü Hediyesi Gönder
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Doğum Günü Hediyesi Gönder Osmanlı împaratorluğu’nda bayramlarda günümüzde olduğu gibi insanları mutlu etmek ve bu özel günü kutlamak Bayram Doğum Günü Hediyesi Gönder leri günümüzde olduğu gibi Osmanlı döneminde de en çok çocuklar için bir mutluluk kaynağı İdi. Bayram demek; çocuklar için yeni giysi, ayakkabı ve bol harçlık demekti. Osmanlı dönemi bayram ziyaretlerinde çocuklara verilen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden Sunguroğlu şu şekilde bahsetmektedir:

“Bayram ziyaretleri ve tebriklerinde göze çarpan hususiyetlerden biri de Doğum Günü Hediyesi Gönderleşmedir ki bayramlar bu suretle en çok sevindirilen kesim çocuklardır. Zira çocukları sevindirmek ve onlara büyüklere saygı hissini aşılamak için bayramlaşmaya gelen misafirler ve ziyarete gidilen yerlerdeki büyükler tarafından para dağıtılırdı. Her çocuğun elinde rengarenk ipek canfesten para keseleri içine beş paradan tutunuz da gümüş çeyrek ve on kuruşluklara kadar para atılır. Neşe ve canlılık içerisinde bu keseleri akşama kadar birkaç defa doldurup annelerine boşaltan çocukların sayısı büyük bir yekûn tutardı.” (1958: 88)

Günümüz bayramlarında olduğu gibi Osmanlı bayramlarında el öpmekve karşılığım Doğum Günü Hediyesi Gönder olarak almakâdettendir. Buna göre küçük olan büyüğünü ziyaret eder, elini öper ve bayram Doğum Günü Hediyesi Göndersini alırdı.

“Babalarının yanında veya yalnız olarak büyüklerini ziyarete giden kübera çocuklarına ise el öptükten sonra şeker, lokum ile bayram harçlığı yanında yemeni, çevre ve mendil de verilirdi. Konaklarda ise ev hanımı, ebe hanımın, nedime hanımların ve çocuklarının mektep hoca ve halîfelerinin, çırak olup evlendirilecek konaktan çıkmış olan eski kalfaların evlerine, süslü sepetler içinde çeşitli renklerde şekerler gönderir, bu suretle haürlannı sormuş olurdu.” (Abdulaziz Bey 2000: 262-263)

Osmanlı împaratorluğu’nda bayramlarda olduğu kadar padişah tarafından düzenlenen şenliklerde de armağan alışverişinin son derece önemli bir yer teşkil ettiği bilinmektedir.

Osmanlı şenliklerinde padişaha, şehzadelere, evlenecek olan padişah kızlarına ve kız kardeşlerine Doğum Günü Hediyesi Gönderlerin; sadrazam, vezirler, devletin ileri gelenleri, yabancı devlet adamları veya elçiler ve esnaf teşekkülleri tarafından verildiği bilinmektedir. Buna göre Doğum Günü Hediyesi Gönder verecek olan kişi veya gruplar kendilerine bildirlen günlerde ve belirli bir hiyerarşik düzene ve protokol sırasına göre Doğum Günü Hediyesi Gönderlerini sunmaktaydılar. Düğün nazın tarafından kimin hangi gün, hangi sıraya göre Doğum Günü Hediyesi Gönder vereceği belirlendiği ve olağanüstü bir durum olmadıkça bu sıra şenliğin sonuna kadar bozulmadığı bilinmektedir. (Arslan 2000: 584)

S. Faroqhi “Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam” adlı eserinin “Dinî Törenler, Şenlikler ve Bezeme Sanatı” bölümünde şenliklerde yapılan armağan alışverişi hakkında şu bilgileri aktarmaktadır:

“Padişahın düzenlediği şenliklerde karşılıklı verilen armağanlar da önemli bir yer tutardı. Biz, genelde yüksek devlet görevlilerinin ve yabancı elçilerin armağanlarını biliyoruz. Ama padişah ile tebaası da birbirlerine armağanlar verirlerdi. 1720’deki şenliğe ilişkin bilgi edindiğimiz masraf listelerinde, çeşitli loncaların verdiği armağanlar da kayıtlıdır. Maddî değerleri hatin sayılır bir düzeyde olan bu armağanların, çoğunun hali vakti pek yerinde bulunmayan zanaatkarlara epeyce bir yük getirdiği anlaşılıyor. Loncaların bu tür masrafları aralarında nasıl paylaştırdıkları konusunda yazık ki elimizde henüz herhangi bir belge yok. Yine de yakın bir zamanda İstanbul kadı sicilleri arasından bu tür belgelerin ortaya çıkacağı düşünülebilir. Öte yandan padişahın da, gösterilerden duyduğu hoşnutluğu belirtmek için çeşitli loncalara ihsanda bulunduğu bilinmektedir.” (Faroqhi 1998: 196)
İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar birçok geçiş döneminden geçer ve bu geçiş dönemlerindeki törensel yapıda Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme geleneği mutlaka yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da geçiş dönemleri esnasmda birçok Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme motifine rastlamaktayız. Bunlardan biri loğusalık döneminde gerçekleşen Doğum Günü Hediyesi Gönderleşmedir.

Türk kültüründe uğruna inanılan ve kutsallığı kabul edilen yedi sayısı loğusaya Doğum Günü Hediyesi Gönder getirme gününde de karşımıza çıkmaktadır.

Osmanlılar zamanında loğusaya gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerin loğusanın yatağı kaldırılmadan, yani yedi gün içinde verilmesi gerektiği, aksi takdirde sonradan getirilen Doğum Günü Hediyesi Gönderler ayıp karşılandığı bilinmektedir. (Emiroğlu 2001:15)

Loğusaya gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderler de loğusa ile yakınlık derecesine ve maddî imkânlara göre değişmektedir. Osmanlılar zamanında loğusalara gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderler hakkmda Kudret Emiroğlu şu verileri aktarmaktadır:

“Loğusanın hatırını sormak üzere gelen hanımların hazırlamış oldukları Doğum Günü Hediyesi Gönder ler de mevkilerine göre değişir. Servet sahibi akrabalar ile büyük bir aileye mensup olan ve loğusa hanımın ailesiyle çok eski hukuku ve ilişkileri bulunan hanımlar üzeri “murassa” veya altın mine üzerine “Maşallah” yazılı nazarlık takımı verirlerdi. Değer bakımından bundan sonra gelen Doğum Günü Hediyesi Gönder, üzerine Âyât-ı Kerîme yazılmış büyükçe bir nazarlık altınıdır. Daha sonra gelenler ise değer sırasıyla içine nefis “elvan” şekerler konmuş ve kapağı çiçeklerle tezyin edilmiş bir şeker sepeti, müzeyyen bir sepet içinde acıbadem kurabiyeleridir. Halktan kimseler de bir örme sepetle bir miktar anasonlu gevrek götürürlerdi. Murassa veya altın ve mineli Doğum Günü Hediyesi Gönder getirmiş olanlar münasip sözlerle Doğum Günü Hediyesi Gönderlerini bizzat loğusa hanıma verirler. Diğer Doğum Günü Hediyesi Gönderler loğusanın odasında olan ve hizmetine bakan cariyesine verilirdi. O da uygun bir fırsatta falan hanım getirmiş diyerek loğusa hanıma gösterir ve böylece gelen Doğum Günü Hediyesi Gönder lerden nazarlık dışındakiler bir yerde saklanırdı. Bir ara hepsi getirilir, şeker, kurabiye, gevrek gibileri hanedeki kalfalara, çocuklara dağıtılırdı. Yeni doğan çocuğu kıskandırmamak ve sevmeye alıştırmak için çocuklara “Bak beyim” veya “Bak küçük hanım, yeni gelen bebek size ne getirmiş, ne kadar güzel” gibi çocuğun hoşuna gidecek sözlerle bu Doğum Günü Hediyesi Gönderler verilirdi.” (Emiroğlu 2001: 15-16)

Doğum esnasında kaybettiği gücü ve enerjiyi yeniden kazanması ve ağız tatlılığının bouzlmaması amacı ile loğusaya Osmanlı döneminde günümüz âdetlerinde olduğu gibi şerbet içirilmekte ve bu ağız tatlılığmm devamı için ziyarete gelenlere de bu şerbetten ikram edilmekteydi.
Loğusalara gelen Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden Lewis ise şu şekilde bahsetmektedir:
“…Yatağın başucunda bir şişe loğusa şerbeti olur, bebek kızsa şişenin tepesine, erkekse boynuna kırmızı tülbent bağlanırdı. Doğumu haber vermek için bu gibi şişeler dost ve akrabalara da gönderilirdi. Bundan sonra işli bohçalara sarılmış Doğum Günü Hediyesi Gönderlerle ziyaretçiler gelmeye başlarlardı. Büyüklü küçüklü, işlenmiş işlenmemiş bohçalar o devirde içine Doğum Günü Hediyesi Gönder konup götürmek için ve bir ayrılıktan sonra dönen sevgiliye kavuşmayı kutlamak için ‘gözün aydın’ manâsına da gönderilirdi.” (Lewis 1973: 96)

Loğusa şerbetinin doğum habercisi olarak akrabalara gönderilişi günümüzde yaygın olmamakla birlikte, bu şerbetin loğusayı ziyarete gelenlere ikram edilen içeceklerin baş sırasmda yer alması ise sürdürülmektedir.

Erkekliğe adım atışın simgesi olan sünnet törenlerinin içerisinde de Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme geleneğine sıkça rastlamaktayız. Sünnet düğünleri adeta Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme ile başlar ve Doğum Günü Hediyesi Gönderleşme ile biter diyebiliriz. Osmanlı zamanında aileler bu mutlu günde hiçbir masraftan kaçınmaz. Çocuklarının erkekliğe adım attığı bu gün vesilesi ile birçok kişi ile Doğum Günü Hediyesi Gönder alışverişinde bulunulur.
Sünnet Doğum Günü Hediyesi Göndersinin ilk olarak baba tarafından verilmesi, erkek egemen bir toplum olan Osmanlı’da son derece önemlidir. Babanın verdiği Doğum Günü Hediyesi Gönderlerden daha değerli bir Doğum Günü Hediyesi Gönderyi kimse vermez. Baba, o ailenin otoritesini elinde tutmaktadır. Bu nedenle de en iyi, en güzel ve en değerli Doğum Günü Hediyesi Gönderyi o verir.