OTANT�K TA�

KEHRİBAR GÜMÜŞ KAŞIK

ÖZEL ÜRÜNLER
Kehribar Gümüş Kaşık
Fiyatı      :      SATILDI TL
Ürünün Özellikleri
  • 12.5 CM
  • 13.48 GR
  • 925 AYAR GÜMÜŞ EL İŞÇİLİĞİ
  • AYNI GÜN KARGO
  • EŞİ YOK
  • KDV DAHİL
  • KOLEKSİYONLUK
  • ÖZEL KUTUSUNDA
  • RUSYA/KALİNİNGRAD

KEHRİBAR GÜMÜŞ KAŞIK

Kehribar Kaşık Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır. Kaşığın Latince ve

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Yunanca’ daki karşılığı “spiralşekilli sümüklüböceği kabuğu” anlamına gelen “cochlea” kelimesinden türetilmiştir. Günümüzdeki formunu ise MS I. Yüzyılda Romalılar vermiştir. Kaşık, sofrada yemek yeme işlemi için kullanılan bir mutfak eşyasıdır. Biçim olarak Yarım küremsi olan şekliyle, temel olarak sulu tüketilmesi gereken yemekleri ağıza götürmekte kullanılır.
İnsanlar tarafından tarihin oldukça eski dönemlerinden bu yana beri kullanılmaktadır. Yapılan kazılarda en eskilerinin Mısır’da olduğu anlaşılmıştır. Bunlardan mabetlerde kullanılanlar, en sanatkarane yapılanlarıdır. Roma ve Bizanslılar tarafından da kullanıldığı bilinen kaşıklar muhite ve vakte göre çeşitli olabilmektedir. Araştırmalarda ilk kaşıkların pişmiş topraktan, daha sonraları ise şimşir gibi sağlam ağaçlardan yapıldıkları görülmüştür. Giderek madenlerden yapılan kaşıkların, en değerlileri gümüş ve altın olanlarıdır.

OTANTİK TAŞ FARKI İLE 925 AYAR GÜMÜŞ EL İŞÇİLİĞİ 20CRT VVS KALİTE KEHRİBAR İLE SÜSLENMİŞ OTANTİK TAŞ ÖZEL TASARIM GÜMÜŞ KAŞIK SEVDİKLERİNİZ İÇİN ÇOK ÖZEL BİR HEDİYE ÜRÜNÜMÜZ TEK PARÇA OLUP SATILDIĞINDA REYONUMUZDAN KALKAR;
*GÜMÜŞ MİKROP BARINDIRMAZ BEBEKLERİNİZ YEMEK KAŞIĞI OLARAKTA KULLANABİLİRSİNİZ;
AĞIRLIK : 12 GR
20 CRT KALİNİNGRAD AMBERİ
TOPLAM UZUNLUK :12,5 CM
Türklerin kullanmış oldukları kaşıklar yemiş oldukları yemeklere göre değişmekte, genel olarak kemik ve tahtadan yapılmaktaydı. Ancak Kepçeler, kahve ve muhallebi için kullanılan kaşıkları ise madenden olurdu. Pilav, çorba ya da muhallebi kaşıklarının burun şekilleri yuvarlak, yemek kaşıkları ise sivri olur; kahve kaşıkları genel olarak küçük, çay kaşıkları ise kahve kaşıklarına oranla daha küçük yapılırdı.
Anadolu’da Selçuklular ve özellikle de Osmanlı Devleti dönemlerinde oldukça güzel ve desenli tahta kaşıklar yapılmıştır. Bu dönemlerde , Kastamonu vilayeti ile Konya şehirleri kaşıkçılığın ana üretim merkezi vaziyetindeydi. Bunların haricinde ise İstanbul’da da kaşıkçılık sanatı sürdürülmüş ve kaşıkçı esnafı, tam bir örgütle çalışmıştır. En nadide ve güzel olan kaşıkların İstanbul sanatkarının elinden çıktığı da bir gerçektir.

Kehribar Kaşık

Kehribar Kaşık

Konya kaşıklarının kendine hası bir ünü vardı. Söylentiye göre, Karaman’dan Konya’ya ilim tahsiline gelen öğrenciler boş vakitlerini kaşık yapmakla değerlendirirlerdi. Böylelikle hem dinlenir hem yararlı bir işle meşgul olurlardı. Bunları, pazarlara gönderirler ele geçirdikleri parayla ihtiyaçlarını görürlerdi. Yerli halktan olan öğrenciler de giderek bu sanatı öğrenmişler ve Konya için yerli bir sanat şekline sokmuşlardı. Uzun müddet kaşık yapmaya devam eden Konyalılar 19. asrın ikinci yarısında mallarını Suriye, Mısır, Tunus ve Cezayir’e göndermeye başlamışlardı. Lakin zamanla eski ehemmiyetini kaybetmiş olan tahta kaşıkların son zamanlarda sadece yerel olarak sayıları iyice azalmış olan ustalar tarafından yapılmasına devam edilmektedir. Fabrikasyon olarak yapılan tahta kaşıklar yanında Anadolu’da kimi yerlerde madeni kaşıklar seçenek edilmektedir.

Örf, adet ve ananelerine bağlı Anadolu halkının tahta kaşıkları kullanması boşuna değildir. Tahta Kaşıkların Sapının sıcaktan ısınmaması, ayrıca hafifliği, zerafeti, soğan ve et kavurmalarındaki kullanılış rahatlığı tercihin sebebinin belli başlı olanlarıdır. Zevk ve zerafetin işlendiği Anadolu tahta kaşıkları tereyağının yıkanmasında ve kaplara yerleştirilmesinde yaygın olarak kullanılır.

Artık Tahta kaşıkların önemli bir bölümü günümüzde müzeleri süslemektedir. Bu kaşıklarda dönemin kendine has motiflerine oymacılık ve süsleme sanatlarının güzel örneklerine rastlamak olasıdır.
Koppa (Kepçe) ve Kuzi (Kaşık) Günümüzde de kullanılan odun kepçe (Koppa), kaşıktan biraz daha büyük ve sapı daha uzundur. Sulu yemeklerin karıştırılmasında, dağıtılmasında kullanılır. En makbulü şimşir ağacından yapılandır. Komar odunu, karaağaç ve gürgen ağacından da yapılmaktadır.

Kehribar Taş Kaşık

Kehribar Taş Kaşık

Küçüklerine kaşık denir. Oyma ve süsleme sanatlarının en güzel örneklerini bazı kaşık ve kepçelerde görmek mümkündür. Yukarıda verilen örnekler dışında ilimizde ağaç işleri olarak Ozaşe (Ezmelik), Tepuri (Sofra Sağra, Ekmek Teknesi), Kuli (İskemle), Mangana (Dibektaşı Tokmağı), Delme Kovan (Gunni), Yayık, Kulek, Kot ve Ölçek gibi ürünler de yapılmaktadır. Ahşap oymacılığı Ahşap oymacılığı, tahta levhaları istenilen şekilde kesip oymak şeklinde tanımlanabilir. Oymak tabiri bir yeri oyarak derinleştirmek veya kazımak manasına gelir.
Öteden beri manası karıştırılarak yüzeyi düz bırakılmak suretiyle kesilen şekillere de oyma denilmesi yanlıştır. Fransızca bu işe “de’copaqe” yani etrafını keserek boşaltılmak denir. Türkçe’de oyma denildiği zaman ağaç üzerine kalemle oyularak yapılan kabartılma ve müşebbek işler anlaşılır. Halbuki bir şeyin sathı düz kalmak suretiyle etrafı ve içi kesilerek yapılan şekillere oyma demek manayı karıştırır ve o işin ne tür bir iş olduğunu layıkıyla anlatmaz.
Oymalı bir masa denildiği zaman kabartma tezyinatlı bir masa anlaşılır. Kesmek tabiri ise işi hakkıyla ifade etmez. Bir şeyi ortasından biçmek ve parçalara ayırmaya da kesmek denir. Bu sebeple etrafı ve yalnız şekli kesmek suretiyle yapılan tezyini işlere kesme tabirinin kullanılması münasip olur. İnce tahta işlere sadece kesme oymalı veya mukatta oyma demek lazım gelir. Ormanda büyüyen bir ağacın kesildikten sonra bittiği düşünülen hayatı, yeniden başlar ahşap oymacılığı sanatı ile…

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Parçalara ayrılır, kesilip, biçilir, yeni hayatında, yeni şeklinde yeni görevler üstlenir. İnsanlara beşik olur, kucaklayan koltuk olur, yatak, çerçeve, sandık olur. Son yolculuğunda bile eşlik eder insanoğluna… Ahşap süsleme ve oymacılığı işte bu aşamada ortaya çıkar, bazen iç içe desenler bazen çok sade desenler bazen bir tokmak ve oyma kalemi ile bazen de bir çivi üzerinde iz bırakacak her şey ile yapılabilir. Hayal gücümüzün, fiziki imkan ve kabiliyetlerimizin el verdiği ölçüde kendimizi ifade etmenin, duygularımızı anlatmanın bir yoludur ahşap oymacılığı…

(Bursa ‘du tahtakaşıkçılık ve kaşık oyuttu/kaşıklı oyanlar) Tahtakaşık, çağdaş dönemde gerek mutfak ve sofralarda, gerekse Türkmen folklorunda oyun aracı olarak kullanılmaktadır. Tahtakaşık ve kepçe yapımı Bursa İli’nin Orhaneli, Keleş, İnegöl, İznik ve Ka¬racabey ilçelerinin Türkmen geleneklerini yaşatmakta olan bazı dağ köylerinde bu zanaat dalında babadan oğula el almış bazı ustalar tarafından sürdürülmektedir. Tahtakaşık yapımında sırası ile balta, testere, keser, eğdi (oygukancalı) ve zımpara kullanılır. Kimi zanaat erbabı, yapım öncesinde kartondan kalıp hazırlamakta; kimileri de zımpara yerine cam ve kısa saplı Özel bıçaklar kullanmaktadır. Genellikle şimşir, ayı armudu, gürgen, akağaç, pırnal, kocayemiş (davulgu) ve kestane gibi sert ağaçlardan yapılır.
Koleksiyoncu ve müzeci Hüsnü Züber’in (b. hak.) Bursa İli genelinde 1965 ten itibaren sürdürdüğü araştırmalara göre inegöl İlçesi’ne bağlı Hilmiye, Gedikpınar, Kocakonak, Kocapınar ve Mesruriye; Keleş İlçesi’ne bağlı Kocakovacık, Sorgun ve Alpagut; Büyükorhan İlçesi’ne bağlı Ericek ve Karalar; Karacabey İlçesi’ne bağlı İkizce; İznik İlçesi’ne bağlı Elmalı köylerinde giderek azalan oranda tahta kaşık yapılmaktadır. Öte yandan kaşık yapımında kadın ve çocuklar çalıştırılmazlar.

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Kaşık oyunu/kaşıkla oyun
Hüsnü Züber, Bursa Defterfnm Eylül 2001 tarihli 11. sayısında “Bursa’da Kaşık Oyunu” başlığı altında genel olarak kaşık oyunu ve Bursa yöresinde oynanan kaşık oyunları hakkında şu bilgiyi vermektedir:
“Hiçbir ritm, tempo (ölçülü ses) aracı bulunmadığı zamanlarda insanlar el ve ayaklarını birbirine, yere, ya da vücutlarına vurmakla ve başparmak ile ortaparmağın birbiri üzerinde sıkıca bastırılıp kaydırılmasıyla avuç içinden çıkardıkları sesle oynamışlardır.
Daha sonraları ise oyundaki ritm-tempo gereksinmesini, taş, kemik, tahta, ya da maden parçalarını birbirine vurmakla çıkardıkları seste aramışlardır. Türklerde kaşık oyunu da bunun ürünüdür.
Kehribar Taşı Gümüş Kaşık
Kehribar Taşı Gümüş Kaşık
Keles, İnegöl ve Orhaneli ilçeleri köylerinde kaşık oyunları oynanmaktadır. Keleşs İlçesi’nin Alpagut, Gelemiç, Sorgun ve Belenören köylerinde “Zeytinyağlı yiyemem aman”, ‘Cezayir” türküleriyle sekme ve güvende tarzında, ya da 9/8 aksak ölçülü kaşık oyunları oynanır. Anadolu’nun birçok yöresinde de oynanan Cezayir oyunları içinde yer alan en güzel ve en duygulusu Keles’te oynananıdır. Erkekler erkek topluluklarında, kadınlar ise kadınlar arasında, iki ya da ikinin katlan biçiminde oynarlar. Eskiden köy düğünlerinde tek davul ya da dümbelek (dümbek) ve iki zurna ile oynanan kaşık oyunları, bugün keman, klarnet gibi incesazlar ya da bağlama takımı eşliğinde yürütülür.
Kehribar arzusu yeni bir şey değildir. Taş Çağı’na uzanan kehribar eserler şimdi, Almanya ve Danimarka nedir bulunmuştur.“Taş Devri
adamın doğaüstü özelliklere sahip sarı aşılanmış ve aşınma ve ibadet için kullanılan,” Sayın Federman diyor. “kehribar diğerleri arasında, Asurlular, Mısırlılar, Etrüskler, Fenikeliler ve Yunanlılar. Tamamen Taş Devri beri rağbet dışarı gitti asla, büyük bir değer ve önem kazandı. 1895 ve 1900 yılları arasında, Baltık kehribar bir milyon kilogram için üretildi takı. ”

Kehribar Taşlı Gümüş Kaşık

Kehribar Taşlı Gümüş Kaşık

kehribar kaynağını çevreleyen çeşitli efsaneler vardır. Ovid Phaethon, Helios, güneşin oğlu, ona bir gün için göklerin boyunca güneşin arabasını sürmek için izin babasını ikna zaman, o kavurucu, yeryüzüne çok yakın erred yazdı. Dünyayı kurtarmak için, Zeus yıldırım ile Phaethon vurdu ve o gökten dalan, öldü. Annesi ve kız kardeşi kendi keder ağaçların dönüştü ama yine de onu yas tuttu. Güneş tarafından kurutulur Onların gözyaşları, kehribar vardır.
Yunanlılar, belki de bu hikâyenin, güneş yapımı, ‘elektron’ kehribar denilen, ya da belki bir bez ile ovuşturdu ve küçük partiküllerin çekebilecek zaman elektrik yüklü hale çünkü. Küpe ve sarı boncuk bir kolye – – Homer kehribar takı söz Odyssey bir soylu hediye olarak.
Başka antik yazar, Nicias, kehribar suyu veya denizde pıhtılaşmış batan güneşin özü ve kıyıya cast söyledi.
Romalılar fethetmek ve kehribar üreten alanları kontrol etmek için ordular gönderdi. İmparator Nero kehribar büyük bir usta oldu. Yaptığı süre boyunca, Romalı tarihçi Pliny göre, bir kehribar heykelcik fiyatı ne kadar küçük, sağlıklı bir köle fiyatını aştı.
Onlar ‘bernstein’ denilen, ya da ‘taş yakmak’, böylece eski Almanlar, tütsü olarak kehribar yandı. Şeffaf, renksiz kehribar pürüzsüz ipeksi bir his nedeniyle Ortaçağ’da tespih boncuk için en iyi malzeme olarak kabul edildi. Şövalyeler belirli siparişler ticaretini kontrol ve ham kehribar izinsiz bulundurma yılı 1400 Avrupa’da çoğu yasadışı oldu.

Kehribar Taşı Gümüş Kaşık

Kehribar Taşı Gümüş Kaşık

Ne sırları tutun kehribar olabilir?
Yani bir sivrisinek gerçekten dinozor DNA ihtiva kehribar içinde sıkışıp olabilir? Çoğu kehribar sadece en az 25 milyon ila 50 doğum günü vardı sahip, yeterince yaşlı değil. Dinozorların Kretase dönemi sonunda 65 milyon yıl önce öldü. Jurassic dönemi 144 milyon yıl önceydi. Ama 1994 yılında, San Luis Obispo, bir moleküler biyolog, at California Polytechnic State Üniversitesi’nden Dr Raul Cano kendisinin ve arkadaşlarının 135 milyon yıl kehribar 120 sıkışıp bir böceği DNA ayıklanır ettiğini İngiliz dergisi ‘Nature’ bildirildi önce, dinozorlar gerçekten yaptım dünyayı dolaşmak.
Alt Kretase dönemi oldu kehribar,, termitler, güveler, tırtıllar, örümcekler, Yalancı ve tatarcık dahil 700 böcek içeren kehribar parçaları bir koleksiyona sahiptir Aftim Acra, güneyden Beyrut Lübnan dağlarında mayınlı edildi hangi yapmak, her şeyden önce, kendi konağın kan emmek.
kehribar fosil ağaç reçinesi, tipik bir taş mineral yapılan organik bir malzemedir, bir taş değil. Organik canlıların kökeni bulunması anlamına gelir. Bu reçine damladı ve antik ormanın ağaçları oozed. kehribar hidrokarbonlar, süksinik asit, reçineler ve yağlar dahil olmak üzere, organik bileşikler, amorf bir karışımıdır. Amorf hiçbir kristal yapıya sahip olduğu anlamına gelir. Bu takı ve diğer süs makaleleri yapmak için kullanılan sert kahverengi-sarımsı bir maddedir.

KEHRİBAR GÜMÜŞ KAŞIK

ÖZEL ÜRÜNLER
Kehribar Gümüş Kaşık
Fiyatı      :      SATILDI TL
Ürünün Özellikleri
  • 12.5 CM
  • 13.48 GR
  • 925 AYAR GÜMÜŞ EL İŞÇİLİĞİ
  • AYNI GÜN KARGO
  • EŞİ YOK
  • KDV DAHİL
  • KOLEKSİYONLUK
  • ÖZEL KUTUSUNDA
  • RUSYA/KALİNİNGRAD
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

KEHRİBAR GÜMÜŞ KAŞIK

Kehribar Kaşık Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır. Kaşığın Latince ve

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Yunanca’ daki karşılığı “spiralşekilli sümüklüböceği kabuğu” anlamına gelen “cochlea” kelimesinden türetilmiştir. Günümüzdeki formunu ise MS I. Yüzyılda Romalılar vermiştir. Kaşık, sofrada yemek yeme işlemi için kullanılan bir mutfak eşyasıdır. Biçim olarak Yarım küremsi olan şekliyle, temel olarak sulu tüketilmesi gereken yemekleri ağıza götürmekte kullanılır.
İnsanlar tarafından tarihin oldukça eski dönemlerinden bu yana beri kullanılmaktadır. Yapılan kazılarda en eskilerinin Mısır’da olduğu anlaşılmıştır. Bunlardan mabetlerde kullanılanlar, en sanatkarane yapılanlarıdır. Roma ve Bizanslılar tarafından da kullanıldığı bilinen kaşıklar muhite ve vakte göre çeşitli olabilmektedir. Araştırmalarda ilk kaşıkların pişmiş topraktan, daha sonraları ise şimşir gibi sağlam ağaçlardan yapıldıkları görülmüştür. Giderek madenlerden yapılan kaşıkların, en değerlileri gümüş ve altın olanlarıdır.

OTANTİK TAŞ FARKI İLE 925 AYAR GÜMÜŞ EL İŞÇİLİĞİ 20CRT VVS KALİTE KEHRİBAR İLE SÜSLENMİŞ OTANTİK TAŞ ÖZEL TASARIM GÜMÜŞ KAŞIK SEVDİKLERİNİZ İÇİN ÇOK ÖZEL BİR HEDİYE ÜRÜNÜMÜZ TEK PARÇA OLUP SATILDIĞINDA REYONUMUZDAN KALKAR;
*GÜMÜŞ MİKROP BARINDIRMAZ BEBEKLERİNİZ YEMEK KAŞIĞI OLARAKTA KULLANABİLİRSİNİZ;
AĞIRLIK : 12 GR
20 CRT KALİNİNGRAD AMBERİ
TOPLAM UZUNLUK :12,5 CM
Türklerin kullanmış oldukları kaşıklar yemiş oldukları yemeklere göre değişmekte, genel olarak kemik ve tahtadan yapılmaktaydı. Ancak Kepçeler, kahve ve muhallebi için kullanılan kaşıkları ise madenden olurdu. Pilav, çorba ya da muhallebi kaşıklarının burun şekilleri yuvarlak, yemek kaşıkları ise sivri olur; kahve kaşıkları genel olarak küçük, çay kaşıkları ise kahve kaşıklarına oranla daha küçük yapılırdı.
Anadolu’da Selçuklular ve özellikle de Osmanlı Devleti dönemlerinde oldukça güzel ve desenli tahta kaşıklar yapılmıştır. Bu dönemlerde , Kastamonu vilayeti ile Konya şehirleri kaşıkçılığın ana üretim merkezi vaziyetindeydi. Bunların haricinde ise İstanbul’da da kaşıkçılık sanatı sürdürülmüş ve kaşıkçı esnafı, tam bir örgütle çalışmıştır. En nadide ve güzel olan kaşıkların İstanbul sanatkarının elinden çıktığı da bir gerçektir.

Kehribar Kaşık

Kehribar Kaşık

Konya kaşıklarının kendine hası bir ünü vardı. Söylentiye göre, Karaman’dan Konya’ya ilim tahsiline gelen öğrenciler boş vakitlerini kaşık yapmakla değerlendirirlerdi. Böylelikle hem dinlenir hem yararlı bir işle meşgul olurlardı. Bunları, pazarlara gönderirler ele geçirdikleri parayla ihtiyaçlarını görürlerdi. Yerli halktan olan öğrenciler de giderek bu sanatı öğrenmişler ve Konya için yerli bir sanat şekline sokmuşlardı. Uzun müddet kaşık yapmaya devam eden Konyalılar 19. asrın ikinci yarısında mallarını Suriye, Mısır, Tunus ve Cezayir’e göndermeye başlamışlardı. Lakin zamanla eski ehemmiyetini kaybetmiş olan tahta kaşıkların son zamanlarda sadece yerel olarak sayıları iyice azalmış olan ustalar tarafından yapılmasına devam edilmektedir. Fabrikasyon olarak yapılan tahta kaşıklar yanında Anadolu’da kimi yerlerde madeni kaşıklar seçenek edilmektedir.

Örf, adet ve ananelerine bağlı Anadolu halkının tahta kaşıkları kullanması boşuna değildir. Tahta Kaşıkların Sapının sıcaktan ısınmaması, ayrıca hafifliği, zerafeti, soğan ve et kavurmalarındaki kullanılış rahatlığı tercihin sebebinin belli başlı olanlarıdır. Zevk ve zerafetin işlendiği Anadolu tahta kaşıkları tereyağının yıkanmasında ve kaplara yerleştirilmesinde yaygın olarak kullanılır.

Artık Tahta kaşıkların önemli bir bölümü günümüzde müzeleri süslemektedir. Bu kaşıklarda dönemin kendine has motiflerine oymacılık ve süsleme sanatlarının güzel örneklerine rastlamak olasıdır.
Koppa (Kepçe) ve Kuzi (Kaşık) Günümüzde de kullanılan odun kepçe (Koppa), kaşıktan biraz daha büyük ve sapı daha uzundur. Sulu yemeklerin karıştırılmasında, dağıtılmasında kullanılır. En makbulü şimşir ağacından yapılandır. Komar odunu, karaağaç ve gürgen ağacından da yapılmaktadır.

Kehribar Taş Kaşık

Kehribar Taş Kaşık

Küçüklerine kaşık denir. Oyma ve süsleme sanatlarının en güzel örneklerini bazı kaşık ve kepçelerde görmek mümkündür. Yukarıda verilen örnekler dışında ilimizde ağaç işleri olarak Ozaşe (Ezmelik), Tepuri (Sofra Sağra, Ekmek Teknesi), Kuli (İskemle), Mangana (Dibektaşı Tokmağı), Delme Kovan (Gunni), Yayık, Kulek, Kot ve Ölçek gibi ürünler de yapılmaktadır. Ahşap oymacılığı Ahşap oymacılığı, tahta levhaları istenilen şekilde kesip oymak şeklinde tanımlanabilir. Oymak tabiri bir yeri oyarak derinleştirmek veya kazımak manasına gelir.
Öteden beri manası karıştırılarak yüzeyi düz bırakılmak suretiyle kesilen şekillere de oyma denilmesi yanlıştır. Fransızca bu işe “de’copaqe” yani etrafını keserek boşaltılmak denir. Türkçe’de oyma denildiği zaman ağaç üzerine kalemle oyularak yapılan kabartılma ve müşebbek işler anlaşılır. Halbuki bir şeyin sathı düz kalmak suretiyle etrafı ve içi kesilerek yapılan şekillere oyma demek manayı karıştırır ve o işin ne tür bir iş olduğunu layıkıyla anlatmaz.
Oymalı bir masa denildiği zaman kabartma tezyinatlı bir masa anlaşılır. Kesmek tabiri ise işi hakkıyla ifade etmez. Bir şeyi ortasından biçmek ve parçalara ayırmaya da kesmek denir. Bu sebeple etrafı ve yalnız şekli kesmek suretiyle yapılan tezyini işlere kesme tabirinin kullanılması münasip olur. İnce tahta işlere sadece kesme oymalı veya mukatta oyma demek lazım gelir. Ormanda büyüyen bir ağacın kesildikten sonra bittiği düşünülen hayatı, yeniden başlar ahşap oymacılığı sanatı ile…

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Parçalara ayrılır, kesilip, biçilir, yeni hayatında, yeni şeklinde yeni görevler üstlenir. İnsanlara beşik olur, kucaklayan koltuk olur, yatak, çerçeve, sandık olur. Son yolculuğunda bile eşlik eder insanoğluna… Ahşap süsleme ve oymacılığı işte bu aşamada ortaya çıkar, bazen iç içe desenler bazen çok sade desenler bazen bir tokmak ve oyma kalemi ile bazen de bir çivi üzerinde iz bırakacak her şey ile yapılabilir. Hayal gücümüzün, fiziki imkan ve kabiliyetlerimizin el verdiği ölçüde kendimizi ifade etmenin, duygularımızı anlatmanın bir yoludur ahşap oymacılığı…

(Bursa ‘du tahtakaşıkçılık ve kaşık oyuttu/kaşıklı oyanlar) Tahtakaşık, çağdaş dönemde gerek mutfak ve sofralarda, gerekse Türkmen folklorunda oyun aracı olarak kullanılmaktadır. Tahtakaşık ve kepçe yapımı Bursa İli’nin Orhaneli, Keleş, İnegöl, İznik ve Ka¬racabey ilçelerinin Türkmen geleneklerini yaşatmakta olan bazı dağ köylerinde bu zanaat dalında babadan oğula el almış bazı ustalar tarafından sürdürülmektedir. Tahtakaşık yapımında sırası ile balta, testere, keser, eğdi (oygukancalı) ve zımpara kullanılır. Kimi zanaat erbabı, yapım öncesinde kartondan kalıp hazırlamakta; kimileri de zımpara yerine cam ve kısa saplı Özel bıçaklar kullanmaktadır. Genellikle şimşir, ayı armudu, gürgen, akağaç, pırnal, kocayemiş (davulgu) ve kestane gibi sert ağaçlardan yapılır.
Koleksiyoncu ve müzeci Hüsnü Züber’in (b. hak.) Bursa İli genelinde 1965 ten itibaren sürdürdüğü araştırmalara göre inegöl İlçesi’ne bağlı Hilmiye, Gedikpınar, Kocakonak, Kocapınar ve Mesruriye; Keleş İlçesi’ne bağlı Kocakovacık, Sorgun ve Alpagut; Büyükorhan İlçesi’ne bağlı Ericek ve Karalar; Karacabey İlçesi’ne bağlı İkizce; İznik İlçesi’ne bağlı Elmalı köylerinde giderek azalan oranda tahta kaşık yapılmaktadır. Öte yandan kaşık yapımında kadın ve çocuklar çalıştırılmazlar.

Kehribar Gümüş Kaşık

Kehribar Gümüş Kaşık

Kaşık oyunu/kaşıkla oyun
Hüsnü Züber, Bursa Defterfnm Eylül 2001 tarihli 11. sayısında “Bursa’da Kaşık Oyunu” başlığı altında genel olarak kaşık oyunu ve Bursa yöresinde oynanan kaşık oyunları hakkında şu bilgiyi vermektedir:
“Hiçbir ritm, tempo (ölçülü ses) aracı bulunmadığı zamanlarda insanlar el ve ayaklarını birbirine, yere, ya da vücutlarına vurmakla ve başparmak ile ortaparmağın birbiri üzerinde sıkıca bastırılıp kaydırılmasıyla avuç içinden çıkardıkları sesle oynamışlardır.
Daha sonraları ise oyundaki ritm-tempo gereksinmesini, taş, kemik, tahta, ya da maden parçalarını birbirine vurmakla çıkardıkları seste aramışlardır. Türklerde kaşık oyunu da bunun ürünüdür.
Kehribar Taşı Gümüş Kaşık
Kehribar Taşı Gümüş Kaşık
Keles, İnegöl ve Orhaneli ilçeleri köylerinde kaşık oyunları oynanmaktadır. Keleşs İlçesi’nin Alpagut, Gelemiç, Sorgun ve Belenören köylerinde “Zeytinyağlı yiyemem aman”, ‘Cezayir” türküleriyle sekme ve güvende tarzında, ya da 9/8 aksak ölçülü kaşık oyunları oynanır. Anadolu’nun birçok yöresinde de oynanan Cezayir oyunları içinde yer alan en güzel ve en duygulusu Keles’te oynananıdır. Erkekler erkek topluluklarında, kadınlar ise kadınlar arasında, iki ya da ikinin katlan biçiminde oynarlar. Eskiden köy düğünlerinde tek davul ya da dümbelek (dümbek) ve iki zurna ile oynanan kaşık oyunları, bugün keman, klarnet gibi incesazlar ya da bağlama takımı eşliğinde yürütülür.
Kehribar arzusu yeni bir şey değildir. Taş Çağı’na uzanan kehribar eserler şimdi, Almanya ve Danimarka nedir bulunmuştur.“Taş Devri
adamın doğaüstü özelliklere sahip sarı aşılanmış ve aşınma ve ibadet için kullanılan,” Sayın Federman diyor. “kehribar diğerleri arasında, Asurlular, Mısırlılar, Etrüskler, Fenikeliler ve Yunanlılar. Tamamen Taş Devri beri rağbet dışarı gitti asla, büyük bir değer ve önem kazandı. 1895 ve 1900 yılları arasında, Baltık kehribar bir milyon kilogram için üretildi takı. ”

Kehribar Taşlı Gümüş Kaşık

Kehribar Taşlı Gümüş Kaşık

kehribar kaynağını çevreleyen çeşitli efsaneler vardır. Ovid Phaethon, Helios, güneşin oğlu, ona bir gün için göklerin boyunca güneşin arabasını sürmek için izin babasını ikna zaman, o kavurucu, yeryüzüne çok yakın erred yazdı. Dünyayı kurtarmak için, Zeus yıldırım ile Phaethon vurdu ve o gökten dalan, öldü. Annesi ve kız kardeşi kendi keder ağaçların dönüştü ama yine de onu yas tuttu. Güneş tarafından kurutulur Onların gözyaşları, kehribar vardır.
Yunanlılar, belki de bu hikâyenin, güneş yapımı, ‘elektron’ kehribar denilen, ya da belki bir bez ile ovuşturdu ve küçük partiküllerin çekebilecek zaman elektrik yüklü hale çünkü. Küpe ve sarı boncuk bir kolye – – Homer kehribar takı söz Odyssey bir soylu hediye olarak.
Başka antik yazar, Nicias, kehribar suyu veya denizde pıhtılaşmış batan güneşin özü ve kıyıya cast söyledi.
Romalılar fethetmek ve kehribar üreten alanları kontrol etmek için ordular gönderdi. İmparator Nero kehribar büyük bir usta oldu. Yaptığı süre boyunca, Romalı tarihçi Pliny göre, bir kehribar heykelcik fiyatı ne kadar küçük, sağlıklı bir köle fiyatını aştı.
Onlar ‘bernstein’ denilen, ya da ‘taş yakmak’, böylece eski Almanlar, tütsü olarak kehribar yandı. Şeffaf, renksiz kehribar pürüzsüz ipeksi bir his nedeniyle Ortaçağ’da tespih boncuk için en iyi malzeme olarak kabul edildi. Şövalyeler belirli siparişler ticaretini kontrol ve ham kehribar izinsiz bulundurma yılı 1400 Avrupa’da çoğu yasadışı oldu.

Kehribar Taşı Gümüş Kaşık

Kehribar Taşı Gümüş Kaşık

Ne sırları tutun kehribar olabilir?
Yani bir sivrisinek gerçekten dinozor DNA ihtiva kehribar içinde sıkışıp olabilir? Çoğu kehribar sadece en az 25 milyon ila 50 doğum günü vardı sahip, yeterince yaşlı değil. Dinozorların Kretase dönemi sonunda 65 milyon yıl önce öldü. Jurassic dönemi 144 milyon yıl önceydi. Ama 1994 yılında, San Luis Obispo, bir moleküler biyolog, at California Polytechnic State Üniversitesi’nden Dr Raul Cano kendisinin ve arkadaşlarının 135 milyon yıl kehribar 120 sıkışıp bir böceği DNA ayıklanır ettiğini İngiliz dergisi ‘Nature’ bildirildi önce, dinozorlar gerçekten yaptım dünyayı dolaşmak.
Alt Kretase dönemi oldu kehribar,, termitler, güveler, tırtıllar, örümcekler, Yalancı ve tatarcık dahil 700 böcek içeren kehribar parçaları bir koleksiyona sahiptir Aftim Acra, güneyden Beyrut Lübnan dağlarında mayınlı edildi hangi yapmak, her şeyden önce, kendi konağın kan emmek.
kehribar fosil ağaç reçinesi, tipik bir taş mineral yapılan organik bir malzemedir, bir taş değil. Organik canlıların kökeni bulunması anlamına gelir. Bu reçine damladı ve antik ormanın ağaçları oozed. kehribar hidrokarbonlar, süksinik asit, reçineler ve yağlar dahil olmak üzere, organik bileşikler, amorf bir karışımıdır. Amorf hiçbir kristal yapıya sahip olduğu anlamına gelir. Bu takı ve diğer süs makaleleri yapmak için kullanılan sert kahverengi-sarımsı bir maddedir.