OTANT�K TA�

Kösem Sultan Takıları

V MAKALELER
Kösem Sultan Takıları
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • Kösem Sultan Takıları
  • MAKALE

Kösem Sultan Takılar

Kösem Sultan Takıları

Kösem Sultan Takıları’a saray kaideleri öğretilir. Onun bu kurallar içinde en çok önem verdiği konu istikbalinin açılabilmesi için bir erkek çocuk doğurması gerektiğidir. Ne yazık ki Mahfiruz Haseki Sultan’ın ondan önce Osman adında bir çocuğu olur. Onun doğumuyla da Kösem Sultan Takıları, valide sultan olma şansını kaybetmiştir.
1. Ahmet bir gün babası gibi gördüğü Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesine gider. Yanında da Kösem Sultan Takıları vardır. Kösem Sultan Takıları tekkede denizde boğulduğunu zannettiği Yeniçeri Ali’yle karşılaşır. Kendisini tanıyan, geçmişini bilen biridir. Yeniçeri Ali o günden sonra yalnızca Afro için yaşamaya ve onun uğrunda ölmeye karar verir. Bu karşılaşmadan Afro ise hiç etkilenmemiştir. Çünkü o artık bir sultan olmuştur ve Sultan Ahmet’i çok sevmektedir. Kösem için Ali eski bir aşktan ibarettir ve geçmişte kalmıştır. Ama Ali için Kösem, ömrünü adadığı vazgeçilmez biri olmuştur.

Sultan Ahmet’in kısa bir süre sonra ölümü Haseki Kösem Sultan Takıları’ı perişan eder. Tahta, kardeşi Mustafa geçer. Bu durumda Kösem de Eski Saray’a gönderilir. Sultan Mustafa’nın padişahlığı ancak üç ay sürer ve yerine ikinci Osman padişah olur. Kösem Sultan Takıları Osman’ı çok sever. Sultan Osman da Kösem Sultan Takıları’ı annesi Mahfiruz Haseki’den bile çok sever, onu Eski Saray’da hoş tutmaya çalışır. Ancak o da yeniçerilerin ayaklanması sonucu öldürülünce Kösem Sultan Takıları’a saray kapıları yeniden açılır. Bu kez sarayın en kudretli ve kuvvetli kadını olarak geri dönmüştür. Oğlu Murat, henüz bir çocuktur. Kendi başına kararlar alması, devleti idare edebilmesi imkânsızdır. Kösem Sultan Takıları bunu bir fırsat bilip oğlunu yönetmek için planlar üretmeye ve

uygulamaya başlar. Oğluna kendi sözünün dışına çıkmaması için sürekli telkinlerde bulunur. Nitekim öyle de olur. Sultan Murat annesinin sözünün dışına çıkmaz. Onun isteğiyle sadrazamlar, harem ağaları azledilir, onun emriyle ülkeler fethedilir. Bu durum saraydaki bazı kimselerin Kösem Sultan Takıları’a karışı birleşmesine neden olur. Kösem bundan sonra kendi nüfuzunu korumak için türlü entrikalara girişir. Bu konuda ona, varlığını bilmediği biri yardım etmektedir. O kişi, aleyhinde yapılan bütün oyunlardan kendisini haberdar eder. Kösem Sultan Takıları düzenlenen komploları kendisine açıkça yazan kişinin yeniçeri Ali olduğunu bilmez ve aklına da getirmez.
Bir gün İstanbul’da çok büyük bir yangın olur. Birçok insan evsiz barksız kalır. Halk zaten sevmediği padişah hakkında dedikodular yaymaya başlar. Padişahı uğursuz ilan ederler. Yangının çıkışını, onun gece gündüz sarhoş gezmesine binaen Allah’ın bir cezası olarak değerlendirirler. Sultan dördüncü Murat bu müşkül durumdan kurtulabilmek için Valide Kösem Sultan Takıları’a sığınır. Kösem Sultan Takıları yangının sigara yüzünden çıktığını ve sigaranın yasaklanması gerektiğini söyleyince tez zamanda tütün tüketimi yasaklanır. Ardından yine Kösem Sultan Takıları’ın isteğiyle içki de yasaklanır. Ancak Sultan Murat yine aleyhinde yapılan konuşmaların önüne geçemez. Kösem Sultan Takıları’ın tavsiyesi üzerine yatsıdan sonra sokağa çıkılması, üç kişinin bir araya gelip devlet sohbeti yapması yasaklanır. Çeşitli sebeplerle bu yasaklara uymayan masum insanların kanına girilir.

Kösem Sultan Hayatı

Kösem Sultan Takıları

Kösem Sultan Takıları

Saltanat hırsı öylesine sarar ki Kösem’i, istikbali için tehlike oluşturan iki şehzadeyi de ölüme mahkûm eder. Çünkü oğlu Sultan Murat öldüğü takdirde Eski Saray’a gideceğini düşünmek bile onu kahreder. Oğluna Şehzade Bayezid ve Süleyman’ın ölmeleri gerektiğini aşılar. Sultan Murat iki şehzadeye de, validesinin sözleri karşılığında hiç acımadan kıyar.
Sultan Murat bir süre sonra annesinin sözünü dinlememeye, ondan bağımsız olarak iş yapmaya başlar. Kösem Sultan Takıları’ın en sadık adamı Bosna valisi Abaza Mehmet Paşa’yı, validesini hiç kaile almadan öldürtür. Kösem Sultan Takıları oğlunun, hem kendi canına hem de oğulları Kasım ile İbrahim’in canına bir şey yapmasından korkar. Saray içinde birbirlerini çok az görmeye başlarlar. Anne ile oğlun arası iyice açılmıştır. Aralarındaki bu soğukluk, Sultan Murat’ın Şehzade Kasım’ı öldürmesi ile düşmanlığa dönüşür. Ana oğul soğuk savaş halindedirler.
Sultan Murat aniden rahatsızlanır ve kısa süre sonra ölür. Yerine kardeşi İbrahim geçer. İbrahim, Kasım’ın ölümüne tanık olduktan sonra yıllarca kendine gelememiş ve hücresine yaklaşan her ayak sesinde kendisini öldürmeye geldiklerini düşünerek ruhsal bunalıma girmiştir. Bu nedenle padişah olduğuna inanması ancak valide sultanın ısrarlarıyla olmuştur.
Kösem Sultan Takıları padişah olduktan sonra, İbrahim’i de avucu içine alır. Sultan İbrahim her ne kadar annesini devlet işlerinden uzak tutmaya çalışmışsa da Kösem Sultan Takıları el altından, sinsice her şeye müdahale etmeye devam eder.
Sultan İbrahim, yarı ömrünü ölüm korkusuyla geçirdiği için padişahlığında, iç sıkıntıları bir türlü geçmek bilmez. Hiçbir doktor onun sıkıntılarına çare olamayınca Safranbolulu Hoca’yı çağırırlar. Padişahın sıkıntılarını gideren bu hoca, padişah tarafından yüksek mevkilere getirilir ve “Cinci Hoca” diye anılmaya başlar. Kısa sürede Cinci Hoca’nın gözü açılır. Rüşvet almaya ve hazinesini doldurmaya başlar. Kendisine bir saray yaptırır. Tüm bunlar padişahın kulağına gitse bile bir ceza almadan kalır.
Padişahın ruhu ve bedeni huzur içindedir artık. Üstelik Turhan Haseki Sultan’dan Şehzade Mehmet doğmuştur. Osmanlı soyunu devam ettirebilmiştir.
Valide Kösem Sultan Takıları ile Turhan Sultan çok iyi geçinirler. Valide Sultan torunu Mehmet’i çok sever. Ama bu sevgi ve ilgi, elbette ki gelecek kaygısı nedeniyledir. Torununun saf bir annesi vardır. Çocuğunun ona neler getirebileceğinden habersizdir. Zeki Kösem de bu yüzden şehzade Mehmet’i bir an olsun yalnız bırakmaz. Devamlı onun eğitimiyle meşgul olur. Ona padişah olduğunda da yanında olacağını telkin eder. Gün gelip torunu padişah olduğunda onun yanında kalabilmek için her çareye başvurur.
“- Söyle bakayım benim canım Şehzadem… padişah olursan beni ne yapacaksın?
-Padişah olursam seni koca nine sultan yapacağım!..
-Ya ananı ne yapacaksın?
Şehzade, çocuk riyâkarlığıyla:
-Sana cariye yapacağım…”217 şeklindeki konuşmalarla küçük yaşta ona kendini kabullendirmeye çalışır.

Kösem Sultan Takıları‘ın torunuyla bu kadar çok ilgilenmesi, onu eğitmesi karşı tarafın dikkatini çeker ve padişaha bu durumu farklı şekilde yansıtırlar. Saraydaki ve sokaktaki insanların dilinde Kösem Sultan Takıları’ın tahtta gözü olduğu dedikodusu gezmeye başlar. Padişah bu dedikodulara inanır ve sonunda valide sultanın, sarayın dışındaki bahçesine götürülmesini ve orada duayla meşgul olmasını emreder. Kösem Sultan Takıları saraydan ayrıldığında torunu Şehzade Mehmet’in başına bir iş gelmesinden çok korkar. Tabii bu korkusunun altında Şehzade Mehmet vasıtasıyla kendisinin sahip olacağı Osmanlı tahtından mahrum kalmak düşüncesi de yatar. İçinde bu korkularla birlikte Topkapı Sarayı’nın dışındaki bahçesine gider. Kösem Sultan Takıları’ın bahçesiyle ilgilenen bahçıvan Yeniçeri Ali’dir. Kösem Ali’yi görünce, Ali’nin kendisine duyduğu sadakati ve sevgiyi anlar. Onu bahçede işlerine bakan en üst mevkie getirir. Ali, artık aleni bir şekilde Kösem Sultan Takıları’ın yardımcısı olmuştur. Kösem Sultan Takıları’ın saray içinde ve dışında gözü kulağı olmuştur.
Bir müddet sonra yeniçerilerin isteğiyle Kösem Sultan Takıları saray geri gelir. Valide sultanın saraya ihtişamlı bir şekilde dönüşü Sultan İbrahim’i korkutur. Çünkü valide sultan arkasına yeniçerilerin ve halkın da desteğini almıştır. Bu da yakında olabilecek bir padişah değişikliğinin habercisi gibidir. Gerçekten de Sultan İbrahim’in korktuğu başına gelir. Kösem Sultan Takıları etrafına topladığı saray erkânı ve ordu ile birlikte padişahı tahttan indirip Şehzade Mehmet’i tahta çıkarmaya karar verir. Sultan İbrahim’in saray dışında olduğu bir gün yedi yaşındaki Şehzade Mehmet, Kösem Sultan Takıları’ın himayesinde tahta oturtulur. Sultan İbrahim buna direnirse de, yanında ona destek olacak kimse kalmadığı için önce zindana atılmaktan sonra da boğulmaktan kendini kurtaramaz.

Kösem Sultan Takıları

V MAKALELER
Kösem Sultan Takıları
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • Kösem Sultan Takıları
  • MAKALE
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Kösem Sultan Takılar

Kösem Sultan Takıları

Kösem Sultan Takıları’a saray kaideleri öğretilir. Onun bu kurallar içinde en çok önem verdiği konu istikbalinin açılabilmesi için bir erkek çocuk doğurması gerektiğidir. Ne yazık ki Mahfiruz Haseki Sultan’ın ondan önce Osman adında bir çocuğu olur. Onun doğumuyla da Kösem Sultan Takıları, valide sultan olma şansını kaybetmiştir.
1. Ahmet bir gün babası gibi gördüğü Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesine gider. Yanında da Kösem Sultan Takıları vardır. Kösem Sultan Takıları tekkede denizde boğulduğunu zannettiği Yeniçeri Ali’yle karşılaşır. Kendisini tanıyan, geçmişini bilen biridir. Yeniçeri Ali o günden sonra yalnızca Afro için yaşamaya ve onun uğrunda ölmeye karar verir. Bu karşılaşmadan Afro ise hiç etkilenmemiştir. Çünkü o artık bir sultan olmuştur ve Sultan Ahmet’i çok sevmektedir. Kösem için Ali eski bir aşktan ibarettir ve geçmişte kalmıştır. Ama Ali için Kösem, ömrünü adadığı vazgeçilmez biri olmuştur.

Sultan Ahmet’in kısa bir süre sonra ölümü Haseki Kösem Sultan Takıları’ı perişan eder. Tahta, kardeşi Mustafa geçer. Bu durumda Kösem de Eski Saray’a gönderilir. Sultan Mustafa’nın padişahlığı ancak üç ay sürer ve yerine ikinci Osman padişah olur. Kösem Sultan Takıları Osman’ı çok sever. Sultan Osman da Kösem Sultan Takıları’ı annesi Mahfiruz Haseki’den bile çok sever, onu Eski Saray’da hoş tutmaya çalışır. Ancak o da yeniçerilerin ayaklanması sonucu öldürülünce Kösem Sultan Takıları’a saray kapıları yeniden açılır. Bu kez sarayın en kudretli ve kuvvetli kadını olarak geri dönmüştür. Oğlu Murat, henüz bir çocuktur. Kendi başına kararlar alması, devleti idare edebilmesi imkânsızdır. Kösem Sultan Takıları bunu bir fırsat bilip oğlunu yönetmek için planlar üretmeye ve

uygulamaya başlar. Oğluna kendi sözünün dışına çıkmaması için sürekli telkinlerde bulunur. Nitekim öyle de olur. Sultan Murat annesinin sözünün dışına çıkmaz. Onun isteğiyle sadrazamlar, harem ağaları azledilir, onun emriyle ülkeler fethedilir. Bu durum saraydaki bazı kimselerin Kösem Sultan Takıları’a karışı birleşmesine neden olur. Kösem bundan sonra kendi nüfuzunu korumak için türlü entrikalara girişir. Bu konuda ona, varlığını bilmediği biri yardım etmektedir. O kişi, aleyhinde yapılan bütün oyunlardan kendisini haberdar eder. Kösem Sultan Takıları düzenlenen komploları kendisine açıkça yazan kişinin yeniçeri Ali olduğunu bilmez ve aklına da getirmez.
Bir gün İstanbul’da çok büyük bir yangın olur. Birçok insan evsiz barksız kalır. Halk zaten sevmediği padişah hakkında dedikodular yaymaya başlar. Padişahı uğursuz ilan ederler. Yangının çıkışını, onun gece gündüz sarhoş gezmesine binaen Allah’ın bir cezası olarak değerlendirirler. Sultan dördüncü Murat bu müşkül durumdan kurtulabilmek için Valide Kösem Sultan Takıları’a sığınır. Kösem Sultan Takıları yangının sigara yüzünden çıktığını ve sigaranın yasaklanması gerektiğini söyleyince tez zamanda tütün tüketimi yasaklanır. Ardından yine Kösem Sultan Takıları’ın isteğiyle içki de yasaklanır. Ancak Sultan Murat yine aleyhinde yapılan konuşmaların önüne geçemez. Kösem Sultan Takıları’ın tavsiyesi üzerine yatsıdan sonra sokağa çıkılması, üç kişinin bir araya gelip devlet sohbeti yapması yasaklanır. Çeşitli sebeplerle bu yasaklara uymayan masum insanların kanına girilir.

Kösem Sultan Hayatı

Kösem Sultan Takıları

Kösem Sultan Takıları

Saltanat hırsı öylesine sarar ki Kösem’i, istikbali için tehlike oluşturan iki şehzadeyi de ölüme mahkûm eder. Çünkü oğlu Sultan Murat öldüğü takdirde Eski Saray’a gideceğini düşünmek bile onu kahreder. Oğluna Şehzade Bayezid ve Süleyman’ın ölmeleri gerektiğini aşılar. Sultan Murat iki şehzadeye de, validesinin sözleri karşılığında hiç acımadan kıyar.
Sultan Murat bir süre sonra annesinin sözünü dinlememeye, ondan bağımsız olarak iş yapmaya başlar. Kösem Sultan Takıları’ın en sadık adamı Bosna valisi Abaza Mehmet Paşa’yı, validesini hiç kaile almadan öldürtür. Kösem Sultan Takıları oğlunun, hem kendi canına hem de oğulları Kasım ile İbrahim’in canına bir şey yapmasından korkar. Saray içinde birbirlerini çok az görmeye başlarlar. Anne ile oğlun arası iyice açılmıştır. Aralarındaki bu soğukluk, Sultan Murat’ın Şehzade Kasım’ı öldürmesi ile düşmanlığa dönüşür. Ana oğul soğuk savaş halindedirler.
Sultan Murat aniden rahatsızlanır ve kısa süre sonra ölür. Yerine kardeşi İbrahim geçer. İbrahim, Kasım’ın ölümüne tanık olduktan sonra yıllarca kendine gelememiş ve hücresine yaklaşan her ayak sesinde kendisini öldürmeye geldiklerini düşünerek ruhsal bunalıma girmiştir. Bu nedenle padişah olduğuna inanması ancak valide sultanın ısrarlarıyla olmuştur.
Kösem Sultan Takıları padişah olduktan sonra, İbrahim’i de avucu içine alır. Sultan İbrahim her ne kadar annesini devlet işlerinden uzak tutmaya çalışmışsa da Kösem Sultan Takıları el altından, sinsice her şeye müdahale etmeye devam eder.
Sultan İbrahim, yarı ömrünü ölüm korkusuyla geçirdiği için padişahlığında, iç sıkıntıları bir türlü geçmek bilmez. Hiçbir doktor onun sıkıntılarına çare olamayınca Safranbolulu Hoca’yı çağırırlar. Padişahın sıkıntılarını gideren bu hoca, padişah tarafından yüksek mevkilere getirilir ve “Cinci Hoca” diye anılmaya başlar. Kısa sürede Cinci Hoca’nın gözü açılır. Rüşvet almaya ve hazinesini doldurmaya başlar. Kendisine bir saray yaptırır. Tüm bunlar padişahın kulağına gitse bile bir ceza almadan kalır.
Padişahın ruhu ve bedeni huzur içindedir artık. Üstelik Turhan Haseki Sultan’dan Şehzade Mehmet doğmuştur. Osmanlı soyunu devam ettirebilmiştir.
Valide Kösem Sultan Takıları ile Turhan Sultan çok iyi geçinirler. Valide Sultan torunu Mehmet’i çok sever. Ama bu sevgi ve ilgi, elbette ki gelecek kaygısı nedeniyledir. Torununun saf bir annesi vardır. Çocuğunun ona neler getirebileceğinden habersizdir. Zeki Kösem de bu yüzden şehzade Mehmet’i bir an olsun yalnız bırakmaz. Devamlı onun eğitimiyle meşgul olur. Ona padişah olduğunda da yanında olacağını telkin eder. Gün gelip torunu padişah olduğunda onun yanında kalabilmek için her çareye başvurur.
“- Söyle bakayım benim canım Şehzadem… padişah olursan beni ne yapacaksın?
-Padişah olursam seni koca nine sultan yapacağım!..
-Ya ananı ne yapacaksın?
Şehzade, çocuk riyâkarlığıyla:
-Sana cariye yapacağım…”217 şeklindeki konuşmalarla küçük yaşta ona kendini kabullendirmeye çalışır.

Kösem Sultan Takıları‘ın torunuyla bu kadar çok ilgilenmesi, onu eğitmesi karşı tarafın dikkatini çeker ve padişaha bu durumu farklı şekilde yansıtırlar. Saraydaki ve sokaktaki insanların dilinde Kösem Sultan Takıları’ın tahtta gözü olduğu dedikodusu gezmeye başlar. Padişah bu dedikodulara inanır ve sonunda valide sultanın, sarayın dışındaki bahçesine götürülmesini ve orada duayla meşgul olmasını emreder. Kösem Sultan Takıları saraydan ayrıldığında torunu Şehzade Mehmet’in başına bir iş gelmesinden çok korkar. Tabii bu korkusunun altında Şehzade Mehmet vasıtasıyla kendisinin sahip olacağı Osmanlı tahtından mahrum kalmak düşüncesi de yatar. İçinde bu korkularla birlikte Topkapı Sarayı’nın dışındaki bahçesine gider. Kösem Sultan Takıları’ın bahçesiyle ilgilenen bahçıvan Yeniçeri Ali’dir. Kösem Ali’yi görünce, Ali’nin kendisine duyduğu sadakati ve sevgiyi anlar. Onu bahçede işlerine bakan en üst mevkie getirir. Ali, artık aleni bir şekilde Kösem Sultan Takıları’ın yardımcısı olmuştur. Kösem Sultan Takıları’ın saray içinde ve dışında gözü kulağı olmuştur.
Bir müddet sonra yeniçerilerin isteğiyle Kösem Sultan Takıları saray geri gelir. Valide sultanın saraya ihtişamlı bir şekilde dönüşü Sultan İbrahim’i korkutur. Çünkü valide sultan arkasına yeniçerilerin ve halkın da desteğini almıştır. Bu da yakında olabilecek bir padişah değişikliğinin habercisi gibidir. Gerçekten de Sultan İbrahim’in korktuğu başına gelir. Kösem Sultan Takıları etrafına topladığı saray erkânı ve ordu ile birlikte padişahı tahttan indirip Şehzade Mehmet’i tahta çıkarmaya karar verir. Sultan İbrahim’in saray dışında olduğu bir gün yedi yaşındaki Şehzade Mehmet, Kösem Sultan Takıları’ın himayesinde tahta oturtulur. Sultan İbrahim buna direnirse de, yanında ona destek olacak kimse kalmadığı için önce zindana atılmaktan sonra da boğulmaktan kendini kurtaramaz.