Kösem Sultan Takıları’a saray kaideleri öğretilir. Onun bu kurallar içinde en çok önem verdiÄŸi konu istikbalinin açılabilmesi için bir erkek çocuk doÄŸurması gerektiÄŸidir. Ne yazık ki Mahfiruz Haseki Sultan’ın ondan önce Osman adında bir çocuÄŸu olur. Onun doÄŸumuyla da Kösem Sultan Takıları, valide sultan olma ÅŸansını kaybetmiÅŸtir.
1. Ahmet bir gün babası gibi gördüğü Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesine gider. Yanında da Kösem Sultan Takıları vardır. Kösem Sultan Takıları tekkede denizde boÄŸulduÄŸunu zannettiÄŸi Yeniçeri Ali’yle karşılaşır. Kendisini tanıyan, geçmiÅŸini bilen biridir. Yeniçeri Ali o günden sonra yalnızca Afro için yaÅŸamaya ve onun uÄŸrunda ölmeye karar verir. Bu karşılaÅŸmadan Afro ise hiç etkilenmemiÅŸtir. Çünkü o artık bir sultan olmuÅŸtur ve Sultan Ahmet’i çok sevmektedir. Kösem için Ali eski bir aÅŸktan ibarettir ve geçmiÅŸte kalmıştır. Ama Ali için Kösem, ömrünü adadığı vazgeçilmez biri olmuÅŸtur.
Sultan Ahmet’in kısa bir süre sonra ölümü Haseki Kösem Sultan Takıları’ı periÅŸan eder. Tahta, kardeÅŸi Mustafa geçer. Bu durumda Kösem de Eski Saray’a gönderilir. Sultan Mustafa’nın padiÅŸahlığı ancak üç ay sürer ve yerine ikinci Osman padiÅŸah olur. Kösem Sultan Takıları Osman’ı çok sever. Sultan Osman da Kösem Sultan Takıları’ı annesi Mahfiruz Haseki’den bile çok sever, onu Eski Saray’da hoÅŸ tutmaya çalışır. Ancak o da yeniçerilerin ayaklanması sonucu öldürülünce Kösem Sultan Takıları’a saray kapıları yeniden açılır. Bu kez sarayın en kudretli ve kuvvetli kadını olarak geri dönmüştür. OÄŸlu Murat, henüz bir çocuktur. Kendi başına kararlar alması, devleti idare edebilmesi imkânsızdır. Kösem Sultan Takıları bunu bir fırsat bilip oÄŸlunu yönetmek için planlar üretmeye ve
uygulamaya baÅŸlar. OÄŸluna kendi sözünün dışına çıkmaması için sürekli telkinlerde bulunur. Nitekim öyle de olur. Sultan Murat annesinin sözünün dışına çıkmaz. Onun isteÄŸiyle sadrazamlar, harem aÄŸaları azledilir, onun emriyle ülkeler fethedilir. Bu durum saraydaki bazı kimselerin Kösem Sultan Takıları’a karışı birleÅŸmesine neden olur. Kösem bundan sonra kendi nüfuzunu korumak için türlü entrikalara giriÅŸir. Bu konuda ona, varlığını bilmediÄŸi biri yardım etmektedir. O kiÅŸi, aleyhinde yapılan bütün oyunlardan kendisini haberdar eder. Kösem Sultan Takıları düzenlenen komploları kendisine açıkça yazan kiÅŸinin yeniçeri Ali olduÄŸunu bilmez ve aklına da getirmez.
Bir gün İstanbul’da çok büyük bir yangın olur. Birçok insan evsiz barksız kalır. Halk zaten sevmediÄŸi padiÅŸah hakkında dedikodular yaymaya baÅŸlar. PadiÅŸahı uÄŸursuz ilan ederler. Yangının çıkışını, onun gece gündüz sarhoÅŸ gezmesine binaen Allah’ın bir cezası olarak deÄŸerlendirirler. Sultan dördüncü Murat bu müşkül durumdan kurtulabilmek için Valide Kösem Sultan Takıları’a sığınır. Kösem Sultan Takıları yangının sigara yüzünden çıktığını ve sigaranın yasaklanması gerektiÄŸini söyleyince tez zamanda tütün tüketimi yasaklanır. Ardından yine Kösem Sultan Takıları’ın isteÄŸiyle içki de yasaklanır. Ancak Sultan Murat yine aleyhinde yapılan konuÅŸmaların önüne geçemez. Kösem Sultan Takıları’ın tavsiyesi üzerine yatsıdan sonra sokaÄŸa çıkılması, üç kiÅŸinin bir araya gelip devlet sohbeti yapması yasaklanır. ÇeÅŸitli sebeplerle bu yasaklara uymayan masum insanların kanına girilir.
Saltanat hırsı öylesine sarar ki Kösem’i, istikbali için tehlike oluÅŸturan iki ÅŸehzadeyi de ölüme mahkûm eder. Çünkü oÄŸlu Sultan Murat öldüğü takdirde Eski Saray’a gideceÄŸini düşünmek bile onu kahreder. OÄŸluna Åžehzade Bayezid ve Süleyman’ın ölmeleri gerektiÄŸini aşılar. Sultan Murat iki ÅŸehzadeye de, validesinin sözleri karşılığında hiç acımadan kıyar.
Sultan Murat bir süre sonra annesinin sözünü dinlememeye, ondan bağımsız olarak iÅŸ yapmaya baÅŸlar. Kösem Sultan Takıları’ın en sadık adamı Bosna valisi Abaza Mehmet PaÅŸa’yı, validesini hiç kaile almadan öldürtür. Kösem Sultan Takıları oÄŸlunun, hem kendi canına hem de oÄŸulları Kasım ile İbrahim’in canına bir ÅŸey yapmasından korkar. Saray içinde birbirlerini çok az görmeye baÅŸlarlar. Anne ile oÄŸlun arası iyice açılmıştır. Aralarındaki bu soÄŸukluk, Sultan Murat’ın Åžehzade Kasım’ı öldürmesi ile düşmanlığa dönüşür. Ana oÄŸul soÄŸuk savaÅŸ halindedirler.
Sultan Murat aniden rahatsızlanır ve kısa süre sonra ölür. Yerine kardeÅŸi İbrahim geçer. İbrahim, Kasım’ın ölümüne tanık olduktan sonra yıllarca kendine gelememiÅŸ ve hücresine yaklaÅŸan her ayak sesinde kendisini öldürmeye geldiklerini düşünerek ruhsal bunalıma girmiÅŸtir. Bu nedenle padiÅŸah olduÄŸuna inanması ancak valide sultanın ısrarlarıyla olmuÅŸtur.
Kösem Sultan Takıları padiÅŸah olduktan sonra, İbrahim’i de avucu içine alır. Sultan İbrahim her ne kadar annesini devlet iÅŸlerinden uzak tutmaya çalışmışsa da Kösem Sultan Takıları el altından, sinsice her ÅŸeye müdahale etmeye devam eder.
Sultan İbrahim, yarı ömrünü ölüm korkusuyla geçirdiÄŸi için padiÅŸahlığında, iç sıkıntıları bir türlü geçmek bilmez. Hiçbir doktor onun sıkıntılarına çare olamayınca Safranbolulu Hoca’yı çağırırlar. PadiÅŸahın sıkıntılarını gideren bu hoca, padiÅŸah tarafından yüksek mevkilere getirilir ve “Cinci Hoca” diye anılmaya baÅŸlar. Kısa sürede Cinci Hoca’nın gözü açılır. Rüşvet almaya ve hazinesini doldurmaya baÅŸlar. Kendisine bir saray yaptırır. Tüm bunlar padiÅŸahın kulağına gitse bile bir ceza almadan kalır.
PadiÅŸahın ruhu ve bedeni huzur içindedir artık. Üstelik Turhan Haseki Sultan’dan Åžehzade Mehmet doÄŸmuÅŸtur. Osmanlı soyunu devam ettirebilmiÅŸtir.
Valide Kösem Sultan Takıları ile Turhan Sultan çok iyi geçinirler. Valide Sultan torunu Mehmet’i çok sever. Ama bu sevgi ve ilgi, elbette ki gelecek kaygısı nedeniyledir. Torununun saf bir annesi vardır. ÇocuÄŸunun ona neler getirebileceÄŸinden habersizdir. Zeki Kösem de bu yüzden ÅŸehzade Mehmet’i bir an olsun yalnız bırakmaz. Devamlı onun eÄŸitimiyle meÅŸgul olur. Ona padiÅŸah olduÄŸunda da yanında olacağını telkin eder. Gün gelip torunu padiÅŸah olduÄŸunda onun yanında kalabilmek için her çareye baÅŸvurur.
“- Söyle bakayım benim canım Åžehzadem… padiÅŸah olursan beni ne yapacaksın?
-Padişah olursam seni koca nine sultan yapacağım!..
-Ya ananı ne yapacaksın?
Şehzade, çocuk riyâkarlığıyla:
-Sana cariye yapacağım…”217 ÅŸeklindeki konuÅŸmalarla küçük yaÅŸta ona kendini kabullendirmeye çalışır.
Kösem Sultan Takıları‘ın torunuyla bu kadar çok ilgilenmesi, onu eÄŸitmesi karşı tarafın dikkatini çeker ve padiÅŸaha bu durumu farklı ÅŸekilde yansıtırlar. Saraydaki ve sokaktaki insanların dilinde Kösem Sultan Takıları’ın tahtta gözü olduÄŸu dedikodusu gezmeye baÅŸlar. PadiÅŸah bu dedikodulara inanır ve sonunda valide sultanın, sarayın dışındaki bahçesine götürülmesini ve orada duayla meÅŸgul olmasını emreder. Kösem Sultan Takıları saraydan ayrıldığında torunu Åžehzade Mehmet’in başına bir iÅŸ gelmesinden çok korkar. Tabii bu korkusunun altında Åžehzade Mehmet vasıtasıyla kendisinin sahip olacağı Osmanlı tahtından mahrum kalmak düşüncesi de yatar. İçinde bu korkularla birlikte Topkapı Sarayı’nın dışındaki bahçesine gider. Kösem Sultan Takıları’ın bahçesiyle ilgilenen bahçıvan Yeniçeri Ali’dir. Kösem Ali’yi görünce, Ali’nin kendisine duyduÄŸu sadakati ve sevgiyi anlar. Onu bahçede iÅŸlerine bakan en üst mevkie getirir. Ali, artık aleni bir ÅŸekilde Kösem Sultan Takıları’ın yardımcısı olmuÅŸtur. Kösem Sultan Takıları’ın saray içinde ve dışında gözü kulağı olmuÅŸtur.
Bir müddet sonra yeniçerilerin isteÄŸiyle Kösem Sultan Takıları saray geri gelir. Valide sultanın saraya ihtiÅŸamlı bir ÅŸekilde dönüşü Sultan İbrahim’i korkutur. Çünkü valide sultan arkasına yeniçerilerin ve halkın da desteÄŸini almıştır. Bu da yakında olabilecek bir padiÅŸah deÄŸiÅŸikliÄŸinin habercisi gibidir. Gerçekten de Sultan İbrahim’in korktuÄŸu başına gelir. Kösem Sultan Takıları etrafına topladığı saray erkânı ve ordu ile birlikte padiÅŸahı tahttan indirip Åžehzade Mehmet’i tahta çıkarmaya karar verir. Sultan İbrahim’in saray dışında olduÄŸu bir gün yedi yaşındaki Åžehzade Mehmet, Kösem Sultan Takıları’ın himayesinde tahta oturtulur. Sultan İbrahim buna direnirse de, yanında ona destek olacak kimse kalmadığı için önce zindana atılmaktan sonra da boÄŸulmaktan kendini kurtaramaz.
Kösem Sultan Takıları’a saray kaideleri öğretilir. Onun bu kurallar içinde en çok önem verdiÄŸi konu istikbalinin açılabilmesi için bir erkek çocuk doÄŸurması gerektiÄŸidir. Ne yazık ki Mahfiruz Haseki Sultan’ın ondan önce Osman adında bir çocuÄŸu olur. Onun doÄŸumuyla da Kösem Sultan Takıları, valide sultan olma ÅŸansını kaybetmiÅŸtir.
1. Ahmet bir gün babası gibi gördüğü Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesine gider. Yanında da Kösem Sultan Takıları vardır. Kösem Sultan Takıları tekkede denizde boÄŸulduÄŸunu zannettiÄŸi Yeniçeri Ali’yle karşılaşır. Kendisini tanıyan, geçmiÅŸini bilen biridir. Yeniçeri Ali o günden sonra yalnızca Afro için yaÅŸamaya ve onun uÄŸrunda ölmeye karar verir. Bu karşılaÅŸmadan Afro ise hiç etkilenmemiÅŸtir. Çünkü o artık bir sultan olmuÅŸtur ve Sultan Ahmet’i çok sevmektedir. Kösem için Ali eski bir aÅŸktan ibarettir ve geçmiÅŸte kalmıştır. Ama Ali için Kösem, ömrünü adadığı vazgeçilmez biri olmuÅŸtur.
Sultan Ahmet’in kısa bir süre sonra ölümü Haseki Kösem Sultan Takıları’ı periÅŸan eder. Tahta, kardeÅŸi Mustafa geçer. Bu durumda Kösem de Eski Saray’a gönderilir. Sultan Mustafa’nın padiÅŸahlığı ancak üç ay sürer ve yerine ikinci Osman padiÅŸah olur. Kösem Sultan Takıları Osman’ı çok sever. Sultan Osman da Kösem Sultan Takıları’ı annesi Mahfiruz Haseki’den bile çok sever, onu Eski Saray’da hoÅŸ tutmaya çalışır. Ancak o da yeniçerilerin ayaklanması sonucu öldürülünce Kösem Sultan Takıları’a saray kapıları yeniden açılır. Bu kez sarayın en kudretli ve kuvvetli kadını olarak geri dönmüştür. OÄŸlu Murat, henüz bir çocuktur. Kendi başına kararlar alması, devleti idare edebilmesi imkânsızdır. Kösem Sultan Takıları bunu bir fırsat bilip oÄŸlunu yönetmek için planlar üretmeye ve
uygulamaya baÅŸlar. OÄŸluna kendi sözünün dışına çıkmaması için sürekli telkinlerde bulunur. Nitekim öyle de olur. Sultan Murat annesinin sözünün dışına çıkmaz. Onun isteÄŸiyle sadrazamlar, harem aÄŸaları azledilir, onun emriyle ülkeler fethedilir. Bu durum saraydaki bazı kimselerin Kösem Sultan Takıları’a karışı birleÅŸmesine neden olur. Kösem bundan sonra kendi nüfuzunu korumak için türlü entrikalara giriÅŸir. Bu konuda ona, varlığını bilmediÄŸi biri yardım etmektedir. O kiÅŸi, aleyhinde yapılan bütün oyunlardan kendisini haberdar eder. Kösem Sultan Takıları düzenlenen komploları kendisine açıkça yazan kiÅŸinin yeniçeri Ali olduÄŸunu bilmez ve aklına da getirmez.
Bir gün İstanbul’da çok büyük bir yangın olur. Birçok insan evsiz barksız kalır. Halk zaten sevmediÄŸi padiÅŸah hakkında dedikodular yaymaya baÅŸlar. PadiÅŸahı uÄŸursuz ilan ederler. Yangının çıkışını, onun gece gündüz sarhoÅŸ gezmesine binaen Allah’ın bir cezası olarak deÄŸerlendirirler. Sultan dördüncü Murat bu müşkül durumdan kurtulabilmek için Valide Kösem Sultan Takıları’a sığınır. Kösem Sultan Takıları yangının sigara yüzünden çıktığını ve sigaranın yasaklanması gerektiÄŸini söyleyince tez zamanda tütün tüketimi yasaklanır. Ardından yine Kösem Sultan Takıları’ın isteÄŸiyle içki de yasaklanır. Ancak Sultan Murat yine aleyhinde yapılan konuÅŸmaların önüne geçemez. Kösem Sultan Takıları’ın tavsiyesi üzerine yatsıdan sonra sokaÄŸa çıkılması, üç kiÅŸinin bir araya gelip devlet sohbeti yapması yasaklanır. ÇeÅŸitli sebeplerle bu yasaklara uymayan masum insanların kanına girilir.
Saltanat hırsı öylesine sarar ki Kösem’i, istikbali için tehlike oluÅŸturan iki ÅŸehzadeyi de ölüme mahkûm eder. Çünkü oÄŸlu Sultan Murat öldüğü takdirde Eski Saray’a gideceÄŸini düşünmek bile onu kahreder. OÄŸluna Åžehzade Bayezid ve Süleyman’ın ölmeleri gerektiÄŸini aşılar. Sultan Murat iki ÅŸehzadeye de, validesinin sözleri karşılığında hiç acımadan kıyar.
Sultan Murat bir süre sonra annesinin sözünü dinlememeye, ondan bağımsız olarak iÅŸ yapmaya baÅŸlar. Kösem Sultan Takıları’ın en sadık adamı Bosna valisi Abaza Mehmet PaÅŸa’yı, validesini hiç kaile almadan öldürtür. Kösem Sultan Takıları oÄŸlunun, hem kendi canına hem de oÄŸulları Kasım ile İbrahim’in canına bir ÅŸey yapmasından korkar. Saray içinde birbirlerini çok az görmeye baÅŸlarlar. Anne ile oÄŸlun arası iyice açılmıştır. Aralarındaki bu soÄŸukluk, Sultan Murat’ın Åžehzade Kasım’ı öldürmesi ile düşmanlığa dönüşür. Ana oÄŸul soÄŸuk savaÅŸ halindedirler.
Sultan Murat aniden rahatsızlanır ve kısa süre sonra ölür. Yerine kardeÅŸi İbrahim geçer. İbrahim, Kasım’ın ölümüne tanık olduktan sonra yıllarca kendine gelememiÅŸ ve hücresine yaklaÅŸan her ayak sesinde kendisini öldürmeye geldiklerini düşünerek ruhsal bunalıma girmiÅŸtir. Bu nedenle padiÅŸah olduÄŸuna inanması ancak valide sultanın ısrarlarıyla olmuÅŸtur.
Kösem Sultan Takıları padiÅŸah olduktan sonra, İbrahim’i de avucu içine alır. Sultan İbrahim her ne kadar annesini devlet iÅŸlerinden uzak tutmaya çalışmışsa da Kösem Sultan Takıları el altından, sinsice her ÅŸeye müdahale etmeye devam eder.
Sultan İbrahim, yarı ömrünü ölüm korkusuyla geçirdiÄŸi için padiÅŸahlığında, iç sıkıntıları bir türlü geçmek bilmez. Hiçbir doktor onun sıkıntılarına çare olamayınca Safranbolulu Hoca’yı çağırırlar. PadiÅŸahın sıkıntılarını gideren bu hoca, padiÅŸah tarafından yüksek mevkilere getirilir ve “Cinci Hoca” diye anılmaya baÅŸlar. Kısa sürede Cinci Hoca’nın gözü açılır. Rüşvet almaya ve hazinesini doldurmaya baÅŸlar. Kendisine bir saray yaptırır. Tüm bunlar padiÅŸahın kulağına gitse bile bir ceza almadan kalır.
PadiÅŸahın ruhu ve bedeni huzur içindedir artık. Üstelik Turhan Haseki Sultan’dan Åžehzade Mehmet doÄŸmuÅŸtur. Osmanlı soyunu devam ettirebilmiÅŸtir.
Valide Kösem Sultan Takıları ile Turhan Sultan çok iyi geçinirler. Valide Sultan torunu Mehmet’i çok sever. Ama bu sevgi ve ilgi, elbette ki gelecek kaygısı nedeniyledir. Torununun saf bir annesi vardır. ÇocuÄŸunun ona neler getirebileceÄŸinden habersizdir. Zeki Kösem de bu yüzden ÅŸehzade Mehmet’i bir an olsun yalnız bırakmaz. Devamlı onun eÄŸitimiyle meÅŸgul olur. Ona padiÅŸah olduÄŸunda da yanında olacağını telkin eder. Gün gelip torunu padiÅŸah olduÄŸunda onun yanında kalabilmek için her çareye baÅŸvurur.
“- Söyle bakayım benim canım Åžehzadem… padiÅŸah olursan beni ne yapacaksın?
-Padişah olursam seni koca nine sultan yapacağım!..
-Ya ananı ne yapacaksın?
Şehzade, çocuk riyâkarlığıyla:
-Sana cariye yapacağım…”217 ÅŸeklindeki konuÅŸmalarla küçük yaÅŸta ona kendini kabullendirmeye çalışır.
Kösem Sultan Takıları‘ın torunuyla bu kadar çok ilgilenmesi, onu eÄŸitmesi karşı tarafın dikkatini çeker ve padiÅŸaha bu durumu farklı ÅŸekilde yansıtırlar. Saraydaki ve sokaktaki insanların dilinde Kösem Sultan Takıları’ın tahtta gözü olduÄŸu dedikodusu gezmeye baÅŸlar. PadiÅŸah bu dedikodulara inanır ve sonunda valide sultanın, sarayın dışındaki bahçesine götürülmesini ve orada duayla meÅŸgul olmasını emreder. Kösem Sultan Takıları saraydan ayrıldığında torunu Åžehzade Mehmet’in başına bir iÅŸ gelmesinden çok korkar. Tabii bu korkusunun altında Åžehzade Mehmet vasıtasıyla kendisinin sahip olacağı Osmanlı tahtından mahrum kalmak düşüncesi de yatar. İçinde bu korkularla birlikte Topkapı Sarayı’nın dışındaki bahçesine gider. Kösem Sultan Takıları’ın bahçesiyle ilgilenen bahçıvan Yeniçeri Ali’dir. Kösem Ali’yi görünce, Ali’nin kendisine duyduÄŸu sadakati ve sevgiyi anlar. Onu bahçede iÅŸlerine bakan en üst mevkie getirir. Ali, artık aleni bir ÅŸekilde Kösem Sultan Takıları’ın yardımcısı olmuÅŸtur. Kösem Sultan Takıları’ın saray içinde ve dışında gözü kulağı olmuÅŸtur.
Bir müddet sonra yeniçerilerin isteÄŸiyle Kösem Sultan Takıları saray geri gelir. Valide sultanın saraya ihtiÅŸamlı bir ÅŸekilde dönüşü Sultan İbrahim’i korkutur. Çünkü valide sultan arkasına yeniçerilerin ve halkın da desteÄŸini almıştır. Bu da yakında olabilecek bir padiÅŸah deÄŸiÅŸikliÄŸinin habercisi gibidir. Gerçekten de Sultan İbrahim’in korktuÄŸu başına gelir. Kösem Sultan Takıları etrafına topladığı saray erkânı ve ordu ile birlikte padiÅŸahı tahttan indirip Åžehzade Mehmet’i tahta çıkarmaya karar verir. Sultan İbrahim’in saray dışında olduÄŸu bir gün yedi yaşındaki Åžehzade Mehmet, Kösem Sultan Takıları’ın himayesinde tahta oturtulur. Sultan İbrahim buna direnirse de, yanında ona destek olacak kimse kalmadığı için önce zindana atılmaktan sonra da boÄŸulmaktan kendini kurtaramaz.