7 RENKLİ TAŞTAN OLUŞAN ÇAKRA KOLYESİ  (JASPER,PEMBEKUVARS,KALSİT,YEŞİL KUVARS,LAPİS LAZULİ,KYANİT,AMETİST)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Çakra nedir?
Çakra, (Sanskritçe kaynaklı bir kelime olup, Pali: chakka, Çince: 轮, Tibetçe: khorlo) tekerlek ya da dönüş anlamına gelir.[1] Hindu geleneklerine ve bazı inanç sistemlerine göre insanda bulunan enerji merkezlerinin girdap şeklinde dönen enerji alanlarından oluştuğuna inanıldığı için onlara bu isim verilmiştir.
Çakra, Hint Felsefesi ve bazı ilgili Asya kültürlerinde, insan vücudunda bulunan metafiziksel ve/veya biyofiziksel enerjinin bağlantı noktası olarak düşünülmüştür. Yoganın üstadları, insanın, görünen fiziksel varlığı ötesinde, daha duyarlı ve daha etkin bir bünyeye sahip olduğunu ileri sürerler. Bizler, bunu ancak bazı özel durumlarda, duygularımız aracılığıyla sezebiliriz.
Aslında bedenimizde birçok önemli çakra olduğu düşünülmektedir: örneğin, avuçlar içinde,tabanlarda, diz kapaklarında, dirseklerde bulunan çakralar diğerlerine göre daha önemlidirler. Ama ana çakra merkezleri vücudumuzda omurga boyunca sıralanmaktadır.
Hint felsefesine göre, insanın kafasının tepesinde pozitif bir akım varken omurga kemiÄŸinin alt boÄŸumunda, kuyruksokumunda, negatif bir akım bulunur. Bu iki “kutup”arasında dolaÅŸan elektrik gücü “YAÅžAM”dır.
Her yoginin amacı, kuyruk sokumunda, Muladhara Çakra yakınında, yılan gibi kendi üzerine üç kez çöreklenen uyuyan Kundaliniyi, yani negatif enerjiyi uyandırıp, onu Sushumna Nadi (omurilik boyunca) Sahasrara Çakrada (başın tepesinde) bulunan pozitif akımla birleştirmektir.
Bu olay, sabır ve azimle uygulanan Pranayama (nefes egzersizleri), asanalar (yoga duruÅŸları), ve meditasyon sayesinde gerçekleÅŸebilir. Buna eriÅŸebilen yogilerin sayısı çok fazla deÄŸildir. Kundalini yukarıya yönelirken, omurga boyunca sıralanan enerji merkezleri (çakraları), teker teker delerek kafatasının tepesinde bulunan pozitif akımla birleÅŸince yoginin bedeni elektrik akımına tutulmuÅŸ gibi sarsılır ve mutluluÄŸun en üst hazzını duyar; böylece ermiÅŸliÄŸe yükseldiÄŸi kabul edilir: yogilere göre, bunu erenler, karşısındakinin düşüncesini “okuyabilir”, geleceÄŸi görme yeteneÄŸi elde eder vb.
Bedenin, girdap olarak Adlandırılan 7 ana enerji merkezi vardır. Sanskritçe’de çakra olarak adlandırılan bu enerji merkezleri, güçlü elektrik alanlarıdır, gözle görülemezler. Bu yedi güç istasyonunun her biri bedenimizde hormon salgılayan bezlere karşılık gelir. Bu bezlerin hormon üretimini uyarırlar. Başka bir deyişle, fizik bedenimizdeki ismi ile hormon salgılayan iç salgı bezleri enerji bedenimizdeki çakralara karşılık gelirler
Dr. Alexis Carel’in sözleri şöyledir:
“İnsanın kiÅŸiliÄŸinin, fiziksel varlığının ötesine gittiÄŸine inanmak için birçok neden vardır. Bedenin sınırlarının cildin yüzeyinde bitmediÄŸine, anatomik çizgilerin bitiminin bir varsayım olduÄŸuna ve her birimizin kendi bedenimizden daha engin ve daha yaygın olduÄŸumuz konusunda belirtiler vardır. İnsanın, kendi bedeninin sınırlarını her alanda aÅŸtığı açıktır.”
7 RENKLİ TAŞTAN OLUŞAN ÇAKRA KOLYESİ  (JASPER,PEMBEKUVARS,KALSİT,YEŞİL KUVARS,LAPİS LAZULİ,KYANİT,AMETİST)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Çakra nedir?
Çakra, (Sanskritçe kaynaklı bir kelime olup, Pali: chakka, Çince: 轮, Tibetçe: khorlo) tekerlek ya da dönüş anlamına gelir.[1] Hindu geleneklerine ve bazı inanç sistemlerine göre insanda bulunan enerji merkezlerinin girdap şeklinde dönen enerji alanlarından oluştuğuna inanıldığı için onlara bu isim verilmiştir.
Çakra, Hint Felsefesi ve bazı ilgili Asya kültürlerinde, insan vücudunda bulunan metafiziksel ve/veya biyofiziksel enerjinin bağlantı noktası olarak düşünülmüştür. Yoganın üstadları, insanın, görünen fiziksel varlığı ötesinde, daha duyarlı ve daha etkin bir bünyeye sahip olduğunu ileri sürerler. Bizler, bunu ancak bazı özel durumlarda, duygularımız aracılığıyla sezebiliriz.
Aslında bedenimizde birçok önemli çakra olduğu düşünülmektedir: örneğin, avuçlar içinde,tabanlarda, diz kapaklarında, dirseklerde bulunan çakralar diğerlerine göre daha önemlidirler. Ama ana çakra merkezleri vücudumuzda omurga boyunca sıralanmaktadır.
Hint felsefesine göre, insanın kafasının tepesinde pozitif bir akım varken omurga kemiÄŸinin alt boÄŸumunda, kuyruksokumunda, negatif bir akım bulunur. Bu iki “kutup”arasında dolaÅŸan elektrik gücü “YAÅžAM”dır.
Her yoginin amacı, kuyruk sokumunda, Muladhara Çakra yakınında, yılan gibi kendi üzerine üç kez çöreklenen uyuyan Kundaliniyi, yani negatif enerjiyi uyandırıp, onu Sushumna Nadi (omurilik boyunca) Sahasrara Çakrada (başın tepesinde) bulunan pozitif akımla birleştirmektir.
Bu olay, sabır ve azimle uygulanan Pranayama (nefes egzersizleri), asanalar (yoga duruÅŸları), ve meditasyon sayesinde gerçekleÅŸebilir. Buna eriÅŸebilen yogilerin sayısı çok fazla deÄŸildir. Kundalini yukarıya yönelirken, omurga boyunca sıralanan enerji merkezleri (çakraları), teker teker delerek kafatasının tepesinde bulunan pozitif akımla birleÅŸince yoginin bedeni elektrik akımına tutulmuÅŸ gibi sarsılır ve mutluluÄŸun en üst hazzını duyar; böylece ermiÅŸliÄŸe yükseldiÄŸi kabul edilir: yogilere göre, bunu erenler, karşısındakinin düşüncesini “okuyabilir”, geleceÄŸi görme yeteneÄŸi elde eder vb.
Bedenin, girdap olarak Adlandırılan 7 ana enerji merkezi vardır. Sanskritçe’de çakra olarak adlandırılan bu enerji merkezleri, güçlü elektrik alanlarıdır, gözle görülemezler. Bu yedi güç istasyonunun her biri bedenimizde hormon salgılayan bezlere karşılık gelir. Bu bezlerin hormon üretimini uyarırlar. Başka bir deyişle, fizik bedenimizdeki ismi ile hormon salgılayan iç salgı bezleri enerji bedenimizdeki çakralara karşılık gelirler
Dr. Alexis Carel’in sözleri şöyledir:
“İnsanın kiÅŸiliÄŸinin, fiziksel varlığının ötesine gittiÄŸine inanmak için birçok neden vardır. Bedenin sınırlarının cildin yüzeyinde bitmediÄŸine, anatomik çizgilerin bitiminin bir varsayım olduÄŸuna ve her birimizin kendi bedenimizden daha engin ve daha yaygın olduÄŸumuz konusunda belirtiler vardır. İnsanın, kendi bedeninin sınırlarını her alanda aÅŸtığı açıktır.”