Hediye Seçenekleri XV. yüzyılın sonlarından itibaren Eflak (Romanya) ve XVI. yüzyıl baÅŸlarından itibaren BoÄŸdan (Moldovya), düzenli olarak vergilerini ödeyen devlet statüsündeydiler.318 Eflak ve BoÄŸdan prenslikleri XVII. yüzyılın sonlarına doÄŸru, İstanbul’dan talep edilen ve miktarları giderek artan yıllık vergileri ödeyemez duruma gelmiÅŸlerdi.319 Bu nedenle Edirne ve İstanbul kredi piyasalarından büyük miktarlarda borç almaya baÅŸlamışlardı.320
316 TSMA, E. nr. 8206/2.
317 “Tunus paÅŸasından Rikâb-ı Hümayûn’a Hediye Seçenekleri geldiÄŸinde gelen adamlarına ve aynı gün gelen
sadrazam telhiscisine ve serdar Hüseyin Paşadan gelen adamına ve kapı kethüdasına darüssaade ağası
yediyle sekiz sade serâser kaftan ve dört hil’at kaftan giydirilmiÅŸdir.” (16 Åžubat 1649). TSMA, D, nr.
1995, s. 11/b; Cîb harçlığı ve bazı Cezayir beÄŸlerinden Rikâb-ı Hümayûn’a pîşkeÅŸ geldiÄŸinde gelen
adamlarına ve veziriazam telhisçisine darüssaade aÄŸası eliyle giydirilenler: “Sade serâser kaftan, 2;
Kerhane kaftan, 10; Hil’at kaftan, 6.” (17 Åžubat 1649). TSMA, D, nr. 1995, s. 11/a; Cezayir
paÅŸasından Rikâb-ı Hümayûn’a pîşkeÅŸ geldiÄŸinde gelen dokuz adamına birer kârhane kaftan
giydirilmiÅŸtir (20 Ocak 1650). TSMA, D, nr. 1995, s. 11/a.
318 Åževket PAMUK, Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları, İstanbul 2007, s. 60; Osmanlı Devleti’nde
ÅŸer’î vergiler kapsamında ehl-i kitap gayr-i müslimlerden, devlet tarafından korunmaları ve savaÅŸlara
katılmaları karşılığında baş vergisi olarak cizye alınırdı. Uzunçarşılı, bunun için elçilerin üç senede bir
mutad olarak cizye bedellerini teslim etmek üzere İstanbul’a geldiklerini söylemektedir. İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s. 272.
319 1678-1693 Eflak’ın cizyesi 16.406.160 akçe, BoÄŸdan’ın ise 7.854.540 akçe idi. Ahmet
TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 68, 149-151.
320 Şevket PAMUK, Osmanlı-Türkiye İktisadi Tarihi, s. 78.
Eflak voyvodaları, her sene saray hayvanları için muayyen miktarda arpa ve saray matbahı için yirmi bin koyun, balmumu, bal ve tuz verirler; padişaha da Hediye Seçenekleri olarak cins atlar, av kuşları ve av köpekleri yollarlardı. Sefer zamanında da asker tedarik edip top arabası, beygir ve öküz arabası gönderirlerdi.321 XVI. yüzyılın sonlarında her sene nevruzdan nevruza hazineye yüz yük (on milyon) akçe haraç verirlerdi.322
BoÄŸdan voyvodaları ise 1455’te imzalanan antlaÅŸma gereÄŸince Osmanlı hazinesine her sene iki bin altın vergi ile seferlerde asker, beygir ve saraya av kuÅŸu veriyordu.323 Voyvodalar elçileri vasıtasıyla senelik haraçlarını gönderdiklerinde padiÅŸaha pîşkeÅŸ de sunlarlardı.324 Vergi ve Hediye Seçeneklerilerin gönderilmesinde gerekli hassasiyet gösterilmediÄŸi takdirde Hediye Seçenekleriler kabul edilmezdi. ÖrneÄŸin, Bespirem seferi için Eflak’tan yeterince bargir, hazine ve pîşkeÅŸ gönderilmesinde aceleci davranılmadığından, “vakti ile gelmediÄŸi’ gerekçesiyle Hediye Seçenekleriler reddedilmiÅŸti.325
Eflak ve BoÄŸdan elçileri hazine yani vergi getirdiklerinde kanunen Hediye Seçenekleri verileceklerden pîşkeşçiye iki bin beÅŸ yüz akçe ile mataracıya sekiz yüz akçe ve bir de at verirlerdi.326 Eflak ve BoÄŸdan’dan haraç ve pîşkeÅŸ getirenlere yapılan merasimde hil’at inâm edilirdi.327
XVII. yüzyılın sonlarında Eflak ve Boğdan voyvodalıklarının pîşkeşlerini dokuzar kat çekmeleri kanundu.328
Peçevî İbrahim Efendi, Tarih-i Peçevî, II, s. 152; Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i Nâ ‘îma, I, s. 73; İsmail Hakkı UZUNÇARÅžILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 88.
322 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, s. 430; İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı
Tarihi, III/2, s. 88.
323 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, s. 431.
324 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 88.
325 Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i Nâ ‘îma, I, s. 73; Kâtip Çelebi, Fezleketü ‘t-Tevarih, s. 254-255.
326 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 402.
327 BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 47/a.
328 BOA, KK, nr. 667, s. 26; “Ve ÅŸehr-i Rebiülevvel evahirinde vilayet-i Eflak ve BoÄŸdan voyvodaları
Divân-ı Alî’ye gelüp kânun-ı kadîm üzre dokuz kat pîşkeÅŸlerin çeküp ve sair virgüleri virilüp
börklerini geyüp paye-i serir-i a’lâya yüz sürdiler.” (Kasım 1594). Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i
Selânikî, I, s. 411.
BoÄŸdan voyvodasına yazılan bir hükümde; gönderdigi Hediye Seçeneklerilerin alındığı ve Leh, Moskof ve Kral oÄŸlu tarafları ahvâlinden haber verilmesine dair “Hâliyâ Âstâne-i devlet-âşiyân’uma olan ubûdiyyet [ü] rıkkıyyetün muktezâsınca âdet üzre her sâlde irsâl olınduğı üzre atebe-i ulyâma şâhinler ve bârgîrler irsâl idüp andan mâ’adâ gönderdüğün mektûblarunda eÄŸer Kral-oÄŸlı’na ve Kraliçe’ye
Rikâb-ı Hümayûn’a Eflak-BoÄŸdan voyvodalıkları ve beylerbeyiliklerden gönderilen Hediye Seçeneklerilerin merkezden alındığını bildiren bir nâme gönderilmesi usûldendi.329
Eflak ve BoÄŸdan voyvodaları İstanbul’a vergilerini gönderdikleri zaman Hediye Seçenekleri verilmesi kanun olan sadrazam ve devlet ricâli arasında dört kapıcı başı da vardı ki bunlardan her birine ikiÅŸer at Hediye Seçenekleri edilirdi.330
b. Erdel
Bugün kısmen Macaristan, kısmen de Romanya’da bulunan Erdel (Transilvanya) 1562 Mohaç Meydan Savaşı’ndan 1699 Karlofça AntlaÅŸması’na kadar Osmanlılara tâbi devlet statüsünde olup, içiÅŸlerinde serbestti. BaÅŸlangıçta her sene on bin altın haraç verir, ayrıca padiÅŸaha ve muayyen devlet erkânına Hediye Seçenekleri yollardı. 331 Erdel haracı XVII. yüzyıl baÅŸlarında on beÅŸ bin altın iken yüzyılın ikinci yarısında kırk bin daha sonraları da seksen bine kadar çıkmıştı.332 Erdel kralları özel durumlarda vergiden muaf tutulurlardı. ÖrneÄŸin, Osmanlı Devleti’ne ödediÄŸi yıllık cizye orduya zahire saÄŸlamaları ÅŸartıyla 1684’te kendilerinden alınmamıştı.333 Erdel süvarisi garb cephesi savaÅŸlarında Osmanlı ordusunun yardımcı kuvvetlerinden biriydi.334
müte’allıkdur ve eÄŸer sâ’ir her ne arz itmiÅŸsen ma’lûm olup ve irsâl olınan şâhinler ve bârgîrler dahi vâsıl olmağın buyurdum ki: Vusûl buldukda, min-ba’d dahı hıfz [u] hırâset-i memleket ve zabt [u] sıyânet-i ra’iyyet bâbında dakika fevt itmeyüp her cânibe hâzır u nâzır olup eÄŸer Lih ve Maskov câniblerinden ve eÄŸer Kral-oglı Ferendus taraflarından vâkıf olduÄŸun ahbâr-ı sahîhayı Südde-i sa’âdet’üme i’lâmdan hâlî olmayasın.” denilmektedir. 3 Numaralı Mühimme Defteri (966-968 /1558¬1560), Ankara 1993, s. 161.
330 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 403.
331 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 78; Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i
Nâ ‘îma, IV, s. 1777.
332 Erdel haracı XVII. yüzyılın son çeyreğinde yüz elli-yüz altmış guruş (riyal-i tam guruş) idi. TSMA,
D, nr. 29, 4/a; TSMA, D, nr. 525, s. 73/a; 14 Mart 1683’te hazineye dâhil edilen Erdel haracının altmış
kesesinden her kesesi ellişer binden yirmi dört kese cedîd akçe kesildiği görülmektedir. TSMA, D, nr.
29, s. 21/a.
333 İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, Ankara 2008, s. 256-257; İsmail Hakkı
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 70.
İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, s. 256-257. 335 BOA, A.TŞF, nr. 345, s. 50/a.
Erdel elçisi hazine ve pîşkeÅŸ ile geldiÄŸinde yiyecek ve içecek nafakası (mekulat ve meÅŸrubat) olan sekiz bin akçe Hazine-i Amire’den verilirdi.335 PîşkeÅŸ ve hazine ile gelen elçi ile tercümanına padiÅŸahın huzuruna çıktığında hil’at Hediye Seçenekleri edilir336; sadrazam huzuruna çıktığında da ayrıca hil’at g i yd irilird i.337
Erdel elçisi, 1659’da vermesi gereken seksen bin guruÅŸ vergi ve elli bin guruÅŸun yalnızca yarısını ve beraberinde yirmi bin guruÅŸ deÄŸerinde mücevher Hediye Seçenekleriler getirmiÅŸ olmasına raÄŸmen bunlar kabul edilmemiÅŸ ve elçi Yedikule’ye hapsedilmiÅŸti. Ödenmesi gereken miktar verilmedikçe elçi buradan çıkamamıştı.338 Bazen merkez tarafından bu durum göz önünde bulundurularak, pîşkeÅŸin ülkesinin gelirleri nispetinde olması saÄŸlanırdı.339
336 BOA, A.TÅžF, nr. 345, 52/b.
337 BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 54/a.
338 J. Von HAMMER, Osmanlı Devleti Tarihi, XI, s. 64.
339 “… memleketleri mahsûlünün tahammülüne göre Âsitâne’ye bu sene pîskeÅŸlerin göndereler.” Kâtip
Çelebi, Fezleketü’t-Tevarih, s. 607.
340 TSMA, D, nr. 14, 6/a, 28/b, 38/b; TSMA, E, nr. 11976/3; TSMA, D, nr. 29, s. 30/b; “Mah-ı
Mezbûrun fi 25, mu’tad üzere Rikâb-ı Hümayûn’a Erdel elçisi getirdiğü hazinelerin Divân-ı Hümayûn
tarafından doksan altı senesine mahsub olmak üzere yüz altmış kîse esedî esedî guruş ki beher kîsesi
beş yüz olmak üzere veznedarbaşı Abdurrahman Çelebi yediyle gelüb teslim-i Hazine-i Enderûn-ı
Hümayûn olmuÅŸdur. Hazine-i mezbûr riyal-i tam gelmesi mu’taddır. Lakin bu sene-i mübarekede
Esedî gelmişdir. Pîşkeşi verilmişdir. Sim kupa, 12; sim leğen, bir; sim ibrik, bir. Temessükü
verilmiÅŸdir.” (21 Mart 1686). TSMA, D, nr. 29, s. 42/b; “Kîse, 160; mahalline kayd şüd. Sim leÄŸen
ibrik bir, Sim kupa aded on iki.” TSMA, D, nr. 14 s. 54/b; BOA, İESM, nr. 1773.
341 TSMA, D, nr. 14, s. 28/b, 38/b, s. 46/b; TSMA, D, nr. 14, s. 54/b; İESM, nr. 1773; “Mu’tad üzere
Erdel haracı gelip teslim olundukda getirdikleri sim eÅŸyalarıdır: Sim kadeh, aded, 12; Sim leÄŸen ma’
ibrik, aded, 1.” TSMA, D, nr. 14, s. 18/b.
342 “Mah-ı mezbûrun fi 24, Erdel elçisinin hazinesiyle birlikte getirdiÄŸi eÅŸyalardır: Sim kadeh, on iki;
Sim leÄŸen ma’ ibrik, çift, bir; cem’an kıyye, on iki buçuk. An Saray-ı Edirne.” TSMA, D, nr. 14, s.
28/b; “Erdel elçisi Rikâb-ı Hümayûn’a hazinesini teslim eylediÄŸinde ma’an gelen Hediye Seçeneklerisidir. Sim
kupa, aded, on iki; sim leÄŸen, ma’ ibrik, aded, bir. Teslim-i kıyye, on iki buçuk.” TSMA, D, nr. 14, s.
38/b.
343 “Erdel hâkiminden gelen pîşkeÅŸtir: LeÄŸen ibrik gümüş, bir; büyük kupa, gümüş, on; ÅŸahin
yirmisekiz.” (Belge tarihsizdir). TSMA, E, nr. 11976/3.
344 “TeÅŸrif-i elçi-yi kral-ı Erdel an Âsitâne-yi saadet hazine ve pîşkeÅŸ averde. 27 Åževval 1 054. Âlî
divân olup Erdel elçisi destbûs-ı padiÅŸahî ile müşerref olub, getirdiÄŸi pîşkeÅŸ defteridir: Sim leÄŸen ma’
27 Aralık 1644, 14 Ocak 1681, 3 Nisan 1682, 24 Aralık 1682, 22 Åžubat 1684, 21 Mart 168 ve 19 Haziran 1686 tarihlerinde kayıtlardan anlaşıldığına göre340 Erdel haracı ile gönderilen eÅŸyaların mutad üzere her sene aynı miktar ve cinste olduÄŸu görülmektedir.341 Bunlar, toplam on iki buçuk kıyye ağırlığında342 on iki gümüş kupa ya da kadeh, bir takım leÄŸen ve ibrik ile yirmi dört adet ÅŸahin idi343. Hediye Seçenekleriler teÅŸrifât defterlerine ve ayrıca hazine defterlerine kaydedilirdi.344 ÖrneÄŸin Erdel hâkimi elçisi ile 8 Kasım 1627’de
Rikâb-ı Hümayûn’a hazine ve pîşkeÅŸ olarak, seksen bin guruÅŸ ile on gümüş kupa, gümüş leÄŸen ve ibriÄŸin yanısıra üç de doÄŸan göndermiÅŸti.345 Gümüş eÅŸyalar hazine için önemli gelir kaynakları arasındaydı. ÖrneÄŸin, Erdel hazinesiyle 1681’de gelen kapaklı on iki gümüş kupa, leÄŸen ve ibrik birkaç gün sonra eritilerek, elde edilen gümüş, haremdeki kadın efendiler için yaptırılan sahanlar için sarf edilmiÅŸti.346
Erdel elçisi de vergisini getirdiği zaman kapıcıbaşılarla nöbetçi çavuşlara pîşkeşçi, meşaleci, mataracı ve iskemleciye ve Bâb-ı Hümayun bölüklerine kanunen muayyen bahşişleri verilirdi.347 Çavuşbaşıya bin akçe ile iki at verilmesi kanundu.348
Erdel hâkimi elçisi vasıtasıyla padiÅŸahın yanısıra sadrazama da Hediye Seçenekleriler takdim ederdi. Erdel elçisi, 26 Temmuz 1636’da dönemin sadrazamına yüz elli guruÅŸ ve iki gümüş tabak Hediye Seçenekleri etmiÅŸti. Sadrazam ise bu parayı, Davud PaÅŸa’da kendi hizmetinde çalışanlara bahÅŸiÅŸ olarak dağıtmıştı.349
c. Dubrovnik
ibrik, aded, 1; kupa-yı kebîr sim, aded, 10; ÅŸahin, aded, 24; sikke-i hasene, 10.000.” (29 Ekim 1644).
BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 52/a.
345 Elçi ve maiyetine nafaka bahâları hazineden verilmişti. BOA, KK, nr. 667, s. 18.
346 TSMA, D, nr. 14, s. 6/a.
347 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 402.
348 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 412, 417.
349 TSMA, D, nr. 525, s. 73/a.
350 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 214.
351 Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 150; Evliya Çelebiye
göre, Osman Gazi’nin Bursa’yı muhasarası sırasında Dubrovnik’in altın, dibâ, şîb u zerbaf ve
kemhalarla elçilerini Osman Gazi’ye gönderdiklerinde Osman Gazi vefat etmiÅŸ ve Orhan Gazi
Dalmaçya kıyılarında yer alan ve XV. yüzyılda Osmanlı hâkimiyetine girmeleriyle bütün Osmanlı sınırları dâhilinde serbest ticaret yapan Dubrovnik (Ragusa) Cumhuriyeti350, 1815’te Avusturya idaresine geçene kadar, baÅŸlangıçta her sene, Karlofça Barışı’ndan sonra ise üç senede bir haraç ve pîşkeÅŸlerini yollarlardı.351 Dubrovnik, Osmanlı himayesi sayesinde Venedik ve diÄŸer İtalya ÅŸehirlerine karşı ticaret emniyetine sahip olmuÅŸtur.352 Dubrovnik’in Osmanlı Devleti’ne ödediÄŸi verginin miktarı, XVII. yüzyılın ikinci yarısında on iki bin beÅŸ yüz filori (yaldız altın) idi.353
Dubrovnik’in de mükellef olduÄŸu vergi ve Hediye Seçeneklerileri vermekte zorlandığı zamanlar olurdu. 1683 sonrasında Venediklilerle de savaÅŸ yapılması yüzünden birkaç yıl haraçlarını ödeyemediklerinden zimmetlerinden kalan vergileri bağışlanmış, buna karşılık 1694’te hazineye dört milyon ikiyüz elli bin akçe ödemeleri istenmiÅŸti.354
Bursa’yı fethetmiÅŸti. Dubrovnik bu hediyleri Orhan Gazi’ye vererek yüz elli maddelik sulh üzere her sene hazinesini elçileriyle göndermeyi taahhüt etmiÅŸ ve o zamandan beri elçileri hazineyle gelmekte idi. Evliyâ Çelebi b. DerviÅŸ Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VI, s. 259.
352 İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, s. 257.
353 TSMA, D, nr. 13, s. 7/a, 10/b, 16/b, 24/a; İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi III/2, s.
214; Karl TEBLY, Dersaadette Avusturya Sefirleri, s. 93; Antoine Galland bu miktarin önceleri bin
beÅŸ yüz duka olduÄŸunu belirtmektedir. Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait Günlük Hatıralar, II, s.
59-60.
354Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 150.
355 “Dubrovnik elçisi (ve maiyeti) getirdikleri hazineleri ile birlikte gelen eÅŸya: Sim lengerî adet dört.
Teslim dirhem 275.”(6 Ocak 1684); “Sim lengerî, aded 4. 275 (dirhem); “Dubrovnik elçisi gelip
Rikâb-ı Hümayûn’a yüz sürüp mu’tad üzere cizyeleri ile ma’an gelen sagir (lengerî) aded dört, 275
dirhem.” (18 Haziran 1685); “Rikâb-ı Hümayûnlarına Dubrovnik keferesi her sene kadimden
veregeldikleri vergileridir: Altın, 12.500; gümüş tepsi, aded, dört.” (tsz.); “Yevm-i mezbûrda
Dubrovnik elçisi hazineleriyle ma’an getirdiÄŸi ÅŸeylerdir: Sim lengerî, aded, dört.” (17 Mart 1682).
TSMA, D, nr. 14, s. 7/a, 36/a, 46/b, 53/b; İESM, nr. 1773; TSMA, E, nr. 7107.
356 İsmail Hakkı UZUNÇARÅžILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 114; Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait
Günlük Hatıralar, II, s. 59-60.
357 Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait Günlük Hatıralar, II, s. 59-60.
358 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 114.
XVII. yüzyılda arÅŸiv belgelerinden anlaşıldığına göre, Dubrovnik’in “kadimden veregeldiÄŸi” muayyen haraç ve pîşkeÅŸi iki yüz yetmiÅŸ beÅŸ dirhem ağırlığında dört adet gümüş tepsi (lengerî) ile on iki bin beÅŸ yüz altın idi. 13 Mart 1681, 17 Mart 1682, 6 Ocak 1684, 18 Haziran 1685 ve 2 Mart 1686 tarihlerinde Dubrovnik elçilerinin mutad Hediye Seçeneklerileri getirdiÄŸi ve bu Hediye Seçeneklerilerin Enderûn Hazinesi’ne kaydedildiÄŸi görülmektedir.355 Dubrovnik elçileri padiÅŸahın yanısıra sadrazam, kızlar aÄŸası gibi baÅŸka paÅŸalara ve valide sultan baÅŸta olmak üzere diÄŸer sultanlara da Hediye Seçenekleriler verirdi. 356 Hanım sultanlara verilen Hediye Seçeneklerileri genellikle esanslar, kokular ve ziynet eÅŸyaları teÅŸkil ederdi.357 Hediye Seçenekleri getiren elçilere padiÅŸah huzurunda hil’at g iyd i rilird i.358
Evliya Çelebi, Dubrovnik’te bulunduÄŸu sırada Dubrovnik hâkiminin Hediye Seçeneklerilerle birlikte veregeldiÄŸi mutad hazinesini elçisine teslim ediÅŸinde orada hazır bulunmuÅŸtu. Bu esnada kendisine de iki yüz altın, onar elbiselik elvân çuka ve atlas, beÅŸ top Ceneviz kadifesi, beÅŸ tüfek ve on siyah kuzu kürkü gibi eÅŸyalar verilmiÅŸti.359
d. Meliklikler
Dadyan, Güril (Göril) ve AçıkbaÅŸ meliklikleri Kafkasya’da yer alan ve devlete vergi veren yarı müstakil idarelerdi.360 Bunlar, IV. Murat zamanında Osmanlı Devleti’ne ita’at etmelerinden beri her sene Rikâb-ı Hümayûn’a cizye ve Hediye Seçeneklerilerini göndererek sultana sadakatlerini gösterirlerdi.361
“Ba’dehu Venedik banı Sührâb Mehemmed PaÅŸaya hedâyâsı ve senevî veregeldiÄŸi mu’tâd-ı kadîmeleri üzre hazînesini ve üç yüz yük gümrük metâ’ı kârbânın çıkarup elçisine teslîm etdikde ha-kîre iki yüz altun-ı Bundukanî ve on donluk elvân çuka ve on donluk atlas ve beÅŸ tüfeng ve on aded siyâh kuzu kürkü ve beÅŸ top Ciniviz katîfesi ve ba’zı hurdevât makûlesi eÅŸyâlar verdi. Ve hüddâmlarıma onar altun ve birer çuka ve kumaÅŸ ve birer çakmaklı tüfengler verüp ban ile vedâlaÅŸup dörd yüz ma’dûd tüfeng-endâz kefereler ile.” Evliyâ Çelebi b. DerviÅŸ Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VI, s. 267.
360 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 110; Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme
Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 69.
361 Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, I, s. 83; Ahmet
TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, 88 nolu dipnot s. 151; Dostâne
iliÅŸkiler sürdürülen Güril hâkiminin haraç ve pîşkeÅŸi 1635’te IV. Murad’ın Revan seferi sırasında
gelmiÅŸti. “Saferin beÅŸinde Sıhne-geçidi Menzili’ne varılup pâdişâh hazretleri otak kurulınca sâyebâna
nüzûl buyurup önünde vüzerâ ve kadı-‘askerler ve müteferrika ve çasnıgîr ve çavuslar at üzerinde
bölük halkı ardlarında bir ‘azîm dâ’ire olup dahi ardlarında Rumeli ve Anadolu tertîb üzre ve sâ’ir
beylerbeyiler sâyebâna karÅŸu yüksek depeler üzerinde haymeler kurulınca etrâf-ı erba’aya nâzır olarak
tabl-hânelerin çalup durdılar. Ertesi Güril memleketinin piskeÅŸi ve harâcı geldi.” Kâtip Çelebi,
Fezleketü ‘t-Tevarih, s. 857.
362 Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i Selânikî, s. 132-133.
Melikliklerin XVII. yüzyıldan önce de dostâne iliÅŸkiler kurmak maksadıyla Osmanlı sultanlarına Hediye Seçenekleriler sundukları görülmektedir.362 Avusturya elçisi Busbecq Türk Mektuplarinda Dadyan’dan Kanunî Sultan Süleyman’a yakuttan oyulmuÅŸ, gece etrafa ışık saçan parlak bir çanak geldiÄŸini nakletmektedir. Bazı kiÅŸilerden duyduÄŸuna göre, çanak lâl taşından yapılmış ve İstanbul’a kaçmak isterken gemisi Kolkis sahillerinde kazaya uÄŸrayan İran kralının oÄŸlundan çalınmıştı. Dadyan’dan padiÅŸaha ayrıca yirmi beyaz doÄŸan ve Kolkis’te çok bulunan baÅŸka bir cins atmaca da gelmiÅŸti.363
Hazine ve pîşkeÅŸin gecikmesi merkez tarafından gözden kaçmaz, gerekli uyarılar yapılırdı. ÖrneÄŸin, AçıkbaÅŸ Meliki Aleksandra’nın bir defasında haraç ve pîşkeÅŸini geciktirmesi üzerine, bu iÅŸ için bir mübâşir tayin edilerek, bunun nedenini araÅŸtırıp âcilen bildirmesi istenmiÅŸ ayrıca, AçıkbaÅŸ’ın önde gelenlerine, bu durum bir hükümle duyurulmuÅŸtu364.
363 Ogier Gishlain de BUSBECQ, Türk Mektupları, s. 94.
364 “AçıkbaÅŸ memleketinün bellü baÅŸlu söz sâhiblerine ve ihtiyârlarına hüküm ki: Dergâh-ı
Mu’allâm’a mahzar gönderüp sâbıkan açıkbaÅŸ melîki Aleksandra kendü hâlinde olmayup hevâsına
tâbi’ nice eÅŸkıyâyı başına cem’ idüp ahz-ı celb-i emvâl ve tahrîb-i memleket idüp bunun emsâli sû-i
ahvâlinün nihâyeti olmayup ahâlî-i vilâyet cevr ü ta’addîsinden müteezzî ve mütesÅŸkkî oldukları sem’ –
i hümâyûnuma ilka olunup açıkbaş memleketi memâlik-i mahrûsem muzâfâtından olup nizâm ve
intizâmı ve re’âyâsınun refâh-ı ahvâlleri aksâ-yı murâd-ı hümâyûnum olmaÄŸla emekdârlarımdan
kıdvetü’l-emâcid ve’l-a’yân zîde mecdühû varup ahvâl-i memleketi tefahhus ve te’akkul eyleyüp
gelüp der-i devlet medârıma ‘arz ve i’lâm eylemek üzere mübâşir ta’yîn ve irsâl olınmışdır. İmdi:
Mübâşir-i mûmâ-ileyh emr-i ÅŸerîfümle varup vâsıl oldukda vilâyetlerin cem’ -i ahvâlini vukû’ı ve
sıhhati üzere kendüsine bildürüp ve müşâhede olunacakları müşâhede itdirüp salâh ve nizâm-ı
emrlerinde enfâ’ ve evlâ ne ise ve cümlenin beyninde tedbîr-i umûrlarına evfâk kim ise bi’l-cümle
ahâlî-i vilâyetin asâyîş ve râhatı ve itminân ve emniyetleri ne ile hâsıl olur ve bunca müddetden berü
Âsıtâne-i Sa’âdetüm’e irsâli mu’tâd olan harâc ve pîşkeÅŸlerinin te’hîrinin bâ’isi ne idüğüne kemâ-hüve
hakkahu tahsîl-i vukûf eyledikden sonra irsâl ve siz dahî sıhhati üzere i’lâm eyleyüp ve sen ki
mübâşir-i mûmâileyhsin. Me’mûr olduğın husûsda kemâl-mertebe basîret ü intibâh üzere hareket ve
serhadd-i merkûmın her ahvâlini görüp tamâm tahsîl-i vukûf ve bu kadar müddetden berü Âsitâne-i
Sa’âdetüm’e irsâli mu’tâd olan harâc ve pîşkeÅŸlerinin te’hîrine bâ’is ne olduğın ma’lûm itdürdükden
sonra bir gün ve bir sâ’at gelüb der-i devlet medârıma ‘arz ve i’lâm eyleyüp câdde-i istikâmetden
‘udûl ü inhirâf göstermeyesiz diyü yazılmışdır. Fî Evâsıt-ı S Sene 101 (1101)” (Kasım 1689).
Muzaffer Fehmi ŞAKAR, 1101/1102(1690/1691)Tarihli 100 Numaralı Mühimme Defteri
Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi (1-145), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s. 4-5.
365 BOA, Ali Emiri, IV. Mehmet, nr. 6286.
366 “Dadyan’dan Rikâb-ı Hümayûn’a hedâyâsı geldikde Darüssaade AÄŸası yediyle gelen adamlarına
gönderilmiÅŸdir: Hil’at, 4; serâser, 1.” TSMA, D, nr. 1995, s. 7/b.
Melikliklerden haraç ve pîşkeÅŸ getiren elçilere hil’at Hediye Seçenekleri edilir; elçilerin İstanbul’da kalacakları süre boyunca yiyecek-içecek masrafları Hazine-i Amire’den karşılanırdı. ÖrneÄŸin, Güril hâkiminin elçisi, 1671 yazında hazine ve pîşkeÅŸi ile geldiÄŸinde yiyecek, içecek masrafları inâm olarak hazine-i amireden karşılanmış365; Dadyan hâkiminin Hediye Seçeneklerileri geldiÄŸinde ise getirenlere hil’atler giydirilmiÅŸti.366
Hediye Seçenekleri XV. yüzyılın sonlarından itibaren Eflak (Romanya) ve XVI. yüzyıl baÅŸlarından itibaren BoÄŸdan (Moldovya), düzenli olarak vergilerini ödeyen devlet statüsündeydiler.318 Eflak ve BoÄŸdan prenslikleri XVII. yüzyılın sonlarına doÄŸru, İstanbul’dan talep edilen ve miktarları giderek artan yıllık vergileri ödeyemez duruma gelmiÅŸlerdi.319 Bu nedenle Edirne ve İstanbul kredi piyasalarından büyük miktarlarda borç almaya baÅŸlamışlardı.320
316 TSMA, E. nr. 8206/2.
317 “Tunus paÅŸasından Rikâb-ı Hümayûn’a Hediye Seçenekleri geldiÄŸinde gelen adamlarına ve aynı gün gelen
sadrazam telhiscisine ve serdar Hüseyin Paşadan gelen adamına ve kapı kethüdasına darüssaade ağası
yediyle sekiz sade serâser kaftan ve dört hil’at kaftan giydirilmiÅŸdir.” (16 Åžubat 1649). TSMA, D, nr.
1995, s. 11/b; Cîb harçlığı ve bazı Cezayir beÄŸlerinden Rikâb-ı Hümayûn’a pîşkeÅŸ geldiÄŸinde gelen
adamlarına ve veziriazam telhisçisine darüssaade aÄŸası eliyle giydirilenler: “Sade serâser kaftan, 2;
Kerhane kaftan, 10; Hil’at kaftan, 6.” (17 Åžubat 1649). TSMA, D, nr. 1995, s. 11/a; Cezayir
paÅŸasından Rikâb-ı Hümayûn’a pîşkeÅŸ geldiÄŸinde gelen dokuz adamına birer kârhane kaftan
giydirilmiÅŸtir (20 Ocak 1650). TSMA, D, nr. 1995, s. 11/a.
318 Åževket PAMUK, Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları, İstanbul 2007, s. 60; Osmanlı Devleti’nde
ÅŸer’î vergiler kapsamında ehl-i kitap gayr-i müslimlerden, devlet tarafından korunmaları ve savaÅŸlara
katılmaları karşılığında baş vergisi olarak cizye alınırdı. Uzunçarşılı, bunun için elçilerin üç senede bir
mutad olarak cizye bedellerini teslim etmek üzere İstanbul’a geldiklerini söylemektedir. İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s. 272.
319 1678-1693 Eflak’ın cizyesi 16.406.160 akçe, BoÄŸdan’ın ise 7.854.540 akçe idi. Ahmet
TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 68, 149-151.
320 Şevket PAMUK, Osmanlı-Türkiye İktisadi Tarihi, s. 78.
Eflak voyvodaları, her sene saray hayvanları için muayyen miktarda arpa ve saray matbahı için yirmi bin koyun, balmumu, bal ve tuz verirler; padişaha da Hediye Seçenekleri olarak cins atlar, av kuşları ve av köpekleri yollarlardı. Sefer zamanında da asker tedarik edip top arabası, beygir ve öküz arabası gönderirlerdi.321 XVI. yüzyılın sonlarında her sene nevruzdan nevruza hazineye yüz yük (on milyon) akçe haraç verirlerdi.322
BoÄŸdan voyvodaları ise 1455’te imzalanan antlaÅŸma gereÄŸince Osmanlı hazinesine her sene iki bin altın vergi ile seferlerde asker, beygir ve saraya av kuÅŸu veriyordu.323 Voyvodalar elçileri vasıtasıyla senelik haraçlarını gönderdiklerinde padiÅŸaha pîşkeÅŸ de sunlarlardı.324 Vergi ve Hediye Seçeneklerilerin gönderilmesinde gerekli hassasiyet gösterilmediÄŸi takdirde Hediye Seçenekleriler kabul edilmezdi. ÖrneÄŸin, Bespirem seferi için Eflak’tan yeterince bargir, hazine ve pîşkeÅŸ gönderilmesinde aceleci davranılmadığından, “vakti ile gelmediÄŸi’ gerekçesiyle Hediye Seçenekleriler reddedilmiÅŸti.325
Eflak ve BoÄŸdan elçileri hazine yani vergi getirdiklerinde kanunen Hediye Seçenekleri verileceklerden pîşkeşçiye iki bin beÅŸ yüz akçe ile mataracıya sekiz yüz akçe ve bir de at verirlerdi.326 Eflak ve BoÄŸdan’dan haraç ve pîşkeÅŸ getirenlere yapılan merasimde hil’at inâm edilirdi.327
XVII. yüzyılın sonlarında Eflak ve Boğdan voyvodalıklarının pîşkeşlerini dokuzar kat çekmeleri kanundu.328
Peçevî İbrahim Efendi, Tarih-i Peçevî, II, s. 152; Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i Nâ ‘îma, I, s. 73; İsmail Hakkı UZUNÇARÅžILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 88.
322 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, s. 430; İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı
Tarihi, III/2, s. 88.
323 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, s. 431.
324 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 88.
325 Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i Nâ ‘îma, I, s. 73; Kâtip Çelebi, Fezleketü ‘t-Tevarih, s. 254-255.
326 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 402.
327 BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 47/a.
328 BOA, KK, nr. 667, s. 26; “Ve ÅŸehr-i Rebiülevvel evahirinde vilayet-i Eflak ve BoÄŸdan voyvodaları
Divân-ı Alî’ye gelüp kânun-ı kadîm üzre dokuz kat pîşkeÅŸlerin çeküp ve sair virgüleri virilüp
börklerini geyüp paye-i serir-i a’lâya yüz sürdiler.” (Kasım 1594). Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i
Selânikî, I, s. 411.
BoÄŸdan voyvodasına yazılan bir hükümde; gönderdigi Hediye Seçeneklerilerin alındığı ve Leh, Moskof ve Kral oÄŸlu tarafları ahvâlinden haber verilmesine dair “Hâliyâ Âstâne-i devlet-âşiyân’uma olan ubûdiyyet [ü] rıkkıyyetün muktezâsınca âdet üzre her sâlde irsâl olınduğı üzre atebe-i ulyâma şâhinler ve bârgîrler irsâl idüp andan mâ’adâ gönderdüğün mektûblarunda eÄŸer Kral-oÄŸlı’na ve Kraliçe’ye
Rikâb-ı Hümayûn’a Eflak-BoÄŸdan voyvodalıkları ve beylerbeyiliklerden gönderilen Hediye Seçeneklerilerin merkezden alındığını bildiren bir nâme gönderilmesi usûldendi.329
Eflak ve BoÄŸdan voyvodaları İstanbul’a vergilerini gönderdikleri zaman Hediye Seçenekleri verilmesi kanun olan sadrazam ve devlet ricâli arasında dört kapıcı başı da vardı ki bunlardan her birine ikiÅŸer at Hediye Seçenekleri edilirdi.330
b. Erdel
Bugün kısmen Macaristan, kısmen de Romanya’da bulunan Erdel (Transilvanya) 1562 Mohaç Meydan Savaşı’ndan 1699 Karlofça AntlaÅŸması’na kadar Osmanlılara tâbi devlet statüsünde olup, içiÅŸlerinde serbestti. BaÅŸlangıçta her sene on bin altın haraç verir, ayrıca padiÅŸaha ve muayyen devlet erkânına Hediye Seçenekleri yollardı. 331 Erdel haracı XVII. yüzyıl baÅŸlarında on beÅŸ bin altın iken yüzyılın ikinci yarısında kırk bin daha sonraları da seksen bine kadar çıkmıştı.332 Erdel kralları özel durumlarda vergiden muaf tutulurlardı. ÖrneÄŸin, Osmanlı Devleti’ne ödediÄŸi yıllık cizye orduya zahire saÄŸlamaları ÅŸartıyla 1684’te kendilerinden alınmamıştı.333 Erdel süvarisi garb cephesi savaÅŸlarında Osmanlı ordusunun yardımcı kuvvetlerinden biriydi.334
müte’allıkdur ve eÄŸer sâ’ir her ne arz itmiÅŸsen ma’lûm olup ve irsâl olınan şâhinler ve bârgîrler dahi vâsıl olmağın buyurdum ki: Vusûl buldukda, min-ba’d dahı hıfz [u] hırâset-i memleket ve zabt [u] sıyânet-i ra’iyyet bâbında dakika fevt itmeyüp her cânibe hâzır u nâzır olup eÄŸer Lih ve Maskov câniblerinden ve eÄŸer Kral-oglı Ferendus taraflarından vâkıf olduÄŸun ahbâr-ı sahîhayı Südde-i sa’âdet’üme i’lâmdan hâlî olmayasın.” denilmektedir. 3 Numaralı Mühimme Defteri (966-968 /1558¬1560), Ankara 1993, s. 161.
330 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 403.
331 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 78; Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i
Nâ ‘îma, IV, s. 1777.
332 Erdel haracı XVII. yüzyılın son çeyreğinde yüz elli-yüz altmış guruş (riyal-i tam guruş) idi. TSMA,
D, nr. 29, 4/a; TSMA, D, nr. 525, s. 73/a; 14 Mart 1683’te hazineye dâhil edilen Erdel haracının altmış
kesesinden her kesesi ellişer binden yirmi dört kese cedîd akçe kesildiği görülmektedir. TSMA, D, nr.
29, s. 21/a.
333 İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, Ankara 2008, s. 256-257; İsmail Hakkı
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 70.
İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, s. 256-257. 335 BOA, A.TŞF, nr. 345, s. 50/a.
Erdel elçisi hazine ve pîşkeÅŸ ile geldiÄŸinde yiyecek ve içecek nafakası (mekulat ve meÅŸrubat) olan sekiz bin akçe Hazine-i Amire’den verilirdi.335 PîşkeÅŸ ve hazine ile gelen elçi ile tercümanına padiÅŸahın huzuruna çıktığında hil’at Hediye Seçenekleri edilir336; sadrazam huzuruna çıktığında da ayrıca hil’at g i yd irilird i.337
Erdel elçisi, 1659’da vermesi gereken seksen bin guruÅŸ vergi ve elli bin guruÅŸun yalnızca yarısını ve beraberinde yirmi bin guruÅŸ deÄŸerinde mücevher Hediye Seçenekleriler getirmiÅŸ olmasına raÄŸmen bunlar kabul edilmemiÅŸ ve elçi Yedikule’ye hapsedilmiÅŸti. Ödenmesi gereken miktar verilmedikçe elçi buradan çıkamamıştı.338 Bazen merkez tarafından bu durum göz önünde bulundurularak, pîşkeÅŸin ülkesinin gelirleri nispetinde olması saÄŸlanırdı.339
336 BOA, A.TÅžF, nr. 345, 52/b.
337 BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 54/a.
338 J. Von HAMMER, Osmanlı Devleti Tarihi, XI, s. 64.
339 “… memleketleri mahsûlünün tahammülüne göre Âsitâne’ye bu sene pîskeÅŸlerin göndereler.” Kâtip
Çelebi, Fezleketü’t-Tevarih, s. 607.
340 TSMA, D, nr. 14, 6/a, 28/b, 38/b; TSMA, E, nr. 11976/3; TSMA, D, nr. 29, s. 30/b; “Mah-ı
Mezbûrun fi 25, mu’tad üzere Rikâb-ı Hümayûn’a Erdel elçisi getirdiğü hazinelerin Divân-ı Hümayûn
tarafından doksan altı senesine mahsub olmak üzere yüz altmış kîse esedî esedî guruş ki beher kîsesi
beş yüz olmak üzere veznedarbaşı Abdurrahman Çelebi yediyle gelüb teslim-i Hazine-i Enderûn-ı
Hümayûn olmuÅŸdur. Hazine-i mezbûr riyal-i tam gelmesi mu’taddır. Lakin bu sene-i mübarekede
Esedî gelmişdir. Pîşkeşi verilmişdir. Sim kupa, 12; sim leğen, bir; sim ibrik, bir. Temessükü
verilmiÅŸdir.” (21 Mart 1686). TSMA, D, nr. 29, s. 42/b; “Kîse, 160; mahalline kayd şüd. Sim leÄŸen
ibrik bir, Sim kupa aded on iki.” TSMA, D, nr. 14 s. 54/b; BOA, İESM, nr. 1773.
341 TSMA, D, nr. 14, s. 28/b, 38/b, s. 46/b; TSMA, D, nr. 14, s. 54/b; İESM, nr. 1773; “Mu’tad üzere
Erdel haracı gelip teslim olundukda getirdikleri sim eÅŸyalarıdır: Sim kadeh, aded, 12; Sim leÄŸen ma’
ibrik, aded, 1.” TSMA, D, nr. 14, s. 18/b.
342 “Mah-ı mezbûrun fi 24, Erdel elçisinin hazinesiyle birlikte getirdiÄŸi eÅŸyalardır: Sim kadeh, on iki;
Sim leÄŸen ma’ ibrik, çift, bir; cem’an kıyye, on iki buçuk. An Saray-ı Edirne.” TSMA, D, nr. 14, s.
28/b; “Erdel elçisi Rikâb-ı Hümayûn’a hazinesini teslim eylediÄŸinde ma’an gelen Hediye Seçeneklerisidir. Sim
kupa, aded, on iki; sim leÄŸen, ma’ ibrik, aded, bir. Teslim-i kıyye, on iki buçuk.” TSMA, D, nr. 14, s.
38/b.
343 “Erdel hâkiminden gelen pîşkeÅŸtir: LeÄŸen ibrik gümüş, bir; büyük kupa, gümüş, on; ÅŸahin
yirmisekiz.” (Belge tarihsizdir). TSMA, E, nr. 11976/3.
344 “TeÅŸrif-i elçi-yi kral-ı Erdel an Âsitâne-yi saadet hazine ve pîşkeÅŸ averde. 27 Åževval 1 054. Âlî
divân olup Erdel elçisi destbûs-ı padiÅŸahî ile müşerref olub, getirdiÄŸi pîşkeÅŸ defteridir: Sim leÄŸen ma’
27 Aralık 1644, 14 Ocak 1681, 3 Nisan 1682, 24 Aralık 1682, 22 Åžubat 1684, 21 Mart 168 ve 19 Haziran 1686 tarihlerinde kayıtlardan anlaşıldığına göre340 Erdel haracı ile gönderilen eÅŸyaların mutad üzere her sene aynı miktar ve cinste olduÄŸu görülmektedir.341 Bunlar, toplam on iki buçuk kıyye ağırlığında342 on iki gümüş kupa ya da kadeh, bir takım leÄŸen ve ibrik ile yirmi dört adet ÅŸahin idi343. Hediye Seçenekleriler teÅŸrifât defterlerine ve ayrıca hazine defterlerine kaydedilirdi.344 ÖrneÄŸin Erdel hâkimi elçisi ile 8 Kasım 1627’de
Rikâb-ı Hümayûn’a hazine ve pîşkeÅŸ olarak, seksen bin guruÅŸ ile on gümüş kupa, gümüş leÄŸen ve ibriÄŸin yanısıra üç de doÄŸan göndermiÅŸti.345 Gümüş eÅŸyalar hazine için önemli gelir kaynakları arasındaydı. ÖrneÄŸin, Erdel hazinesiyle 1681’de gelen kapaklı on iki gümüş kupa, leÄŸen ve ibrik birkaç gün sonra eritilerek, elde edilen gümüş, haremdeki kadın efendiler için yaptırılan sahanlar için sarf edilmiÅŸti.346
Erdel elçisi de vergisini getirdiği zaman kapıcıbaşılarla nöbetçi çavuşlara pîşkeşçi, meşaleci, mataracı ve iskemleciye ve Bâb-ı Hümayun bölüklerine kanunen muayyen bahşişleri verilirdi.347 Çavuşbaşıya bin akçe ile iki at verilmesi kanundu.348
Erdel hâkimi elçisi vasıtasıyla padiÅŸahın yanısıra sadrazama da Hediye Seçenekleriler takdim ederdi. Erdel elçisi, 26 Temmuz 1636’da dönemin sadrazamına yüz elli guruÅŸ ve iki gümüş tabak Hediye Seçenekleri etmiÅŸti. Sadrazam ise bu parayı, Davud PaÅŸa’da kendi hizmetinde çalışanlara bahÅŸiÅŸ olarak dağıtmıştı.349
c. Dubrovnik
ibrik, aded, 1; kupa-yı kebîr sim, aded, 10; ÅŸahin, aded, 24; sikke-i hasene, 10.000.” (29 Ekim 1644).
BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 52/a.
345 Elçi ve maiyetine nafaka bahâları hazineden verilmişti. BOA, KK, nr. 667, s. 18.
346 TSMA, D, nr. 14, s. 6/a.
347 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 402.
348 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 412, 417.
349 TSMA, D, nr. 525, s. 73/a.
350 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 214.
351 Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 150; Evliya Çelebiye
göre, Osman Gazi’nin Bursa’yı muhasarası sırasında Dubrovnik’in altın, dibâ, şîb u zerbaf ve
kemhalarla elçilerini Osman Gazi’ye gönderdiklerinde Osman Gazi vefat etmiÅŸ ve Orhan Gazi
Dalmaçya kıyılarında yer alan ve XV. yüzyılda Osmanlı hâkimiyetine girmeleriyle bütün Osmanlı sınırları dâhilinde serbest ticaret yapan Dubrovnik (Ragusa) Cumhuriyeti350, 1815’te Avusturya idaresine geçene kadar, baÅŸlangıçta her sene, Karlofça Barışı’ndan sonra ise üç senede bir haraç ve pîşkeÅŸlerini yollarlardı.351 Dubrovnik, Osmanlı himayesi sayesinde Venedik ve diÄŸer İtalya ÅŸehirlerine karşı ticaret emniyetine sahip olmuÅŸtur.352 Dubrovnik’in Osmanlı Devleti’ne ödediÄŸi verginin miktarı, XVII. yüzyılın ikinci yarısında on iki bin beÅŸ yüz filori (yaldız altın) idi.353
Dubrovnik’in de mükellef olduÄŸu vergi ve Hediye Seçeneklerileri vermekte zorlandığı zamanlar olurdu. 1683 sonrasında Venediklilerle de savaÅŸ yapılması yüzünden birkaç yıl haraçlarını ödeyemediklerinden zimmetlerinden kalan vergileri bağışlanmış, buna karşılık 1694’te hazineye dört milyon ikiyüz elli bin akçe ödemeleri istenmiÅŸti.354
Bursa’yı fethetmiÅŸti. Dubrovnik bu hediyleri Orhan Gazi’ye vererek yüz elli maddelik sulh üzere her sene hazinesini elçileriyle göndermeyi taahhüt etmiÅŸ ve o zamandan beri elçileri hazineyle gelmekte idi. Evliyâ Çelebi b. DerviÅŸ Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VI, s. 259.
352 İlber ORTAYLI, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, s. 257.
353 TSMA, D, nr. 13, s. 7/a, 10/b, 16/b, 24/a; İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi III/2, s.
214; Karl TEBLY, Dersaadette Avusturya Sefirleri, s. 93; Antoine Galland bu miktarin önceleri bin
beÅŸ yüz duka olduÄŸunu belirtmektedir. Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait Günlük Hatıralar, II, s.
59-60.
354Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 150.
355 “Dubrovnik elçisi (ve maiyeti) getirdikleri hazineleri ile birlikte gelen eÅŸya: Sim lengerî adet dört.
Teslim dirhem 275.”(6 Ocak 1684); “Sim lengerî, aded 4. 275 (dirhem); “Dubrovnik elçisi gelip
Rikâb-ı Hümayûn’a yüz sürüp mu’tad üzere cizyeleri ile ma’an gelen sagir (lengerî) aded dört, 275
dirhem.” (18 Haziran 1685); “Rikâb-ı Hümayûnlarına Dubrovnik keferesi her sene kadimden
veregeldikleri vergileridir: Altın, 12.500; gümüş tepsi, aded, dört.” (tsz.); “Yevm-i mezbûrda
Dubrovnik elçisi hazineleriyle ma’an getirdiÄŸi ÅŸeylerdir: Sim lengerî, aded, dört.” (17 Mart 1682).
TSMA, D, nr. 14, s. 7/a, 36/a, 46/b, 53/b; İESM, nr. 1773; TSMA, E, nr. 7107.
356 İsmail Hakkı UZUNÇARÅžILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 114; Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait
Günlük Hatıralar, II, s. 59-60.
357 Antoine GALLAND, İstanbul’a Ait Günlük Hatıralar, II, s. 59-60.
358 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 114.
XVII. yüzyılda arÅŸiv belgelerinden anlaşıldığına göre, Dubrovnik’in “kadimden veregeldiÄŸi” muayyen haraç ve pîşkeÅŸi iki yüz yetmiÅŸ beÅŸ dirhem ağırlığında dört adet gümüş tepsi (lengerî) ile on iki bin beÅŸ yüz altın idi. 13 Mart 1681, 17 Mart 1682, 6 Ocak 1684, 18 Haziran 1685 ve 2 Mart 1686 tarihlerinde Dubrovnik elçilerinin mutad Hediye Seçeneklerileri getirdiÄŸi ve bu Hediye Seçeneklerilerin Enderûn Hazinesi’ne kaydedildiÄŸi görülmektedir.355 Dubrovnik elçileri padiÅŸahın yanısıra sadrazam, kızlar aÄŸası gibi baÅŸka paÅŸalara ve valide sultan baÅŸta olmak üzere diÄŸer sultanlara da Hediye Seçenekleriler verirdi. 356 Hanım sultanlara verilen Hediye Seçeneklerileri genellikle esanslar, kokular ve ziynet eÅŸyaları teÅŸkil ederdi.357 Hediye Seçenekleri getiren elçilere padiÅŸah huzurunda hil’at g iyd i rilird i.358
Evliya Çelebi, Dubrovnik’te bulunduÄŸu sırada Dubrovnik hâkiminin Hediye Seçeneklerilerle birlikte veregeldiÄŸi mutad hazinesini elçisine teslim ediÅŸinde orada hazır bulunmuÅŸtu. Bu esnada kendisine de iki yüz altın, onar elbiselik elvân çuka ve atlas, beÅŸ top Ceneviz kadifesi, beÅŸ tüfek ve on siyah kuzu kürkü gibi eÅŸyalar verilmiÅŸti.359
d. Meliklikler
Dadyan, Güril (Göril) ve AçıkbaÅŸ meliklikleri Kafkasya’da yer alan ve devlete vergi veren yarı müstakil idarelerdi.360 Bunlar, IV. Murat zamanında Osmanlı Devleti’ne ita’at etmelerinden beri her sene Rikâb-ı Hümayûn’a cizye ve Hediye Seçeneklerilerini göndererek sultana sadakatlerini gösterirlerdi.361
“Ba’dehu Venedik banı Sührâb Mehemmed PaÅŸaya hedâyâsı ve senevî veregeldiÄŸi mu’tâd-ı kadîmeleri üzre hazînesini ve üç yüz yük gümrük metâ’ı kârbânın çıkarup elçisine teslîm etdikde ha-kîre iki yüz altun-ı Bundukanî ve on donluk elvân çuka ve on donluk atlas ve beÅŸ tüfeng ve on aded siyâh kuzu kürkü ve beÅŸ top Ciniviz katîfesi ve ba’zı hurdevât makûlesi eÅŸyâlar verdi. Ve hüddâmlarıma onar altun ve birer çuka ve kumaÅŸ ve birer çakmaklı tüfengler verüp ban ile vedâlaÅŸup dörd yüz ma’dûd tüfeng-endâz kefereler ile.” Evliyâ Çelebi b. DerviÅŸ Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VI, s. 267.
360 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III/2, s. 110; Ahmet TABAKOĞLU, Gerileme
Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, s. 69.
361 Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, I, s. 83; Ahmet
TABAKOĞLU, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, 88 nolu dipnot s. 151; Dostâne
iliÅŸkiler sürdürülen Güril hâkiminin haraç ve pîşkeÅŸi 1635’te IV. Murad’ın Revan seferi sırasında
gelmiÅŸti. “Saferin beÅŸinde Sıhne-geçidi Menzili’ne varılup pâdişâh hazretleri otak kurulınca sâyebâna
nüzûl buyurup önünde vüzerâ ve kadı-‘askerler ve müteferrika ve çasnıgîr ve çavuslar at üzerinde
bölük halkı ardlarında bir ‘azîm dâ’ire olup dahi ardlarında Rumeli ve Anadolu tertîb üzre ve sâ’ir
beylerbeyiler sâyebâna karÅŸu yüksek depeler üzerinde haymeler kurulınca etrâf-ı erba’aya nâzır olarak
tabl-hânelerin çalup durdılar. Ertesi Güril memleketinin piskeÅŸi ve harâcı geldi.” Kâtip Çelebi,
Fezleketü ‘t-Tevarih, s. 857.
362 Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i Selânikî, s. 132-133.
Melikliklerin XVII. yüzyıldan önce de dostâne iliÅŸkiler kurmak maksadıyla Osmanlı sultanlarına Hediye Seçenekleriler sundukları görülmektedir.362 Avusturya elçisi Busbecq Türk Mektuplarinda Dadyan’dan Kanunî Sultan Süleyman’a yakuttan oyulmuÅŸ, gece etrafa ışık saçan parlak bir çanak geldiÄŸini nakletmektedir. Bazı kiÅŸilerden duyduÄŸuna göre, çanak lâl taşından yapılmış ve İstanbul’a kaçmak isterken gemisi Kolkis sahillerinde kazaya uÄŸrayan İran kralının oÄŸlundan çalınmıştı. Dadyan’dan padiÅŸaha ayrıca yirmi beyaz doÄŸan ve Kolkis’te çok bulunan baÅŸka bir cins atmaca da gelmiÅŸti.363
Hazine ve pîşkeÅŸin gecikmesi merkez tarafından gözden kaçmaz, gerekli uyarılar yapılırdı. ÖrneÄŸin, AçıkbaÅŸ Meliki Aleksandra’nın bir defasında haraç ve pîşkeÅŸini geciktirmesi üzerine, bu iÅŸ için bir mübâşir tayin edilerek, bunun nedenini araÅŸtırıp âcilen bildirmesi istenmiÅŸ ayrıca, AçıkbaÅŸ’ın önde gelenlerine, bu durum bir hükümle duyurulmuÅŸtu364.
363 Ogier Gishlain de BUSBECQ, Türk Mektupları, s. 94.
364 “AçıkbaÅŸ memleketinün bellü baÅŸlu söz sâhiblerine ve ihtiyârlarına hüküm ki: Dergâh-ı
Mu’allâm’a mahzar gönderüp sâbıkan açıkbaÅŸ melîki Aleksandra kendü hâlinde olmayup hevâsına
tâbi’ nice eÅŸkıyâyı başına cem’ idüp ahz-ı celb-i emvâl ve tahrîb-i memleket idüp bunun emsâli sû-i
ahvâlinün nihâyeti olmayup ahâlî-i vilâyet cevr ü ta’addîsinden müteezzî ve mütesÅŸkkî oldukları sem’ –
i hümâyûnuma ilka olunup açıkbaş memleketi memâlik-i mahrûsem muzâfâtından olup nizâm ve
intizâmı ve re’âyâsınun refâh-ı ahvâlleri aksâ-yı murâd-ı hümâyûnum olmaÄŸla emekdârlarımdan
kıdvetü’l-emâcid ve’l-a’yân zîde mecdühû varup ahvâl-i memleketi tefahhus ve te’akkul eyleyüp
gelüp der-i devlet medârıma ‘arz ve i’lâm eylemek üzere mübâşir ta’yîn ve irsâl olınmışdır. İmdi:
Mübâşir-i mûmâ-ileyh emr-i ÅŸerîfümle varup vâsıl oldukda vilâyetlerin cem’ -i ahvâlini vukû’ı ve
sıhhati üzere kendüsine bildürüp ve müşâhede olunacakları müşâhede itdirüp salâh ve nizâm-ı
emrlerinde enfâ’ ve evlâ ne ise ve cümlenin beyninde tedbîr-i umûrlarına evfâk kim ise bi’l-cümle
ahâlî-i vilâyetin asâyîş ve râhatı ve itminân ve emniyetleri ne ile hâsıl olur ve bunca müddetden berü
Âsıtâne-i Sa’âdetüm’e irsâli mu’tâd olan harâc ve pîşkeÅŸlerinin te’hîrinin bâ’isi ne idüğüne kemâ-hüve
hakkahu tahsîl-i vukûf eyledikden sonra irsâl ve siz dahî sıhhati üzere i’lâm eyleyüp ve sen ki
mübâşir-i mûmâileyhsin. Me’mûr olduğın husûsda kemâl-mertebe basîret ü intibâh üzere hareket ve
serhadd-i merkûmın her ahvâlini görüp tamâm tahsîl-i vukûf ve bu kadar müddetden berü Âsitâne-i
Sa’âdetüm’e irsâli mu’tâd olan harâc ve pîşkeÅŸlerinin te’hîrine bâ’is ne olduğın ma’lûm itdürdükden
sonra bir gün ve bir sâ’at gelüb der-i devlet medârıma ‘arz ve i’lâm eyleyüp câdde-i istikâmetden
‘udûl ü inhirâf göstermeyesiz diyü yazılmışdır. Fî Evâsıt-ı S Sene 101 (1101)” (Kasım 1689).
Muzaffer Fehmi ŞAKAR, 1101/1102(1690/1691)Tarihli 100 Numaralı Mühimme Defteri
Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi (1-145), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s. 4-5.
365 BOA, Ali Emiri, IV. Mehmet, nr. 6286.
366 “Dadyan’dan Rikâb-ı Hümayûn’a hedâyâsı geldikde Darüssaade AÄŸası yediyle gelen adamlarına
gönderilmiÅŸdir: Hil’at, 4; serâser, 1.” TSMA, D, nr. 1995, s. 7/b.
Melikliklerden haraç ve pîşkeÅŸ getiren elçilere hil’at Hediye Seçenekleri edilir; elçilerin İstanbul’da kalacakları süre boyunca yiyecek-içecek masrafları Hazine-i Amire’den karşılanırdı. ÖrneÄŸin, Güril hâkiminin elçisi, 1671 yazında hazine ve pîşkeÅŸi ile geldiÄŸinde yiyecek, içecek masrafları inâm olarak hazine-i amireden karşılanmış365; Dadyan hâkiminin Hediye Seçeneklerileri geldiÄŸinde ise getirenlere hil’atler giydirilmiÅŸti.366