ÖZEL BİR PARÇA 3 ADET ÜRETİLDİ TAMAMEN EL İŞÇLİĞİ 1.KALİTE LAPİS LAZULİ PİRİT OLUÅžUMU TAÅžIN ÜZERİNDE BELİRGİN SEVİYEDE GÜMÜŞÜ KALİTELİDİR.ALAN KİŞİLER HAYRINI GÖRSÜN GÜLE GÜLE KULLANSIN.DETAY İÇİN RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLAYIN……TAÅžI GÜMÜŞTEN KIYMETLİDİR…..
13 GR
İsim : Lapis Lazuli
Sertlik Derecesi : 5-5,5
Kimyasal Yapısı : (Na,CA)8(AlSiO4)6(SO4,S,Cl)2
Özgül Ağırlık : 2,4 – 2,9
Burçlar : Boğa, Terazi, Yay, Kova
Çakralar : Alın
AÇIKLAMA
Lapis lazuli veya lacivert taşı, çok eski çaÄŸlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taÅŸ türü. Koyu mavi renkte, yarı ÅŸeffaf-opak niteliÄŸinde, özellikle Antik Mısır’da Firavunlar tarafından çok önem verilmiÅŸ kıymetli bir taÅŸtır.
Lapis lazuli bir mineral deÄŸil, kayadır. Çünkü birkaç mineralden oluÅŸmuÅŸtur. Gerçek bir mineral olabilmesi için sadece bir mineral türünü içermesi gerekirdi. İsmin ilk kısmı olan lapis, Latince kökenli bir kelimedir ve “taÅŸ” manasına gelir. İkinci kısım olan lazuli ise, Latince lazulum kelimesinin genitif hali’dir (-in hali). Lazulum kelimesi de zaten Arapça (el-)lazward kelimesinden türemiÅŸtir ki bu Arapça kelimenin kökeni de Farsça lazhward sözcüğüne dayanır. Aslında bir yerin ismi olan bu kelime zamanla taÅŸ ile ilgisi yüzünden mavi manasında kullanılmaya baÅŸlandı. İngilizce “gökmavisi” manasına gelen azure kelimeside buradan türemiÅŸtir. Bir bütün olarak incelenirse lapis lazuli mavinin taşı ya da gökyüzü taşı manasına gelir.
Eski Yunan’da “Sapphirus” olarak geçen lapis lazuli “içerisinde altın damarları olan, mavi renkli bir taÅŸ” olarak bilinmekte idi; bugün bu isim mavi korindon çeÅŸitleri için kullanılmaktadır. Sonraları lapis içinde mevcut olan piritin bu altın rengini verdiÄŸinin anlaşılmasıyla birlikte iki taÅŸ birbirinden ayırt edilmeye baÅŸlamıştır.
Lapis lazulinin ana bileÅŸeni lazurittir (yaklaşık %25-40). Lazuritin kimyasal formülü (Na,Ca)8(AlSiO4)6(S,SO4,Cl)1-2’dir. Lapis ayrıca kalsit(beyaz) ve pirit (sarı) de içerir. Ayrıca augit, diopsit, enstatit, mika, hauynit, hornblend ve nosean da içerebilir. SertliÄŸi yaklaşık 5.0-5.5 arasındadır.
Lapis lazuli genelde kireçtaşlarının kontakt metamorfizmasıyla oluşur.
En güzel rengi, pirinç sarısı renginde pirit zerrecikleriyle hafifçe kaplanmış koyu bir mavidir. Beyaz kalsit damarlarının olmaması ve pirit kalıntılarının az olması lazımdır. Fazlakalsit veya pirit ihtiva eden taşlar diğerlerine oranla pek değerli değildir.
Genellikle rengi sayesinde tanınan lapis lazuli, HCl (hidroklorik asit) ile karşılaştığında H2S gazı verir. Bu gazın kokusu çürümüş yumurtaya benzemektedir. Taştaki pirit varlığı çoğu zaman doğal lapis lazuliyi birçok lapis imitasyonundan ayırmak için önemlidir.
En saf ve kaliteli lapis lazuli Afganistan, BedahÅŸan’da beyaz mermer içinde damarlar ve mercekler halinde çıkarılır. Dünyadaki en eski madenlerden olan bu madenler antik zamanlarda firavunlara da lapis lazuli saÄŸlardı.
Afganistan’daki maden yatakları dışında, lapis Åžili, Ovalle’nin yakınındaki And daÄŸları’nda da bulunmuÅŸtur. Burdan çıkarılan lapis lazuli lacivertten çok daha açık ve soluk bir mavi rengindedir. Daha önemsiz baÅŸka maden yatakları ise Rusya, Angola, Burma, Pakistan, ABD ve Kanada’da bulunur.
Antik Mısır’da lapis lazuli bokböceÄŸi ÅŸeklindeki süs eÅŸyaları, nazarlıklar ve benzeri takı eÅŸyalarının vazgeçilmez malzemelerinden birisi olmuÅŸtur.Asur ve Babilliler tarafından mühür olarak kullanılan Lapis Lazuli, Mısır’da yapılan arkeolojik kazılar esnasında MÖ 3300-3100 zamanında bir yerleÅŸim birimi olan Nakada bölgesinde kraliyet dönemi öncesinden kalma lapis mücevherler bulunmuÅŸtur. Aynı zamanda toz haline getirilmiÅŸ lapisin Antik Mısırlı kadınlar tarafından göz farı olarak da kullanıldığı bilinmektedir.
Ölüler Kitabı’nın 140. bölümünde yazdığı üzere, göz ÅŸeklinde altından bir muhafaza içerisine yerleÅŸtirilmiÅŸ lapis lazuli güçlü bir tılsım olarak kabul ediliyordu. Her ayın son gününde bu sembolik göze sunulan adak sonrasında, kullanıcının kötülüklerden korunacağına inanılırdı.
Fırat Nehrinin yakınında bulunan Ur’un Antik Sümer kraliyet mezarlarında lapis lazuliden yapılmış sayıları 6000’den fazla kuÅŸ, geyik, kemirgenheykelciklerinin yanısıra çok sayıda boncuk, tabak ve silindir mühür bulunmuÅŸtur. Bu eÅŸyaların çoÄŸunda kullanılan lapis lazuli Afganistan,BedahÅŸan’daki madenlerden çıkarılmıştı. Pek çok Sümer ve Akad yazısında lapis lazuli, krallara layık zenginlik ve ihtiÅŸamda bir taÅŸ olarak belirtilmiÅŸtir.
Romalılar ise lapisin güçlü bir afrodizyak olduÄŸuna inanmıştır. Orta ÇaÄŸ’da ise lapisin saÄŸlığa faydalı bir etkisinin olduÄŸu, ruhu günah, kıskançlık ve korkudan arındırdığına inanılırdı.
ÖZEL BİR PARÇA 3 ADET ÜRETİLDİ TAMAMEN EL İŞÇLİĞİ 1.KALİTE LAPİS LAZULİ PİRİT OLUÅžUMU TAÅžIN ÜZERİNDE BELİRGİN SEVİYEDE GÜMÜŞÜ KALİTELİDİR.ALAN KİŞİLER HAYRINI GÖRSÜN GÜLE GÜLE KULLANSIN.DETAY İÇİN RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLAYIN……TAÅžI GÜMÜŞTEN KIYMETLİDİR…..
13 GR
İsim : Lapis Lazuli
Sertlik Derecesi : 5-5,5
Kimyasal Yapısı : (Na,CA)8(AlSiO4)6(SO4,S,Cl)2
Özgül Ağırlık : 2,4 – 2,9
Burçlar : Boğa, Terazi, Yay, Kova
Çakralar : Alın
AÇIKLAMA
Lapis lazuli veya lacivert taşı, çok eski çaÄŸlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taÅŸ türü. Koyu mavi renkte, yarı ÅŸeffaf-opak niteliÄŸinde, özellikle Antik Mısır’da Firavunlar tarafından çok önem verilmiÅŸ kıymetli bir taÅŸtır.
Lapis lazuli bir mineral deÄŸil, kayadır. Çünkü birkaç mineralden oluÅŸmuÅŸtur. Gerçek bir mineral olabilmesi için sadece bir mineral türünü içermesi gerekirdi. İsmin ilk kısmı olan lapis, Latince kökenli bir kelimedir ve “taÅŸ” manasına gelir. İkinci kısım olan lazuli ise, Latince lazulum kelimesinin genitif hali’dir (-in hali). Lazulum kelimesi de zaten Arapça (el-)lazward kelimesinden türemiÅŸtir ki bu Arapça kelimenin kökeni de Farsça lazhward sözcüğüne dayanır. Aslında bir yerin ismi olan bu kelime zamanla taÅŸ ile ilgisi yüzünden mavi manasında kullanılmaya baÅŸlandı. İngilizce “gökmavisi” manasına gelen azure kelimeside buradan türemiÅŸtir. Bir bütün olarak incelenirse lapis lazuli mavinin taşı ya da gökyüzü taşı manasına gelir.
Eski Yunan’da “Sapphirus” olarak geçen lapis lazuli “içerisinde altın damarları olan, mavi renkli bir taÅŸ” olarak bilinmekte idi; bugün bu isim mavi korindon çeÅŸitleri için kullanılmaktadır. Sonraları lapis içinde mevcut olan piritin bu altın rengini verdiÄŸinin anlaşılmasıyla birlikte iki taÅŸ birbirinden ayırt edilmeye baÅŸlamıştır.
Lapis lazulinin ana bileÅŸeni lazurittir (yaklaşık %25-40). Lazuritin kimyasal formülü (Na,Ca)8(AlSiO4)6(S,SO4,Cl)1-2’dir. Lapis ayrıca kalsit(beyaz) ve pirit (sarı) de içerir. Ayrıca augit, diopsit, enstatit, mika, hauynit, hornblend ve nosean da içerebilir. SertliÄŸi yaklaşık 5.0-5.5 arasındadır.
Lapis lazuli genelde kireçtaşlarının kontakt metamorfizmasıyla oluşur.
En güzel rengi, pirinç sarısı renginde pirit zerrecikleriyle hafifçe kaplanmış koyu bir mavidir. Beyaz kalsit damarlarının olmaması ve pirit kalıntılarının az olması lazımdır. Fazlakalsit veya pirit ihtiva eden taşlar diğerlerine oranla pek değerli değildir.
Genellikle rengi sayesinde tanınan lapis lazuli, HCl (hidroklorik asit) ile karşılaştığında H2S gazı verir. Bu gazın kokusu çürümüş yumurtaya benzemektedir. Taştaki pirit varlığı çoğu zaman doğal lapis lazuliyi birçok lapis imitasyonundan ayırmak için önemlidir.
En saf ve kaliteli lapis lazuli Afganistan, BedahÅŸan’da beyaz mermer içinde damarlar ve mercekler halinde çıkarılır. Dünyadaki en eski madenlerden olan bu madenler antik zamanlarda firavunlara da lapis lazuli saÄŸlardı.
Afganistan’daki maden yatakları dışında, lapis Åžili, Ovalle’nin yakınındaki And daÄŸları’nda da bulunmuÅŸtur. Burdan çıkarılan lapis lazuli lacivertten çok daha açık ve soluk bir mavi rengindedir. Daha önemsiz baÅŸka maden yatakları ise Rusya, Angola, Burma, Pakistan, ABD ve Kanada’da bulunur.
Antik Mısır’da lapis lazuli bokböceÄŸi ÅŸeklindeki süs eÅŸyaları, nazarlıklar ve benzeri takı eÅŸyalarının vazgeçilmez malzemelerinden birisi olmuÅŸtur.Asur ve Babilliler tarafından mühür olarak kullanılan Lapis Lazuli, Mısır’da yapılan arkeolojik kazılar esnasında MÖ 3300-3100 zamanında bir yerleÅŸim birimi olan Nakada bölgesinde kraliyet dönemi öncesinden kalma lapis mücevherler bulunmuÅŸtur. Aynı zamanda toz haline getirilmiÅŸ lapisin Antik Mısırlı kadınlar tarafından göz farı olarak da kullanıldığı bilinmektedir.
Ölüler Kitabı’nın 140. bölümünde yazdığı üzere, göz ÅŸeklinde altından bir muhafaza içerisine yerleÅŸtirilmiÅŸ lapis lazuli güçlü bir tılsım olarak kabul ediliyordu. Her ayın son gününde bu sembolik göze sunulan adak sonrasında, kullanıcının kötülüklerden korunacağına inanılırdı.
Fırat Nehrinin yakınında bulunan Ur’un Antik Sümer kraliyet mezarlarında lapis lazuliden yapılmış sayıları 6000’den fazla kuÅŸ, geyik, kemirgenheykelciklerinin yanısıra çok sayıda boncuk, tabak ve silindir mühür bulunmuÅŸtur. Bu eÅŸyaların çoÄŸunda kullanılan lapis lazuli Afganistan,BedahÅŸan’daki madenlerden çıkarılmıştı. Pek çok Sümer ve Akad yazısında lapis lazuli, krallara layık zenginlik ve ihtiÅŸamda bir taÅŸ olarak belirtilmiÅŸtir.
Romalılar ise lapisin güçlü bir afrodizyak olduÄŸuna inanmıştır. Orta ÇaÄŸ’da ise lapisin saÄŸlığa faydalı bir etkisinin olduÄŸu, ruhu günah, kıskançlık ve korkudan arındırdığına inanılırdı.