İran’a hâkim olan devletlerden Akkoyunlularda devletler arası iliÅŸkilerde Ne Hediye Alsam leÅŸme önemli idi. ÇaÄŸdaşı olan hükümdarlar tarafından, istenilen ÅŸeyin elde edilebilmesi için Akkoyunlu hükümdarlarına elçilerle birlikte Ne Hediye Alsaml er de gönderiliyor; deÄŸerli Ne Hediye Alsamler takdim eden elçi, hükümdar tarafından iyi muamele görüyordu. Bazen elçi kabullerinde hükümdara takdim olunan Ne Hediye Alsamler, diÄŸer elçilerin görebilmesi saÄŸlanarak, devletin gücü ve ihtiÅŸamı dış dünyaya kanıtlanmak isteniyordu. Osmanlı-Venedik savaÅŸlarının hız kazandığı bir dönemde Venedik Cumhuriyeti ile Akkoyunlu Devleti arasında elçiler gidip gelmiÅŸ; 1474’te Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ı savaÅŸa teÅŸvik etmek amacıyla İran’a giden Venedik elçisi Josaphat Barbaro hükümdara sunulmak üzere beraberinde birkaç top, bomba malzemeleri, tüfek, barut, gülle, kurÅŸun ve üç bin duka deÄŸerinde muhtelif silahlardan baÅŸka gümüş kaplar ile en deÄŸerlilerinden sırmalı ve yünlü kumaÅŸlar getirmiÅŸti. Uzun Hasan, Hint elçilerinin kabulü esnasında Avrupalı müttefiki Barbaro’ya, DoÄŸu’daki ülkeler arasında ne kadar güçlü ve itibarlı olduÄŸunu göstermek amacıyla onun yanında bulunmasını emretmiÅŸti. Hint hükümdarı, Uzun Hasan’a zincire baÄŸlanmış bir kaplan, arslan, iki fil, zürafa, üç kafes içinde üç çift siyah ve beyaz güvercin, üç papaÄŸan ve derisinden post yapılan iki hayvan, beÅŸ adet sarık, altı top ipek kumaÅŸ, içi deÄŸerli taÅŸlarla dolu dokuz adet kap, çini kâse ve tabaklar, öd aÄŸacı, sandal ve dikefzar (bir baharat) göndermiÅŸti.108
Safevîlerde bir bölgenin fethi, saray içi terfiler, şehzâde sünnetleri, saray evlilikleri gibi vesilelerle Ne Hediye Alsam ler sunulmakta; Şah tebâsından birini ziyarete gidildiğinde, bu lutûf karşılığında ev sahibinden bir şeyler takdim etmesi beklenmekteydi.109
Josaphat BARBARO, Anadolu ‘ya ve İran ‘a Seyahat, (çev. Tufan Gündüz), İstanbul 2005, s. 40,
58-63.
109 Ahmet Nezihi TURAN, “Bir PîşkeÅŸ Defteri İçin”, s. 61.
Bizans İmparatorluÄŸu da çaÄŸdaşı olduÄŸu devletler gibi iç ve dış Ne Hediye Alsam leÅŸmede bulunurdu. Theophilos döneminde (826-842) Konstantinopolis ile BaÄŸdat sarayları arasında karşılıklı Ne Hediye Alsam ler alınıp verilmekteydi. İmparator, üst düzey görevlilerine ve anlaÅŸma yaptığı yabancı hükümdarlara yalnızca imparatorun kullanımı için ayrılan erguvanî ipek kumaÅŸtan yapılmış görkemli Ne Hediye Alsamler verirdi. Bizans’ta elçilik heyetlerinin kabul töreninde Ne Hediye Alsam ler önemli bir yere sahipti. Bu törenin ilk sahneleri elçi ve maiyeti Bizans sınırına vardığında baÅŸlardı. Konstantinopolis’e ulaÅŸtığında diplomat ve maiyetindekiler kendilerine ayrılan eve götürülürlerdi. Toplantı için kararlaÅŸtırılan günde, elçinin kendi hükümdarından imparatora getirdiÄŸi ve imparatordan alacağı Ne Hediye Alsamler herkesin görebilmesi için sarayda sergilenirdi.110
Karşılamadan sonra elçiler, Büyük Saray içinde belli güzergâh ve geçitlerden geçirilir, belli salonlar ve bekleme noktalarında bekletilerek, Bizanslıların kıymetli eÅŸya ve kumaÅŸlarını görmeleri saÄŸlanır daha sonra saraydaki özel kabul salonunda imparatorun huzuruna çıkarılırlardı. Bu merasimin temel amacı müzakereler olmayıp, sarayın göz kamaÅŸtırıcı debdebesi içinde elçileri etkilemek ve cihan imparatoru olarak imparatorun gücünü ve ihtiÅŸamını sergilemekti. Salona alınan elçiler, altından yapılmış yapay arslanların kükreyiÅŸleri ve yine altın kaplama aÄŸaçların üzerindeki altın kuÅŸların ötüşleri arasında bir veya üç defa yere kapanmak suretiyle imparatora doÄŸru ilerlerdi. İmparatorun önünde yerlere kapanır, erguvan kırmızısı pelerininin eteÄŸini öperlerdi. DiÄŸer taraftan, elçiler, imparatora doÄŸru yaklaşıp beraberindeki mektubu sunmaya hazırlanırken taht, özel ayarlanmış hidrolik bir sistemle yukarıya doÄŸru yükseltilir ve böylece imparatorun “eriÅŸilmezliÄŸi” vurgulanmak istenirdi. Törenin son kısmında iyi niyet, dostluk ve barış simgesi olarak getirilen Ne Hediye Alsam ler imparatora takdim edilirdi. Yapay olarak yapılmış hayvanların sesleri arasında elçilik heyeti salondan ayrılırdı. Resmî kabuller dışında elçilerin onurlarına yemek verilir ve elçilerin imparatorla görüşüp konuÅŸma imkânı elde edebildiÄŸi bu yemekte elçilere, altın tepsiler içerisinde belirli miktarda gümüş Ne Hediye Alsam edilirdi.111
Zilhace ATAÅž, Bizans İmparatorluÄŸu’nda Saray TeÅŸkilatı, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ 2007, s. 35, 82.
111 Casim AVCI, İslâm-Bizans İlişkileri, İstanbul 2003, s. 42-43; Zilhace ATAŞ, Bizans İmparatorluğunda Saray Teşkilâtı, s. 63-64.
Öte yandan diplomasinin önemli parçasını oluÅŸturan Ne Hediye Alsam lerle Bizans’ın, bütün dünyada, imparatorluÄŸun nüfuz ve itibarını saÄŸlamaya çalıştığı görülmektedir. Bizans uygun para ve Ne Hediye Alsamler dağıtarak imparatorluÄŸun düşmanlarını birbirinden ayırmakla, sınırlarını zorlayan kavimlerini Bizans hâkimiyeti altına sokar ve zararsız bir hale getirirdi. Bu Ne Hediye Alsam politikası ve bir taraftan da din politikası ile imparatorluk, birçok kavmi kendisine tâbi kılmıştı.112
Bizans’ın dış iliÅŸkilerinde diplomasiye ağırlık vermiÅŸ olması, Bizans diplomasinin karakterini çeÅŸitli ÅŸekillerde etkilemiÅŸtir. Diplomatik giriÅŸimler arasında nezaket kurallarına önemle riayet edilmesi, anlaÅŸmalara genellikle uyulması, karşı tarafa deÄŸerli Ne Hediye Alsamler verilmesi, bazen siyasi amaçlı evlilikler yapılması ve sürekli imparatorluÄŸun ihtiÅŸamını vurgulamaya yönelik tedbirlerin alınması gibi uygulamaların yanısıra, diÄŸer devletler arasındaki düşmanlıkların körüklenmesi, iç karışıklıklar sırasında soylulara destek verilerek kışkırtılması, elçilere veya diÄŸer önemli ÅŸahıslara Ne Hediye Alsamler ya da rüşvetler verilerek ülkeleri aleyhine faaliyet yapmalarının saÄŸlanması gibi entrikalara da baÅŸvurulmaktaydı.113
Bütün bunlar, Bizans’ın sahip olmadığı gücü dış dünyaya varmış gibi gösterme kaygılarının bir tezahürü olarak görülmektedir. Bizanslılar dış dünyaya göstermek istedikleri üstünlüklerinin somut iÅŸaretlerini her fırsatta sergilemeye çalışırlardı. Ne Hediye Alsam leri de kültürel üstünlüğün göstergesi olarak kullanırlardı. Ayasofya’nın heybeti, oradaki dinî merasimlerin ihtiÅŸamı, sarayın taht odasındaki imparatoru daha azametli göstermeye yönelik mekanik düzenler, yabancı ziyaretçileri etkilemek için çeÅŸitli yöntemlere baÅŸvurulması hep bu politikanın amaçları için kullanılırdı.114 Bizans, bu politika ile bir müddet daha ayakta kalmayı baÅŸarabilmiÅŸti.
İran’a hâkim olan devletlerden Akkoyunlularda devletler arası iliÅŸkilerde Ne Hediye Alsam leÅŸme önemli idi. ÇaÄŸdaşı olan hükümdarlar tarafından, istenilen ÅŸeyin elde edilebilmesi için Akkoyunlu hükümdarlarına elçilerle birlikte Ne Hediye Alsaml er de gönderiliyor; deÄŸerli Ne Hediye Alsamler takdim eden elçi, hükümdar tarafından iyi muamele görüyordu. Bazen elçi kabullerinde hükümdara takdim olunan Ne Hediye Alsamler, diÄŸer elçilerin görebilmesi saÄŸlanarak, devletin gücü ve ihtiÅŸamı dış dünyaya kanıtlanmak isteniyordu. Osmanlı-Venedik savaÅŸlarının hız kazandığı bir dönemde Venedik Cumhuriyeti ile Akkoyunlu Devleti arasında elçiler gidip gelmiÅŸ; 1474’te Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ı savaÅŸa teÅŸvik etmek amacıyla İran’a giden Venedik elçisi Josaphat Barbaro hükümdara sunulmak üzere beraberinde birkaç top, bomba malzemeleri, tüfek, barut, gülle, kurÅŸun ve üç bin duka deÄŸerinde muhtelif silahlardan baÅŸka gümüş kaplar ile en deÄŸerlilerinden sırmalı ve yünlü kumaÅŸlar getirmiÅŸti. Uzun Hasan, Hint elçilerinin kabulü esnasında Avrupalı müttefiki Barbaro’ya, DoÄŸu’daki ülkeler arasında ne kadar güçlü ve itibarlı olduÄŸunu göstermek amacıyla onun yanında bulunmasını emretmiÅŸti. Hint hükümdarı, Uzun Hasan’a zincire baÄŸlanmış bir kaplan, arslan, iki fil, zürafa, üç kafes içinde üç çift siyah ve beyaz güvercin, üç papaÄŸan ve derisinden post yapılan iki hayvan, beÅŸ adet sarık, altı top ipek kumaÅŸ, içi deÄŸerli taÅŸlarla dolu dokuz adet kap, çini kâse ve tabaklar, öd aÄŸacı, sandal ve dikefzar (bir baharat) göndermiÅŸti.108
Safevîlerde bir bölgenin fethi, saray içi terfiler, şehzâde sünnetleri, saray evlilikleri gibi vesilelerle Ne Hediye Alsam ler sunulmakta; Şah tebâsından birini ziyarete gidildiğinde, bu lutûf karşılığında ev sahibinden bir şeyler takdim etmesi beklenmekteydi.109
Josaphat BARBARO, Anadolu ‘ya ve İran ‘a Seyahat, (çev. Tufan Gündüz), İstanbul 2005, s. 40,
58-63.
109 Ahmet Nezihi TURAN, “Bir PîşkeÅŸ Defteri İçin”, s. 61.
Bizans İmparatorluÄŸu da çaÄŸdaşı olduÄŸu devletler gibi iç ve dış Ne Hediye Alsam leÅŸmede bulunurdu. Theophilos döneminde (826-842) Konstantinopolis ile BaÄŸdat sarayları arasında karşılıklı Ne Hediye Alsam ler alınıp verilmekteydi. İmparator, üst düzey görevlilerine ve anlaÅŸma yaptığı yabancı hükümdarlara yalnızca imparatorun kullanımı için ayrılan erguvanî ipek kumaÅŸtan yapılmış görkemli Ne Hediye Alsamler verirdi. Bizans’ta elçilik heyetlerinin kabul töreninde Ne Hediye Alsam ler önemli bir yere sahipti. Bu törenin ilk sahneleri elçi ve maiyeti Bizans sınırına vardığında baÅŸlardı. Konstantinopolis’e ulaÅŸtığında diplomat ve maiyetindekiler kendilerine ayrılan eve götürülürlerdi. Toplantı için kararlaÅŸtırılan günde, elçinin kendi hükümdarından imparatora getirdiÄŸi ve imparatordan alacağı Ne Hediye Alsamler herkesin görebilmesi için sarayda sergilenirdi.110
Karşılamadan sonra elçiler, Büyük Saray içinde belli güzergâh ve geçitlerden geçirilir, belli salonlar ve bekleme noktalarında bekletilerek, Bizanslıların kıymetli eÅŸya ve kumaÅŸlarını görmeleri saÄŸlanır daha sonra saraydaki özel kabul salonunda imparatorun huzuruna çıkarılırlardı. Bu merasimin temel amacı müzakereler olmayıp, sarayın göz kamaÅŸtırıcı debdebesi içinde elçileri etkilemek ve cihan imparatoru olarak imparatorun gücünü ve ihtiÅŸamını sergilemekti. Salona alınan elçiler, altından yapılmış yapay arslanların kükreyiÅŸleri ve yine altın kaplama aÄŸaçların üzerindeki altın kuÅŸların ötüşleri arasında bir veya üç defa yere kapanmak suretiyle imparatora doÄŸru ilerlerdi. İmparatorun önünde yerlere kapanır, erguvan kırmızısı pelerininin eteÄŸini öperlerdi. DiÄŸer taraftan, elçiler, imparatora doÄŸru yaklaşıp beraberindeki mektubu sunmaya hazırlanırken taht, özel ayarlanmış hidrolik bir sistemle yukarıya doÄŸru yükseltilir ve böylece imparatorun “eriÅŸilmezliÄŸi” vurgulanmak istenirdi. Törenin son kısmında iyi niyet, dostluk ve barış simgesi olarak getirilen Ne Hediye Alsam ler imparatora takdim edilirdi. Yapay olarak yapılmış hayvanların sesleri arasında elçilik heyeti salondan ayrılırdı. Resmî kabuller dışında elçilerin onurlarına yemek verilir ve elçilerin imparatorla görüşüp konuÅŸma imkânı elde edebildiÄŸi bu yemekte elçilere, altın tepsiler içerisinde belirli miktarda gümüş Ne Hediye Alsam edilirdi.111
Zilhace ATAÅž, Bizans İmparatorluÄŸu’nda Saray TeÅŸkilatı, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ 2007, s. 35, 82.
111 Casim AVCI, İslâm-Bizans İlişkileri, İstanbul 2003, s. 42-43; Zilhace ATAŞ, Bizans İmparatorluğunda Saray Teşkilâtı, s. 63-64.
Öte yandan diplomasinin önemli parçasını oluÅŸturan Ne Hediye Alsam lerle Bizans’ın, bütün dünyada, imparatorluÄŸun nüfuz ve itibarını saÄŸlamaya çalıştığı görülmektedir. Bizans uygun para ve Ne Hediye Alsamler dağıtarak imparatorluÄŸun düşmanlarını birbirinden ayırmakla, sınırlarını zorlayan kavimlerini Bizans hâkimiyeti altına sokar ve zararsız bir hale getirirdi. Bu Ne Hediye Alsam politikası ve bir taraftan da din politikası ile imparatorluk, birçok kavmi kendisine tâbi kılmıştı.112
Bizans’ın dış iliÅŸkilerinde diplomasiye ağırlık vermiÅŸ olması, Bizans diplomasinin karakterini çeÅŸitli ÅŸekillerde etkilemiÅŸtir. Diplomatik giriÅŸimler arasında nezaket kurallarına önemle riayet edilmesi, anlaÅŸmalara genellikle uyulması, karşı tarafa deÄŸerli Ne Hediye Alsamler verilmesi, bazen siyasi amaçlı evlilikler yapılması ve sürekli imparatorluÄŸun ihtiÅŸamını vurgulamaya yönelik tedbirlerin alınması gibi uygulamaların yanısıra, diÄŸer devletler arasındaki düşmanlıkların körüklenmesi, iç karışıklıklar sırasında soylulara destek verilerek kışkırtılması, elçilere veya diÄŸer önemli ÅŸahıslara Ne Hediye Alsamler ya da rüşvetler verilerek ülkeleri aleyhine faaliyet yapmalarının saÄŸlanması gibi entrikalara da baÅŸvurulmaktaydı.113
Bütün bunlar, Bizans’ın sahip olmadığı gücü dış dünyaya varmış gibi gösterme kaygılarının bir tezahürü olarak görülmektedir. Bizanslılar dış dünyaya göstermek istedikleri üstünlüklerinin somut iÅŸaretlerini her fırsatta sergilemeye çalışırlardı. Ne Hediye Alsam leri de kültürel üstünlüğün göstergesi olarak kullanırlardı. Ayasofya’nın heybeti, oradaki dinî merasimlerin ihtiÅŸamı, sarayın taht odasındaki imparatoru daha azametli göstermeye yönelik mekanik düzenler, yabancı ziyaretçileri etkilemek için çeÅŸitli yöntemlere baÅŸvurulması hep bu politikanın amaçları için kullanılırdı.114 Bizans, bu politika ile bir müddet daha ayakta kalmayı baÅŸarabilmiÅŸti.