Otluk ambarının dolması Sevgiliye Hediye için bir vesile sayılırdı. Mirahur aÄŸanın padiÅŸaha pîşkeÅŸini arz etmesine mukabil bu olaydan dolayı Has Ahûr halkı ödüllendirilirdi. Otluk ambarını seyre giden padiÅŸah, ahûr halkına kanun üzere inâmda bulunulurdu. Buna göre mirahur aÄŸaya samur kaplı serâser nîmtane, ahûr kethüdâsı, ahûr emini, otluk emini, ya’nici emini, otluk kâtibi ve mirahur kethüdâsına birer hil’at giydilirdi.157 29 Haziran 1650’de otluk ambarı dolup padiÅŸah seyre gittiÄŸinde Odabaşı Gazanfer AÄŸa tarafından ahûr halkından Mirahur-ı Evvel Hüseyin AÄŸaya samur kaplı serâser kaftan, Ahûr Kethüdâsına hil’at, diÄŸer Ahûr halkından altı kiÅŸiye birer hil’at giydirilmiÅŸti.158 Bunlar teÅŸrifât defterlerine kaydedilirdi.159 Mirahur aÄŸanın ambar Sevgiliye Hediye leri sunması, onun sipahilik ve müteferrikalıkla taltif edilmesine de vesile
olurdu.160
150 TSMA, D, nr. 13, s. 13/b.
157 TSMA, D, nr. 2013, s. 31/a; TSMA, D, nr. 1995, s. 134/b.
158 TSMA, D, nr. 1995, s. 13/b.
159″ATaf anbanna istif-i tamam olmağın vüzerâ-yı izam gelip ıstabl-ı amire ocağına hil’at inâmı” kaydı vardır. BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 14/b.
160Mirahur-ı Evvel Canboladzâde anbar pîşkeÅŸi olarak biri mükemmel iki at ve üç bohça-yı mütenevvi’a ve 2 kîse nakid Rikâb-ı Hümayûn’a arz ettiÄŸinde “inayetlü hünkârımız hazretleri mezbûrun arz-ı hali üzre yedi esame sipahilik ve beÅŸ esame müteferrikalık hatt-ı ÅŸerifle ihsan buyurdular.” (3 Mayıs 1675). Abdurrahman Abdi PaÅŸa, Vekâyi’-nâme, s. 195.
Evliya Çelebi, otluk ambarı emininin emrinde iki yüz kiÅŸinin çalıştığını, bu ambarın yetmiÅŸ yerde olduÄŸunu, her hünkâr bahçesinde daÄŸlar gibi yığılmış otluk bulunduÄŸunu, Vefa Meydanı’nda ve Ahûrkapısı’nda bulunan otluk ambarının ise çok daha büyük daÄŸlar gibi yığılmış olduÄŸunu belirtmektedir. Çatalca’dan on bin araba otluk gelip ambarlar dolduktan sonra otluk yığınları üzerine kemendlerle çıkılıp, buraya bayraklar dikildiÄŸini; bu münasebetle mirahur aÄŸaların padiÅŸaha ziyafet vererek muayyen Sevgiliye Hediyeler verdiÄŸini kaydetmektedir. Bu ambarda hizmet eden kâtipler, çeribaşılar, ahûr kethüdâsı ve diÄŸer görevliler ile Çatalca’da çayır bekleyen bir oda çorbacının hil’atle mükâfatlandırıldıklarını da yine Evliya Çelebiden öğreniyoruz.
Ziyafetten sonra ahûr halkı ve çorbacılar, otlukları arabalara yükleyerek, otluk emini ve otluk çorbacısının başını çektiği alayla buradan ayrılırlardı.161
İ. Bahçe Mahsûlü Sunumunda Sevgiliye Hediye leşme
161 Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, s. 290.
162 TSMA, D, nr. 29, s. 3/a, 10/b, 38/a, 48/a, 51/a; TSMA, D, nr. 2013, s. 16/a; İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 473.
163 TSMA, D, nr. 29, s. 32/b; “Mah-ı mezbûrun fi 13, varid olan hatt-ı hümayûn mucebince Edirne
Bostancıbaşıları beher sene veregeldikleri mahsûl akçelerinin doksan beş ve doksan altı senelerinin
malları taleb olundukda Edirne’de Meriç üzerinde olan köprülerin tamiratına masraf olunub ve
başmuhasebeye kaydolunduğunun defteri mucebince ba-ferman-ı Hümayûn mezkûr köprülere harc
olunan on üç yük on beş bin altı yüz akçe irâd ve masraf olunması babında hatt-ı Hümayûn ihsan
olunmuÅŸtur.” (26 Nisan 1687). TSMA, D, nr. 29, s. 49/b.
164 TSMA, D, nr. 29, s. 3/a, 38/a.
165 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 470-471; Hezarfen Hüseyin
Efendi, Telhîsü ‘l-Beyân Fî Kavânîn-i Al-i Osmân, s. 72.
166 TSMA, D, nr. 2013, s. 16/a.
PadiÅŸahın mülkü olan bostanların ekilip biçilmesi iÅŸlerinin yürütülmesi, sarayın muhafazası ve ÅŸehrin güvenliÄŸi gibi iÅŸlerden sorumlu olan Âsitâne-i Saadet Bostancıbaşının her sene mutad üzere rûz-ı kasımda ve nevruzda olmak üzere162, idaresi altındaki hassa bahçeleri mahsûllerinin satılmasıyla bunun defteri ile mahsûlât akçesini ve beraberinde bazı Sevgiliye Hediye leri Rikâb-ı Hümayûn’a arz etmesi âdettendi.163 1680’de bu miktar on iki bin yedi yüz akçe, 1681’de her kesesi beÅŸer yüzden on beÅŸ kese esedî guruÅŸ, 1685’te seksen altı bin üç yüz on akçe (sekiz bin elli yedi esedî guruÅŸ) idi. 164 Bu hizmetlerinden dolayı her sene kasımda bostancılardan on veya on iki kiÅŸi, ilk zamanlarda yeniçeri ocağına ve sonraları da Divân-ı Hümayûn çavuÅŸluÄŸuna ve kapıkulu süvari bölüklerine çıkarılırlardı. Bundan baÅŸka, bostancıbaşının arz ettiÄŸi paranın bir kesesi bostancılara dağıtılır ve bir kesesi de Davut PaÅŸa Camisi’nin maaÅŸ ve masrafına ayrılırdı.165 Ayrıca bostan mahsûlünden oda aÄŸaları da biri nevruzda diÄŸeri de rûz-ı kasımda olmak üzere yılda iki kez inâm alırlardı. Buna göre oda başıya dört yüz altın, silahdar aÄŸaya yüz elli, çukadar aÄŸaya yüz kırk, rikâbdar aÄŸaya yüz otuz, doÄŸancı başıya yüz ve tülbent gulâmına yüz altın verilirdi. 166 Çatalca Bahçesi’nin ustası her sene rûz-ı kasımda bahçe mahsûlü getirdiÄŸinde kanun üzere ustaya iki bin dört yüz, üç görevliye de her birine altıyüz akçe verilirdi.167 Bir İspanyol seyyah, bostancıbaşıların emrinde iki yüz genç bulunduÄŸunu, bunlara okuma yazma öğretilmediÄŸini ve yetiÅŸen meyveyi padiÅŸaha sunanın bahÅŸiÅŸini aldığını kaydetmektedir.168
30 Eylül 1682’de Bostancıbaşı on üç kese esedî ile birlikte dört elbiselik telli Hıtayî, bir çift sade entari, bir adet çuka çakşır ve bir adet samur erkân kürkü Rikâb-ı Hümayûn’a Sevgiliye Hediye etmiÅŸti.169 Bir sene sonra, ise her sene veregeldikleri nakit akçenin bu sene gelmediÄŸi hazine defterinde “Nukûdu gelmemiÅŸtir.’ ÅŸeklinde belirtilmiÅŸti. Neden gelmediÄŸi ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamaktadır. Sevgiliye Hediye ler ise ÅŸunlardır: Bir adet çukaya kaplı samur kürk, bir adet kadife dibâ, bir çift sade Hıtayî entari, bir adet çuka çakşır.170 30 Haziran 1691’de ise mahsûlât akçesiyle birlikte bir kıt’a samur erkân kürkü sunulmuÅŸtu. Bu Sevgiliye Hediye lerin arasında kumaÅŸların bulunmadığı görülmektedir.171 23 Mayıs 1695’te İstanbul Bostancıbaşısı Ali AÄŸa, mahsûlât akçesi olarak, iki bin yüz yetmiÅŸ iki guruÅŸ ve yüz on beÅŸ akçe (iki yüz altı bin yedi yüz elli beÅŸ akçe) ile birlikte bir adet çukaya kaplı samur kürk, bir adet kutnu kaftan, bir adet entari ve zıbın, bir adet de çakşır çuka Sevgiliye Hediye etmiÅŸti.172
167 TSMA, D, nr. 2013, s. 33/b; TSMA, D, nr. 29, s. 3/b, 25/a, 34/b, 39/b, 46/b, 48/a.
168 Paolino TOLEDO, Türkiye Seyahati: XVI. Yüzyıla Ait Bir Anonim İspanyol Eserine Göre Osmanlı
İmparatorluÄŸu ‘nun Toplumsal Yapısı ve Gelenekleri, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1992, s. 157- 158.
169 TSMA, D, nr.14, s. 26/b.
170 “Âsitâne-i saadet bostancıbaşıları beher sene bahçe mahsûlü olmak üzere veregeldikleri nukûd ile
ma’an emtialarıdır. Çuka kaplı semmur kürk, 1; dibâ-yı kadife, aded, 1; sade Hıtayî, entari, çift 1;
çakşır çuka, 1; Nukûdu gelmedi.” TSMA, D, nr. 14, s. 34/b.
171 “Âsitâne-i saadet bostancıbaşı mahsûlât akçesiyle ma’an getirdiÄŸi bir kıt’a semmur erkân gelip
dahil-i Hazine-i Enderûn-ı Hümayûn olmuÅŸtur.” TSMA, D, nr. 22, s. 18/b
172 “İstambul Bostancıbaşısı Ali AÄŸa tarafından bin yüz altı senesine mahsub olmak üzere bağçe-i
hassa mahsûlâtı akçesinden iki bin yüz yetmiş iki guruş ve yüz on beş akçe ile çukaya kaplı bir
semmur kürk ve bir kutnî kaftan ma’ entari ve zıbun ve bir çuka çakşır terekecibaşısı yediyle gelip
teslim-i Hazine-i Enderûn olmuştur. Akçe 206755 (akçe mahalline kayd şüd). Çukaya kaplı semmur
kürk, aded, bir; kutnî kaftan, aded, bir; entari ve zıbun, aded, bir; çakşır, çuka, aded, bir.” TSMA, D,
nr. 22, s. 48/a.
Edirne Bostancıbaşısı’nın da mahsûlât akçesi verdiÄŸi belgelerde görülmektedir. Ancak incelenen belgelerde, pîşkeÅŸ akçesinin yanısıra aynî olarak herhangi bir Sevgiliye Hediye verip vermediÄŸi ile ilgi bir kayda rastlanmamıştır.173 Edirne’deki saray bahçe ve bostanlarının hâsılatı bedeli her sene ” mahsûl-ı hümâyûn’ adıyla bostancıbaşının düzenlediÄŸi defterle ve bir usta vasıtasıyla İstanbul’a getirilerek saray hazinesine teslim olunur ve bu defterin üstüne Hatt-ı Hümayûn çekilerek sadrazam tarafından defterdarlığa havale edilirdi. İstanbul’da olduÄŸu gibi Edirne bostancıları da her sene mahsûl parasını Enderûn Hazinesi’ne teslim ettikten sonra emektarlardan on iki bostancı sipahi ocağına çıkarılır veya baÅŸka bir hizmete verilirlerdi.174 Mahsûlü getiren Edirne bostancısıbaşının adamına sade serâser kaftan giydirilmesi kanundu.175 Bostancıbaşıya mahsûlât akçesinden on iki bin akçe, kârhane kaftan ve serâser; iki çavuÅŸa iki bin dört yüz akçe; iki bölükbaşıya bin dokuz yüz yirmi akçe, kâtibe bin dört yüz yirmi akçe, dokuz kiÅŸiye de her birine altı yüzerden beÅŸ bin dört yüz akçe (toplam yirmi üç bin yüz kırk akçe) verilirdi.176
173 TSMA, D, nr. 29, s. 4/a, s. 27/b, 49/b; BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 43/b. “Mu’tad üzere Edirne
Bostancıbaşısı Nasuh Ağa tarafından mahsûlât akçesi olmak üzere beş bin dört yüz altmış altı esedî
guruş ile bir zolota akçe hesabı üzere altı yük elli altı bin akçe etmişdir. Bağçe kâtibi Ömer Efendi
yediyle teslim-i Hazine-i Enderun olmuÅŸdur.” TSMA, D, nr. 29, s. 11/b.
174 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 486-487.
175 Edirne Bostancıbaşı rikâb-ı ÅŸehriyârîye bahçe mahsûlü gönderdiÄŸinde Âsitâne’ye gelen adamına
sade serâser kaftan giydirildiÄŸi görülmektedir (Ekim/Kasım 1684). TSMA, D, nr. 1995, s. 9/a; “Edirne
Bostancıbaşı rikâb-ı ÅŸehriyârîye mu’tad üzere meyve getirdiÄŸinde Darüssaade AÄŸası yediyle ferman-ı
padiÅŸah-ı almepenaha taleb olunub mezbûra bir aded seaser kaftan.” TSMA, D, nr. 1995, s. 5/a.
176 “Mahruse-i Edirne’den bostancıbaşı bostan mahsûlü getirdiÄŸinde kanûn üzere verilegelen inâm
suretidir.”; “Bostan mahsûlâtından alınır, her yerden verilmez.” TSMA, D, nr. 2013, s. 32/a.
177 TSMA, D, nr. 2013, s. 32/a.
Ayrıca Edirne’den padiÅŸaha meyve getiren görevlilere bahÅŸiÅŸler verilirdi. ÖrneÄŸin, Edirne’den meyve getiren Edirne saraydârına kanun üzere iki bin dört yüz, bölükbaşıya ise dokuz yüz altmış ve bir görevliye de altı yüz akçe verilirdi.177 Edirne’den kavun getiren kavuncu acemiye, bölükbaşıya ve üç hizmetliye kanun üzere benzer miktarlarda inâm verilirdi.178
Otluk ambarının dolması Sevgiliye Hediye için bir vesile sayılırdı. Mirahur aÄŸanın padiÅŸaha pîşkeÅŸini arz etmesine mukabil bu olaydan dolayı Has Ahûr halkı ödüllendirilirdi. Otluk ambarını seyre giden padiÅŸah, ahûr halkına kanun üzere inâmda bulunulurdu. Buna göre mirahur aÄŸaya samur kaplı serâser nîmtane, ahûr kethüdâsı, ahûr emini, otluk emini, ya’nici emini, otluk kâtibi ve mirahur kethüdâsına birer hil’at giydilirdi.157 29 Haziran 1650’de otluk ambarı dolup padiÅŸah seyre gittiÄŸinde Odabaşı Gazanfer AÄŸa tarafından ahûr halkından Mirahur-ı Evvel Hüseyin AÄŸaya samur kaplı serâser kaftan, Ahûr Kethüdâsına hil’at, diÄŸer Ahûr halkından altı kiÅŸiye birer hil’at giydirilmiÅŸti.158 Bunlar teÅŸrifât defterlerine kaydedilirdi.159 Mirahur aÄŸanın ambar Sevgiliye Hediye leri sunması, onun sipahilik ve müteferrikalıkla taltif edilmesine de vesile
olurdu.160
150 TSMA, D, nr. 13, s. 13/b.
157 TSMA, D, nr. 2013, s. 31/a; TSMA, D, nr. 1995, s. 134/b.
158 TSMA, D, nr. 1995, s. 13/b.
159″ATaf anbanna istif-i tamam olmağın vüzerâ-yı izam gelip ıstabl-ı amire ocağına hil’at inâmı” kaydı vardır. BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 14/b.
160Mirahur-ı Evvel Canboladzâde anbar pîşkeÅŸi olarak biri mükemmel iki at ve üç bohça-yı mütenevvi’a ve 2 kîse nakid Rikâb-ı Hümayûn’a arz ettiÄŸinde “inayetlü hünkârımız hazretleri mezbûrun arz-ı hali üzre yedi esame sipahilik ve beÅŸ esame müteferrikalık hatt-ı ÅŸerifle ihsan buyurdular.” (3 Mayıs 1675). Abdurrahman Abdi PaÅŸa, Vekâyi’-nâme, s. 195.
Evliya Çelebi, otluk ambarı emininin emrinde iki yüz kiÅŸinin çalıştığını, bu ambarın yetmiÅŸ yerde olduÄŸunu, her hünkâr bahçesinde daÄŸlar gibi yığılmış otluk bulunduÄŸunu, Vefa Meydanı’nda ve Ahûrkapısı’nda bulunan otluk ambarının ise çok daha büyük daÄŸlar gibi yığılmış olduÄŸunu belirtmektedir. Çatalca’dan on bin araba otluk gelip ambarlar dolduktan sonra otluk yığınları üzerine kemendlerle çıkılıp, buraya bayraklar dikildiÄŸini; bu münasebetle mirahur aÄŸaların padiÅŸaha ziyafet vererek muayyen Sevgiliye Hediyeler verdiÄŸini kaydetmektedir. Bu ambarda hizmet eden kâtipler, çeribaşılar, ahûr kethüdâsı ve diÄŸer görevliler ile Çatalca’da çayır bekleyen bir oda çorbacının hil’atle mükâfatlandırıldıklarını da yine Evliya Çelebiden öğreniyoruz.
Ziyafetten sonra ahûr halkı ve çorbacılar, otlukları arabalara yükleyerek, otluk emini ve otluk çorbacısının başını çektiği alayla buradan ayrılırlardı.161
İ. Bahçe Mahsûlü Sunumunda Sevgiliye Hediye leşme
161 Evliyâ Çelebi b. Derviş Mehmed Zıllî, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, s. 290.
162 TSMA, D, nr. 29, s. 3/a, 10/b, 38/a, 48/a, 51/a; TSMA, D, nr. 2013, s. 16/a; İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 473.
163 TSMA, D, nr. 29, s. 32/b; “Mah-ı mezbûrun fi 13, varid olan hatt-ı hümayûn mucebince Edirne
Bostancıbaşıları beher sene veregeldikleri mahsûl akçelerinin doksan beş ve doksan altı senelerinin
malları taleb olundukda Edirne’de Meriç üzerinde olan köprülerin tamiratına masraf olunub ve
başmuhasebeye kaydolunduğunun defteri mucebince ba-ferman-ı Hümayûn mezkûr köprülere harc
olunan on üç yük on beş bin altı yüz akçe irâd ve masraf olunması babında hatt-ı Hümayûn ihsan
olunmuÅŸtur.” (26 Nisan 1687). TSMA, D, nr. 29, s. 49/b.
164 TSMA, D, nr. 29, s. 3/a, 38/a.
165 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 470-471; Hezarfen Hüseyin
Efendi, Telhîsü ‘l-Beyân Fî Kavânîn-i Al-i Osmân, s. 72.
166 TSMA, D, nr. 2013, s. 16/a.
PadiÅŸahın mülkü olan bostanların ekilip biçilmesi iÅŸlerinin yürütülmesi, sarayın muhafazası ve ÅŸehrin güvenliÄŸi gibi iÅŸlerden sorumlu olan Âsitâne-i Saadet Bostancıbaşının her sene mutad üzere rûz-ı kasımda ve nevruzda olmak üzere162, idaresi altındaki hassa bahçeleri mahsûllerinin satılmasıyla bunun defteri ile mahsûlât akçesini ve beraberinde bazı Sevgiliye Hediye leri Rikâb-ı Hümayûn’a arz etmesi âdettendi.163 1680’de bu miktar on iki bin yedi yüz akçe, 1681’de her kesesi beÅŸer yüzden on beÅŸ kese esedî guruÅŸ, 1685’te seksen altı bin üç yüz on akçe (sekiz bin elli yedi esedî guruÅŸ) idi. 164 Bu hizmetlerinden dolayı her sene kasımda bostancılardan on veya on iki kiÅŸi, ilk zamanlarda yeniçeri ocağına ve sonraları da Divân-ı Hümayûn çavuÅŸluÄŸuna ve kapıkulu süvari bölüklerine çıkarılırlardı. Bundan baÅŸka, bostancıbaşının arz ettiÄŸi paranın bir kesesi bostancılara dağıtılır ve bir kesesi de Davut PaÅŸa Camisi’nin maaÅŸ ve masrafına ayrılırdı.165 Ayrıca bostan mahsûlünden oda aÄŸaları da biri nevruzda diÄŸeri de rûz-ı kasımda olmak üzere yılda iki kez inâm alırlardı. Buna göre oda başıya dört yüz altın, silahdar aÄŸaya yüz elli, çukadar aÄŸaya yüz kırk, rikâbdar aÄŸaya yüz otuz, doÄŸancı başıya yüz ve tülbent gulâmına yüz altın verilirdi. 166 Çatalca Bahçesi’nin ustası her sene rûz-ı kasımda bahçe mahsûlü getirdiÄŸinde kanun üzere ustaya iki bin dört yüz, üç görevliye de her birine altıyüz akçe verilirdi.167 Bir İspanyol seyyah, bostancıbaşıların emrinde iki yüz genç bulunduÄŸunu, bunlara okuma yazma öğretilmediÄŸini ve yetiÅŸen meyveyi padiÅŸaha sunanın bahÅŸiÅŸini aldığını kaydetmektedir.168
30 Eylül 1682’de Bostancıbaşı on üç kese esedî ile birlikte dört elbiselik telli Hıtayî, bir çift sade entari, bir adet çuka çakşır ve bir adet samur erkân kürkü Rikâb-ı Hümayûn’a Sevgiliye Hediye etmiÅŸti.169 Bir sene sonra, ise her sene veregeldikleri nakit akçenin bu sene gelmediÄŸi hazine defterinde “Nukûdu gelmemiÅŸtir.’ ÅŸeklinde belirtilmiÅŸti. Neden gelmediÄŸi ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamaktadır. Sevgiliye Hediye ler ise ÅŸunlardır: Bir adet çukaya kaplı samur kürk, bir adet kadife dibâ, bir çift sade Hıtayî entari, bir adet çuka çakşır.170 30 Haziran 1691’de ise mahsûlât akçesiyle birlikte bir kıt’a samur erkân kürkü sunulmuÅŸtu. Bu Sevgiliye Hediye lerin arasında kumaÅŸların bulunmadığı görülmektedir.171 23 Mayıs 1695’te İstanbul Bostancıbaşısı Ali AÄŸa, mahsûlât akçesi olarak, iki bin yüz yetmiÅŸ iki guruÅŸ ve yüz on beÅŸ akçe (iki yüz altı bin yedi yüz elli beÅŸ akçe) ile birlikte bir adet çukaya kaplı samur kürk, bir adet kutnu kaftan, bir adet entari ve zıbın, bir adet de çakşır çuka Sevgiliye Hediye etmiÅŸti.172
167 TSMA, D, nr. 2013, s. 33/b; TSMA, D, nr. 29, s. 3/b, 25/a, 34/b, 39/b, 46/b, 48/a.
168 Paolino TOLEDO, Türkiye Seyahati: XVI. Yüzyıla Ait Bir Anonim İspanyol Eserine Göre Osmanlı
İmparatorluÄŸu ‘nun Toplumsal Yapısı ve Gelenekleri, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1992, s. 157- 158.
169 TSMA, D, nr.14, s. 26/b.
170 “Âsitâne-i saadet bostancıbaşıları beher sene bahçe mahsûlü olmak üzere veregeldikleri nukûd ile
ma’an emtialarıdır. Çuka kaplı semmur kürk, 1; dibâ-yı kadife, aded, 1; sade Hıtayî, entari, çift 1;
çakşır çuka, 1; Nukûdu gelmedi.” TSMA, D, nr. 14, s. 34/b.
171 “Âsitâne-i saadet bostancıbaşı mahsûlât akçesiyle ma’an getirdiÄŸi bir kıt’a semmur erkân gelip
dahil-i Hazine-i Enderûn-ı Hümayûn olmuÅŸtur.” TSMA, D, nr. 22, s. 18/b
172 “İstambul Bostancıbaşısı Ali AÄŸa tarafından bin yüz altı senesine mahsub olmak üzere bağçe-i
hassa mahsûlâtı akçesinden iki bin yüz yetmiş iki guruş ve yüz on beş akçe ile çukaya kaplı bir
semmur kürk ve bir kutnî kaftan ma’ entari ve zıbun ve bir çuka çakşır terekecibaşısı yediyle gelip
teslim-i Hazine-i Enderûn olmuştur. Akçe 206755 (akçe mahalline kayd şüd). Çukaya kaplı semmur
kürk, aded, bir; kutnî kaftan, aded, bir; entari ve zıbun, aded, bir; çakşır, çuka, aded, bir.” TSMA, D,
nr. 22, s. 48/a.
Edirne Bostancıbaşısı’nın da mahsûlât akçesi verdiÄŸi belgelerde görülmektedir. Ancak incelenen belgelerde, pîşkeÅŸ akçesinin yanısıra aynî olarak herhangi bir Sevgiliye Hediye verip vermediÄŸi ile ilgi bir kayda rastlanmamıştır.173 Edirne’deki saray bahçe ve bostanlarının hâsılatı bedeli her sene ” mahsûl-ı hümâyûn’ adıyla bostancıbaşının düzenlediÄŸi defterle ve bir usta vasıtasıyla İstanbul’a getirilerek saray hazinesine teslim olunur ve bu defterin üstüne Hatt-ı Hümayûn çekilerek sadrazam tarafından defterdarlığa havale edilirdi. İstanbul’da olduÄŸu gibi Edirne bostancıları da her sene mahsûl parasını Enderûn Hazinesi’ne teslim ettikten sonra emektarlardan on iki bostancı sipahi ocağına çıkarılır veya baÅŸka bir hizmete verilirlerdi.174 Mahsûlü getiren Edirne bostancısıbaşının adamına sade serâser kaftan giydirilmesi kanundu.175 Bostancıbaşıya mahsûlât akçesinden on iki bin akçe, kârhane kaftan ve serâser; iki çavuÅŸa iki bin dört yüz akçe; iki bölükbaşıya bin dokuz yüz yirmi akçe, kâtibe bin dört yüz yirmi akçe, dokuz kiÅŸiye de her birine altı yüzerden beÅŸ bin dört yüz akçe (toplam yirmi üç bin yüz kırk akçe) verilirdi.176
173 TSMA, D, nr. 29, s. 4/a, s. 27/b, 49/b; BOA, A.TÅžF, nr. 345, s. 43/b. “Mu’tad üzere Edirne
Bostancıbaşısı Nasuh Ağa tarafından mahsûlât akçesi olmak üzere beş bin dört yüz altmış altı esedî
guruş ile bir zolota akçe hesabı üzere altı yük elli altı bin akçe etmişdir. Bağçe kâtibi Ömer Efendi
yediyle teslim-i Hazine-i Enderun olmuÅŸdur.” TSMA, D, nr. 29, s. 11/b.
174 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, s. 486-487.
175 Edirne Bostancıbaşı rikâb-ı ÅŸehriyârîye bahçe mahsûlü gönderdiÄŸinde Âsitâne’ye gelen adamına
sade serâser kaftan giydirildiÄŸi görülmektedir (Ekim/Kasım 1684). TSMA, D, nr. 1995, s. 9/a; “Edirne
Bostancıbaşı rikâb-ı ÅŸehriyârîye mu’tad üzere meyve getirdiÄŸinde Darüssaade AÄŸası yediyle ferman-ı
padiÅŸah-ı almepenaha taleb olunub mezbûra bir aded seaser kaftan.” TSMA, D, nr. 1995, s. 5/a.
176 “Mahruse-i Edirne’den bostancıbaşı bostan mahsûlü getirdiÄŸinde kanûn üzere verilegelen inâm
suretidir.”; “Bostan mahsûlâtından alınır, her yerden verilmez.” TSMA, D, nr. 2013, s. 32/a.
177 TSMA, D, nr. 2013, s. 32/a.
Ayrıca Edirne’den padiÅŸaha meyve getiren görevlilere bahÅŸiÅŸler verilirdi. ÖrneÄŸin, Edirne’den meyve getiren Edirne saraydârına kanun üzere iki bin dört yüz, bölükbaşıya ise dokuz yüz altmış ve bir görevliye de altı yüz akçe verilirdi.177 Edirne’den kavun getiren kavuncu acemiye, bölükbaşıya ve üç hizmetliye kanun üzere benzer miktarlarda inâm verilirdi.178