1.1. ŞİFANIN ANLAM ALANI 1.1.1. Ş ifanın Lûgat Anlamı
Åžifa kelimesi, hastalıktan kurtulmak, selamete kavuÅŸmak, iyileÅŸmek ya da deva gibi lûgavî anlamları ifade etmektedir. En çok kullanılan masdarı, ÅŸifa olup, çoÄŸulu ise “eşâf” ve “eÅŸfiye” ÅŸeklinde gelmektedir. Arap dilinde “isteÅŸfâ fulanûn” kiÅŸinin ÅŸifa talebinde bulunması anlamında kullanılır. Yine “eÅŸfeytû fulanen” ibaresi ona deva olan ÅŸifayı verdim olarak anlaşılır.
Bunun dışında dilciler, ÅŸifa masdarının aslı olan “ÅŸefâ” fiilinin, Arap dilinde farklı anlamlarda da kullanıldığını ifade etmektedirler. ” Åžefâ” nın bir anlamı da, kenar, uç nokta, sınırdır. “Yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına (J-A ^>j^ -i^ Jc) kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? ” âyetinde geçen “ÅŸefa” kelimesi, uç, kenar, anlamlarında kullanılmıştır. Yine “ÅŸefa” fiil olarak “‘alâ” harf-i cerri ile geçiÅŸli bir fiil olarak kullanıldığında, “eÅŸrefe” fiiliyle aynı anlama gelerek, bir ÅŸeye oldukça yaklaÅŸmak, eÅŸiÄŸine gelmek anlamlarını ifade eder. Bunun için Arap dilinde, ” <^j*İI J& jLSIj ” denildiÄŸinde (kiÅŸilerin) ölümle burun buruna geldikleri ya da ölüme çok yaklaÅŸtıkları anı ifade eder.
Åž ifa kelimesi hakkında ÅŸekil ve anlam itibariyle yaptığımız tahliller, Arap dilinde bu kelimeye birbirinden farklı anlamlar yüklenildiÄŸini ve özellikle Kur’an’da ÅŸifa kelimesinin farklı anlam ve formlarıyla ifade edilmiÅŸ olması, oldukça geniÅŸ bir kullanım alanına sahip olduÄŸunu göstermektedir.
İnsanın her türlü maddi ve manevi hastalıklardan, ızdırap ve sıkıntı verici gergin (stresli) ruh hallerinden iyileşmesi gibi anlamları ifade etmektedir.
“Ey insanlar iÅŸte Rabb’inizden size bir öğüt ve gönüller derdine bir ÅŸifa, mü’minler için bir hidayet (kılavuz) ve rahmet geldi.”
Bu âyette Kur’ân’ ın dört sıfatından söz edilmektedir. Bunlar hiç şüphesiz; bir öğüt, gönüllerdeki hastalıklara bir ÅŸifa, bir hidayet kaynağı ve mü’minler için de bir rahmet olmasıdır.
Gönüllerdeki hastalıklara ÅŸifa ise; Kur’ân’ın kalbî hastalıkları tedavi ve her türlü ilaçları ihtiva eden bir ÅŸifahâne olmasıdır.
” Biz Kur’ân’dan birbiri ardınca öyle âyetler indirmekteyiz ki, mü’minler için o bir ÅŸifa ve bir rahmettir. Halbuki bunlar zâlimlerin ancak kayıplarını sarttırır.”
Åž ifa kelimesinin geçtiÄŸi bu âyetlerle ilgili olarak, müfessirlerin deÄŸerlendirmeleri esas itibariyle birbirine yakın olmakla beraber, Kur’ân’ın maddi hastalıklara ÅŸifa olması konusunda ise, farklı deÄŸerlendirmeleri olmuÅŸtur.
Müfessir Razî, bu âyetin tefsirinde ÅŸunları söyler: “Mine’l Kur’ân” ifadesindeki “min” harfi, ÅŸifanın Kur’ân’ın belli bir kısmı (teb’iz) için olmayıp, Kur’ân’ ın tümü (cins) için geçerlidir. Kur’ân, hem ruhsal hem de cismanî (maddi) hastalıklara ÅŸifadır. Ruhsal hastalıklara ÅŸifa olması açıktır. Bunlar batıl inançlar, kötü ahlâklar, kiÅŸinin içinden geçirdiÄŸi çirkinlikler ve ayıplanan ÅŸeylerdir. Cismanî hastalıklar ise, Kur’ân’ın teberrük olarak okunması, bir çok hastalıklardan korur. Çünkü hakikatları meçhûl rûkyelerden (muska veya efsun) hiç bir ÅŸey anlaşılmadığı halde, okunmasında olumlu etkiler meydana getirmektedir. Bu Kur’ân’ın okunması da, Allah’ın büyüklüğünü anmak, mukarreb meleklere saygı duymak, ÅŸeytanları, kötülükleri ve çirkinlikleri aÅŸağılamak gibi manalara şâmil olduÄŸundan elbette din ve dünya hakkında yarar saÄŸlamaya sebebtir.
1.1. ŞİFANIN ANLAM ALANI 1.1.1. Ş ifanın Lûgat Anlamı
Åžifa kelimesi, hastalıktan kurtulmak, selamete kavuÅŸmak, iyileÅŸmek ya da deva gibi lûgavî anlamları ifade etmektedir. En çok kullanılan masdarı, ÅŸifa olup, çoÄŸulu ise “eşâf” ve “eÅŸfiye” ÅŸeklinde gelmektedir. Arap dilinde “isteÅŸfâ fulanûn” kiÅŸinin ÅŸifa talebinde bulunması anlamında kullanılır. Yine “eÅŸfeytû fulanen” ibaresi ona deva olan ÅŸifayı verdim olarak anlaşılır.
Bunun dışında dilciler, ÅŸifa masdarının aslı olan “ÅŸefâ” fiilinin, Arap dilinde farklı anlamlarda da kullanıldığını ifade etmektedirler. ” Åžefâ” nın bir anlamı da, kenar, uç nokta, sınırdır. “Yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına (J-A ^>j^ -i^ Jc) kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? ” âyetinde geçen “ÅŸefa” kelimesi, uç, kenar, anlamlarında kullanılmıştır. Yine “ÅŸefa” fiil olarak “‘alâ” harf-i cerri ile geçiÅŸli bir fiil olarak kullanıldığında, “eÅŸrefe” fiiliyle aynı anlama gelerek, bir ÅŸeye oldukça yaklaÅŸmak, eÅŸiÄŸine gelmek anlamlarını ifade eder. Bunun için Arap dilinde, ” <^j*İI J& jLSIj ” denildiÄŸinde (kiÅŸilerin) ölümle burun buruna geldikleri ya da ölüme çok yaklaÅŸtıkları anı ifade eder.
Åž ifa kelimesi hakkında ÅŸekil ve anlam itibariyle yaptığımız tahliller, Arap dilinde bu kelimeye birbirinden farklı anlamlar yüklenildiÄŸini ve özellikle Kur’an’da ÅŸifa kelimesinin farklı anlam ve formlarıyla ifade edilmiÅŸ olması, oldukça geniÅŸ bir kullanım alanına sahip olduÄŸunu göstermektedir.
İnsanın her türlü maddi ve manevi hastalıklardan, ızdırap ve sıkıntı verici gergin (stresli) ruh hallerinden iyileşmesi gibi anlamları ifade etmektedir.
“Ey insanlar iÅŸte Rabb’inizden size bir öğüt ve gönüller derdine bir ÅŸifa, mü’minler için bir hidayet (kılavuz) ve rahmet geldi.”
Bu âyette Kur’ân’ ın dört sıfatından söz edilmektedir. Bunlar hiç şüphesiz; bir öğüt, gönüllerdeki hastalıklara bir ÅŸifa, bir hidayet kaynağı ve mü’minler için de bir rahmet olmasıdır.
Gönüllerdeki hastalıklara ÅŸifa ise; Kur’ân’ın kalbî hastalıkları tedavi ve her türlü ilaçları ihtiva eden bir ÅŸifahâne olmasıdır.
” Biz Kur’ân’dan birbiri ardınca öyle âyetler indirmekteyiz ki, mü’minler için o bir ÅŸifa ve bir rahmettir. Halbuki bunlar zâlimlerin ancak kayıplarını sarttırır.”
Åž ifa kelimesinin geçtiÄŸi bu âyetlerle ilgili olarak, müfessirlerin deÄŸerlendirmeleri esas itibariyle birbirine yakın olmakla beraber, Kur’ân’ın maddi hastalıklara ÅŸifa olması konusunda ise, farklı deÄŸerlendirmeleri olmuÅŸtur.
Müfessir Razî, bu âyetin tefsirinde ÅŸunları söyler: “Mine’l Kur’ân” ifadesindeki “min” harfi, ÅŸifanın Kur’ân’ın belli bir kısmı (teb’iz) için olmayıp, Kur’ân’ ın tümü (cins) için geçerlidir. Kur’ân, hem ruhsal hem de cismanî (maddi) hastalıklara ÅŸifadır. Ruhsal hastalıklara ÅŸifa olması açıktır. Bunlar batıl inançlar, kötü ahlâklar, kiÅŸinin içinden geçirdiÄŸi çirkinlikler ve ayıplanan ÅŸeylerdir. Cismanî hastalıklar ise, Kur’ân’ın teberrük olarak okunması, bir çok hastalıklardan korur. Çünkü hakikatları meçhûl rûkyelerden (muska veya efsun) hiç bir ÅŸey anlaşılmadığı halde, okunmasında olumlu etkiler meydana getirmektedir. Bu Kur’ân’ın okunması da, Allah’ın büyüklüğünü anmak, mukarreb meleklere saygı duymak, ÅŸeytanları, kötülükleri ve çirkinlikleri aÅŸağılamak gibi manalara şâmil olduÄŸundan elbette din ve dünya hakkında yarar saÄŸlamaya sebebtir.