Farabî, Zümrüt Taşı ve zebercedin aynı olduğunu, bu taşlara Acemlerin Zümrüt Taşı, Arapların zeberced dediğini söyler. Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî iyisine, halisine ve kusursuzuna zeberced, diğerlerine Zümrüt Taşı, der. Tigâşî ve diğer cevher satanlara göre Zümrüt Taşı ve zeberced birbirinden farklı iki cevherdir. Birine Zümrüt Taşı, birine zeberced
172
derler. Zebercedin zümrütten iyi olduğu; fakat az bulunduğu da belirtilir .
Tigâşî’ye göre zümrüt dört çeÅŸittir. Zübâbî, birinci çeÅŸittir. Bu yeÅŸil bir zümrüttür. Renginde, suyunda, parıltısında hiç fark ve kusur yoktur. Bahçelerdeki yeÅŸil sineÄŸe benzer. Zümrüdün bu çeÅŸidi diÄŸer çeÅŸitlerden iyi, faydalı ve pahalıdır. Özellikle rengi gerektiÄŸi kadar iyiyse, temiz, parlak, ışıltılı ise, içinde kıl gibi ince yarıklar yoksa veya azsa o zümrüt iyidir ve tercih edilir. Reyhânî, ikinci çeÅŸittir. Rengi reyhan yaprağının rengine benzer. Bunun faydası ve deÄŸeri zübâbîden aÅŸağıdır. Silkî, üçüncü çeÅŸididir. Rengi çöğündür yaprağının rengine benzer. Bunun faydası ve deÄŸeri reyhânîden aÅŸağıdır. Sâbûnî, dördüncü çeÅŸittir. Sabun rengine benzer. Bu çeÅŸit zümrüdün iyisine iyisine ‘Arabî derler. ‘Arabî, Arap çöllerinde ve Hicaz yollarında bulunur. Rengi donuk beyazdır. Zübâbî zümrüdün kötüsünde renkler bir olmaz. Yani bazı yerlerinde rengi az, bazı yerlerinde çok olur ve renklerin içinde renk olur. Görünüşü ve ÅŸekli yerinde olmaz. İçinde kıl gibi ince yarıklar ve muhtelif renkler olur.
Ş irvânî, age, s. 122-130.
Burada zümrüt, İskender’in askerlerinin zulümattan çıkardığı taÅŸlardan biri olarak geçer. Fakat Nizâmî’nin İskender-nâmesi’nde zulümattan çıkarılan tek cevherin yakut olduÄŸundan bahsedilir (Kutlar, 2005: 21).
Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî’ye göre zümrüt, on bir çeÅŸit üzeredir. Silkî, birinci çeÅŸittir. Zübâbî, ikinci çeÅŸittir. Saykalî, üçüncü çeÅŸittir. Cilalanmış ayna gibi içinde yüz gözükür. Zulmânî, dördüncü çeÅŸittir. İskender bu çeÅŸit zümrüdü zulmâttan çıkarmıştır173. Anadolu halkı bu zümrüdü temiz, yeÅŸil ve parlaksa tercih eder. Fakat bunun ortası karamsı gözükür. Reyhânî, beÅŸinci çeÅŸittir. Sâhibî, altıncı çeÅŸittir. Bu isim madeninden çıkarana aittir. Bahrî, yedinci çeÅŸittir. Deniz suyunun rengine benzer. Sâbûnî, sekizinci çeÅŸittir. Sabun gibi yumuÅŸak ve kaygandır. Âsî, dokuzuncu çeÅŸittir. Rengi mersin yaprağının rengine benzer. Kürrâsî, onuncu çeÅŸittir. Rengi pırasa rengine benzer. Bütün çeÅŸitlerin en iyisi âsîdir. Sonra sırasıyla kürrâs, silkî, reyhânî, zulmânî, zübâbîdir. Zümrüt gereÄŸince yeÅŸil, parlak, temiz, ÅŸeffaf, eski ve yaÄŸlanmışsa iyidir. Zümrüdün eskisi yenisinden, yaÄŸlanmışı yaÄŸlanmamışından iyidir. Uzun ve altı oyulmuÅŸ zümrüde fizzî derler. Fakat zümrüdün renginin bir seviyede olanı az bulunur ya da hiç bulunmaz174.
Za’îfî’nin “Risâle-i Cevâhir-nâme” adlı eserinde zümrüt renkleri olarak râziyâne ve zeyyânî/rummânî, reyhanı ve sülkî isimleri geçer. Bunlara “Tuhfe-i Murâdf’de
175
rastlanmaz .
Åžemseddin-i Belhî’ye göre zümrüdün iyisi zulmânî, sonra zübâbî ve reyhânîdir. Silkî en kötüsü ve kıymeti az olanıdır. Süsleme iÅŸinden baÅŸka ÅŸeyde kullanılmaz176.
Farabî, Zümrüt Taşı ve zebercedin aynı olduğunu, bu taşlara Acemlerin Zümrüt Taşı, Arapların zeberced dediğini söyler. Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî iyisine, halisine ve kusursuzuna zeberced, diğerlerine Zümrüt Taşı, der. Tigâşî ve diğer cevher satanlara göre Zümrüt Taşı ve zeberced birbirinden farklı iki cevherdir. Birine Zümrüt Taşı, birine zeberced
172
derler. Zebercedin zümrütten iyi olduğu; fakat az bulunduğu da belirtilir .
Tigâşî’ye göre zümrüt dört çeÅŸittir. Zübâbî, birinci çeÅŸittir. Bu yeÅŸil bir zümrüttür. Renginde, suyunda, parıltısında hiç fark ve kusur yoktur. Bahçelerdeki yeÅŸil sineÄŸe benzer. Zümrüdün bu çeÅŸidi diÄŸer çeÅŸitlerden iyi, faydalı ve pahalıdır. Özellikle rengi gerektiÄŸi kadar iyiyse, temiz, parlak, ışıltılı ise, içinde kıl gibi ince yarıklar yoksa veya azsa o zümrüt iyidir ve tercih edilir. Reyhânî, ikinci çeÅŸittir. Rengi reyhan yaprağının rengine benzer. Bunun faydası ve deÄŸeri zübâbîden aÅŸağıdır. Silkî, üçüncü çeÅŸididir. Rengi çöğündür yaprağının rengine benzer. Bunun faydası ve deÄŸeri reyhânîden aÅŸağıdır. Sâbûnî, dördüncü çeÅŸittir. Sabun rengine benzer. Bu çeÅŸit zümrüdün iyisine iyisine ‘Arabî derler. ‘Arabî, Arap çöllerinde ve Hicaz yollarında bulunur. Rengi donuk beyazdır. Zübâbî zümrüdün kötüsünde renkler bir olmaz. Yani bazı yerlerinde rengi az, bazı yerlerinde çok olur ve renklerin içinde renk olur. Görünüşü ve ÅŸekli yerinde olmaz. İçinde kıl gibi ince yarıklar ve muhtelif renkler olur.
Ş irvânî, age, s. 122-130.
Burada zümrüt, İskender’in askerlerinin zulümattan çıkardığı taÅŸlardan biri olarak geçer. Fakat Nizâmî’nin İskender-nâmesi’nde zulümattan çıkarılan tek cevherin yakut olduÄŸundan bahsedilir (Kutlar, 2005: 21).
Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî’ye göre zümrüt, on bir çeÅŸit üzeredir. Silkî, birinci çeÅŸittir. Zübâbî, ikinci çeÅŸittir. Saykalî, üçüncü çeÅŸittir. Cilalanmış ayna gibi içinde yüz gözükür. Zulmânî, dördüncü çeÅŸittir. İskender bu çeÅŸit zümrüdü zulmâttan çıkarmıştır173. Anadolu halkı bu zümrüdü temiz, yeÅŸil ve parlaksa tercih eder. Fakat bunun ortası karamsı gözükür. Reyhânî, beÅŸinci çeÅŸittir. Sâhibî, altıncı çeÅŸittir. Bu isim madeninden çıkarana aittir. Bahrî, yedinci çeÅŸittir. Deniz suyunun rengine benzer. Sâbûnî, sekizinci çeÅŸittir. Sabun gibi yumuÅŸak ve kaygandır. Âsî, dokuzuncu çeÅŸittir. Rengi mersin yaprağının rengine benzer. Kürrâsî, onuncu çeÅŸittir. Rengi pırasa rengine benzer. Bütün çeÅŸitlerin en iyisi âsîdir. Sonra sırasıyla kürrâs, silkî, reyhânî, zulmânî, zübâbîdir. Zümrüt gereÄŸince yeÅŸil, parlak, temiz, ÅŸeffaf, eski ve yaÄŸlanmışsa iyidir. Zümrüdün eskisi yenisinden, yaÄŸlanmışı yaÄŸlanmamışından iyidir. Uzun ve altı oyulmuÅŸ zümrüde fizzî derler. Fakat zümrüdün renginin bir seviyede olanı az bulunur ya da hiç bulunmaz174.
Za’îfî’nin “Risâle-i Cevâhir-nâme” adlı eserinde zümrüt renkleri olarak râziyâne ve zeyyânî/rummânî, reyhanı ve sülkî isimleri geçer. Bunlara “Tuhfe-i Murâdf’de
175
rastlanmaz .
Åžemseddin-i Belhî’ye göre zümrüdün iyisi zulmânî, sonra zübâbî ve reyhânîdir. Silkî en kötüsü ve kıymeti az olanıdır. Süsleme iÅŸinden baÅŸka ÅŸeyde kullanılmaz176.