OTANT�K TA�

Babalara Doğum Günü Hediyesi

V MAKALELER
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • babalara doğum günü hediyesi

Koku tek başına Babalara Doğum Günü Hediyesi olarak sunulabildiği gibi aynı zamanda Babalara Doğum Günü Hediyesi sunumunda yardımcı bir unsur olarak da kullanılmaktadır. Eskiden genç kızlar sevdiklerine gönderdikleri mendillere ya da mektuplara birkaç damla kullandıkları kokudan damlatarak gönderirlermiş ve bu sayede sevdiği kişinin onu hep hatırlamasını sağlayacaklarım düşünürlermiş. Günümüzde de buna benzer uygulamalar bulunmakla birlikte Babalara Doğum Günü Hediyesi olarak gönderilen kokulu nesneler genellikle fabrikasyon üretim olan eşyalardan ibaret olmaktadır. Kokulu mum, kokulu tespih, kokulu oyuncaklar bunlardan bazılarıdır.

Türk kültüründe misafir kavramı son derece önemlidir. Türkler “misafirperver” bir millet olarak anılmaktadır. Misafirperverliklerini de her alanda gelen misafirin hoşuna gidecek şeyler sunarak göstermektedirler. Bunlardan biri de kokudur.

Şekil 34 Fuat Bayramoğlu Koleksiyonu, 1985; iki antika opal güâbdân örneği
)
M. de M. D’Ohsson “XVIII. Yüzyıl Türkiye’sinde Örf ve Âdetler” adlı eserinde Türklerin misafirlerine yaptıkları ikramlardan şu şekilde bahsetmiştir:

“…Uşakları yahut oda hizmetçisi olan “iç ağalan” günün yahut gecenin hangi saatinde olursa olsun, efendilerinin evine gelen misafirlere, onların sânına uygun ne gibi âdet varsa hepsini bütün kaideleriyle yerine getirirler. Biri çubuğu getirir, bir an sonra bir başkası bir işlemeli peşkir getirip dizine koyar, bir üçüncüsü katı yahut sıvı şekerlemeleri getirir ve nihayet bir dördüncüsü kahveyi ikram eder. Kahveyi, daima evin kahvecisi ikram eder.” (D’Ohsson y.ty..: 66)
“…Ziyaretin sonuna doğru yine bir “iç ağası” gelir; bir elinde, içinde sarısabır yanan bir buhurdan, diğerinde gülabdan olduğu halde içeri girer. Gülabdandan misafirin mendiline biraz gülsuyu damlatır. Eğer sakalı varsa bir eliyle kaldırarak sakalına da gülsuyu sürer. Kaliteli hanımların evinde de hemen hemen aynı merasim tatbik edilir. Ama diğer sınıflarda bu merasim fevkalâde hallerde yapılır.” (D’Ohsson y.t.y..: 67)

Türk kültüründe eve gelen misafirin rahatım sağlamak amacıyla mevcut imkanların tümünü kullanmak adettendir. Gelen misafir, baş köşede ağırlanır ve en güzel yemeklerden ikram edilir. Misafire bu kadar titiz davranan bir millet olan Türkler, misafire yaptıkları ikramlar arasında kokuyu da unutmamışlar ve en güzel kokulan misafirlerine ikram etmişlerdir. (Sakarya 2003: 119)

Bayramlarda, hasta ziyaretlerinde, düğünlerde ve bunun gibi özel günlerde gelen misafirlere içeri buyur edildikten soma hoş kokular ikram edilir. Türk kültüründe en çok ikram edilen kokular arasında kolonya ve gülsuyu ikramı gelmektedir. Türk kültürüne gülsuyu ikramı kolonyaya göre daha eski bir adettir. Müslüman Türkler gülsuyunu “Peygamber terr’dir düşüncesinden hareketle kutsallaştırmalardır ve bu nedenle misafire ikram edilen bu gülsuyu oldukça değerli bir ikramdır. Genellikle “mevlit” törenleri başlamadan hemen önce bir sehpa ya da masa üzerine gülsuyu şişeleri konur ve mevlit bittikten soma herkese “okunmuş gülsuyu” dökülür. (Sakarya 2003: 119)

Kâmil Toygar, “Mevlid Çevresindeki Folklorik Unsurlar” adlı makalesinde Türk kültüründe mevlitlerde koku kullanımı hakkında şu bilgileri vermektedir:

“Mevlit merasimlerinde cemaatın ağırlanması, kalabalık mevlit mahallinin havasını düzeltmek, güzel kokmasını sağlamak için öd ağacı yakılmakta, gülsuyu dökülmekte veya kokulu otların toplanıp birkaç gün önceden suya ısıtılıp elde edilen kokulu su dinleyicilere serpilmektedir. Buna “saçı” denir. Saçı için düzenlenmiş Mevlit ilâhileri de vardır. Ankara köylerinde kaldığımız mevlit törenlerinde içerisinde alkol bulunduğu için dinleyenlere kolonya dökülmemekteydi.” (1982: 532)
Günümüz misafirliklerinde en çok kullanılan koku ise kolonyadır. Kolonya eskiden sadece bir iki çeşit halinde bulunmaktayken günümüz kolonyalarının çeşitleri son derece fazladır. Ancak günümüzde “Eyüp Sabri Tuncer”, “Selin”, “Duru” gibi bazı köklü kolonya fabrikalarının yanında günümüzde yabancı marka kolonyalar da yerini almıştır. Jhonson’s Cologne bunun en somut örneklerinden biridir. (Sakarya 2003: 119-120)

Babalara Doğum Günü Hediyesi

V MAKALELER
DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • babalara doğum günü hediyesi
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Koku tek başına Babalara Doğum Günü Hediyesi olarak sunulabildiği gibi aynı zamanda Babalara Doğum Günü Hediyesi sunumunda yardımcı bir unsur olarak da kullanılmaktadır. Eskiden genç kızlar sevdiklerine gönderdikleri mendillere ya da mektuplara birkaç damla kullandıkları kokudan damlatarak gönderirlermiş ve bu sayede sevdiği kişinin onu hep hatırlamasını sağlayacaklarım düşünürlermiş. Günümüzde de buna benzer uygulamalar bulunmakla birlikte Babalara Doğum Günü Hediyesi olarak gönderilen kokulu nesneler genellikle fabrikasyon üretim olan eşyalardan ibaret olmaktadır. Kokulu mum, kokulu tespih, kokulu oyuncaklar bunlardan bazılarıdır.

Türk kültüründe misafir kavramı son derece önemlidir. Türkler “misafirperver” bir millet olarak anılmaktadır. Misafirperverliklerini de her alanda gelen misafirin hoşuna gidecek şeyler sunarak göstermektedirler. Bunlardan biri de kokudur.

Şekil 34 Fuat Bayramoğlu Koleksiyonu, 1985; iki antika opal güâbdân örneği
)
M. de M. D’Ohsson “XVIII. Yüzyıl Türkiye’sinde Örf ve Âdetler” adlı eserinde Türklerin misafirlerine yaptıkları ikramlardan şu şekilde bahsetmiştir:

“…Uşakları yahut oda hizmetçisi olan “iç ağalan” günün yahut gecenin hangi saatinde olursa olsun, efendilerinin evine gelen misafirlere, onların sânına uygun ne gibi âdet varsa hepsini bütün kaideleriyle yerine getirirler. Biri çubuğu getirir, bir an sonra bir başkası bir işlemeli peşkir getirip dizine koyar, bir üçüncüsü katı yahut sıvı şekerlemeleri getirir ve nihayet bir dördüncüsü kahveyi ikram eder. Kahveyi, daima evin kahvecisi ikram eder.” (D’Ohsson y.ty..: 66)
“…Ziyaretin sonuna doğru yine bir “iç ağası” gelir; bir elinde, içinde sarısabır yanan bir buhurdan, diğerinde gülabdan olduğu halde içeri girer. Gülabdandan misafirin mendiline biraz gülsuyu damlatır. Eğer sakalı varsa bir eliyle kaldırarak sakalına da gülsuyu sürer. Kaliteli hanımların evinde de hemen hemen aynı merasim tatbik edilir. Ama diğer sınıflarda bu merasim fevkalâde hallerde yapılır.” (D’Ohsson y.t.y..: 67)

Türk kültüründe eve gelen misafirin rahatım sağlamak amacıyla mevcut imkanların tümünü kullanmak adettendir. Gelen misafir, baş köşede ağırlanır ve en güzel yemeklerden ikram edilir. Misafire bu kadar titiz davranan bir millet olan Türkler, misafire yaptıkları ikramlar arasında kokuyu da unutmamışlar ve en güzel kokulan misafirlerine ikram etmişlerdir. (Sakarya 2003: 119)

Bayramlarda, hasta ziyaretlerinde, düğünlerde ve bunun gibi özel günlerde gelen misafirlere içeri buyur edildikten soma hoş kokular ikram edilir. Türk kültüründe en çok ikram edilen kokular arasında kolonya ve gülsuyu ikramı gelmektedir. Türk kültürüne gülsuyu ikramı kolonyaya göre daha eski bir adettir. Müslüman Türkler gülsuyunu “Peygamber terr’dir düşüncesinden hareketle kutsallaştırmalardır ve bu nedenle misafire ikram edilen bu gülsuyu oldukça değerli bir ikramdır. Genellikle “mevlit” törenleri başlamadan hemen önce bir sehpa ya da masa üzerine gülsuyu şişeleri konur ve mevlit bittikten soma herkese “okunmuş gülsuyu” dökülür. (Sakarya 2003: 119)

Kâmil Toygar, “Mevlid Çevresindeki Folklorik Unsurlar” adlı makalesinde Türk kültüründe mevlitlerde koku kullanımı hakkında şu bilgileri vermektedir:

“Mevlit merasimlerinde cemaatın ağırlanması, kalabalık mevlit mahallinin havasını düzeltmek, güzel kokmasını sağlamak için öd ağacı yakılmakta, gülsuyu dökülmekte veya kokulu otların toplanıp birkaç gün önceden suya ısıtılıp elde edilen kokulu su dinleyicilere serpilmektedir. Buna “saçı” denir. Saçı için düzenlenmiş Mevlit ilâhileri de vardır. Ankara köylerinde kaldığımız mevlit törenlerinde içerisinde alkol bulunduğu için dinleyenlere kolonya dökülmemekteydi.” (1982: 532)
Günümüz misafirliklerinde en çok kullanılan koku ise kolonyadır. Kolonya eskiden sadece bir iki çeşit halinde bulunmaktayken günümüz kolonyalarının çeşitleri son derece fazladır. Ancak günümüzde “Eyüp Sabri Tuncer”, “Selin”, “Duru” gibi bazı köklü kolonya fabrikalarının yanında günümüzde yabancı marka kolonyalar da yerini almıştır. Jhonson’s Cologne bunun en somut örneklerinden biridir. (Sakarya 2003: 119-120)