Dekoratif taÅŸlar, insanlar tarafından bilinen ve kullanılan en eski inÅŸaat malzemelerinden birisidir. İnsanlar kil ve ahÅŸaptan yapılmış yerlerde ikamet ederlerken bile, çeÅŸitli anıtsal yapılarında dekoratif taÅŸları kullanmışlardır. 20. yüzyıla kadar Avrupa’da önemli ve büyük binalarda tuÄŸla yerine kesme taÅŸlar kullanılmaktaydı. Anadolu topraklarında da özellikle Eski Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde dekoratif taÅŸlartan yapılmış sayısız eser bulunmaktadır.
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde kireçtaşı ve tüfler büyük bir ustalıkla işlenerek cami, medrese ve han gibi binaların dış ve iç mekanlarını süslemiştir. Cumhuriyet döneminde de Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde büyük binaların dekoratif taşlar ile yapılmasıyla taş işçiliğinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Daha sonraki yıllarda ise teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni yapı malzemelerinin kullanılmaya başlanması sonucunda taş işçiliği uzun yıllar ikinci planda kalmış ve zamanla kaybolmaya yüz tutmuştur. Özellikle betonun ön plana geçmesi ve ucuz yapılara öncelik verilmesi dekoratif taşlar kullanımını azaltmıştır. dekoratif taşlar işçiliğinde eski günlere dönmek çok zor olsa da son yıllarda, homojenlikten bıkan, zevk ve desene önem veren insanların, eskiye olan özlemleri ve antik görünüm istekleri, taş işçiliğini yeniden canlandırmaya başlamış ve dekoratif taşların kullanım alanları giderek genişlemiştir.
Teknolojik gelişmelere bağlı olarak dekoratif taşları kesen ve işleyen makinaların üretilmesi ile her türlü dekoratif taşlar kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle binaların dış yüzeyleri ve çevre düzenlemelerinde ebatlı ve şekilsiz taşların yanı sıra yaya yolu ve kaldırımlarda da dekoratif taşlar başarı ile kullanılmaktadır. Bu yazıda dekoratif dekoratif taşların kullanım yerlerine göre sınıflandırılması yapılarak buralarda kullanılan dekoratif taşların özellikleri incelenmektedir.
Dekoratif taÅŸlar, insanlar tarafından bilinen ve kullanılan en eski inÅŸaat malzemelerinden birisidir. İnsanlar kil ve ahÅŸaptan yapılmış yerlerde ikamet ederlerken bile, çeÅŸitli anıtsal yapılarında dekoratif taÅŸları kullanmışlardır. 20. yüzyıla kadar Avrupa’da önemli ve büyük binalarda tuÄŸla yerine kesme taÅŸlar kullanılmaktaydı. Anadolu topraklarında da özellikle Eski Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde dekoratif taÅŸlartan yapılmış sayısız eser bulunmaktadır.
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde kireçtaşı ve tüfler büyük bir ustalıkla işlenerek cami, medrese ve han gibi binaların dış ve iç mekanlarını süslemiştir. Cumhuriyet döneminde de Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde büyük binaların dekoratif taşlar ile yapılmasıyla taş işçiliğinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Daha sonraki yıllarda ise teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni yapı malzemelerinin kullanılmaya başlanması sonucunda taş işçiliği uzun yıllar ikinci planda kalmış ve zamanla kaybolmaya yüz tutmuştur. Özellikle betonun ön plana geçmesi ve ucuz yapılara öncelik verilmesi dekoratif taşlar kullanımını azaltmıştır. dekoratif taşlar işçiliğinde eski günlere dönmek çok zor olsa da son yıllarda, homojenlikten bıkan, zevk ve desene önem veren insanların, eskiye olan özlemleri ve antik görünüm istekleri, taş işçiliğini yeniden canlandırmaya başlamış ve dekoratif taşların kullanım alanları giderek genişlemiştir.
Teknolojik gelişmelere bağlı olarak dekoratif taşları kesen ve işleyen makinaların üretilmesi ile her türlü dekoratif taşlar kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle binaların dış yüzeyleri ve çevre düzenlemelerinde ebatlı ve şekilsiz taşların yanı sıra yaya yolu ve kaldırımlarda da dekoratif taşlar başarı ile kullanılmaktadır. Bu yazıda dekoratif dekoratif taşların kullanım yerlerine göre sınıflandırılması yapılarak buralarda kullanılan dekoratif taşların özellikleri incelenmektedir.