19.yüzyıl sonlarına doÄŸru endüstri devriminin sosyal, ahlaksal ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri sal karmaÅŸasına bir karşı çıkış olarak İngiltere’de “En Romantik DoÄŸum Günü Hediyelerilar ve El En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriları” anlamına gelen Arts and Crafts hareketi baÅŸlatılmıştır. Bu hareketin önderi William Morris, Victorya Döneminin ucuz ve kötü seri üretim mallarının niteliksizliÄŸini vurgulayarak, geçmiÅŸin el
Arts and Crafts’ın tasarım anlayışının temelini; iÅŸlev önceliÄŸi, malzemenin olduÄŸu gibi kullanımı, süslemeden kaçınma ve kaybolmaya yüz tutmuÅŸ zanaat tekniklerini canlandırma oluÅŸturmaktadır.
İşlevsellik tartışmalarını
baÅŸlatan Morris, baÅŸta makineler ile
yapılan seri üretime tepki gösterse
de daha sonraları bir yöntem olarak
makinelerin işi kolaylaştırdığını
itiraf etmiÅŸtir. Ancak Ruskin ile
Resim 2.1. Henry Varnum Poor’a ait seramik Morris, En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri ile zanaatın
tabak .20.yy Arts and Craft dönemi.
yakınlaşarak, Orta Çağ benzeri bir
kalitenin ve zevkin yakalanacağını düşünmüşlerdir. Özellikle, Gotik dönemi üretim benzeri uygulamaların günün tasarım öğelerine uyarlanmasını sağlayan Morris, çevresinde zanaatçılardan oluşan bir grubu toplayarak yaklaşımları doğrultusunda uygulamalar yapmıştır. Biçemin etkileri ve uygulamaları, genellikle süsleme alanında kalmıştır. Victoria Döneminin temel sorunlarına çözüm bulamamıştır. Ancak, sorunlar, doğru olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşımıyla, biçim sadeliği, amaca uygunluk, işlevsellik, kalite gibi nitelikleri vurgulayarak daha sonraki biçemlerin örnek alabilecekleri olguları ortaya koymuştur.
Art Nouveau:
1895’le 1905 arasında Avrupa ve Amerika’da yaygınlaÅŸan üslup, geçmiÅŸten biçim ve öge aktarmaları yapan tutuma karşıt olarak tümüyle özgün bir biçimlendirme anlayışına yönelmiÅŸtir. Bununla birlikte endüstriye ve onun getirdiÄŸi olanaklara kayıtsız kalmış, el üretimini savunmuÅŸtur. Bu hareketin düşünsel temelinin büyük oranda Arts and Crafts akımından kaynaklandığı söylenebilmektedir. Tutum ortaklığına karşın, yayıldığı her ülkede belirli ölçüde diÄŸerlerinden farklılaÅŸan yerel özellikler de göstermiÅŸtir. Bu niteliÄŸiher ülkede farklı bir ad taşımasından kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Amerika’da ‘Modern style’, İtalya’da ‘Jugendstil’, Avusturya’da ‘Sezession stil’, İspanya’da ‘Modernista’, Fransa ve Belçika’da ise günümüzde de kullanılan ismiyle ‘Art Nouveau’ olarak adlandırılmıştır.
“Art Nouveau’da tasarımın amacı, sadece süsleme ya da yapı deÄŸil, yaÅŸanan çevrenin yeniden tasarlanmasıdır. Bu görüş 20. Yüzyılın başında yine Avrupa’da yaÅŸanan düşünce ve biçim hareketlerinin kullandığı bir yaklaşım olmuÅŸtur. ÇoÄŸu zaman sorunları ele alış ve malzeme kullanımında Arts and Crafts ile iliÅŸkilendirilmesine karşın, sorunların çözüm yaklaşımları olarak Morris’ten daha etkili düşünceler üretilmiÅŸ ve bu üretimler ile 20. Yüzyıl tasarımında modern hareketin düşünce alt yapısını oluÅŸturmuÅŸtur”.
Barselona’da Antonio Gaudi’nin, Belçika’da Henry Van de Velde’nin, Münih’de Richard Riemerschmid’in mobilyaları Art Nouveau çizgisi taşımaktaydı. Louis Comfort Tiffany’nin cam vazo, lamba, bardak tasarımları, Paris’de Hector Guimard’ın mobilya ve metro giriÅŸi tasarımları modern tekniÄŸin ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyelerisal tasarımın öncüleri arasındadır.
Zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı Art Nouveau En Romantik Doğum Günü Hediyeleri ve endüstri arasında bir reform hareketi olmuş ve 1910 da tamamen ortadan kalkmıştır.
Werkbund:
1907 yılında Herman Muthesius tarafından Münih’te kurulan dernek, endüstriyel üretime yol gösterecek pratik çalışma örnekleri vermek ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri la endüstri arasındaki kopuk olan iliÅŸkiyi düzenlemek maksadıyla kurulmuÅŸtur. ÇaÄŸdaÅŸ tasarımcıdan tam ve arı kullanışlılık bekleyen Muthesius, makine ile yapılmış üretimin çaÄŸdaÅŸ, ekonomik yapıya uygunluÄŸunu göz önüne alarak, yeni bir stil yaratmak gerekirse bunun ancak makine biçimi (Maschinenstil) olması gerektiÄŸini önermiÅŸtir. Kısa sürede dönemin P. Behrens, W. Gropius, J. Hoffmann, G. Klimt, H. Van de Welde gibi ünlü En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriçılarını ve mimarlarını bünyesinde toplayan Werkbund, Modern Mimarlık’ın geliÅŸiminde önemli bir iÅŸlev görmüştür.
Deutscher Werkbund’un (Alman Zanaatçılar BirliÄŸi) kurucu üyelerinden biri olan Behrens, bu topluluÄŸun amacının endüstriyel üretim alanında yüksek kalite saÄŸlamak ve mekanik üretim biçimine uygun form oluÅŸturmak olduÄŸunu açıklamıştır. Kısacası üretimde akıl, sadelik ve iÅŸlevsellik için çalışmıştır. İngiltere’deki Arts and Crafts hareketi ile bazı noktalarda paralellik gösteren Deutscher Werkbund, diÄŸer hareketin aksine endüstri ile birlik olmayı tercih ettikleri takdirde insanların kaliteli ve kullanışlı ürünlere ulaÅŸabileceÄŸini ortaya koymuÅŸtur. Bu yaklaşım Deutscher Werkbund’un hızlı bir baÅŸarı yakalamasını saÄŸlamıştır. Alman endüstrisinin geliÅŸimindeki en önemli hareketlerden biri olan Deutscher Werkbund, o dönem çok ses getirerek modern hareketin ideallerini yaymayı baÅŸarmıştır.
De Stijl:
De Stijl, birinci dünya savaşı sırasında Hollandalı En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriçılar tarafından kurulan, 1917 ila 1932 yılları arasında Avrupa’da yayınlanan bir dergidir. Kurucusu Van Doesburg, öncüleri ise Mimar Gerrit Rietveld, Ressam Modrian, HeykeltıraÅŸ Georges Vantongeloo’dur.
De Stijl felsefesindeki üç temel kural: ana renkleri kullanma, dik açılar ve asimetridir. Tasarımlarda bir devrim söz konusudur. Bu devrim daha önceki tarz ve stillerden tamamen soyut ve kopuk bir yöntemi içermektedir.
19.yüzyıl sonlarına doÄŸru endüstri devriminin sosyal, ahlaksal ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri sal karmaÅŸasına bir karşı çıkış olarak İngiltere’de “En Romantik DoÄŸum Günü Hediyelerilar ve El En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriları” anlamına gelen Arts and Crafts hareketi baÅŸlatılmıştır. Bu hareketin önderi William Morris, Victorya Döneminin ucuz ve kötü seri üretim mallarının niteliksizliÄŸini vurgulayarak, geçmiÅŸin el
Arts and Crafts’ın tasarım anlayışının temelini; iÅŸlev önceliÄŸi, malzemenin olduÄŸu gibi kullanımı, süslemeden kaçınma ve kaybolmaya yüz tutmuÅŸ zanaat tekniklerini canlandırma oluÅŸturmaktadır.
İşlevsellik tartışmalarını
baÅŸlatan Morris, baÅŸta makineler ile
yapılan seri üretime tepki gösterse
de daha sonraları bir yöntem olarak
makinelerin işi kolaylaştırdığını
itiraf etmiÅŸtir. Ancak Ruskin ile
Resim 2.1. Henry Varnum Poor’a ait seramik Morris, En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri ile zanaatın
tabak .20.yy Arts and Craft dönemi.
yakınlaşarak, Orta Çağ benzeri bir
kalitenin ve zevkin yakalanacağını düşünmüşlerdir. Özellikle, Gotik dönemi üretim benzeri uygulamaların günün tasarım öğelerine uyarlanmasını sağlayan Morris, çevresinde zanaatçılardan oluşan bir grubu toplayarak yaklaşımları doğrultusunda uygulamalar yapmıştır. Biçemin etkileri ve uygulamaları, genellikle süsleme alanında kalmıştır. Victoria Döneminin temel sorunlarına çözüm bulamamıştır. Ancak, sorunlar, doğru olarak belirlenmiştir. Bu yaklaşımıyla, biçim sadeliği, amaca uygunluk, işlevsellik, kalite gibi nitelikleri vurgulayarak daha sonraki biçemlerin örnek alabilecekleri olguları ortaya koymuştur.
Art Nouveau:
1895’le 1905 arasında Avrupa ve Amerika’da yaygınlaÅŸan üslup, geçmiÅŸten biçim ve öge aktarmaları yapan tutuma karşıt olarak tümüyle özgün bir biçimlendirme anlayışına yönelmiÅŸtir. Bununla birlikte endüstriye ve onun getirdiÄŸi olanaklara kayıtsız kalmış, el üretimini savunmuÅŸtur. Bu hareketin düşünsel temelinin büyük oranda Arts and Crafts akımından kaynaklandığı söylenebilmektedir. Tutum ortaklığına karşın, yayıldığı her ülkede belirli ölçüde diÄŸerlerinden farklılaÅŸan yerel özellikler de göstermiÅŸtir. Bu niteliÄŸiher ülkede farklı bir ad taşımasından kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Amerika’da ‘Modern style’, İtalya’da ‘Jugendstil’, Avusturya’da ‘Sezession stil’, İspanya’da ‘Modernista’, Fransa ve Belçika’da ise günümüzde de kullanılan ismiyle ‘Art Nouveau’ olarak adlandırılmıştır.
“Art Nouveau’da tasarımın amacı, sadece süsleme ya da yapı deÄŸil, yaÅŸanan çevrenin yeniden tasarlanmasıdır. Bu görüş 20. Yüzyılın başında yine Avrupa’da yaÅŸanan düşünce ve biçim hareketlerinin kullandığı bir yaklaşım olmuÅŸtur. ÇoÄŸu zaman sorunları ele alış ve malzeme kullanımında Arts and Crafts ile iliÅŸkilendirilmesine karşın, sorunların çözüm yaklaşımları olarak Morris’ten daha etkili düşünceler üretilmiÅŸ ve bu üretimler ile 20. Yüzyıl tasarımında modern hareketin düşünce alt yapısını oluÅŸturmuÅŸtur”.
Barselona’da Antonio Gaudi’nin, Belçika’da Henry Van de Velde’nin, Münih’de Richard Riemerschmid’in mobilyaları Art Nouveau çizgisi taşımaktaydı. Louis Comfort Tiffany’nin cam vazo, lamba, bardak tasarımları, Paris’de Hector Guimard’ın mobilya ve metro giriÅŸi tasarımları modern tekniÄŸin ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyelerisal tasarımın öncüleri arasındadır.
Zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı kıvrımların ve bitkisel desenlerin sıklıkla kullanıldığı Art Nouveau En Romantik Doğum Günü Hediyeleri ve endüstri arasında bir reform hareketi olmuş ve 1910 da tamamen ortadan kalkmıştır.
Werkbund:
1907 yılında Herman Muthesius tarafından Münih’te kurulan dernek, endüstriyel üretime yol gösterecek pratik çalışma örnekleri vermek ve En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleri la endüstri arasındaki kopuk olan iliÅŸkiyi düzenlemek maksadıyla kurulmuÅŸtur. ÇaÄŸdaÅŸ tasarımcıdan tam ve arı kullanışlılık bekleyen Muthesius, makine ile yapılmış üretimin çaÄŸdaÅŸ, ekonomik yapıya uygunluÄŸunu göz önüne alarak, yeni bir stil yaratmak gerekirse bunun ancak makine biçimi (Maschinenstil) olması gerektiÄŸini önermiÅŸtir. Kısa sürede dönemin P. Behrens, W. Gropius, J. Hoffmann, G. Klimt, H. Van de Welde gibi ünlü En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriçılarını ve mimarlarını bünyesinde toplayan Werkbund, Modern Mimarlık’ın geliÅŸiminde önemli bir iÅŸlev görmüştür.
Deutscher Werkbund’un (Alman Zanaatçılar BirliÄŸi) kurucu üyelerinden biri olan Behrens, bu topluluÄŸun amacının endüstriyel üretim alanında yüksek kalite saÄŸlamak ve mekanik üretim biçimine uygun form oluÅŸturmak olduÄŸunu açıklamıştır. Kısacası üretimde akıl, sadelik ve iÅŸlevsellik için çalışmıştır. İngiltere’deki Arts and Crafts hareketi ile bazı noktalarda paralellik gösteren Deutscher Werkbund, diÄŸer hareketin aksine endüstri ile birlik olmayı tercih ettikleri takdirde insanların kaliteli ve kullanışlı ürünlere ulaÅŸabileceÄŸini ortaya koymuÅŸtur. Bu yaklaşım Deutscher Werkbund’un hızlı bir baÅŸarı yakalamasını saÄŸlamıştır. Alman endüstrisinin geliÅŸimindeki en önemli hareketlerden biri olan Deutscher Werkbund, o dönem çok ses getirerek modern hareketin ideallerini yaymayı baÅŸarmıştır.
De Stijl:
De Stijl, birinci dünya savaşı sırasında Hollandalı En Romantik DoÄŸum Günü Hediyeleriçılar tarafından kurulan, 1917 ila 1932 yılları arasında Avrupa’da yayınlanan bir dergidir. Kurucusu Van Doesburg, öncüleri ise Mimar Gerrit Rietveld, Ressam Modrian, HeykeltıraÅŸ Georges Vantongeloo’dur.
De Stijl felsefesindeki üç temel kural: ana renkleri kullanma, dik açılar ve asimetridir. Tasarımlarda bir devrim söz konusudur. Bu devrim daha önceki tarz ve stillerden tamamen soyut ve kopuk bir yöntemi içermektedir.