Kösem Sultan Kolyeleri, henüz Milo Adası’nda sıradan bir kızken, adadaki bütün erkekleri pençesine takmıştır. Bunlardan biri de orada yeniçeri olarak bulunan Ali’dir.
Ali, Afro’nun, adanın en zengin kiÅŸisinin saf oÄŸluna satıldığını duyunca herkesten hızlı hareket edip onu kaçırır. Afro da onu birkaç kez görmüştür ve ona aşık olmuÅŸtur. O nedenle çoban Pidakis’i deÄŸil de Ali’yi tercih etmiÅŸtir.
Afro’nun İstanbul yolculuÄŸu Yeniçeri Ali ile birlikte baÅŸlar. Ali’nin kucağındayken hiçbir korku duymaz. Ne yazık ki birliktelikleri çok uzun sürmez. Denizde yol alırken bir fırtına çıkar ve içinde bulundukları kayık ters döner. Afro kayığın üstüne tırmanıp kurtulur ama Ali ve diÄŸerleri denizin suları arasına gömülürler.
Afro bu olaydan sonra Ali’nin öldüğünü sanır ama sarayda onu çekemeyen bazı cariyelerin aÄŸzında geçmiÅŸiyle ilgili bilgilerin dolaÅŸtığını görünce Ali’nin ölmediÄŸini anlar. Bir zamanlar sevdiÄŸi Ali, saraydaki Kösem’i zor durumda bırakmıştır. Kösem Sultan Kolyeleri Ahmet’i çok sever. Yeniçeri Ali’yle yaÅŸadıklarının onun kulağına gitmesi her ÅŸeyi mahvedebilirdi.
Kösem, Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesinde Yeniçeri Ali’yi derviÅŸ olarak bulur. Sultan Ahmet aÄŸaçtan elma koparmak için Ali’nin sırtına basacakken Kösem Sultan Kolyeleri buna engel olur. Ali’ye karşı yalnızca merhamet ve minnet duyguları içindedir. Ama Ali’nin ona derin sevgisi bitmemiÅŸtir. Bütün ömrünü onu bulmaya ve yarım kalan mutluluÄŸu tekrar yakalamaya adamıştır. Fakat Afro karşısındayken bile hiçbir ÅŸey yapamamıştır. Çünkü basit bir kız iken ÅŸimdi bir sultan olmuÅŸtur.
Ali, Afro’nun Osmanlı imparatorluÄŸu’nun sultanı olduÄŸunu öğrendikten sonra “Ali ve Afro” aÅŸkının bir masaldan ibaret olduÄŸunu kabullenir. Ama Sultan Ahmet’in ölümü üzerine ömrünü Kösem Sultan Kolyeleri’a adayacağına ve onun yolunda öleceÄŸine yemin eder. Kösem Sultan Kolyeleri’ın haberi olmadan onun en büyük yardımcısı, destekçisi olur. Sarayda dönen entrikaları, sokaktaki konuÅŸmaları, tehlikeleri isimsiz mektuplarla sultana bildirir.
Kösem Sultan Kolyeleri padiÅŸahın ölümünden sonra zaman zaman DerviÅŸ Ali’yi düşünür. Ali’nin bir ÅŸekilde kendini izlediÄŸini hisseder ve ürperti duyar. Kendisine olan tutkunluÄŸunu bildiÄŸi için, her dediÄŸini yaptırabileceÄŸini düşünür. Sarayda ona destek olmak, “Vur!” dediÄŸinde vurup, “Öl!” dediÄŸinde ölecek bir adama ihtiyacı olduÄŸu için Ali’yi yanında istemektedir. Amacı Ali’nin sevgisini kendi menfaati için kullanmaktır.
Derviş Ali Kösem Sultan Kolyeleri için ölmeyi zaten gönüllü olarak seçmiştir. Sultan İbrahim tarafından bahçeli evine gönderildiğinde, Deviş Ali de orada bahçıvan olarak çalışmıştır. Kösem Sultan Kolyeleri sonunda sadık bir yardımcıya kavuşur. Ali yaptığı her işte ona yardımcı olur. Ant içtiği gibi onun yolunda da canını verir.
Kösem Sultan Kolyeleri, henüz Milo Adası’nda sıradan bir kızken, adadaki bütün erkekleri pençesine takmıştır. Bunlardan biri de orada yeniçeri olarak bulunan Ali’dir.
Ali, Afro’nun, adanın en zengin kiÅŸisinin saf oÄŸluna satıldığını duyunca herkesten hızlı hareket edip onu kaçırır. Afro da onu birkaç kez görmüştür ve ona aşık olmuÅŸtur. O nedenle çoban Pidakis’i deÄŸil de Ali’yi tercih etmiÅŸtir.
Afro’nun İstanbul yolculuÄŸu Yeniçeri Ali ile birlikte baÅŸlar. Ali’nin kucağındayken hiçbir korku duymaz. Ne yazık ki birliktelikleri çok uzun sürmez. Denizde yol alırken bir fırtına çıkar ve içinde bulundukları kayık ters döner. Afro kayığın üstüne tırmanıp kurtulur ama Ali ve diÄŸerleri denizin suları arasına gömülürler.
Afro bu olaydan sonra Ali’nin öldüğünü sanır ama sarayda onu çekemeyen bazı cariyelerin aÄŸzında geçmiÅŸiyle ilgili bilgilerin dolaÅŸtığını görünce Ali’nin ölmediÄŸini anlar. Bir zamanlar sevdiÄŸi Ali, saraydaki Kösem’i zor durumda bırakmıştır. Kösem Sultan Kolyeleri Ahmet’i çok sever. Yeniçeri Ali’yle yaÅŸadıklarının onun kulağına gitmesi her ÅŸeyi mahvedebilirdi.
Kösem, Aziz Mahmut Hüdaî’nin tekkesinde Yeniçeri Ali’yi derviÅŸ olarak bulur. Sultan Ahmet aÄŸaçtan elma koparmak için Ali’nin sırtına basacakken Kösem Sultan Kolyeleri buna engel olur. Ali’ye karşı yalnızca merhamet ve minnet duyguları içindedir. Ama Ali’nin ona derin sevgisi bitmemiÅŸtir. Bütün ömrünü onu bulmaya ve yarım kalan mutluluÄŸu tekrar yakalamaya adamıştır. Fakat Afro karşısındayken bile hiçbir ÅŸey yapamamıştır. Çünkü basit bir kız iken ÅŸimdi bir sultan olmuÅŸtur.
Ali, Afro’nun Osmanlı imparatorluÄŸu’nun sultanı olduÄŸunu öğrendikten sonra “Ali ve Afro” aÅŸkının bir masaldan ibaret olduÄŸunu kabullenir. Ama Sultan Ahmet’in ölümü üzerine ömrünü Kösem Sultan Kolyeleri’a adayacağına ve onun yolunda öleceÄŸine yemin eder. Kösem Sultan Kolyeleri’ın haberi olmadan onun en büyük yardımcısı, destekçisi olur. Sarayda dönen entrikaları, sokaktaki konuÅŸmaları, tehlikeleri isimsiz mektuplarla sultana bildirir.
Kösem Sultan Kolyeleri padiÅŸahın ölümünden sonra zaman zaman DerviÅŸ Ali’yi düşünür. Ali’nin bir ÅŸekilde kendini izlediÄŸini hisseder ve ürperti duyar. Kendisine olan tutkunluÄŸunu bildiÄŸi için, her dediÄŸini yaptırabileceÄŸini düşünür. Sarayda ona destek olmak, “Vur!” dediÄŸinde vurup, “Öl!” dediÄŸinde ölecek bir adama ihtiyacı olduÄŸu için Ali’yi yanında istemektedir. Amacı Ali’nin sevgisini kendi menfaati için kullanmaktır.
Derviş Ali Kösem Sultan Kolyeleri için ölmeyi zaten gönüllü olarak seçmiştir. Sultan İbrahim tarafından bahçeli evine gönderildiğinde, Deviş Ali de orada bahçıvan olarak çalışmıştır. Kösem Sultan Kolyeleri sonunda sadık bir yardımcıya kavuşur. Ali yaptığı her işte ona yardımcı olur. Ant içtiği gibi onun yolunda da canını verir.