Afro daha Kösem Sultan Mücevherleri olmadan önce büyücü Mariya sayesinde Sultan olacağını bilir. Nerde, ne zaman, nasıl olacağını bilmese de denizlere yolculuğa çıktığında hep bu düşünce vardır aklında.
İstanbul’a geldikten sonra analığı Rebia Hatun’la saraya gittiÄŸinde Milo Adası’ndaki günlerinden beri varolan hayallerine ulaşır. Rebia Hatun, hasta padiÅŸahı iyileÅŸtirmeye çalışırken o bekleme salonundadır. PadiÅŸahın ölümünden, yeni padiÅŸahın da kimliÄŸinden habersiz, sanki Rebia Hatun’u deÄŸil de kaderini beklemektedir. Nihayet bekleme odasının kapısıyla birlikte bahtının da kapıları açılır.
Yeni padiÅŸah olan birinci Ahmet cülus odası yerine yanlışlıkla bekleme odasına girer. Her ikisinin hayatı da o anda deÄŸiÅŸir. Sultan Ahmet Afro’ya bir görüşte aşık olur ve hemen validesini kızı istemekle görevlendirir. Kısa zamanda da Hatice, sarayın Kösem Sultan Mücevherleri‘ı olur.
Kösem Sultan Mücevherleri tıpkı Hurrem ve Safiye sultanlar gibi padiÅŸahın nikahlı eÅŸi olur. Sultan Ahmet için sıradan bir gözde olup diÄŸer hasekilerin arasında yitip gitmez. Sultan Ahmet’in biricik aÅŸkı olarak kalır.
Fakat bir problem vardır. O da, bir erkek çocuk sahibi olamamasıdır. Üstelik Mahfiruz Haseki Sultan’dan doÄŸan Åžehzade Osman, Kösem Sultan Mücevherleri’ın valide olma ÅŸansını sona erdirmiÅŸtir. Sarayda onu çekemeyen diÄŸer cariyeler kısırlığını ağızlarından düşürmez olur. Bu durum Kösem’i içen içe yiyip bitirir. Sultan Ahmet ise tüm bunlara raÄŸmen onu el üstünde tutar, kimsenin ona kötü söz söylemesine tahammül edemez. Kösem Sultan Mücevherleri’dan bir çocuÄŸunun olmamasını dahi sorun etmez, üzülse bile Kösem’ini üzmemek için ona bu üzüntüsünü belli hissettirmemeye çalışır.
Geç de olsa beklenen ÅŸehzade doÄŸar. Åžehzade Murat, Kösem’in istikbalini kurtaran bir bebek olmuÅŸtur.
Sultan Ahmet daha Kösem’ine ve çocuÄŸuna doyamadan genç yaÅŸta hayata gözlerini yumar. Onun ölümüyle Kösem Sultan Mücevherleri’ın kolu kanadı kırılır. Çünkü Sultan Ahmet’i yeniçeri Ali’den bile çok sevmiÅŸtir.
Yazar, Kösem Sultan Mücevherleri’ı Sultan Ahmet ölene kadar saltanat hırsı ile dolu bir kadın olarak yansıtmamıştır. Ne ilk ÅŸehzadeyi doÄŸuran Mahfiruz Haseki’yle ne valide sultan ile ne de diÄŸer cariyelerle bir baÅŸ olma mücadelesine girdiÄŸi görülmez. Ahmet ve Kösem romanda yalnızca birbirlerine duydukları sonsuz sevgi ve baÄŸlılık ile bir aradadırlar. Kösem Sultan Mücevherleri Ahmet’i bir menfaat için sevmemiÅŸtir. Her ikisinin de birbirlerine duydukları, saf ve çıkarsız bir sevgidir
Afro daha Kösem Sultan Mücevherleri olmadan önce büyücü Mariya sayesinde Sultan olacağını bilir. Nerde, ne zaman, nasıl olacağını bilmese de denizlere yolculuğa çıktığında hep bu düşünce vardır aklında.
İstanbul’a geldikten sonra analığı Rebia Hatun’la saraya gittiÄŸinde Milo Adası’ndaki günlerinden beri varolan hayallerine ulaşır. Rebia Hatun, hasta padiÅŸahı iyileÅŸtirmeye çalışırken o bekleme salonundadır. PadiÅŸahın ölümünden, yeni padiÅŸahın da kimliÄŸinden habersiz, sanki Rebia Hatun’u deÄŸil de kaderini beklemektedir. Nihayet bekleme odasının kapısıyla birlikte bahtının da kapıları açılır.
Yeni padiÅŸah olan birinci Ahmet cülus odası yerine yanlışlıkla bekleme odasına girer. Her ikisinin hayatı da o anda deÄŸiÅŸir. Sultan Ahmet Afro’ya bir görüşte aşık olur ve hemen validesini kızı istemekle görevlendirir. Kısa zamanda da Hatice, sarayın Kösem Sultan Mücevherleri‘ı olur.
Kösem Sultan Mücevherleri tıpkı Hurrem ve Safiye sultanlar gibi padiÅŸahın nikahlı eÅŸi olur. Sultan Ahmet için sıradan bir gözde olup diÄŸer hasekilerin arasında yitip gitmez. Sultan Ahmet’in biricik aÅŸkı olarak kalır.
Fakat bir problem vardır. O da, bir erkek çocuk sahibi olamamasıdır. Üstelik Mahfiruz Haseki Sultan’dan doÄŸan Åžehzade Osman, Kösem Sultan Mücevherleri’ın valide olma ÅŸansını sona erdirmiÅŸtir. Sarayda onu çekemeyen diÄŸer cariyeler kısırlığını ağızlarından düşürmez olur. Bu durum Kösem’i içen içe yiyip bitirir. Sultan Ahmet ise tüm bunlara raÄŸmen onu el üstünde tutar, kimsenin ona kötü söz söylemesine tahammül edemez. Kösem Sultan Mücevherleri’dan bir çocuÄŸunun olmamasını dahi sorun etmez, üzülse bile Kösem’ini üzmemek için ona bu üzüntüsünü belli hissettirmemeye çalışır.
Geç de olsa beklenen ÅŸehzade doÄŸar. Åžehzade Murat, Kösem’in istikbalini kurtaran bir bebek olmuÅŸtur.
Sultan Ahmet daha Kösem’ine ve çocuÄŸuna doyamadan genç yaÅŸta hayata gözlerini yumar. Onun ölümüyle Kösem Sultan Mücevherleri’ın kolu kanadı kırılır. Çünkü Sultan Ahmet’i yeniçeri Ali’den bile çok sevmiÅŸtir.
Yazar, Kösem Sultan Mücevherleri’ı Sultan Ahmet ölene kadar saltanat hırsı ile dolu bir kadın olarak yansıtmamıştır. Ne ilk ÅŸehzadeyi doÄŸuran Mahfiruz Haseki’yle ne valide sultan ile ne de diÄŸer cariyelerle bir baÅŸ olma mücadelesine girdiÄŸi görülmez. Ahmet ve Kösem romanda yalnızca birbirlerine duydukları sonsuz sevgi ve baÄŸlılık ile bir aradadırlar. Kösem Sultan Mücevherleri Ahmet’i bir menfaat için sevmemiÅŸtir. Her ikisinin de birbirlerine duydukları, saf ve çıkarsız bir sevgidir