MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Kanunî Sultan Süleyman’ın sadrazamı Pargalı İbrahim PaÅŸ
a’nın yükseliÅŸ MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları öldürülmesiyle sonuçlanan düşüş hikâyesini Fransız yazınından iki romanda karşılaÅŸtırdığımız Histoire et Fiction : ibrahim Pacha, le Chretien sous l’habit de Musulman1 baÅŸlıklı makalemizin bir devamı niteliÄŸinde görülebilir. Adı geçen çalışmada, Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun tarihsel gerçek MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları olarak ele alındığı eserler arasında Kanunî Sultan Süleyman’ın yaÅŸamının MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları döneminin, gerek Türk yazarlar açısından, gerekse batılı yazarlar açısından yazınsal bir cevher olduÄŸundan, kendisiyle birlikte çevresindeki tarihi kiÅŸilerin de kusursuz birer roman kahramanı olarak karşımıza çıktığından söz etmiÅŸ MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları bu kiÅŸilerden, Pargalı İbrahim PaÅŸa’yı ele almıştık.
Ancak, yazınsal baÄŸlamda, Kanunî’nin çevresindeki tarihi kiÅŸilerden asıl öne çıkanın bir kadın olduÄŸunu vurgulamak gerekir. Bu kadın, kimine göre çok tehlikeli bir entrikacı, kimine göre ise padiÅŸah hareminde hayatta kalmaya çalışan bir kurban olan Hürrem Sultan ya da batıda bilinen adıyla, Rokselan’dır.
MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları harem olunca, ülkemizde yaÅŸanan tarihsel roman, özellikle de harem yaÅŸamını konu alan ‘popüler tarihsel roman’ furyasının içinde buluyoruz kendimizi.
90’lı yıllarda baÅŸlayan bu ilginin, gerek Türk yazarların tarihsel konulara eÄŸilmesi, gerekse yabancı yazarların tarihsel romanlarının yoÄŸun bir ilgiyle karşılanması ile sürdüğünü görüyoruz. 90’ların sonunda ise bu patlama hareme sıçrıyor. Harem, aÅŸk, entrika, iktidar savaşı, ölüm gibi unsurlar yan yana gelince ‘tarihsel roman’ların nasıl bu kadar ‘popülerleÅŸtiklerini’ anlamak ise pek güç deÄŸil. 2000 yılında Türkçeye çevrilerek kitapçıların vitrinlerine yerleÅŸen – hatta korsan baskılarıyla sokak satıcılarının tezgâhlarında sergilenen – Ann Chamberlin’in Safiye Sultan romanı kısa zamanda bir ‘çok satan’ olunca bu romanın ikinci MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları üçüncü cildi2 sonra da diÄŸer ‘Sultan’lı romanlar art arda yayımlanmaya baÅŸlıyor. İçlerinde yeni yazılanlar olduÄŸu gibi, bu furya içerisinde ilk kez çevrilip basılanlar, ya da harem konulu kitaplar bir anda ‘popüler’ olunca, uzun yıllar sonra yeniden basılanlar da bulunuyor.
Bu tarihsel roman kahramanları arasında çok raÄŸbet gören ‘sultan’lardan biri de Hürrem Sultan’dır. Bu incelemede, tarihsel roman etrafında kopan tartışmalara girmeden, tarihi bir kiÅŸilik olan MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları ele aldığımız romanlarda, yazarın yeniden yarattığı bir ‘roman kiÅŸisine’ (personnage) dönüşen Hürrem Sultan’ın, yazarların dünya görüşü çerçe MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları nasıl ‘ÅŸekillendiÄŸini’ göstermeye çalışacağız.
Öncelikle, Hürrem Sultan’ın yazınsal çekiciliÄŸinin, basit bir harem romanı malzemesine indirgenemeyeceÄŸini vurgulamak gerekir. Hürrem Sultan, sıradan bir cariye olarak girdiÄŸi haremde, Sultan Süleyman’ın nikâhlı eÅŸi olmayı baÅŸarmış bir kadındır; ancak, bu baÅŸarısı, Süleyman’ın büyüklüğünden de beslenir. 46 yıl süren uzun hükümdarlığında Belgrad, Mohaç, Rodos seferlerinin baÅŸarıları, imparatorluÄŸun topraklarını batıda Viyana’ya kadar geniÅŸletmesi, Barbaros yönetimindeki donanmasının tüm Akdeniz’i kontrol etmesi
MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Kanunî olarak anılmasını saÄŸlayan kanunlar, I. Süleyman’ı Türkiye’de olduÄŸu kadar batıda da en ‘bilinen’ padiÅŸah yapmıştır. Süleyman’ın yaÅŸamı baÅŸarı kadar dramlarla da doludur. Kanunî’nin, MuhteÅŸem Yüzyıl Takılarıziri MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları yakın arkadaşı İbrahim’in, sonra da Osmanlı’nın gelecekteki padiÅŸahı olarak görülen MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları ordunun gözbebeÄŸi olan MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Mustafa’nın öldürülmelerini emrettiÄŸi, üstelik bu kararların arkasında karısı Hürrem’in olduÄŸu, İbrahim’in padiÅŸah üzerindeki erkini kıskandığından MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Mahidevran’ın3 oÄŸlunun padiÅŸah olmasının da kendi oÄŸullarının ölümü ile sonuçlanacağını bildiÄŸinden türlü entrikalarla Süleyman’ı bu kararları almaya ittiÄŸinden söz edilir. Yani bir yanda Osmanlı İmparatorluÄŸunun anlı ÅŸanlı Kanunî Sultan Süleyman’ı, diÄŸer yanda ise bir cariye olarak saraya gelen MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları kölelikten sultanlığa uzanan yolda çevirdiÄŸi türlü entrikalarla padiÅŸaha sözünü dinleten, imparatorluÄŸun geleceÄŸine yön
MuhteÅŸem Yüzyıl Takılarıren bir ‘kadın’ın hikâyesi çıkıyor ortaya. Tarihsel gerçekler, bir cevher olarak yazarların elinde, dünya görüşleri MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları yeniden ÅŸekillenen bir kurgu malzemesine dönüşüyor MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları söz konusu gerçeklerin kurguya bu denli elMuhteÅŸem Yüzyıl TakılarıriÅŸli olmaları, Kanunî Sultan Süleyman’ın, Hürrem Sultan’ın ya da çevrelerindeki tarihi kiÅŸilerin bu kadar romana, tiyatro MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları opera yapıtına neden ilham MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları de açıklıyor bir bakıma.
MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Kanunî Sultan Süleyman’ın sadrazamı Pargalı İbrahim PaÅŸ
a’nın yükseliÅŸ MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları öldürülmesiyle sonuçlanan düşüş hikâyesini Fransız yazınından iki romanda karşılaÅŸtırdığımız Histoire et Fiction : ibrahim Pacha, le Chretien sous l’habit de Musulman1 baÅŸlıklı makalemizin bir devamı niteliÄŸinde görülebilir. Adı geçen çalışmada, Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun tarihsel gerçek MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları olarak ele alındığı eserler arasında Kanunî Sultan Süleyman’ın yaÅŸamının MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları döneminin, gerek Türk yazarlar açısından, gerekse batılı yazarlar açısından yazınsal bir cevher olduÄŸundan, kendisiyle birlikte çevresindeki tarihi kiÅŸilerin de kusursuz birer roman kahramanı olarak karşımıza çıktığından söz etmiÅŸ MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları bu kiÅŸilerden, Pargalı İbrahim PaÅŸa’yı ele almıştık.
Ancak, yazınsal baÄŸlamda, Kanunî’nin çevresindeki tarihi kiÅŸilerden asıl öne çıkanın bir kadın olduÄŸunu vurgulamak gerekir. Bu kadın, kimine göre çok tehlikeli bir entrikacı, kimine göre ise padiÅŸah hareminde hayatta kalmaya çalışan bir kurban olan Hürrem Sultan ya da batıda bilinen adıyla, Rokselan’dır.
MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları harem olunca, ülkemizde yaÅŸanan tarihsel roman, özellikle de harem yaÅŸamını konu alan ‘popüler tarihsel roman’ furyasının içinde buluyoruz kendimizi.
90’lı yıllarda baÅŸlayan bu ilginin, gerek Türk yazarların tarihsel konulara eÄŸilmesi, gerekse yabancı yazarların tarihsel romanlarının yoÄŸun bir ilgiyle karşılanması ile sürdüğünü görüyoruz. 90’ların sonunda ise bu patlama hareme sıçrıyor. Harem, aÅŸk, entrika, iktidar savaşı, ölüm gibi unsurlar yan yana gelince ‘tarihsel roman’ların nasıl bu kadar ‘popülerleÅŸtiklerini’ anlamak ise pek güç deÄŸil. 2000 yılında Türkçeye çevrilerek kitapçıların vitrinlerine yerleÅŸen – hatta korsan baskılarıyla sokak satıcılarının tezgâhlarında sergilenen – Ann Chamberlin’in Safiye Sultan romanı kısa zamanda bir ‘çok satan’ olunca bu romanın ikinci MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları üçüncü cildi2 sonra da diÄŸer ‘Sultan’lı romanlar art arda yayımlanmaya baÅŸlıyor. İçlerinde yeni yazılanlar olduÄŸu gibi, bu furya içerisinde ilk kez çevrilip basılanlar, ya da harem konulu kitaplar bir anda ‘popüler’ olunca, uzun yıllar sonra yeniden basılanlar da bulunuyor.
Bu tarihsel roman kahramanları arasında çok raÄŸbet gören ‘sultan’lardan biri de Hürrem Sultan’dır. Bu incelemede, tarihsel roman etrafında kopan tartışmalara girmeden, tarihi bir kiÅŸilik olan MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları ele aldığımız romanlarda, yazarın yeniden yarattığı bir ‘roman kiÅŸisine’ (personnage) dönüşen Hürrem Sultan’ın, yazarların dünya görüşü çerçe MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları nasıl ‘ÅŸekillendiÄŸini’ göstermeye çalışacağız.
Öncelikle, Hürrem Sultan’ın yazınsal çekiciliÄŸinin, basit bir harem romanı malzemesine indirgenemeyeceÄŸini vurgulamak gerekir. Hürrem Sultan, sıradan bir cariye olarak girdiÄŸi haremde, Sultan Süleyman’ın nikâhlı eÅŸi olmayı baÅŸarmış bir kadındır; ancak, bu baÅŸarısı, Süleyman’ın büyüklüğünden de beslenir. 46 yıl süren uzun hükümdarlığında Belgrad, Mohaç, Rodos seferlerinin baÅŸarıları, imparatorluÄŸun topraklarını batıda Viyana’ya kadar geniÅŸletmesi, Barbaros yönetimindeki donanmasının tüm Akdeniz’i kontrol etmesi
MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Kanunî olarak anılmasını saÄŸlayan kanunlar, I. Süleyman’ı Türkiye’de olduÄŸu kadar batıda da en ‘bilinen’ padiÅŸah yapmıştır. Süleyman’ın yaÅŸamı baÅŸarı kadar dramlarla da doludur. Kanunî’nin, MuhteÅŸem Yüzyıl Takılarıziri MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları yakın arkadaşı İbrahim’in, sonra da Osmanlı’nın gelecekteki padiÅŸahı olarak görülen MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları ordunun gözbebeÄŸi olan MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Mustafa’nın öldürülmelerini emrettiÄŸi, üstelik bu kararların arkasında karısı Hürrem’in olduÄŸu, İbrahim’in padiÅŸah üzerindeki erkini kıskandığından MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları Mahidevran’ın3 oÄŸlunun padiÅŸah olmasının da kendi oÄŸullarının ölümü ile sonuçlanacağını bildiÄŸinden türlü entrikalarla Süleyman’ı bu kararları almaya ittiÄŸinden söz edilir. Yani bir yanda Osmanlı İmparatorluÄŸunun anlı ÅŸanlı Kanunî Sultan Süleyman’ı, diÄŸer yanda ise bir cariye olarak saraya gelen MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları kölelikten sultanlığa uzanan yolda çevirdiÄŸi türlü entrikalarla padiÅŸaha sözünü dinleten, imparatorluÄŸun geleceÄŸine yön
MuhteÅŸem Yüzyıl Takılarıren bir ‘kadın’ın hikâyesi çıkıyor ortaya. Tarihsel gerçekler, bir cevher olarak yazarların elinde, dünya görüşleri MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları yeniden ÅŸekillenen bir kurgu malzemesine dönüşüyor MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları söz konusu gerçeklerin kurguya bu denli elMuhteÅŸem Yüzyıl TakılarıriÅŸli olmaları, Kanunî Sultan Süleyman’ın, Hürrem Sultan’ın ya da çevrelerindeki tarihi kiÅŸilerin bu kadar romana, tiyatro MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları opera yapıtına neden ilham MuhteÅŸem Yüzyıl Takıları de açıklıyor bir bakıma.