Teslim Taşı Bektaşîlerin kullandığı bir takıdır. El ayası büyüklüğünde ve on iki köşeli olan teslim taşını Bektaşî babaları göğüslerinde taşırlar . On iki köşeli olması on iki imama iÅŸaret eder . Bu taÅŸ hakkında farklı inanışlar, rivayetler vardır. Bunlardan bir tanesi ÅŸu ÅŸekildedir: Allah Musa Peygamberi sınamak için ‘Ya Musa benim yarattıklarımdan en kötü olan bir yaratığı bana getir!’ der. Musa da bir köpeÄŸi Allah’ın huzuruna götürmeye karar verir. Bu sırada köpek insanların diliyle ‘Ey Allah’ın peygamberi, sen benim Allah indinde alçak olduÄŸumu ne bildin.’ dediÄŸi zaman Musa mahcup ve piÅŸman olup ‘Allah’ım hata ettim, tövbeler olsun’ diyerek boynuna bir taÅŸ asarak aczini anlatmak ister . İşte bu olaya dayanarak
Bektaşîler, acziyetlerini anlatmak için boyunlarına teslim taşı takarlar.
Pakalın’ın yazısına göre KırÅŸehir’in Mucur nahiyesindeki Hacı BektaÅŸ Köyü’nden çıkan, balgamlı, damarlı bir taÅŸtan yapılan ve Hacı BektaÅŸ taşı denilen teslim taşının oluÅŸumu da şöyledir: Hacı BektaÅŸ Velî kendisini zehirlediklerinde bunu fark edip hemen kusar. Bu kusmuÄŸun döküldüğü yerde damarlı olan taÅŸlar meydana gelir .
Dükürse üstine bir ehl-i istikrah hazz eyler
Gönül abdâl-ı ‘ışkun balgamî bir pâlehengîdür (Sâbit/Karacan, 1991: 294)
Ayrıca bir baÅŸka inanış da teslim taşının Hz. Peygamber’in kızı Fatma ile Ali’nin evlenmesine, onların birbirine baÄŸlanmalarına iÅŸaret ettiÄŸi yönündedir .
Her tarikatın kendine has giyim kuÅŸam ÅŸekli vardır. Mesela taçlar, desenleri ve ÅŸekilleriyle tarikatları birbirinden ayıran belirleyici unsurların başında gelir. Fakat bunun dışında çok büyük farklılıklar görülmez. Takılar açısından ele alındığında Bektaşîlerin diÄŸer tarikatlardan farklı olarak kullandığı bazı takılarla karşılaşılır. Bunlar “mengûş, teslim taşı, paliheng, tığbend, on dört taneli habbe, cilbend”dir . Mengûş, evlenmemeye karar veren derviÅŸin bir törenle saÄŸ kulağına takılan, demir, pirinç, gümüş veya necef taşı gibi maddelerden yapılan küpedir . Teslim taşı ve on dört taneli habbe konumuza yön vermesi bakımından önem arz etmektedir. Kitapta yer alan fotoÄŸraflarda Ali Nutk Baba’nın boynunda on dört taneli habbe, Hilmi Dede Baba’nın boynunda teslim taşı, Caferî Sadık Baba’nın boynunda ise on iki dilimli teslim taşı, belinde kuÅŸağın üzerine sarılmış olan kamberiyeye ait akîk taşı vardır. Yine Bektaşîlere ait fotoÄŸraflarda sedef burma saplı kemik dikkat çekicidir .
Mevleviye Tarikatı hakkında verilen bilgide Atasoy, C. Muhittin Duru’nun makalesinden Konya Mevlana Türbesi’nde baÅŸ türbedar dede inciyle iÅŸlenmiÅŸ, son derece kıymetli bir kese içinde bulunan türbenin gümüş anahtarını cuma ve bayram günlerinde boynuna astığı nakledilir. Ayrıca Mevlevîlerde habbe gibi bazı eÅŸyaların uÄŸurlu sayıldığı da belirtilir .
Kaynaklarda Kadiriye Tarikatı’nda sedef düğmeli gömlek ve sedeften yapılmış kemer tokası , Rufâîlerde kemer ortasına takılan ve derviÅŸlerin çok acıktıklarında midelerinin üzerine bastırdıkları kanaat taşı olduÄŸu görülür. Rufâî Tarikatına mensup ÅŸeyhlerin teslim kemeri denilen taÅŸlı kemer taktıkları, iki kristal habbenin birer baÄŸcık ucunda haydariyenin iki tarafından asıldığı bilgisine de ulaşılır .
Pala, Nakşibendî tarikatında hatm-ı hâcegândan sonra 70 kadar küçük taşa 70.000 kelime-i tevhid okunarak bu taşları suya atıldığı ve yağmur duası yapıldığı bilgisini verir. Bu taşın seng-i yede ve yağmur taşı gibi adlarla bilinen yeşim taşı olma ihtimali vardır470.
Teslim Taşı Bektaşîlerin kullandığı bir takıdır. El ayası büyüklüğünde ve on iki köşeli olan teslim taşını Bektaşî babaları göğüslerinde taşırlar . On iki köşeli olması on iki imama iÅŸaret eder . Bu taÅŸ hakkında farklı inanışlar, rivayetler vardır. Bunlardan bir tanesi ÅŸu ÅŸekildedir: Allah Musa Peygamberi sınamak için ‘Ya Musa benim yarattıklarımdan en kötü olan bir yaratığı bana getir!’ der. Musa da bir köpeÄŸi Allah’ın huzuruna götürmeye karar verir. Bu sırada köpek insanların diliyle ‘Ey Allah’ın peygamberi, sen benim Allah indinde alçak olduÄŸumu ne bildin.’ dediÄŸi zaman Musa mahcup ve piÅŸman olup ‘Allah’ım hata ettim, tövbeler olsun’ diyerek boynuna bir taÅŸ asarak aczini anlatmak ister . İşte bu olaya dayanarak
Bektaşîler, acziyetlerini anlatmak için boyunlarına teslim taşı takarlar.
Pakalın’ın yazısına göre KırÅŸehir’in Mucur nahiyesindeki Hacı BektaÅŸ Köyü’nden çıkan, balgamlı, damarlı bir taÅŸtan yapılan ve Hacı BektaÅŸ taşı denilen teslim taşının oluÅŸumu da şöyledir: Hacı BektaÅŸ Velî kendisini zehirlediklerinde bunu fark edip hemen kusar. Bu kusmuÄŸun döküldüğü yerde damarlı olan taÅŸlar meydana gelir .
Dükürse üstine bir ehl-i istikrah hazz eyler
Gönül abdâl-ı ‘ışkun balgamî bir pâlehengîdür (Sâbit/Karacan, 1991: 294)
Ayrıca bir baÅŸka inanış da teslim taşının Hz. Peygamber’in kızı Fatma ile Ali’nin evlenmesine, onların birbirine baÄŸlanmalarına iÅŸaret ettiÄŸi yönündedir .
Her tarikatın kendine has giyim kuÅŸam ÅŸekli vardır. Mesela taçlar, desenleri ve ÅŸekilleriyle tarikatları birbirinden ayıran belirleyici unsurların başında gelir. Fakat bunun dışında çok büyük farklılıklar görülmez. Takılar açısından ele alındığında Bektaşîlerin diÄŸer tarikatlardan farklı olarak kullandığı bazı takılarla karşılaşılır. Bunlar “mengûş, teslim taşı, paliheng, tığbend, on dört taneli habbe, cilbend”dir . Mengûş, evlenmemeye karar veren derviÅŸin bir törenle saÄŸ kulağına takılan, demir, pirinç, gümüş veya necef taşı gibi maddelerden yapılan küpedir . Teslim taşı ve on dört taneli habbe konumuza yön vermesi bakımından önem arz etmektedir. Kitapta yer alan fotoÄŸraflarda Ali Nutk Baba’nın boynunda on dört taneli habbe, Hilmi Dede Baba’nın boynunda teslim taşı, Caferî Sadık Baba’nın boynunda ise on iki dilimli teslim taşı, belinde kuÅŸağın üzerine sarılmış olan kamberiyeye ait akîk taşı vardır. Yine Bektaşîlere ait fotoÄŸraflarda sedef burma saplı kemik dikkat çekicidir .
Mevleviye Tarikatı hakkında verilen bilgide Atasoy, C. Muhittin Duru’nun makalesinden Konya Mevlana Türbesi’nde baÅŸ türbedar dede inciyle iÅŸlenmiÅŸ, son derece kıymetli bir kese içinde bulunan türbenin gümüş anahtarını cuma ve bayram günlerinde boynuna astığı nakledilir. Ayrıca Mevlevîlerde habbe gibi bazı eÅŸyaların uÄŸurlu sayıldığı da belirtilir .
Kaynaklarda Kadiriye Tarikatı’nda sedef düğmeli gömlek ve sedeften yapılmış kemer tokası , Rufâîlerde kemer ortasına takılan ve derviÅŸlerin çok acıktıklarında midelerinin üzerine bastırdıkları kanaat taşı olduÄŸu görülür. Rufâî Tarikatına mensup ÅŸeyhlerin teslim kemeri denilen taÅŸlı kemer taktıkları, iki kristal habbenin birer baÄŸcık ucunda haydariyenin iki tarafından asıldığı bilgisine de ulaşılır .
Pala, Nakşibendî tarikatında hatm-ı hâcegândan sonra 70 kadar küçük taşa 70.000 kelime-i tevhid okunarak bu taşları suya atıldığı ve yağmur duası yapıldığı bilgisini verir. Bu taşın seng-i yede ve yağmur taşı gibi adlarla bilinen yeşim taşı olma ihtimali vardır470.