İnsanların kehribar ile tanışmaları, taş devrine (Stone Age) kadar uzanmaktadır. İngiltere deki arkeolojik kazılarda,
Tarih başlangıcı devirlerinde bile, kehribar tacirleri tarafından kullanılmakta idi. Bu çok aranılan Romalılar ve Kavimler Göçü zamanından kalan büyük ticaret yolları, mesela Ren-Ron yolu yada kehribar yolu olarak da adlandırılan ve Doğu Alplerinden geçen Kuzey-Güney bağlantısı, tarih öncesi ve maddenin, hem süs eşyası, hem de işlenmiş olarak büyük bir ticari değeri bulunmaktaydı. Bugün ise, koleksiyoncular ve bilim adamları, daha çok kehribarın içinde hapis kalanlarla ilgilenmektedir. Çünkü bunlar, üçüncü zaman olan hayvan ve bitki dünyasına daha derinden bir bakışı mümkün kılmaktadır .108
En eski dönemlerden bu yana amberin tek bir anlamı olmuştur. “Baltık amberi”. Ancak amberin oluşumunu etkileyen işlemler, izlerini dünyanın farklı bölgelerinde bırakmıştır çünkü bunlar sadece çam ağacı reçinelerini değil, aynı zamanda yapraklı ağaçların ve hatta baklagillerin reçinelerini etkilemektedir. Dünyada bilinen 150 çeşit reçine fosili olmasına rağmen, bu reçineler amberin kendisi değil, bağlantısıdır. Genellikle Avrupa ve Amerika’da bulunurlar ve her birinin kendine özgü ismi vardır. 109
OTANTİK TAŞ FARKI İLE 1000 AYAR GÜMÜŞ KAZAZİYE PÜSKÜL %100 HAS DAMLA 1.KALİTE VVS PARLAK BALTIK RUS KEHRİBAR TAŞI TESBİH ÜRÜNÜMÜZ ÖZEL KOLEKSİYONLUK BİR PARÇA OLUP SATILDIĞINDA REYONUMUZDAN KALKAR.
MEŞEİ:RUSYA/BALTIK DAMLA
PÜSKÜL UZUNLUĞU :11 CM (1000 AYAR GÜMÜŞ KAZAZİYE)
TESBİH İMAME BOY : 22 CM
PÜSKÜL DAHİL :33 CM
TANE:8X10 MM
GR : 14 GR
Dünyanın en büyük kehribarrezervleri Baltık denizi ve çevresindeki ülkelerdedir. Bu bölgede kehribar11.000 yıldır kullanımdadır.Baltık bölgesinde yaşayan insanlar taş devrinden (Stone Age-Mesolithic) bu yana, amberi farketmişler, parçalarını önce deniz kıyısından toplayarak, sonra plaj kumlarından, alüvyonlardan çıkararak değerli taş olarak çeşitli amaçlar için kullanmışlardır.
Günümüzde de özellikle sonbahar fırtınalarından sonra, bölge halkları plajlara Kuzeyin Altınını toplamaya koşar. Dünya yıllık kehribarüretiminin %90 dan fazlası (500¬700 ton/yıl) Baltık bölgesindeki açık işletmelerden yapılmaktadır.
Roma’ dan Kuzey Avrupa’ ya uzanan hat, kehribar Yolu olarak anılıyordu. Bu güzergah üzerindeki ülkeler: Roma (İtalya), Slovenya, Almanya, Macaristan, Avusturya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Kaliningrad (Rusya) dır.
kehribar geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi, bugün de, fanatiklerini ve dünyayı peşinden koşturan organik bir taştır. Eskiden de çok aranan ve taş piyasasında çok önemli bir rolü olan amber, bugün de çok önemli bir değerdir. Şu anda dünya üzerinde hala varlıklarını sürdüren 50′ nin üzerinde kehribarmüzesi bulunmaktadır. Bu da günümüzde ambere verilen değeri daha çok gözler önüne sermektedir.
Fakat artık çok fazla toplandığı ve zamanında çok fazla harap edildiği için, günümüzde büyük parçalardansa, daha çok küçük parçalar çoğunluktadır. Günümüzün teknolojilerinin de yardımı ile artık, gerçek amberden çok zor ayırt edilebilen yapay amberler piyasalarda yerlerini almış, gerçek ambere karşı çok ciddi bir piyasa oluşturmuşlardır.
Amberi oluşturan ve “Amberin Anaları” adı ile anılan ağaçlar, ürünleri olan kehribarparçalarını, insanoğluna benzersiz bir armağan olarak bırakarak yeryüzünden silindiler. Yalnızca, Yeni Zelanda daki dev Kauri çamları (Agathis Australis) nın geçmiş dönemlerdeki ağaçların soyundan olduğu düşünülmektedir. Bir de Kaliforniya’da benzer tiplerine rastladığımız dört bin yıllık görkemli çam ağaçları da yükselmektedir. Fakat bu ağaçların ürettikleri reçine miktarı hakkında bir bilgi yok.
Doğadaki kehribar dizi tesbih üretimi durmuş durumda, biz hala milyonlarca yıl önceki ağaçların oluşturmuş olduğu reçineleri, şu an kehribarolarak topluyoruz. Doğada hala var olan büyük kehribaryatakları da artık azalmış durumda ve belki uzun bir zaman sonra onlar da yok olacak. Yeni bir üretim var olmadığı için gelecek nesiller belki de amberin varlığından dahi haberdar olamayacaklar, nesli tükenmiş hayvanları sadece resimlerinden tanıdığımız gibi, yeni nesiller de amberi sadece resmi ile tanıyacaklar.
Bu yüzden, insanoğlu bilimden de yardım alarak, milyonlarca yıl önce yaşamış olan ve kehribaroluşturan ağaç türlerinin tohumlarını tekrar oluşturup, iklimi, tropik veya yarı tropik olan coğrafi bölgelerde tekrar yetiştirilmelerini sağlamalı veya şu anda var olan ve kehribarüreten ağaçlara çok benzeyen ağaç türlerini geliştirip çoğalmaları sağlanmalı. Böylece daha kontrollü ve istenilen miktarlarda reçine elde edilip bunların ambere dönüşmesi ister kendi hallerine bırakılarak doğada, ister daha hızlı bir şekilde laboratuar ortamında gerçekleşebilir. Böylece kehribardünyadan hiç silinmeden gelecek nesillere aktarılabilinir.
EK-1 kehribarOdası
kehribar tesbih Odası, kehribarRoom, Yantarni Komnata, Bernstein Zimmer, diye çeşitli isimleri olan oda, Rusya nın St. Petersburg şehrinin banliyösünde bulunan Çar Köyünde (Tsarskoe Selo-Bugün Puşkin) Büyük Katerina sarayında bulunur. Turistlerin ziyaretine açık olan bu sarayın bir odasının duvarları amberdan oyularak, işlenerek yapılma çok gösterişli paneller, süslemeler ve sanat eserleriyle bezenmiştir. Bu etkileyici güzelliğin altında efsanevi bir öykü saklıdır.
ıo8
Üstteki iki fotoğrafta II. Dünya savaşından önceki orijinal odaya ait
kehribarve amberden yapılma ürünler tarihin her döneminde yoğun talep görmüştür. 17. ve 18. yüzyıllarda özellikle Kuzey Avrupa da kehribarişleme ustalarının geleneksel oymacılığın yanında, yeni teknikler geliştirmeleriyle, kehribar
işlemeciliği popüler bir sanat haline geldi ve süslemeciliğin yanında neredeyse günlük kullanımdaki her türlü obje amberden üretilmeye çalışıldı. Prusya Kralı I. Freidrich de piposundan, satranç takımına bir çok eşyasını amberden yaptıran “Kuzeyin Güneşi” nin sevdalılarındandı. kehribarOda, 1701 de kralın eşi Sophie Charlotte için Charlottenberg Sarayının bir odasına tasarlandı.
Kralın adamları yıllarca Baltık kıyılarını tarayarak kehribarparçaları toplarken, bir yanda da atölyelerde dönemin en usta kehribarişlemecileri toplanan parçaları çeşitli desen ve röliyeflerle süsleyip, ışığı yansıtması ve daha parıltılı görünmeleri için arkalarını altın ve gümüş varaklarla kapladıkları panellere yerleştiriyorlardı.1712 de Rus Çarı Büyük Pedro (Peter The Great) Prusya yı ziyareti sırasında kehribarOda yı görüp hayran kalmıştır. Bu arada 1713 de ölen
Kralın yerine geçen oğlu I. Freidrich Wilhelm, 1717 de İsveç e karşı yapılan Rusya-Prusya antlaşmasının nişanesi olarak panelleri B. Pedro ya armağan etmiştir. Çar Pedro ya armağan edilen parçalar, 100.000 den fazla işlenmiş parçanın oluşturduğu 22 panelden oluşmaktaydı. B. Pedro, o sıralarda yeni başkent olarak inşa ettirmekte olduğu St. Petesburg a götürdüğü panelleri bir depoya yerleştirdi.
Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Çariçe Elizabeth panellerin önce Kışlık Sarayda, sonra da 1755 de Tsarskoe Selo (bugün puşkin) daki Katerina Yazlık Sarayı olarak bilinen Yazlık Saray da bir kehribarOda düzenlenerek sergilenmesini sağladı. Prusya daki daha küçük bir odayı kaplayacak şekilde yapılan yaklaşık 36 m2 lik panellere, yıllar boyunca süren çalışmalarla 48 m2 lik bezeme ilavesiyle yüksek tavanlı daha büyük bir odanın duvarları, 7,5 metre yüksekliğindeki panellerle kaplanmış oldu. Baltık bölgesi amberlarının tipik renkleriyle (turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi) oluşturulan bezemeler, başlıbaşına bir sanat harikası olmuştu. Oda, II. Dünya savaşına kadar geçen 185 yıllık uzun dönemde, aralıklarla yapılan bakım ve restorasyonlarla güzellik ve görkemini korumuştur.
II. Dünya savaşı sırasında, 1941 de, Alman birliklerinin Leningrad a (bugün St. Petersburg) yöneldiği anlaşılınca, şehirde ve saraylarda bulunan sanat eserlerinin çoğu toprağın altına saklanmış, bir kısmıda iç kısımlara nakledilmiştir. kehribarOda nın panelleride bu kapsamda taşınmak istenmiş, ancak yıllar boyunca kuruyan ve kırılganlaşan kehribarpaneller sökülmeye çalışılınca parçalanmaya başlamıştır.
Zararı göze alamayan uzmanlar, odanın sıradan dikkat çekmeyen bir duvar kağıdı ile kaplanmasını kararlaştırdılar. Ancak bu, odayı saklamak için doğru bir tercih olmadı. Almanların dikkatinden kaçamayan paneller, Hitler in emriyle o zaman bir Alman şehri olan Könisberg e (bugün kaliningrad) taşındı. 36 saat çalışarak panelleri söken 6 kehribaruzmanı, tonlarca ağırlıktaki kehribarpanel ve objeyi Könisberg kalesindeki müzeye tekrar monte ettiler ve bu efsanevi güzellik 1944 e kadar Nazilerin gururu oldu.
1945 de bu sefer Sovyet ordusu Könisberg i işgal için yaklaşırken, Almanlar tarafından tekrar sökülen kehribarOda, sandıklara yerleştirilerek Saksonya ya doğru yola çıkarılmış ve bu yolculuk kehribar dizi tesbih Odanın yok olmasıyla sonlanmıştır. Savaşlar sırasında yağmalanan ve ortadan kaybolan bir çok hazine ve sanat eseri gibi bu şaheserde savaş kurbanı olmuş ve günümüze kadar bu kayboluşun sırrı çözülememiştir.
1979 da Tsarskoe Selo da, 1940 yılında orijinal kehribarOdanın restorasyonu amacıyla çekilmiş eski siyah-beyaz fotoğraflar ve yaşayan tanıkların ifadelerinden yararlanarak bu güzelliğin benzeri tekrar yapılmaya başlanmıştır.
Ilk kehribarOdanın malzemesi Kaliningrad kaynaklı olmasına karşılık, 2003 te tamamlanan restorasyonda, Rus usta ve sanatçılar renk skalası daha zengin olan
Ukrayna Amberından 6 ton kullanarak, 55 m2 lik yüzeyi örten eserlerini tamamladılar. Aynı yıl baharda, St. Petersburg un 300. kuruluş yılı kutlamaları sırasında, yapımcılarının 300 yıl önce yapılanla aynı güzellikte olduğunu iddia ettikleri kehribarOda ziyarete açılmıştır.
kehribar Odanın 1945 de yok oluşuyla ilgili bir çok görüş vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
1. kehribar Oda, Könisberg in İngilizler tarafından havadan bombardımanı sırasında tahrip olmuştur.
2. Könisberg de şu anda kayıp bir yeraltı sığınağında gizlenmiştir.
3. Ore Mountains daki gümüş madenlerinde saklanmıştır.
4. Taşınmak üzere bindirildiği gemi, Baltık denizinde Sovyet gemileri tarafından batırılmıştır.
5. Könisberg Kalesinin savaş sonuna doğru yakılmasıyla, içindeki kehribarhazinesi de yok olmuştur.
6. Naziler panelleri, Baltık kıyılarında sular altına saklamışlardır.
Savaş sonunda yanan Könisberg Kalesi
kehribarOda nın aslında 1945 de Rusya ya geri götürüldüğünü, yenisi yapılıyor derken, yıllar boyunca onarım yapıldığını ve 2003 te açılan odanın, orijinali olduğunu iddia edenler de vardır. Onlara göre iki önemli delil vardır. Birincisi, orijinal odaya ait yalnızca 2 resim vardır.Biri suluboya, diğeri siyah-beyaz bir fotoğraf ki bunlar odayı aynen yapmak için yeterli değildir. İkinci delil ise, Ruslar savaş sonunda Berlin e ulaştıklarında, Almanların yaptıklarını yaptılar ve değerli hazine ve sanat eserlerini ülkelerine götürdüler. Bunlardan biri olan Truva Hazinelerinin kendilerinde olmadığını yıllarca iddia ettiler. Sonunda ellerinde olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Bu olay kehribarOda içinde geçerli olabilir yani kehribarOdanın çalınması ve yok oluşunu propaganda malzemesi olarak kullanmış olabilirler.
Doğal kehribar tespih parçalarını gözlemleyerek reçinelerin nasıl damladığını ya da aktığını anlayabiliriz. Bazı amberlerin damlaları düzgün şekillidir, diğerleri sarkıtlar halinde katılaşmıştır, reçinelerin büyük kısmı ağaç gövdesinden ayrılmış, parçalar halinde sertleşmiş, ağaç kabuklarının altında ya da ağaç gövdesinde de birleşmiştir.
Amberin iki morfolojik türü bulunmaktadır. Biri ağaç kabuğu ve dallarının farklı yerlerinde ilk reçine ile oluşan alt mercek, diğeri ise amberin yere dökülmesi ile oluşan yüzeysel sarkıtlar halindeki damlalardır. Amberin %80’i yüzeysel oluşumludur. Birleşimlerin çoğu bu yolla oluşur. İyi görünümlü morfolojik amber türleri çok nadir bulunur. Sadece kırılan ya da sürtülen amberlerin parçalarına rastlanır. Kendine özgü özellikleri bilindiğinde türleri belirlemek daha kolay olur. Gövde içinde reçineler diğerlerinden ayrı, özel bir kanalda ve sıkıştırılmış biçimde bulunmaktadır. Bu nedenle kanallar kırıldığında kolayca akabilmektedirler.
Ağaç mercekleri (2%) Reçineler sıkıştırıldığından ve dış etkilerden uzak olduklarından saydamdırlar. Ağaç kabuğunun altındaki mercekler (7%) Reçineler yırtılan kabuğun altından akarken oluşmaktadır. Ağaç kabuğunun oyuntusu, reçinenin dış şeklini oluşturur. Büyütken doku liflerinin izlerine genellikle ağaç kabuğunun altındaki merceklerin yüzeyinde rastlanmaktadır.
Ağaç kabuğu amberi (3%) Kalın ağaç kabuğunda ince tabakalar yana çekildiği zaman oluşmaktadır. Ağaç kabuğundaki amber mercekleri ince tabakaların yana çekilmesi ile oluşan kendilerine özgü düzensiz bir dış hatta sahiptirler. Her iki yanındaki izler de kendilerine özgüdür: diğer tarafı aynı şekilde içine çökük şekildedir.
Kehribar Dizi tespih sarkıtları (12%) Mikro ve makro sarkıtlar olarak bölünmüşlerdir. Mikro sarkıtlar, “amber içinde amber” olarak, makro sarkıtlar içinde bulunan reçineleri akıtır. Makro sarkıtlar ise kırılan ağaç parçasından süzülen reçinelerden oluşmaktadır. Makro sarkıtlar bitkilerin ve büyükbaş hayvanların kalıntılarının içerisinde oluşur; tüm birleşimlerin %95’inden fazlası bunların içinde bulunmaktadır. Sarkıtların büyük çoğunluğu, onların kalın dalda tutundukları(2-8 cm çapında) anlamına gelen göz alıcı belirtilere sahiptir.
Amber damlaları (5%) Ağaç kabukları ve sarkıtlar arasından akan reçinelerin büyük damlalar halinde ayrılması. Farklı boyutlarda olabilirler; tutunabilirlikleri farklıdır ve genellikle deforme olmuş yapıları vardır. Düşerek düzleşen damlalar en çok rastlanılan türlerdendir(yaklaşık %30). Düzgün şekilli damlalar çok nadir bulunmaktadır. Ancak dalların arasından akan reçineler şekillendiğinde ya da suya düştüklerinde düzgün şekil alabilirler38.
Ağaç gövdesi amberi, çok sayıda ve farklı çeşitlerde bulunan morfolojik amber türlerindendir(%58). Ağaç gövdesinin yüzeyinden akan reçineler, yavaşça akarken büyük yığınlar halinde birikirler. Güneş ışığı ile çok kez eriyip katılaşırlar. Uçucu
bileşenler, ısı yoluyla gaz haline dönüşürler ancak bataklıktaki reçine kütlelerinde uçucu maddenin tamamı gaz haline dönüşmez. Ağaç gövdesinin arasından akarken farklı renklerde reçineler meydana gelir, bu da yüzeysel amberin çok çeşitli renklerde dokulara sahip olmasının nedenidir. Bilinen en büyük kehribar dizi tesbih parçası bir ağaç gövdesi amberidir. (birkaç kg ağırlığında)39
1.2 Amberin Tarihçesi
–
Baltık bölgesinde Yeni Taş Devri (New Stone Age) ve Eski Bronz Çağında (Old Bronze Age), ham kehribar 3 ana merkezde işlenmekteydi. Prusya da Sambia yarımadasında, Litvanya da Sventoji köyünde ve Letonya da Luban Gölü çevresindeki köylerde.
Antik çağ toplumu ve kültürleri kehribardan çok etkilenmişlerdir. Kehribar özellikleri nedeniyle insanların kalbinde mistik bir yer edinmiştir. Yakıldığında güzel reçine kokusu verdiği için, Aztek ve Maya medeniyetlerinde süs taşı olmasının yanında dini törenlerde tütsü ve buhurdan olarak kullanılmıştır. Etrüsklerde, tanrı ve tanrıçalarını kehribardan tasvir ettiler.
3600 yıl önce kurulmuş Miken medeniyeti de, 3000 yıl önce Lübnan da kehribar arayan Asurlular da, Mezopotamya, Mısır, Yunan, Roma, Fenikeliler, Etrüskler, Venedikliler, Keltler de “Kuzeyin Güneş Işığının” (Sunbeam of The North) büyüsüne kapılmışlardır. Bu dönemlerde kehribara talep fiyatları öyle yükseltmiş ki, bir parça kehribar canlı bir köleden daha değerli sayılmıştır. Fenikeliler kehribar temini için deniz yoluyla bugünkü Danimarka nın batı sahillerine seyehat ediyorlardı. Taş devrinden başlayarak kehribar ticari malzeme olarak kabul görmüş ve takas ürünü olarak değerlendirilmiştir. Romalılar ve yunanlar şarap, yağ, tuz, ipek, bronz ve altın vererek karşılığında kehribar alıyorlardı.
Orta Amerika, Meksika da kehribar 5000 yıldan beri bilinmekte olup, süstaşı olarak kullanımının yanında, stresi, üzüntüyü yok eden bir ilaç olarak kabul edilmiştir.
Binlerce yıldır insanlar, özel güçleri olduğuna inanarak kehribar tesbih, tılsım ve dinsel objeler ürettiler.
Avrupa da Orta Çağ boyunca ana kaynak Baltık Kehribari olmak üzere, tesbih (prayer beads), haç, tanrı ve tanrıça heykelleri üretirken, 16-17 ve 18. yüzyılda oyma ustaları geleneksel oymacılığın yanında yeni teknikler ve aletler geliştirdiler. Bu dönemde popüler bir sanat haline gelen kehribar işlemeciliği ile ustalar, tornada onu kesip, parlatıp, şekillendirerek çeşitli figürler, heykeller, şamdan, oyuncak, kilise ve kutsal yerler için dekoratif objeler, armalar, kolyeler (necklaces), kaplar (Containers), kutular (boxes), çanaklar (bowls), tepsiler (plates), flütler (flütes), düğmeler (buttons), satranç takımı (chess sets), saat kabı (watch cases), pipoların ağızlık kısımları (mouth pieces for pipes) v.b. ürettiler
Amber uzun hayranlık ve antik çağlardan beri takı ve muska onun güzelliği için kullanılan bir fosil olduğunu. Amber taş değil, ama aslında eski yılların kozalaklı ağaç reçinesi milyonlarca fosilleşmiş. Amber ısı ve basınç yıl milyonlarca bir ürünüdür. O parlaklığı ve translucence var rağmen Amber, tamamen organiktir. Tarih amber genelinde şifa ve tedavi güçler için değerli olmuştur. Eski Yunanlılar ve kehribar sihirli güçler inanan Romalılar, onun elektrostatik enerji kişilerden uzak talihsizlik her şekilde çizmek gücüne sahip olduğu gerçekleştirildi. Amber bilim adamlarına milyonlarca yıl önce burada ne bir ipucu vermek hangi içinde sıkışıp aynı zamanda kapanım ya da böcekler ve bitkiler için çok popüler …
Amber Ant İçerme
Nasıl Amber benim Pet üzerinde çalışır?
Amber Amber Terpinlerin denilen aromatik özelliklerini içeren bir reçine … iki şekilde evcil hayvanınızın üzerinde çalışmaktadır. Bu Kehribar bir reçineli aroma oluşturur. Onların kürk pet kendi vücut ısısını ve sürtünme yıpranmış zaman kehribar Kehribar reçineli koku yaymasına neden olur. Serbest bırakıldıktan Bu reçineli aromatik Terpinlerin kenelerin ve pire iter budur. Kehribar çalıştığı ikinci yolu elektrostatik özelliklere sahiptir. Amber de kene ve pire caydırıcı kürk karşı ovuşturdu zaman Statik elektrik üretilir. Artık pet kolye, o olacak daha etkili giyer. Genellikle maksimum itici özelliklere sahip 3 hafta veya aşınma daha fazla sürer.
Ben sadece benim köpek ben bir amber kolye giymek veya boncuk deposundan bazı Amber boncuklar satın izin alabilir miyim?
Amber ham olduğunda en etkili ve doğal “cilt” vardır. Amber cilalı veya ısı kendi ışıltı getirmek için tedavi edildikten mücevher için veya boncuk mağazalarından satın alınan, bu yüzden o da en ‘ham’ aşamasında, değil Bu uygulama için gerekli.
Bu RAW Baltık Amber bunun nedeni reçineli ve tıbbi özellikleri var en yüksek succinite asit, sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bu özellikler hala dış “cilt” içeren ham amber, kehribar veya en yüksek bulunmaktadır.
Amber farklı renklerde bir dizi ortaya çıkar. Yanı sıra renk “amber” ile ilişkili olağan sarı-turuncu-kahverengi olarak kahverengi ve neredeyse siyah sarı soluk limon aracılığıyla beyazımsı renkte uzanabilir kendisini amber. Diğer nadir renkler (bazen “kiraz kehribar” olarak da bilinir), kırmızı kehribar, yeşil sarı ve hatta dahil mavi sarı nadirdir ve çok aranılır.
Sarı kehribar yaprak dökmeyen ağaçlar sert, saydam, sarı, turuncu veya kahverengi fosil reçine. Daha sonra Arapça bir kelime haline geldi kahraba ‘ya kahraba (Arapça girdi (kah “saman” artı rubay elektrik özellikleri kastederek “, koparmak, çekmek” dan) Pehlevi bileşik sözcük kah-Ruba tarafından İranlılara bilinen elektrik Avrupa’da كهرباء kahrabā ‘), çok çağrıldı kehribar () Eski Fransızca ve Orta İngilizce ambre. Baltık Denizi’nin güney kıyısında bulunan, sarı kehribar ticaret yoluyla Orta Doğu ve Batı Avrupa’ya ulaştı. Onun kıyı edinimi sarı kehribar geldi bir nedeni ambergris aynı terim tarafından belirlenecek olmuş olabilir. Ayrıca, amber gibi, reçine bir tütsü olarak yakılır olabilir. Reçinenin en popüler kullanım süsleme-kolayca kesilmiş ve parlatılmış için, ancak, oldu, güzel takı dönüşebilirler. En son derece değerli amber Çok çok yaygın bulutlu amber ve opak kehribar aksine, şeffaftır. Opak kehribar sayısız dakika kabarcıklar içerir. Amber Bu tür “kemik amber” olarak bilinir. [23]
Her ne kadar tüm Dominik kehribar floresan, nadir Dominik kehribar mavi kehribar olduğunu. Doğal güneş ışığı ve diğer kısmen veya tamamen mavi döner ultraviyole ışık kaynağı. Uzun dalga UV ışık çok güçlü bir yansıma, neredeyse beyaz vardır. Sadece yaklaşık 100 kg (220 £) o değerli ve pahalı kılan, yılda bulunmuştur. [24]
Bazen sarı damlaları ve şeklini korur dikit bu yaralanmış ağaçlar kanal ve haznesinden dönen gibi,. [19], ağacın yüzeyi üzerine yayan ilave olarak, sarı reçine aynı zamanda, başlangıçta boş aktı düşünülmektedir Ağaçların içindeki boşluklar veya çatlaklar, böylece düzensiz formun amber büyük topaklar gelişimine yol açar.
İnsanların kehribar ile tanışmaları, taş devrine (Stone Age) kadar uzanmaktadır. İngiltere deki arkeolojik kazılarda,
Tarih başlangıcı devirlerinde bile, kehribar tacirleri tarafından kullanılmakta idi. Bu çok aranılan Romalılar ve Kavimler Göçü zamanından kalan büyük ticaret yolları, mesela Ren-Ron yolu yada kehribar yolu olarak da adlandırılan ve Doğu Alplerinden geçen Kuzey-Güney bağlantısı, tarih öncesi ve maddenin, hem süs eşyası, hem de işlenmiş olarak büyük bir ticari değeri bulunmaktaydı. Bugün ise, koleksiyoncular ve bilim adamları, daha çok kehribarın içinde hapis kalanlarla ilgilenmektedir. Çünkü bunlar, üçüncü zaman olan hayvan ve bitki dünyasına daha derinden bir bakışı mümkün kılmaktadır .108
En eski dönemlerden bu yana amberin tek bir anlamı olmuştur. “Baltık amberi”. Ancak amberin oluşumunu etkileyen işlemler, izlerini dünyanın farklı bölgelerinde bırakmıştır çünkü bunlar sadece çam ağacı reçinelerini değil, aynı zamanda yapraklı ağaçların ve hatta baklagillerin reçinelerini etkilemektedir. Dünyada bilinen 150 çeşit reçine fosili olmasına rağmen, bu reçineler amberin kendisi değil, bağlantısıdır. Genellikle Avrupa ve Amerika’da bulunurlar ve her birinin kendine özgü ismi vardır. 109
OTANTİK TAŞ FARKI İLE 1000 AYAR GÜMÜŞ KAZAZİYE PÜSKÜL %100 HAS DAMLA 1.KALİTE VVS PARLAK BALTIK RUS KEHRİBAR TAŞI TESBİH ÜRÜNÜMÜZ ÖZEL KOLEKSİYONLUK BİR PARÇA OLUP SATILDIĞINDA REYONUMUZDAN KALKAR.
MEŞEİ:RUSYA/BALTIK DAMLA
PÜSKÜL UZUNLUĞU :11 CM (1000 AYAR GÜMÜŞ KAZAZİYE)
TESBİH İMAME BOY : 22 CM
PÜSKÜL DAHİL :33 CM
TANE:8X10 MM
GR : 14 GR
Dünyanın en büyük kehribarrezervleri Baltık denizi ve çevresindeki ülkelerdedir. Bu bölgede kehribar11.000 yıldır kullanımdadır.Baltık bölgesinde yaşayan insanlar taş devrinden (Stone Age-Mesolithic) bu yana, amberi farketmişler, parçalarını önce deniz kıyısından toplayarak, sonra plaj kumlarından, alüvyonlardan çıkararak değerli taş olarak çeşitli amaçlar için kullanmışlardır.
Günümüzde de özellikle sonbahar fırtınalarından sonra, bölge halkları plajlara Kuzeyin Altınını toplamaya koşar. Dünya yıllık kehribarüretiminin %90 dan fazlası (500¬700 ton/yıl) Baltık bölgesindeki açık işletmelerden yapılmaktadır.
Roma’ dan Kuzey Avrupa’ ya uzanan hat, kehribar Yolu olarak anılıyordu. Bu güzergah üzerindeki ülkeler: Roma (İtalya), Slovenya, Almanya, Macaristan, Avusturya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Kaliningrad (Rusya) dır.
kehribar geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi, bugün de, fanatiklerini ve dünyayı peşinden koşturan organik bir taştır. Eskiden de çok aranan ve taş piyasasında çok önemli bir rolü olan amber, bugün de çok önemli bir değerdir. Şu anda dünya üzerinde hala varlıklarını sürdüren 50′ nin üzerinde kehribarmüzesi bulunmaktadır. Bu da günümüzde ambere verilen değeri daha çok gözler önüne sermektedir.
Fakat artık çok fazla toplandığı ve zamanında çok fazla harap edildiği için, günümüzde büyük parçalardansa, daha çok küçük parçalar çoğunluktadır. Günümüzün teknolojilerinin de yardımı ile artık, gerçek amberden çok zor ayırt edilebilen yapay amberler piyasalarda yerlerini almış, gerçek ambere karşı çok ciddi bir piyasa oluşturmuşlardır.
Amberi oluşturan ve “Amberin Anaları” adı ile anılan ağaçlar, ürünleri olan kehribarparçalarını, insanoğluna benzersiz bir armağan olarak bırakarak yeryüzünden silindiler. Yalnızca, Yeni Zelanda daki dev Kauri çamları (Agathis Australis) nın geçmiş dönemlerdeki ağaçların soyundan olduğu düşünülmektedir. Bir de Kaliforniya’da benzer tiplerine rastladığımız dört bin yıllık görkemli çam ağaçları da yükselmektedir. Fakat bu ağaçların ürettikleri reçine miktarı hakkında bir bilgi yok.
Doğadaki kehribar dizi tesbih üretimi durmuş durumda, biz hala milyonlarca yıl önceki ağaçların oluşturmuş olduğu reçineleri, şu an kehribarolarak topluyoruz. Doğada hala var olan büyük kehribaryatakları da artık azalmış durumda ve belki uzun bir zaman sonra onlar da yok olacak. Yeni bir üretim var olmadığı için gelecek nesiller belki de amberin varlığından dahi haberdar olamayacaklar, nesli tükenmiş hayvanları sadece resimlerinden tanıdığımız gibi, yeni nesiller de amberi sadece resmi ile tanıyacaklar.
Bu yüzden, insanoğlu bilimden de yardım alarak, milyonlarca yıl önce yaşamış olan ve kehribaroluşturan ağaç türlerinin tohumlarını tekrar oluşturup, iklimi, tropik veya yarı tropik olan coğrafi bölgelerde tekrar yetiştirilmelerini sağlamalı veya şu anda var olan ve kehribarüreten ağaçlara çok benzeyen ağaç türlerini geliştirip çoğalmaları sağlanmalı. Böylece daha kontrollü ve istenilen miktarlarda reçine elde edilip bunların ambere dönüşmesi ister kendi hallerine bırakılarak doğada, ister daha hızlı bir şekilde laboratuar ortamında gerçekleşebilir. Böylece kehribardünyadan hiç silinmeden gelecek nesillere aktarılabilinir.
EK-1 kehribarOdası
kehribar tesbih Odası, kehribarRoom, Yantarni Komnata, Bernstein Zimmer, diye çeşitli isimleri olan oda, Rusya nın St. Petersburg şehrinin banliyösünde bulunan Çar Köyünde (Tsarskoe Selo-Bugün Puşkin) Büyük Katerina sarayında bulunur. Turistlerin ziyaretine açık olan bu sarayın bir odasının duvarları amberdan oyularak, işlenerek yapılma çok gösterişli paneller, süslemeler ve sanat eserleriyle bezenmiştir. Bu etkileyici güzelliğin altında efsanevi bir öykü saklıdır.
ıo8
Üstteki iki fotoğrafta II. Dünya savaşından önceki orijinal odaya ait
kehribarve amberden yapılma ürünler tarihin her döneminde yoğun talep görmüştür. 17. ve 18. yüzyıllarda özellikle Kuzey Avrupa da kehribarişleme ustalarının geleneksel oymacılığın yanında, yeni teknikler geliştirmeleriyle, kehribar
işlemeciliği popüler bir sanat haline geldi ve süslemeciliğin yanında neredeyse günlük kullanımdaki her türlü obje amberden üretilmeye çalışıldı. Prusya Kralı I. Freidrich de piposundan, satranç takımına bir çok eşyasını amberden yaptıran “Kuzeyin Güneşi” nin sevdalılarındandı. kehribarOda, 1701 de kralın eşi Sophie Charlotte için Charlottenberg Sarayının bir odasına tasarlandı.
Kralın adamları yıllarca Baltık kıyılarını tarayarak kehribarparçaları toplarken, bir yanda da atölyelerde dönemin en usta kehribarişlemecileri toplanan parçaları çeşitli desen ve röliyeflerle süsleyip, ışığı yansıtması ve daha parıltılı görünmeleri için arkalarını altın ve gümüş varaklarla kapladıkları panellere yerleştiriyorlardı.1712 de Rus Çarı Büyük Pedro (Peter The Great) Prusya yı ziyareti sırasında kehribarOda yı görüp hayran kalmıştır. Bu arada 1713 de ölen
Kralın yerine geçen oğlu I. Freidrich Wilhelm, 1717 de İsveç e karşı yapılan Rusya-Prusya antlaşmasının nişanesi olarak panelleri B. Pedro ya armağan etmiştir. Çar Pedro ya armağan edilen parçalar, 100.000 den fazla işlenmiş parçanın oluşturduğu 22 panelden oluşmaktaydı. B. Pedro, o sıralarda yeni başkent olarak inşa ettirmekte olduğu St. Petesburg a götürdüğü panelleri bir depoya yerleştirdi.
Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Çariçe Elizabeth panellerin önce Kışlık Sarayda, sonra da 1755 de Tsarskoe Selo (bugün puşkin) daki Katerina Yazlık Sarayı olarak bilinen Yazlık Saray da bir kehribarOda düzenlenerek sergilenmesini sağladı. Prusya daki daha küçük bir odayı kaplayacak şekilde yapılan yaklaşık 36 m2 lik panellere, yıllar boyunca süren çalışmalarla 48 m2 lik bezeme ilavesiyle yüksek tavanlı daha büyük bir odanın duvarları, 7,5 metre yüksekliğindeki panellerle kaplanmış oldu. Baltık bölgesi amberlarının tipik renkleriyle (turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi) oluşturulan bezemeler, başlıbaşına bir sanat harikası olmuştu. Oda, II. Dünya savaşına kadar geçen 185 yıllık uzun dönemde, aralıklarla yapılan bakım ve restorasyonlarla güzellik ve görkemini korumuştur.
II. Dünya savaşı sırasında, 1941 de, Alman birliklerinin Leningrad a (bugün St. Petersburg) yöneldiği anlaşılınca, şehirde ve saraylarda bulunan sanat eserlerinin çoğu toprağın altına saklanmış, bir kısmıda iç kısımlara nakledilmiştir. kehribarOda nın panelleride bu kapsamda taşınmak istenmiş, ancak yıllar boyunca kuruyan ve kırılganlaşan kehribarpaneller sökülmeye çalışılınca parçalanmaya başlamıştır.
Zararı göze alamayan uzmanlar, odanın sıradan dikkat çekmeyen bir duvar kağıdı ile kaplanmasını kararlaştırdılar. Ancak bu, odayı saklamak için doğru bir tercih olmadı. Almanların dikkatinden kaçamayan paneller, Hitler in emriyle o zaman bir Alman şehri olan Könisberg e (bugün kaliningrad) taşındı. 36 saat çalışarak panelleri söken 6 kehribaruzmanı, tonlarca ağırlıktaki kehribarpanel ve objeyi Könisberg kalesindeki müzeye tekrar monte ettiler ve bu efsanevi güzellik 1944 e kadar Nazilerin gururu oldu.
1945 de bu sefer Sovyet ordusu Könisberg i işgal için yaklaşırken, Almanlar tarafından tekrar sökülen kehribarOda, sandıklara yerleştirilerek Saksonya ya doğru yola çıkarılmış ve bu yolculuk kehribar dizi tesbih Odanın yok olmasıyla sonlanmıştır. Savaşlar sırasında yağmalanan ve ortadan kaybolan bir çok hazine ve sanat eseri gibi bu şaheserde savaş kurbanı olmuş ve günümüze kadar bu kayboluşun sırrı çözülememiştir.
1979 da Tsarskoe Selo da, 1940 yılında orijinal kehribarOdanın restorasyonu amacıyla çekilmiş eski siyah-beyaz fotoğraflar ve yaşayan tanıkların ifadelerinden yararlanarak bu güzelliğin benzeri tekrar yapılmaya başlanmıştır.
Ilk kehribarOdanın malzemesi Kaliningrad kaynaklı olmasına karşılık, 2003 te tamamlanan restorasyonda, Rus usta ve sanatçılar renk skalası daha zengin olan
Ukrayna Amberından 6 ton kullanarak, 55 m2 lik yüzeyi örten eserlerini tamamladılar. Aynı yıl baharda, St. Petersburg un 300. kuruluş yılı kutlamaları sırasında, yapımcılarının 300 yıl önce yapılanla aynı güzellikte olduğunu iddia ettikleri kehribarOda ziyarete açılmıştır.
kehribar Odanın 1945 de yok oluşuyla ilgili bir çok görüş vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:
1. kehribar Oda, Könisberg in İngilizler tarafından havadan bombardımanı sırasında tahrip olmuştur.
2. Könisberg de şu anda kayıp bir yeraltı sığınağında gizlenmiştir.
3. Ore Mountains daki gümüş madenlerinde saklanmıştır.
4. Taşınmak üzere bindirildiği gemi, Baltık denizinde Sovyet gemileri tarafından batırılmıştır.
5. Könisberg Kalesinin savaş sonuna doğru yakılmasıyla, içindeki kehribarhazinesi de yok olmuştur.
6. Naziler panelleri, Baltık kıyılarında sular altına saklamışlardır.
Savaş sonunda yanan Könisberg Kalesi
kehribarOda nın aslında 1945 de Rusya ya geri götürüldüğünü, yenisi yapılıyor derken, yıllar boyunca onarım yapıldığını ve 2003 te açılan odanın, orijinali olduğunu iddia edenler de vardır. Onlara göre iki önemli delil vardır. Birincisi, orijinal odaya ait yalnızca 2 resim vardır.Biri suluboya, diğeri siyah-beyaz bir fotoğraf ki bunlar odayı aynen yapmak için yeterli değildir. İkinci delil ise, Ruslar savaş sonunda Berlin e ulaştıklarında, Almanların yaptıklarını yaptılar ve değerli hazine ve sanat eserlerini ülkelerine götürdüler. Bunlardan biri olan Truva Hazinelerinin kendilerinde olmadığını yıllarca iddia ettiler. Sonunda ellerinde olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Bu olay kehribarOda içinde geçerli olabilir yani kehribarOdanın çalınması ve yok oluşunu propaganda malzemesi olarak kullanmış olabilirler.
Doğal kehribar tespih parçalarını gözlemleyerek reçinelerin nasıl damladığını ya da aktığını anlayabiliriz. Bazı amberlerin damlaları düzgün şekillidir, diğerleri sarkıtlar halinde katılaşmıştır, reçinelerin büyük kısmı ağaç gövdesinden ayrılmış, parçalar halinde sertleşmiş, ağaç kabuklarının altında ya da ağaç gövdesinde de birleşmiştir.
Amberin iki morfolojik türü bulunmaktadır. Biri ağaç kabuğu ve dallarının farklı yerlerinde ilk reçine ile oluşan alt mercek, diğeri ise amberin yere dökülmesi ile oluşan yüzeysel sarkıtlar halindeki damlalardır. Amberin %80’i yüzeysel oluşumludur. Birleşimlerin çoğu bu yolla oluşur. İyi görünümlü morfolojik amber türleri çok nadir bulunur. Sadece kırılan ya da sürtülen amberlerin parçalarına rastlanır. Kendine özgü özellikleri bilindiğinde türleri belirlemek daha kolay olur. Gövde içinde reçineler diğerlerinden ayrı, özel bir kanalda ve sıkıştırılmış biçimde bulunmaktadır. Bu nedenle kanallar kırıldığında kolayca akabilmektedirler.
Ağaç mercekleri (2%) Reçineler sıkıştırıldığından ve dış etkilerden uzak olduklarından saydamdırlar. Ağaç kabuğunun altındaki mercekler (7%) Reçineler yırtılan kabuğun altından akarken oluşmaktadır. Ağaç kabuğunun oyuntusu, reçinenin dış şeklini oluşturur. Büyütken doku liflerinin izlerine genellikle ağaç kabuğunun altındaki merceklerin yüzeyinde rastlanmaktadır.
Ağaç kabuğu amberi (3%) Kalın ağaç kabuğunda ince tabakalar yana çekildiği zaman oluşmaktadır. Ağaç kabuğundaki amber mercekleri ince tabakaların yana çekilmesi ile oluşan kendilerine özgü düzensiz bir dış hatta sahiptirler. Her iki yanındaki izler de kendilerine özgüdür: diğer tarafı aynı şekilde içine çökük şekildedir.
Kehribar Dizi tespih sarkıtları (12%) Mikro ve makro sarkıtlar olarak bölünmüşlerdir. Mikro sarkıtlar, “amber içinde amber” olarak, makro sarkıtlar içinde bulunan reçineleri akıtır. Makro sarkıtlar ise kırılan ağaç parçasından süzülen reçinelerden oluşmaktadır. Makro sarkıtlar bitkilerin ve büyükbaş hayvanların kalıntılarının içerisinde oluşur; tüm birleşimlerin %95’inden fazlası bunların içinde bulunmaktadır. Sarkıtların büyük çoğunluğu, onların kalın dalda tutundukları(2-8 cm çapında) anlamına gelen göz alıcı belirtilere sahiptir.
Amber damlaları (5%) Ağaç kabukları ve sarkıtlar arasından akan reçinelerin büyük damlalar halinde ayrılması. Farklı boyutlarda olabilirler; tutunabilirlikleri farklıdır ve genellikle deforme olmuş yapıları vardır. Düşerek düzleşen damlalar en çok rastlanılan türlerdendir(yaklaşık %30). Düzgün şekilli damlalar çok nadir bulunmaktadır. Ancak dalların arasından akan reçineler şekillendiğinde ya da suya düştüklerinde düzgün şekil alabilirler38.
Ağaç gövdesi amberi, çok sayıda ve farklı çeşitlerde bulunan morfolojik amber türlerindendir(%58). Ağaç gövdesinin yüzeyinden akan reçineler, yavaşça akarken büyük yığınlar halinde birikirler. Güneş ışığı ile çok kez eriyip katılaşırlar. Uçucu
bileşenler, ısı yoluyla gaz haline dönüşürler ancak bataklıktaki reçine kütlelerinde uçucu maddenin tamamı gaz haline dönüşmez. Ağaç gövdesinin arasından akarken farklı renklerde reçineler meydana gelir, bu da yüzeysel amberin çok çeşitli renklerde dokulara sahip olmasının nedenidir. Bilinen en büyük kehribar dizi tesbih parçası bir ağaç gövdesi amberidir. (birkaç kg ağırlığında)39
1.2 Amberin Tarihçesi
–
Baltık bölgesinde Yeni Taş Devri (New Stone Age) ve Eski Bronz Çağında (Old Bronze Age), ham kehribar 3 ana merkezde işlenmekteydi. Prusya da Sambia yarımadasında, Litvanya da Sventoji köyünde ve Letonya da Luban Gölü çevresindeki köylerde.
Antik çağ toplumu ve kültürleri kehribardan çok etkilenmişlerdir. Kehribar özellikleri nedeniyle insanların kalbinde mistik bir yer edinmiştir. Yakıldığında güzel reçine kokusu verdiği için, Aztek ve Maya medeniyetlerinde süs taşı olmasının yanında dini törenlerde tütsü ve buhurdan olarak kullanılmıştır. Etrüsklerde, tanrı ve tanrıçalarını kehribardan tasvir ettiler.
3600 yıl önce kurulmuş Miken medeniyeti de, 3000 yıl önce Lübnan da kehribar arayan Asurlular da, Mezopotamya, Mısır, Yunan, Roma, Fenikeliler, Etrüskler, Venedikliler, Keltler de “Kuzeyin Güneş Işığının” (Sunbeam of The North) büyüsüne kapılmışlardır. Bu dönemlerde kehribara talep fiyatları öyle yükseltmiş ki, bir parça kehribar canlı bir köleden daha değerli sayılmıştır. Fenikeliler kehribar temini için deniz yoluyla bugünkü Danimarka nın batı sahillerine seyehat ediyorlardı. Taş devrinden başlayarak kehribar ticari malzeme olarak kabul görmüş ve takas ürünü olarak değerlendirilmiştir. Romalılar ve yunanlar şarap, yağ, tuz, ipek, bronz ve altın vererek karşılığında kehribar alıyorlardı.
Orta Amerika, Meksika da kehribar 5000 yıldan beri bilinmekte olup, süstaşı olarak kullanımının yanında, stresi, üzüntüyü yok eden bir ilaç olarak kabul edilmiştir.
Binlerce yıldır insanlar, özel güçleri olduğuna inanarak kehribar tesbih, tılsım ve dinsel objeler ürettiler.
Avrupa da Orta Çağ boyunca ana kaynak Baltık Kehribari olmak üzere, tesbih (prayer beads), haç, tanrı ve tanrıça heykelleri üretirken, 16-17 ve 18. yüzyılda oyma ustaları geleneksel oymacılığın yanında yeni teknikler ve aletler geliştirdiler. Bu dönemde popüler bir sanat haline gelen kehribar işlemeciliği ile ustalar, tornada onu kesip, parlatıp, şekillendirerek çeşitli figürler, heykeller, şamdan, oyuncak, kilise ve kutsal yerler için dekoratif objeler, armalar, kolyeler (necklaces), kaplar (Containers), kutular (boxes), çanaklar (bowls), tepsiler (plates), flütler (flütes), düğmeler (buttons), satranç takımı (chess sets), saat kabı (watch cases), pipoların ağızlık kısımları (mouth pieces for pipes) v.b. ürettiler
Amber uzun hayranlık ve antik çağlardan beri takı ve muska onun güzelliği için kullanılan bir fosil olduğunu. Amber taş değil, ama aslında eski yılların kozalaklı ağaç reçinesi milyonlarca fosilleşmiş. Amber ısı ve basınç yıl milyonlarca bir ürünüdür. O parlaklığı ve translucence var rağmen Amber, tamamen organiktir. Tarih amber genelinde şifa ve tedavi güçler için değerli olmuştur. Eski Yunanlılar ve kehribar sihirli güçler inanan Romalılar, onun elektrostatik enerji kişilerden uzak talihsizlik her şekilde çizmek gücüne sahip olduğu gerçekleştirildi. Amber bilim adamlarına milyonlarca yıl önce burada ne bir ipucu vermek hangi içinde sıkışıp aynı zamanda kapanım ya da böcekler ve bitkiler için çok popüler …
Amber Ant İçerme
Nasıl Amber benim Pet üzerinde çalışır?
Amber Amber Terpinlerin denilen aromatik özelliklerini içeren bir reçine … iki şekilde evcil hayvanınızın üzerinde çalışmaktadır. Bu Kehribar bir reçineli aroma oluşturur. Onların kürk pet kendi vücut ısısını ve sürtünme yıpranmış zaman kehribar Kehribar reçineli koku yaymasına neden olur. Serbest bırakıldıktan Bu reçineli aromatik Terpinlerin kenelerin ve pire iter budur. Kehribar çalıştığı ikinci yolu elektrostatik özelliklere sahiptir. Amber de kene ve pire caydırıcı kürk karşı ovuşturdu zaman Statik elektrik üretilir. Artık pet kolye, o olacak daha etkili giyer. Genellikle maksimum itici özelliklere sahip 3 hafta veya aşınma daha fazla sürer.
Ben sadece benim köpek ben bir amber kolye giymek veya boncuk deposundan bazı Amber boncuklar satın izin alabilir miyim?
Amber ham olduğunda en etkili ve doğal “cilt” vardır. Amber cilalı veya ısı kendi ışıltı getirmek için tedavi edildikten mücevher için veya boncuk mağazalarından satın alınan, bu yüzden o da en ‘ham’ aşamasında, değil Bu uygulama için gerekli.
Bu RAW Baltık Amber bunun nedeni reçineli ve tıbbi özellikleri var en yüksek succinite asit, sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bu özellikler hala dış “cilt” içeren ham amber, kehribar veya en yüksek bulunmaktadır.
Amber farklı renklerde bir dizi ortaya çıkar. Yanı sıra renk “amber” ile ilişkili olağan sarı-turuncu-kahverengi olarak kahverengi ve neredeyse siyah sarı soluk limon aracılığıyla beyazımsı renkte uzanabilir kendisini amber. Diğer nadir renkler (bazen “kiraz kehribar” olarak da bilinir), kırmızı kehribar, yeşil sarı ve hatta dahil mavi sarı nadirdir ve çok aranılır.
Sarı kehribar yaprak dökmeyen ağaçlar sert, saydam, sarı, turuncu veya kahverengi fosil reçine. Daha sonra Arapça bir kelime haline geldi kahraba ‘ya kahraba (Arapça girdi (kah “saman” artı rubay elektrik özellikleri kastederek “, koparmak, çekmek” dan) Pehlevi bileşik sözcük kah-Ruba tarafından İranlılara bilinen elektrik Avrupa’da كهرباء kahrabā ‘), çok çağrıldı kehribar () Eski Fransızca ve Orta İngilizce ambre. Baltık Denizi’nin güney kıyısında bulunan, sarı kehribar ticaret yoluyla Orta Doğu ve Batı Avrupa’ya ulaştı. Onun kıyı edinimi sarı kehribar geldi bir nedeni ambergris aynı terim tarafından belirlenecek olmuş olabilir. Ayrıca, amber gibi, reçine bir tütsü olarak yakılır olabilir. Reçinenin en popüler kullanım süsleme-kolayca kesilmiş ve parlatılmış için, ancak, oldu, güzel takı dönüşebilirler. En son derece değerli amber Çok çok yaygın bulutlu amber ve opak kehribar aksine, şeffaftır. Opak kehribar sayısız dakika kabarcıklar içerir. Amber Bu tür “kemik amber” olarak bilinir. [23]
Her ne kadar tüm Dominik kehribar floresan, nadir Dominik kehribar mavi kehribar olduğunu. Doğal güneş ışığı ve diğer kısmen veya tamamen mavi döner ultraviyole ışık kaynağı. Uzun dalga UV ışık çok güçlü bir yansıma, neredeyse beyaz vardır. Sadece yaklaşık 100 kg (220 £) o değerli ve pahalı kılan, yılda bulunmuştur. [24]
Bazen sarı damlaları ve şeklini korur dikit bu yaralanmış ağaçlar kanal ve haznesinden dönen gibi,. [19], ağacın yüzeyi üzerine yayan ilave olarak, sarı reçine aynı zamanda, başlangıçta boş aktı düşünülmektedir Ağaçların içindeki boşluklar veya çatlaklar, böylece düzensiz formun amber büyük topaklar gelişimine yol açar.