OTANT�K TA�

Şifalı Dualar

ŞİFALI DUALAR

C-Ç D E F G H I-İ K-L M N O-Ö R S Ş T U-Ü V Y Z

G

GANİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ
Lâ ilahe illallâhü vahiden ehaden sameden lem yettehız sâhıbeten ve lâ veleden ve lem yekûn lehû küfîiven ehad.
Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor ki: “Her kim bu zikri on defa okursa, Allah Teala o kimse için kırk milyon sevap yazar.”
——————————————————————————–

GÖKGÜRÜLTÜSÜ İŞİTİLİNCE OKUNACAK DUA

Allâhümme lâ taktülnâ bi ğadabike ve lâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik.
Manası:
Allah’ım, bizi gazabınla öldürüp, azabınla helak etme. Bizi azab ve gazabından koru, Allah’ım.”
“Peygamberimiz (s.a.v.), gökgürültüsünü işittiği vakit (bu duayı) okurlardı.”
 
Sübhâne men yüsebbihur ra’dü bi hamdihî vel melâiketü min hıyfetih.
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu: “Kim gök gürültüsünü işitince bu duayı üç defa okursa yıldırım çarpmasından emin olur.”
——————————————————————————–

GÖZ HASTALIĞINA KARŞI OKUNACAK SALAVAT-I ŞERİFE

Allâhümme innî es’elüke ve eteveccehü ileyke bi habiybikel mustafâ ındeke yâ habiybenâ yâ muhammedü innâ netevesselü bike ilâ rabbike feşfa’ lenâ ındel mevlel azıymî yâ nı’mer rasûlüt tâhir. Allâhümme şeffı’hü fînâ bi câhihî ındek. Allâhümme vec’alnâ min hayril müsalliyne vel müsellimiyne aleyhi ve min hayril mükarrabiyne minhü vel vâridiyne aleyh. Ve min ahyâril mühıbbiyne fîhi vel mahbûbiyne ledeyh. Ve ferrıhnâ bihî fi arasâtil kıyameti vec’alhü lenâ deliylen ilâ cennetin neıymi bi lâ meûnetin ve lâ meşekkatin ve lâ münâkaşetil hısâbi vec’alhü mukbilen aleynâ ve lâ tec’alhü ğâdıben aleynâ vağfir lenâ ve li cemiy’ıl müslimiynel ahyâi minhüm vel meyyitiyne ve âhıru da’vânâ enil hamdü lillâhi rabbil âlemiyn.
“Allah’ım, Habibin Mustafa hürmetine senden niyaz ediyor, sana yöneliyorum. Ey hepimizin sevgilisi Muhammed, ey en güzel ve temiz Peygamber, bizler seni Rabbine vesile ediyoruz, sen de yüce Mevlâ nezdinde bize şefaatçi ol! Allahım, nezd-i ilahindeki kadr ü kıymeti hürmetine onu bize şefaatçi kıl! Allahım, bir de bizi ona en iyi salat ve selam okuyanlardan, ona en iyi yaklaşanlardan ve yönelenlerden, onu sevenlerin en önde gelenlerinden ve onun nezdinde sevilenlerden eyle! Kıyamet arasatında onun hürmetine bizi sevindir, sıkıntısız ve meşakkatsizce ve hesaba en ince ayrıntılarına kadar çekilmeksizin Neıym cennetine giderken onu bize rehber eyle! Onun bize teveccühünü sağla ve o bizden hoşnutsuzluk duymasın! Bizleri ve hayatta olsun, ölü olsun bütün mü’minleri affeyle! Duamızın sonu da şudur: Alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun!”
* Gözleri rahatsız olanların bu salavat-ı şerifeyi okuması bir iksirdir. Sadakatla bu salavat-ı şerifeyi okuyan kimsenin gözlerinin nuru artar. Görme gücü ziyadeleşir.
Efendimiz (s.a.v.)’in nuru, insanın maddesini ve manasını aydınlatır.
Rahman ve Rahıym olan Allah’ın adıyla….!
Allah’ım, Muhammed’in cemalini, hal ve heyetini bütün teferruatıyla yine Muhammed hürmetine bana göster!”
İmam-ı Şa’ranî diyor ki:Resulüllah (s.a.v.)’i rüyada gördüm. Bana:
“Yatacağın zaman bunları okursan beni mutlaka rüyanda görürsün.” buyurdu.
Bir hacetinin gerçekleşmesini istersen Hazreti Peygamber’in mübarek ruhları için fukaraya bir sadaka vermelisin. Allah’ın izni ile hacetin gerçekleşir.
——————————————————————————–

GÜNAH KİRİNDEN ARINMAK

Allâhümme innî es’elüke bike en tüsalliye alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ sâiril enbiyâi vel murselîne ve alâ âlihim ve sahbihim ecmeıyne ve en tağfıra lî mâ medâ ve tahfezanî fiymâ bekıye.
“Allah’ım, senin cemalin hürmetine Efendimiz Muhammed’e, sair peygamber ve resullere, bunların âline, topyekün ashabına salat eylemeni, geçmiş günahlarımı affetmeni, gelecek günahlardan beni korumanı niyaz ediyorum!”
Bu salavat-ı şerife İbrahim Metbûlî hazretlerinindir.
Bu salavat insanı günah kirinden arındırır. Efendimiz (s.a.v.)’i rüyada görme şerefine yükseltir. İnsanı velilik mertebesine ulaştırır. Efendimiz (s.a.v.)’in rızasını kazandırır.
Sabah ve akşam üçer defa okunulması tavsiye edilmektedir.
——————————————————————————–

GÜNAHLARI AFFETİREN DUALAR

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Allah’ın Rasulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim namazın peşinden (33) defa Sübhânellâh, (33) defa el hamdü lillâh, (33) defa Allâhii Ekber der, yüzüncüyü de:

Lâ ilahe illellâhü vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadiyr, diyerek tamamlarsa, denizlerin köpüğü kadar günahı olsa, mağfiret olunur.”
Yine Ebu Hüreyre’den rivayet edilen hadiste, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Sabah ve akşam yüz defa, Sübhânellâhi ve bi hamdihî diyen kimsenin günahları, denizlerin köpüğünden çok bile olsa mağfiret olunur.”
Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’dan rivayet edilen hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim, Lâ ilahe illellâhü vallâhü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym.” derse, günahları denizlerin köpüğü kadar çok bile olsa mağfiret olunur.”
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurmuşlardır:
“Farz namazların peşinden yüz defa Sübhânellâh, yüz defa lâ ilahe illellâh, yüz defa da Allâhü ekber diyen kimsenin günahları, denizlerin köpüğünden çok bile olsa mağfiret olunur.”
——————————————————————————–

GÜNEŞ VE AY TUTULUNCA OKUNACAK DUA

Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu:
“Güneş ve ayın tutulduğunu gördüğünüz vakit istiğfar ediniz. Allah Teala’ya dua edip tekbir getiriniz ve sadaka veriniz.”

——————————————————————————–

GÜNLERİN SAAT CETVELİ

Gece Gündüz sualleri Perşembe gecesi Cuma gecesi Cumartesi gecesi Pazar gecesi Pazartesi gecesi Salı’ gecesi Çarşamba gecesi
Pazar günü Pazartesi günü Salı günü Çarşamba günü Perşembe günü Cuma günü Cumartesi günü
1 Güneş Ay Merih Utaril Müşteri Zöhre Zuhal
2 Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri
3 Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih
4 Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş
5 Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre
6 Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit
7 Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay
8 Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal
9 Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri
10 Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih
li Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş
12 Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre
Alaturka saatin başlangıcı akşam ezanının okunmasıyla başlar. O anda saattam 12.00’dir. Bu cetveli kullanmak ihtiyacı duyan okurlarımız saatlerini akşam ezanının okunduğu anda 12.00’ye getirecekler. 12.00 ve 1.00 arası 1. saat, 1.00 ve 2.00 arası 2. saat, 2.00 ve 3.00 arası 3. saat bu böyle saatin tekrar 12.00’a gelmesiyle gece saatleri biter ve gündüz saatleri başlar.
Diğer hadis-i şerifte:
“Sure-i Sâffât’ı okuyan kimseden şeytan uzaklaşır. ” buyurmuşlardır.
 
——————————————————————————–

GAFİR SURESİNİ OKUMANIN FAZİLETİNE DAİR HADİSLER

Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz:
“Her şeyin bir özü vardır. Kur’an’ın özü ise “Hâ miym” lerdir.”
“Her kim “Ayet’el-Kürsi” ve “Hâ miym el-mü’min” i okursa, o gün içerisinde bütün fenalıklardan muhafaza olunur.”
“Kur’an’ın ipeği “Hâ miym” lerdir.” buyurmuşlardır.
* Büyüklerden birisi rüyasında yedi tane süslenmiş huri görür ve onlara: “Allah Teala sizi mübarek kılsın, sizler kimler için yaratıldınız?” diye sorar. Huriler:
“Bizler Hâ miym’leri okuyan kimseler için yaratıldık.” derler.
* Yine bu sure hakkında Cenabı Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Cennet bahçelerinde yükselmeyi arzu eden kimse “Hâ miym” leri okusun.”
“Cennetteki makamının yüce olmasını isteyen kimse Hâ miym’leri çok çok okumalıdır.”

Allah Resulü’nün bir hadis-i şeriflerinde şöyle Duyurulmaktadır:
“Bir kimse El-Mü’min suresinin başından üç ayet ile Kürsî ayetlerini birlikte sabahleyin okursa, akşama kadar, akşamleyin okursa sabaha kadar Cenabı Hakk’ın himayesinde olur.”
Bismillâhirrahmânirrahıym.
Hâ miym. Tenziylül kitabi minallâhil aziyzil aliym. Ğâfıriz zenbi ve kâbilit tevbi şediydil ıkâbi zit tavl, lâ ilahe illâ hû, ileyhil masıyr.
Manası:
Hükmüm ve mülküm hakkı için, Kur’an galip ve her şeyi bilen Allah tarafından indirilmiştir. Günahları mağfiret edici, tevbeyi kabul edici, ikâbı şiddetli, keremi çok O’ndan başka Uahyoktur. Nihayet dönüş O’nadir.
Bu ayetlerin hikmeti hakkında Cenabı Peygamber Efendimiz:
“Her kim “Hâ miym el mü’min” i (ileyhil masryr)’e kadar (yani bu ayetleri) ve “Ayet’el-Kürsi” yi sabahladığı vakit okursa, bu ayetler o kimseyi bütün bela ve musibetlerden korur. Yine kim akşamladığı vakit bu ayetleri okursa, sabaha kadar bütün fenalık ve serlerden o kimsenin muhafaza olunmasına sebep olur.” buyurmuşlardır.
——————————————————————————–

GEÇİM SIKINTISINDA OKUNACAK DUA

Râğıb el-İsfehânî Hazretleri, Muhadarat’ında der ki:
“İnsanlardan bir grup denize açıldı, şöyle bir ses duydular:
“Kim bana on dirhem verirse, ona bir kelime öğretirim. O kelime sayesinde karşılaşacağı herhangi bir gam ve kederden rahatlıkla kurtulur.”
İçlerinden biri: “Ben veririm.” dedi.
“Haydi suya atıver onu!” dedi. Bunun üzerine adam on dirhemi suya attı. 0 ses şöyle konuştu:
“Başına bir felaket gelip de geçim sıkıntısına uğradığında şu ayeti oku:

Bismillâhirrahmânirrahıym.
Ve men yettekıllâhe yec’al lehû mahracen ve yerzukhü min haysü lâ yahtesibü ve men yetevekkel alellâhi fe hüve hasbüh, innallâhe bâliğu emrih, kad cealellâhu li külli şey’in kadrâ.
Arkadaşları ona: “Paran boşa gitti.” dediler.
Sonra öyle oldu ki, fırtınadan gemi parçalandı ve ondan başkası kurtulamadı.
* Mişkatul Envar’da şöyle geçer: Bir adam dedi ki: “Dünya benden yüz çevirdi, elimde hiçbir şey kalmadı.”
Bunun üzerine Peygamber Aleyhisselam ona şöyle buyurdu:
“Meleklerin duası ve yaradılanların teşbihini bilmiyor musun ki, onlar o teşbihin sayesinde rızıklanırlar.”
– Ey Allah’ın Resulü, o dua ve teşbih nedir? diye sordu. Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdular:
– Şöyle de:
Sûbhânellâhi ve bi hamdihî sübhânellâhil azıymi estağfîrullâh.
Bunu sabah vakti girdikten namaz kılıncaya kadar olan zaman arasında söylersen dünya sana ister istemez gelir. Ve Allah onun her kelimesinden kıyamete kadar “Sübhânellâh” diyecek olan bir melek halkeder. Sevabı senin olur.
——————————————————————————–

GEÇMİŞ GÜNAHLARI AFFETTİREN AMELLER

Hz. Osman (r.a.) abdest almak için bir su kabı istedi. Su kabı getirilince, bu kabtan üç defa ellerine su dökerek yıkadı. Sonra sağ elini bu kabın içine soktu. Avuçla su alarak üç defa mazmaza ve istinşak yaptı ve her defasında sümkürdü. Sonra üç defa yüzünü yıkadı ve başına mesnetti. Her iki ayağını üçer defa yıkadıktan sonra, Peygamber (s.a.v.)’i gördü. Efendimiz (s.a.v.)’de, Hz. Osman (r.a.) gibi abdestaldıktan sonra şöyle buyurdu:
“Kim benim aldığım bu abdesti alır, iki rekat namaz kılar ve bu namazda aklına bir şey getirmemeye çalışırsa, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Ebu Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiği bir hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim, Ramazan-ı Şerifin farz olduğuna inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek, orucunu tutarsa geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Yine Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen bir hadiste Resulü Ekrem Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
“Namaz kıldıran imam, “Gayril mağdûbi aleyhim velad dâlliyn” dediği zaman siz de “Amîn” deyiniz. Her kimin bu “Amin” sözü, meleklerin sözüne denk düşerse geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Muaz b. Enes (r.aden rivayet edilen hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Elhamdü lillâhillezî at’amenî hazâ ve razekanîhi min gayri havlin minnî ve lâ kuvveh.
“Kim yemek yedikten sonra bu duayı okursa geçmiş günahları bağışlanır.”
Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Kim emrolunduğu gibi abdest alırsa, geçmişteki işlemiş olduğu günahları bağışlanır’
Osman b.Affan (r.a.) şöyle buyurdu:
“Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’i abdest alırken gördüm. Sonra şöyle buyurdu:
“Her kim benim bu abdestim gibi abdest alır, sonra mescide gelerek iki rekat nafile namaz kılarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Zeyd b. Halid (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Resulü Kibriya (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kim abdestini tam ve kamil olarak alır, sonra da yanlışsız olarak iki rekat nafile namaz kılarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.”
——————————————————————————–

GECELERİ UYANAN KİMSENİN OKUYACAĞI DUALAR

Bismillâhirrahmânirrahıym.
İnne fi halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ülil elbâb. Ellezîne yezkürûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard, rabbenâ mâ halakte hazâ bâtıla, sübhâneke fe kına azâben nâr. Rabbenâ inneke men tüdhılin nâra fe kad ahzeyteh. Ve mâ liz zâlimiyne min ensâr. Rabbenâ innenâ semı’nâ münâdiyen yünâdî lil îmâni en âminû bi rabbiküm fe âmenna. Rabbenâ fağfir lenâ zünûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr. Rabbenâ ve âtinâ mâ veadtenâ alâ rusülike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyâmen. İnneke lâ tuhlifül miy’âd. Festecâbe lehüm rabbühüm ennî lâ üdıy’u amele âmilin minküm min zekerin ev ünsâ. Ba’duküm min ba’d. Fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve ûzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ükeffiranne anhüm seyyiâtihim ve le üdhılennehüm cennâtin tecrî min tahtihel enhâr, sevâben min ındillâh. Vallâhü ındehû husnüs sevâb. Lâ yağurranneke tekallübüllezîne keferû fil bilâd. Metâun kalil. Sümme me’vâhüm cehennem. Ve bi’sel mihâd. Lâkinilleziynettekav rabbchüm lehüm cennâtün tecrî min tahtihel enhâru hâlidiyne fiyhâ, nüzülen min ındillâh, ve mâ ındellâhi hayrun lil ebrâr. Ve inne min ehlil kitabi le men yü’minü billahi ve mâ ünzile ileyküm ve mâ ünzile ileyhim hâşiıyne lillâhi lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kaliylâ, ülâike lehüm ecruhüm inde rabbihim, innallâhe seriy’ul hısâb. Yâ eyyühelleziyne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû, vettekullâhe lealleküm tüflihûn.

Manası:
“Muhakkak yerin ve göklerin yaratılışında, gece gündüzün ard arda gelişinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ki Allah’ı ayakta, otururken ve yattıkları halde zikrederler ve göklerin yerin yaratılışını tefekkür ederler. “Ey bizim Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın, seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bizi cehennem azabından koru. Ey bizim Rabbimiz, sen kimi o cehenneme sokarsan onu elbette rüsvay etmişsindir. Zalimlerin yardımcısı yoktur. Ey Rabbimiz, cidden Rabbinize iman ediniz diye imana davet eden bir münadi işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz, günahımızı mağfiret et ve kabahatlarımızı bizden keffaret buyur ve bizleri ermiş kullarınla beraber yanına al. Ey Rabbimiz, peygamberlerine karşı vaad ettiğini bize ver ve bizi kıyamet gününde rüsvay etme. Şüphe yoktur ki sen vaadinden dönmezsin.” derler. Rabbleride onların dualarına icabet buyurdu: “Ben sizden erkek ve kadın hayır işleyenin işlediğini boşa çıkarmam, siz hep birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret eden ve yurtlarından çıkarılan ve benim yolumda işkence olunan ve cihada gidip de bu uğurda kati olunanların seyyiatını elbette affedeceğim. Onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu Allah katında mahz ı lutf ve keremdir. Sevabın da en güzeli Allah nezdindedir. Kafirlerin refah içinde diyar diyar dönüp dolaşmaları sakın seni aldatmasın. Az bir zevk, sonra onların gidecekleri yer cehennemdir ve o ne fena mahaldir. Lakin o Allah’tan korkanlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedi kalırlar. Allah nezdindeki ise ermişler için daha hayırlıdır. Şüphesiz ehli kitap içinde Allah için hakka boyun eğdikleri halde Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene iman eden vardır. Onlar Allah’ın ayetleri ile değersiz şeyleri satın almazlar. Onların ecirleri Rablerinin yanındadır. Şüphe yok ki Allah hesabını çabuk yapar. Ey iman edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve serhadlerde düşmana gözcü olun ve Allah’tan ittika ediniz ki, felah bulaşınız.”
Fazileti:
* Geceleri uyanıp da evinden çıkan kimsenin semaya bakarak bu ayetleri okuması müstehaptır.
* Abdullah b. Ömer (r.a.) Hazretleri buyuruyor:
“Hazreti Aişe’ye Resulüllah’tan gördüğün şeylerin en acaibini bana haber ver” dedim. Bunun üzerine uzun bir müddet ağladıktan sonra dedi ki:
“O’nun her işi acaibattandı. Bir gece bana geldi, yorganıma girdi. Hatta cildime ilsak edip sonra da buyurdu ki:
“Ya Aişe, bu gece Rabbıma ibadet etmek için bana izin verir misin?” Ben de:
“Ya Resulellah, ben senin yakınlığını ve muradını severim, sana izin verdim ” dedim. Kalktı, odadaki su kırbasının yanma vardı, abdest aldı. Sonra namaza durdu. Kuran okuyup ağlıyordu. Sonradan iki ellerini kaldırdı. Yine ağlıyordu. Hatta gözyaşlarının yeri ıslattığını gördüm. Bundan sonra Bilal Habeşi (r.a.) gelerek sabah ezanını haber verdi, baktı ki ağlıyordu:
“Ya Resulellah, Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret ettiği halde ağlıyor musun?”
“Ya Bilal, ben Allah’a şükreden bir kul olmıyayım mı? Nasıl ağlamıyayım? Allah Teala bu gece: înnefî halkıs semâvâvât… ayetlerini inzal etti. Vay bunları okuyup da tefekkür etmeyene” buyurmuşlardır.
——————————————————————————–

GECELEYİN İSTENİLEN SAATTE UYANMAK İÇİN

Bismillâhirrahmânirrahıym.
Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefîdel bahru kable en tenfede kelimâtü rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ. Kul innemâ ene beşerun mislüküm yûhâ ileyye ennemâ ilâhüküm ilâhün vâhıd, fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yüşrik bi ibâdeti rabbihî ehadâ.
Manası:
De ki, eğer Rabbimin kelimâtını yazmak için denizler mürekkep olsa, herhalde Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi. Velev kibir o kadar daha yardımcı getirmiş olalım. De ki, ben de sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahy olunuyor: İlâhınız ancak bir tek ilahtır, onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, salih amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete kimseyi ortak etmesin.
“Geceleyin istediği saatte kalkmak isteyen kimse yatağına geldiği vakit bu ayetleri okusun. Hiç şüphe yoktur ki, Allah Teala onu istediği saatte uyandırır.”
Yine bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: “Sure-i Kehf’in son ayetini okuyan kimse, geceleyin istediği saatte kalkar.”
* Bir kimse bu sure-i celileyi cam bir kab içerisine yazıp, bu cam kabı evinin bir köşesine koysa, fakir kalmak, borçlu düşmek, başkalarından zarar ve kötülük görmek gibi endişelere karşı kendisini emniyet altına almış olur.böyle yaptığını gördüm de, “Ya Resulellah, neden güldünüz?” diye sordum.
Resulü Ekrem: (s.a.v) “Rabbinden başka günahları affedecek bir ilah olmadığını bilerek, “ya Rabbi, günahımı affet.” diyen kulundan Allah Teala razı olur.” buyurmuştur.
——————————————————————————–

GEMİYE BİNERKEN OKUNACAK DUA

Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne rabbî le gafurun rahıym.
Manası:
(Allah’ın adını anarak bindim) o gemi Allah’ın ismi ile yürür ve durur. Muhakkak Rabbim çok affedicidir ve acıyıcıdır.
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu:
“Ümmetimin, gemiye bindikleri vakit bu ayeti okumaları onların hayat emniyetleridir.”

Şifalı Dualar

ŞİFALI DUALAR

C-Ç D E F G H I-İ K-L M N O-Ö R S Ş T U-Ü V Y Z

G

GANİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ
Lâ ilahe illallâhü vahiden ehaden sameden lem yettehız sâhıbeten ve lâ veleden ve lem yekûn lehû küfîiven ehad.
Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor ki: “Her kim bu zikri on defa okursa, Allah Teala o kimse için kırk milyon sevap yazar.”
——————————————————————————–

GÖKGÜRÜLTÜSÜ İŞİTİLİNCE OKUNACAK DUA

Allâhümme lâ taktülnâ bi ğadabike ve lâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik.
Manası:
Allah’ım, bizi gazabınla öldürüp, azabınla helak etme. Bizi azab ve gazabından koru, Allah’ım.”
“Peygamberimiz (s.a.v.), gökgürültüsünü işittiği vakit (bu duayı) okurlardı.”
 
Sübhâne men yüsebbihur ra’dü bi hamdihî vel melâiketü min hıyfetih.
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu: “Kim gök gürültüsünü işitince bu duayı üç defa okursa yıldırım çarpmasından emin olur.”
——————————————————————————–

GÖZ HASTALIĞINA KARŞI OKUNACAK SALAVAT-I ŞERİFE

Allâhümme innî es’elüke ve eteveccehü ileyke bi habiybikel mustafâ ındeke yâ habiybenâ yâ muhammedü innâ netevesselü bike ilâ rabbike feşfa’ lenâ ındel mevlel azıymî yâ nı’mer rasûlüt tâhir. Allâhümme şeffı’hü fînâ bi câhihî ındek. Allâhümme vec’alnâ min hayril müsalliyne vel müsellimiyne aleyhi ve min hayril mükarrabiyne minhü vel vâridiyne aleyh. Ve min ahyâril mühıbbiyne fîhi vel mahbûbiyne ledeyh. Ve ferrıhnâ bihî fi arasâtil kıyameti vec’alhü lenâ deliylen ilâ cennetin neıymi bi lâ meûnetin ve lâ meşekkatin ve lâ münâkaşetil hısâbi vec’alhü mukbilen aleynâ ve lâ tec’alhü ğâdıben aleynâ vağfir lenâ ve li cemiy’ıl müslimiynel ahyâi minhüm vel meyyitiyne ve âhıru da’vânâ enil hamdü lillâhi rabbil âlemiyn.
“Allah’ım, Habibin Mustafa hürmetine senden niyaz ediyor, sana yöneliyorum. Ey hepimizin sevgilisi Muhammed, ey en güzel ve temiz Peygamber, bizler seni Rabbine vesile ediyoruz, sen de yüce Mevlâ nezdinde bize şefaatçi ol! Allahım, nezd-i ilahindeki kadr ü kıymeti hürmetine onu bize şefaatçi kıl! Allahım, bir de bizi ona en iyi salat ve selam okuyanlardan, ona en iyi yaklaşanlardan ve yönelenlerden, onu sevenlerin en önde gelenlerinden ve onun nezdinde sevilenlerden eyle! Kıyamet arasatında onun hürmetine bizi sevindir, sıkıntısız ve meşakkatsizce ve hesaba en ince ayrıntılarına kadar çekilmeksizin Neıym cennetine giderken onu bize rehber eyle! Onun bize teveccühünü sağla ve o bizden hoşnutsuzluk duymasın! Bizleri ve hayatta olsun, ölü olsun bütün mü’minleri affeyle! Duamızın sonu da şudur: Alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun!”
* Gözleri rahatsız olanların bu salavat-ı şerifeyi okuması bir iksirdir. Sadakatla bu salavat-ı şerifeyi okuyan kimsenin gözlerinin nuru artar. Görme gücü ziyadeleşir.
Efendimiz (s.a.v.)’in nuru, insanın maddesini ve manasını aydınlatır.
Rahman ve Rahıym olan Allah’ın adıyla….!
Allah’ım, Muhammed’in cemalini, hal ve heyetini bütün teferruatıyla yine Muhammed hürmetine bana göster!”
İmam-ı Şa’ranî diyor ki:Resulüllah (s.a.v.)’i rüyada gördüm. Bana:
“Yatacağın zaman bunları okursan beni mutlaka rüyanda görürsün.” buyurdu.
Bir hacetinin gerçekleşmesini istersen Hazreti Peygamber’in mübarek ruhları için fukaraya bir sadaka vermelisin. Allah’ın izni ile hacetin gerçekleşir.
——————————————————————————–

GÜNAH KİRİNDEN ARINMAK

Allâhümme innî es’elüke bike en tüsalliye alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ sâiril enbiyâi vel murselîne ve alâ âlihim ve sahbihim ecmeıyne ve en tağfıra lî mâ medâ ve tahfezanî fiymâ bekıye.
“Allah’ım, senin cemalin hürmetine Efendimiz Muhammed’e, sair peygamber ve resullere, bunların âline, topyekün ashabına salat eylemeni, geçmiş günahlarımı affetmeni, gelecek günahlardan beni korumanı niyaz ediyorum!”
Bu salavat-ı şerife İbrahim Metbûlî hazretlerinindir.
Bu salavat insanı günah kirinden arındırır. Efendimiz (s.a.v.)’i rüyada görme şerefine yükseltir. İnsanı velilik mertebesine ulaştırır. Efendimiz (s.a.v.)’in rızasını kazandırır.
Sabah ve akşam üçer defa okunulması tavsiye edilmektedir.
——————————————————————————–

GÜNAHLARI AFFETİREN DUALAR

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Allah’ın Rasulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim namazın peşinden (33) defa Sübhânellâh, (33) defa el hamdü lillâh, (33) defa Allâhii Ekber der, yüzüncüyü de:

Lâ ilahe illellâhü vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadiyr, diyerek tamamlarsa, denizlerin köpüğü kadar günahı olsa, mağfiret olunur.”
Yine Ebu Hüreyre’den rivayet edilen hadiste, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Sabah ve akşam yüz defa, Sübhânellâhi ve bi hamdihî diyen kimsenin günahları, denizlerin köpüğünden çok bile olsa mağfiret olunur.”
Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’dan rivayet edilen hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her kim, Lâ ilahe illellâhü vallâhü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym.” derse, günahları denizlerin köpüğü kadar çok bile olsa mağfiret olunur.”
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurmuşlardır:
“Farz namazların peşinden yüz defa Sübhânellâh, yüz defa lâ ilahe illellâh, yüz defa da Allâhü ekber diyen kimsenin günahları, denizlerin köpüğünden çok bile olsa mağfiret olunur.”
——————————————————————————–

GÜNEŞ VE AY TUTULUNCA OKUNACAK DUA

Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu:
“Güneş ve ayın tutulduğunu gördüğünüz vakit istiğfar ediniz. Allah Teala’ya dua edip tekbir getiriniz ve sadaka veriniz.”

——————————————————————————–

GÜNLERİN SAAT CETVELİ

Gece Gündüz sualleri Perşembe gecesi Cuma gecesi Cumartesi gecesi Pazar gecesi Pazartesi gecesi Salı’ gecesi Çarşamba gecesi
Pazar günü Pazartesi günü Salı günü Çarşamba günü Perşembe günü Cuma günü Cumartesi günü
1 Güneş Ay Merih Utaril Müşteri Zöhre Zuhal
2 Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri
3 Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih
4 Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş
5 Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre
6 Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit
7 Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay
8 Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal
9 Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri
10 Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş Ay Merih
li Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre Zuhal Güneş
12 Zuhal Güneş Ay Merih Utarit Müşteri Zöhre
Alaturka saatin başlangıcı akşam ezanının okunmasıyla başlar. O anda saattam 12.00’dir. Bu cetveli kullanmak ihtiyacı duyan okurlarımız saatlerini akşam ezanının okunduğu anda 12.00’ye getirecekler. 12.00 ve 1.00 arası 1. saat, 1.00 ve 2.00 arası 2. saat, 2.00 ve 3.00 arası 3. saat bu böyle saatin tekrar 12.00’a gelmesiyle gece saatleri biter ve gündüz saatleri başlar.
Diğer hadis-i şerifte:
“Sure-i Sâffât’ı okuyan kimseden şeytan uzaklaşır. ” buyurmuşlardır.
 
——————————————————————————–

GAFİR SURESİNİ OKUMANIN FAZİLETİNE DAİR HADİSLER

Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz:
“Her şeyin bir özü vardır. Kur’an’ın özü ise “Hâ miym” lerdir.”
“Her kim “Ayet’el-Kürsi” ve “Hâ miym el-mü’min” i okursa, o gün içerisinde bütün fenalıklardan muhafaza olunur.”
“Kur’an’ın ipeği “Hâ miym” lerdir.” buyurmuşlardır.
* Büyüklerden birisi rüyasında yedi tane süslenmiş huri görür ve onlara: “Allah Teala sizi mübarek kılsın, sizler kimler için yaratıldınız?” diye sorar. Huriler:
“Bizler Hâ miym’leri okuyan kimseler için yaratıldık.” derler.
* Yine bu sure hakkında Cenabı Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Cennet bahçelerinde yükselmeyi arzu eden kimse “Hâ miym” leri okusun.”
“Cennetteki makamının yüce olmasını isteyen kimse Hâ miym’leri çok çok okumalıdır.”

Allah Resulü’nün bir hadis-i şeriflerinde şöyle Duyurulmaktadır:
“Bir kimse El-Mü’min suresinin başından üç ayet ile Kürsî ayetlerini birlikte sabahleyin okursa, akşama kadar, akşamleyin okursa sabaha kadar Cenabı Hakk’ın himayesinde olur.”
Bismillâhirrahmânirrahıym.
Hâ miym. Tenziylül kitabi minallâhil aziyzil aliym. Ğâfıriz zenbi ve kâbilit tevbi şediydil ıkâbi zit tavl, lâ ilahe illâ hû, ileyhil masıyr.
Manası:
Hükmüm ve mülküm hakkı için, Kur’an galip ve her şeyi bilen Allah tarafından indirilmiştir. Günahları mağfiret edici, tevbeyi kabul edici, ikâbı şiddetli, keremi çok O’ndan başka Uahyoktur. Nihayet dönüş O’nadir.
Bu ayetlerin hikmeti hakkında Cenabı Peygamber Efendimiz:
“Her kim “Hâ miym el mü’min” i (ileyhil masryr)’e kadar (yani bu ayetleri) ve “Ayet’el-Kürsi” yi sabahladığı vakit okursa, bu ayetler o kimseyi bütün bela ve musibetlerden korur. Yine kim akşamladığı vakit bu ayetleri okursa, sabaha kadar bütün fenalık ve serlerden o kimsenin muhafaza olunmasına sebep olur.” buyurmuşlardır.
——————————————————————————–

GEÇİM SIKINTISINDA OKUNACAK DUA

Râğıb el-İsfehânî Hazretleri, Muhadarat’ında der ki:
“İnsanlardan bir grup denize açıldı, şöyle bir ses duydular:
“Kim bana on dirhem verirse, ona bir kelime öğretirim. O kelime sayesinde karşılaşacağı herhangi bir gam ve kederden rahatlıkla kurtulur.”
İçlerinden biri: “Ben veririm.” dedi.
“Haydi suya atıver onu!” dedi. Bunun üzerine adam on dirhemi suya attı. 0 ses şöyle konuştu:
“Başına bir felaket gelip de geçim sıkıntısına uğradığında şu ayeti oku:

Bismillâhirrahmânirrahıym.
Ve men yettekıllâhe yec’al lehû mahracen ve yerzukhü min haysü lâ yahtesibü ve men yetevekkel alellâhi fe hüve hasbüh, innallâhe bâliğu emrih, kad cealellâhu li külli şey’in kadrâ.
Arkadaşları ona: “Paran boşa gitti.” dediler.
Sonra öyle oldu ki, fırtınadan gemi parçalandı ve ondan başkası kurtulamadı.
* Mişkatul Envar’da şöyle geçer: Bir adam dedi ki: “Dünya benden yüz çevirdi, elimde hiçbir şey kalmadı.”
Bunun üzerine Peygamber Aleyhisselam ona şöyle buyurdu:
“Meleklerin duası ve yaradılanların teşbihini bilmiyor musun ki, onlar o teşbihin sayesinde rızıklanırlar.”
– Ey Allah’ın Resulü, o dua ve teşbih nedir? diye sordu. Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdular:
– Şöyle de:
Sûbhânellâhi ve bi hamdihî sübhânellâhil azıymi estağfîrullâh.
Bunu sabah vakti girdikten namaz kılıncaya kadar olan zaman arasında söylersen dünya sana ister istemez gelir. Ve Allah onun her kelimesinden kıyamete kadar “Sübhânellâh” diyecek olan bir melek halkeder. Sevabı senin olur.
——————————————————————————–

GEÇMİŞ GÜNAHLARI AFFETTİREN AMELLER

Hz. Osman (r.a.) abdest almak için bir su kabı istedi. Su kabı getirilince, bu kabtan üç defa ellerine su dökerek yıkadı. Sonra sağ elini bu kabın içine soktu. Avuçla su alarak üç defa mazmaza ve istinşak yaptı ve her defasında sümkürdü. Sonra üç defa yüzünü yıkadı ve başına mesnetti. Her iki ayağını üçer defa yıkadıktan sonra, Peygamber (s.a.v.)’i gördü. Efendimiz (s.a.v.)’de, Hz. Osman (r.a.) gibi abdestaldıktan sonra şöyle buyurdu:
“Kim benim aldığım bu abdesti alır, iki rekat namaz kılar ve bu namazda aklına bir şey getirmemeye çalışırsa, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Ebu Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiği bir hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim, Ramazan-ı Şerifin farz olduğuna inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek, orucunu tutarsa geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Yine Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edilen bir hadiste Resulü Ekrem Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
“Namaz kıldıran imam, “Gayril mağdûbi aleyhim velad dâlliyn” dediği zaman siz de “Amîn” deyiniz. Her kimin bu “Amin” sözü, meleklerin sözüne denk düşerse geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Muaz b. Enes (r.aden rivayet edilen hadiste, Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Elhamdü lillâhillezî at’amenî hazâ ve razekanîhi min gayri havlin minnî ve lâ kuvveh.
“Kim yemek yedikten sonra bu duayı okursa geçmiş günahları bağışlanır.”
Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Kim emrolunduğu gibi abdest alırsa, geçmişteki işlemiş olduğu günahları bağışlanır’
Osman b.Affan (r.a.) şöyle buyurdu:
“Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’i abdest alırken gördüm. Sonra şöyle buyurdu:
“Her kim benim bu abdestim gibi abdest alır, sonra mescide gelerek iki rekat nafile namaz kılarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Zeyd b. Halid (r.a.)’den rivayet edilen hadiste, Resulü Kibriya (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kim abdestini tam ve kamil olarak alır, sonra da yanlışsız olarak iki rekat nafile namaz kılarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur.”
——————————————————————————–

GECELERİ UYANAN KİMSENİN OKUYACAĞI DUALAR

Bismillâhirrahmânirrahıym.
İnne fi halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ülil elbâb. Ellezîne yezkürûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard, rabbenâ mâ halakte hazâ bâtıla, sübhâneke fe kına azâben nâr. Rabbenâ inneke men tüdhılin nâra fe kad ahzeyteh. Ve mâ liz zâlimiyne min ensâr. Rabbenâ innenâ semı’nâ münâdiyen yünâdî lil îmâni en âminû bi rabbiküm fe âmenna. Rabbenâ fağfir lenâ zünûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr. Rabbenâ ve âtinâ mâ veadtenâ alâ rusülike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyâmen. İnneke lâ tuhlifül miy’âd. Festecâbe lehüm rabbühüm ennî lâ üdıy’u amele âmilin minküm min zekerin ev ünsâ. Ba’duküm min ba’d. Fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve ûzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ükeffiranne anhüm seyyiâtihim ve le üdhılennehüm cennâtin tecrî min tahtihel enhâr, sevâben min ındillâh. Vallâhü ındehû husnüs sevâb. Lâ yağurranneke tekallübüllezîne keferû fil bilâd. Metâun kalil. Sümme me’vâhüm cehennem. Ve bi’sel mihâd. Lâkinilleziynettekav rabbchüm lehüm cennâtün tecrî min tahtihel enhâru hâlidiyne fiyhâ, nüzülen min ındillâh, ve mâ ındellâhi hayrun lil ebrâr. Ve inne min ehlil kitabi le men yü’minü billahi ve mâ ünzile ileyküm ve mâ ünzile ileyhim hâşiıyne lillâhi lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kaliylâ, ülâike lehüm ecruhüm inde rabbihim, innallâhe seriy’ul hısâb. Yâ eyyühelleziyne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû, vettekullâhe lealleküm tüflihûn.

Manası:
“Muhakkak yerin ve göklerin yaratılışında, gece gündüzün ard arda gelişinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ki Allah’ı ayakta, otururken ve yattıkları halde zikrederler ve göklerin yerin yaratılışını tefekkür ederler. “Ey bizim Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın, seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bizi cehennem azabından koru. Ey bizim Rabbimiz, sen kimi o cehenneme sokarsan onu elbette rüsvay etmişsindir. Zalimlerin yardımcısı yoktur. Ey Rabbimiz, cidden Rabbinize iman ediniz diye imana davet eden bir münadi işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz, günahımızı mağfiret et ve kabahatlarımızı bizden keffaret buyur ve bizleri ermiş kullarınla beraber yanına al. Ey Rabbimiz, peygamberlerine karşı vaad ettiğini bize ver ve bizi kıyamet gününde rüsvay etme. Şüphe yoktur ki sen vaadinden dönmezsin.” derler. Rabbleride onların dualarına icabet buyurdu: “Ben sizden erkek ve kadın hayır işleyenin işlediğini boşa çıkarmam, siz hep birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret eden ve yurtlarından çıkarılan ve benim yolumda işkence olunan ve cihada gidip de bu uğurda kati olunanların seyyiatını elbette affedeceğim. Onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu Allah katında mahz ı lutf ve keremdir. Sevabın da en güzeli Allah nezdindedir. Kafirlerin refah içinde diyar diyar dönüp dolaşmaları sakın seni aldatmasın. Az bir zevk, sonra onların gidecekleri yer cehennemdir ve o ne fena mahaldir. Lakin o Allah’tan korkanlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedi kalırlar. Allah nezdindeki ise ermişler için daha hayırlıdır. Şüphesiz ehli kitap içinde Allah için hakka boyun eğdikleri halde Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene iman eden vardır. Onlar Allah’ın ayetleri ile değersiz şeyleri satın almazlar. Onların ecirleri Rablerinin yanındadır. Şüphe yok ki Allah hesabını çabuk yapar. Ey iman edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve serhadlerde düşmana gözcü olun ve Allah’tan ittika ediniz ki, felah bulaşınız.”
Fazileti:
* Geceleri uyanıp da evinden çıkan kimsenin semaya bakarak bu ayetleri okuması müstehaptır.
* Abdullah b. Ömer (r.a.) Hazretleri buyuruyor:
“Hazreti Aişe’ye Resulüllah’tan gördüğün şeylerin en acaibini bana haber ver” dedim. Bunun üzerine uzun bir müddet ağladıktan sonra dedi ki:
“O’nun her işi acaibattandı. Bir gece bana geldi, yorganıma girdi. Hatta cildime ilsak edip sonra da buyurdu ki:
“Ya Aişe, bu gece Rabbıma ibadet etmek için bana izin verir misin?” Ben de:
“Ya Resulellah, ben senin yakınlığını ve muradını severim, sana izin verdim ” dedim. Kalktı, odadaki su kırbasının yanma vardı, abdest aldı. Sonra namaza durdu. Kuran okuyup ağlıyordu. Sonradan iki ellerini kaldırdı. Yine ağlıyordu. Hatta gözyaşlarının yeri ıslattığını gördüm. Bundan sonra Bilal Habeşi (r.a.) gelerek sabah ezanını haber verdi, baktı ki ağlıyordu:
“Ya Resulellah, Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret ettiği halde ağlıyor musun?”
“Ya Bilal, ben Allah’a şükreden bir kul olmıyayım mı? Nasıl ağlamıyayım? Allah Teala bu gece: înnefî halkıs semâvâvât… ayetlerini inzal etti. Vay bunları okuyup da tefekkür etmeyene” buyurmuşlardır.
——————————————————————————–

GECELEYİN İSTENİLEN SAATTE UYANMAK İÇİN

Bismillâhirrahmânirrahıym.
Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefîdel bahru kable en tenfede kelimâtü rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ. Kul innemâ ene beşerun mislüküm yûhâ ileyye ennemâ ilâhüküm ilâhün vâhıd, fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yüşrik bi ibâdeti rabbihî ehadâ.
Manası:
De ki, eğer Rabbimin kelimâtını yazmak için denizler mürekkep olsa, herhalde Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi. Velev kibir o kadar daha yardımcı getirmiş olalım. De ki, ben de sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahy olunuyor: İlâhınız ancak bir tek ilahtır, onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, salih amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete kimseyi ortak etmesin.
“Geceleyin istediği saatte kalkmak isteyen kimse yatağına geldiği vakit bu ayetleri okusun. Hiç şüphe yoktur ki, Allah Teala onu istediği saatte uyandırır.”
Yine bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: “Sure-i Kehf’in son ayetini okuyan kimse, geceleyin istediği saatte kalkar.”
* Bir kimse bu sure-i celileyi cam bir kab içerisine yazıp, bu cam kabı evinin bir köşesine koysa, fakir kalmak, borçlu düşmek, başkalarından zarar ve kötülük görmek gibi endişelere karşı kendisini emniyet altına almış olur.böyle yaptığını gördüm de, “Ya Resulellah, neden güldünüz?” diye sordum.
Resulü Ekrem: (s.a.v) “Rabbinden başka günahları affedecek bir ilah olmadığını bilerek, “ya Rabbi, günahımı affet.” diyen kulundan Allah Teala razı olur.” buyurmuştur.
——————————————————————————–

GEMİYE BİNERKEN OKUNACAK DUA

Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne rabbî le gafurun rahıym.
Manası:
(Allah’ın adını anarak bindim) o gemi Allah’ın ismi ile yürür ve durur. Muhakkak Rabbim çok affedicidir ve acıyıcıdır.
Resulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu:
“Ümmetimin, gemiye bindikleri vakit bu ayeti okumaları onların hayat emniyetleridir.”